Wolf Son Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

  • wolfson

    01.04.2022 - 21:52

    " Bizim aramızda güzeldir hasret
    Ve asıl biz biliriz kederi...."

    Arif

  • wolfson

    01.04.2022 - 21:40

    " Bir hüzün cemresi düştü yüreğime..
    Ayrılık mı yaklaştı yoksa ölüm mü .."

  • wolfson

    01.04.2022 - 21:36

    " Herkesin aşk'ı başından aşk'ın
    Ama sen gel olur mu..."

    Süreyya

  • wolfson

    01.04.2022 - 21:33

    " İyilik zâyi olmaz..
    Kötülük unutulmaz...
    Herkes ettiğini bulur..."

    Hz. Muhammed. ( s a v )

  • wolfson

    31.03.2022 - 22:42

    " Manevi ve insani değerlerden yoksun bir eğitim ; insani sadece daha zeki bir şeytan yapar..."

    Lewis

  • wolfson

    31.03.2022 - 20:24

    ". Seni düşünürken gülümsediğimi fark ettim..."

  • wolfson

    30.03.2022 - 23:15

    " Dünya ele avuca sığarmış,
    elini tutunca anladım..."

    Hikmet

  • wolfson

    30.03.2022 - 23:12

    "Vazgeçmiş değilim; yalnızca yorgunum, o kadar."

    Greenberg

  • wolfson

    30.03.2022 - 20:52

    ". Özgürlüğün sırrını keşfettim...
    Hiçbir şeyi hiçkimseyi umursamıyorum...
    Özgürüm....."

  • wolfson

    30.03.2022 - 10:52

    Çanakkale Savaşında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey belki de, “morfin“di. Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu.

    Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadırın önüne bir masa kurulmuştu. Sedye ile gelen her yaralı, burada masaya koyuluyordu. Doktorun elinde enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici.

    Doktor ilk muayeneyi yapıyordu ve yaşama olasılığı olan, ameliyat edilmesi halinde yaşayacağına inandıkları askerlere ağrı kesiciyi yapıyordu. Oysa gelen her yaralının ağrı kesiciye ihtiyacı vardı. Fakat herkese yetecek kadar ağrı kesici yoktu.

    Yaralı asker getirilip, doktorun önündeki masaya konuluyordu. Doktor gelen yaralı askerleri kısa süre içerisinde muayene ediyordu. Muayenesi biten yaralı asker bağıra çağıra, ağlaya, inleye götürülüyor, hemen sıradaki yaralı masaya yatırılıyordu.

    Doktor;

    – “Bunu kaldırın…”, “Bunu kaldırın…”,

    – “Hah tamam, bu ameliyat edilirse kurtarılabilir” diyordu.

    Ameliyat ile kurtarılabilecek askere, ağrı kesiciyi yapıyordu. Her askerin ağrı kesiciye ihtiyacı vardı ancak ağrı kesici yoktu. Sürekli olarak doktorun önüne yaralı askerler konup, kaldırılıyordu. Sırada bir sürü asker sedye üzerinde beklediğinden dolayı hızlı bir şekilde muayene yapılıyordu. Bu sırada doktorun önüne yaralı bir asker daha getirildi.

    Doktor; “Bunu kaldırın” dedi.

    Yaralı askerden ise bir ses, “Baba…!”

    Doktor “Şokta“…

    Doktor, sedyede yatan yaralı askerin yüzüne baktı. Eliyle yüzünü sevdi, baktı ki, öz Oğlu…! Öz evladı, Önünde perişan bir durumda yatıyordu. Doktor ise çaresizdi. Herkesin gözü doktorun üzerindeydi. Doktor bir elinde ağrı kesici, diğer eliyle oğlunun yüzünü silerek sevdi ve sedyecilere şöyle seslendi;

    “Bunu gölge bir yere kaldırın..!”

    Bu olayın ardından, doktor görevini bir başka arkadaşına devredip, ardından hemen yaralı askerlerin arasına koştu. Yaralı askerlerin arasına dalan doktor, çoğu askerin çoktan öldüğünü görüyordu. O arada az önce, ağrı kesici yapmadığı oğlunu buldu. Oğluna sarıldı, onu öptü ve gözyaşları içinde oğlunu kucaklayarak;

    “Oğlum beni ne olur affet oğlum, babanı bağışla, onu sana yapamazdım. O senin hakkın değildi oğlum. O senin hakkın değildi…” diyerek ayrılıyordu şehit olan oğlunun yanından.

  • wolfson

    30.03.2022 - 10:48

    Birbirine Karşıt Atasözleri

    1. ‘damlaya damlaya göl olur’ / ‘taşıma suyla değirmen dönmez’
    2. ‘iyi insan lafın üstüne gelir’ / ‘iti an çomağı hazırla’
    3. ‘bir elin nesi var iki elin sesi var’ / ‘nerde çokluk orda bokluk’
    4. ‘fazla mal göz çıkarmaz’ / ‘azıcık aşım ağrısız başım’
    5. ‘ kervan yolda düzelir’ / ‘balık baştan kokar’
    6. ‘söz gümüşse,sükut altındır’ / ‘sükut ikrardan gelir’
    7. ‘harama uçkur çözülmez’ / ‘güzele bakmak sevaptır’
    8. ‘iki gönül bir olunca samanlık seyran olur’ / ‘iki çıplak bir hamama yakışır’
    9. ‘bülbülün çektiği dili belası’ / ‘bilmemek ayıp değil sormamak ayıp’
    10.. ‘eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir’ / ‘ye kürküm ye’
    11.. ‘eğri otur doğru söyle’ / ‘doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’
    12. ‘düşenin dostu olmaz’ / ‘dost kara günde belli olur’
    13. ‘ava giden avlanır’ / ‘atın ölümü arpadan olsun’
    14. ‘erken kalkan yol alır ‘ / ‘acele işe şeytan karışır’
    15. ‘birlikten kuvvet doğar’ / ‘körler sağırlar, birbirlerini ağırlar’
    16. ‘tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır’ / ‘lafla peynir gemisi yürümez’
    17. ‘gün ola harman ola’ / ‘perşembenin gelişi çarşambadan bellidir”
    18. ‘ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol’ / ‘hocanın dediğini yap, yaptığını yapma”
    19. ‘iyilik yap denize at’ / ‘merhametten maraz doğar”
    20. ‘zararın neresinden dönülse kardır’ / ‘gelen gideni aratır”
    21. ‘yüzü güzel olanın huyu da güzel olur’ / ‘yüzü güzel olanı değil huyu güzel olanı sev”
    22. ‘akıl akıldan üstündür’ / ‘aklın yolu birdir”
    23. ‘el elden üstündür’ / ‘alet işler el övünür”
    24. ‘acı patlıcanı kırağı çalmaz’ / ‘yaşın yanında kuru da yanar”
    25. ‘zorla güzellik olmaz’ / ‘zora dağlar dayanmaz”
    26. ‘öfke baldan tatlıdır’ / ‘öfke ile kalkan zararla oturur”
    27. ‘işleyen demir ışıldar’ / ‘insan yedisinde neyse yetmişinde de odur”
    28. ‘fazla mal göz çıkarmaz’ / ‘azı karar çoğu zarar”
    29. ‘insan kıymetini insan bilir’ / ‘insanoğlu çiğ süt emmiş”
    30. ‘anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al’ / ‘beş parmağın beşi birbirine Benzemez”
    31. ‘olmaz olmaz deme, olmaz olmaz’ / ‘iş olacağına varır”
    32. ‘eski dost düşman olmaz’ / ‘güvenme dostuna saman doldurur postuna”
    33. ‘harama el uzatılmaz’ / ‘ üzümü ye bağını sorma..

  • wolfson

    30.03.2022 - 10:07

    ÖZEL OKUL

    bu bir okul fakat öyle sıradan bir okul değil. Bu okul Dünyanın ultra zengin adamlarının ve E-Bay, Google, Apple, Yahoo ve Hewlett-Packard gibi teknoloji devlerinin çocuklarını okuttuğu "Waldorf School of the Peninsula" okulu.

    Okulu ilginç kılan ve zenginlerin rağbet etmesine sebep olan tek bir özelliği var oda, "eski usul eğitim" yani bu okulda bilgisayar, laptop, yada tablet gibi hiçbir teknolojik alet bulunmuyor, akıllı tahtalar yerine eski kara tahtalar, tebeşirler,kağıt kalem gibi tamamen çocuğun tüm becerilerini ortaya koyacak eski malzemeler kullanılıyor.

    Ayrıca örgü ve dikiş iğneleri ve bazen de çamurla aktivitelerin yapıldığı ve tamamen çocuğun el becerilerini geliştiren bir çok ders var. Bunun dışında bolca oyun odaklı öğrenme ve hikaye anlatma var.

    Kısacası bu okuldaki bir çocuk yemek yapmaktan tutun, dikiş dikmek, bahçede çalışmak, heykel yapamaya kadar bir çok konuda eğitiliyor..

    Bu eski usul eğitim çocuğun el becerisinden zeka gelişimine kadar her şekilde katkı sağlıyor...
    Dünyanın en akıllı telefonlarını bilgisayarlarını üreten adamların, kendi çocuklarını teknolojiden uzak tutmalarının sebebini sanırım kolayca anlayabiliriz..

    Teknolojik her cihaz başta çocukları da zeka tembelliğine yol açıyor. teknolojiyle haşir neşir olan çocukların radyasyona maruz kalmalarının yanısıra, obeziteye yatkın olmaları ve daha saldırgan bir ruh hali içinde olmalar,ı bir çok defa çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda dile getirilmişti...

    Buna rağmen bir çok aile, çocuklarına daha iyi bir eğitim sağlamak için akıllı tahtalardan tutun her türlü teknolojik aletlerin olduğu okulları tercih etmeleri akıl işi değil. üstelik çoğu aile bununla övünüyor..

    Ailelerin bilinçsizliği çocuklarının geleceğini risk altına sokuyor maalesef..
    Unutmayın ; çocuklarınız klaveyeyi iyi kullanması yada mouse iyi hareket ettirmesi, onun zihnini harekete geçirecek, el becerilerini ortaya koyacak her türlü etkinlikten alıkoyarak, gün geçtikçe beden ve beyin tembeli olan biri haline getirir sadece..."

  • wolfson

    30.03.2022 - 09:57

    Senin için her şeyin yeteri kadarını dilerim dedi :

    Uçağın kalkış anonsundan önce yolcular biniş kapısına davet ediliyordu. Yaşlı kadın kızına sıkı sıkıya sarılmış hem ağlıyorlar hem de bir birlerini bırakmak istemiyordu. Dudağında dökülen cümleler beni o kadar etkilemişti ki;
    Senin için her şeyin yeteri kadarını diliyorum.
    Seni seviyorum Anne,
    Bende seni seviyorum kızım. Ben de senin için her şeyin yeteri kadarını diliyorum.
    Birbirlerine övgü dolu kelimeleri övgü dolu kelimelerle onurlandırıyorlardı.
    Ayrılmadan önce kız yere eğilerek ayaklarının üzerine alnını koyarak annesini onurlandırıp, tekrar ayağa kalkıp annesine sarılıyordu. Nedendir bilmem ama bunu bir kaç defa tekrarlamıştı.
    Hayret verici bakışlarımın ardından
    Bir süre sonra anne ile kız ayrıldı sonra kız güvenlik kapısından içeri girerken Anne arkasından hem bakıyor hem de el sallıyordu. Bir süre baka kaldıktan sonra nedendir bilmem ama kadının yanına gittim. Kadın ile birlikte kızına bakıyordum. Ağlamaklı bir sesle bana döndü ve dedi ki :
    Bir daha sonsuza dek göremeyeceğin birine el sallayıp veda ettin mi?
    Durdum. Donakaldım. Yutkundum.
    Şaşırmıştım. Evet ben dedim.
    Neden ki diye sordum?
    Çok yaşlandım ve kızım çok uzaklarda bir ülke de yaşıyor, maddi değil ama zaman ve çocuklarının durumdan dolayı sadece yakılma törenim için gelecek ve ben artık onu bu yaşamımda asla göremeyeceğim. Dedi ve ayni kelimeyi yineledi.
    Kızım, Senin için her şeyin yeteri kadarını diliyorum , diyerek ellerini bir birine kavuşturarak 3 defa tekrarladı. Kızı gözden kaybolunca beraber yürümek isteyeceğini düşünerekten biraz daha yanında kaldım ve yürümeye başladığımız da;
    Afedersniz bir soru sorabilirmiyim?
    Tabiki .
    Neden dedim Her şeyin yeteri kadarını dilediniz kızınız için, neden en iyisi değil. En güzeli değil. Gönlünce değil. Fazlası ile değil de Yeteri kadarını dilediniz?
    Yaşlı kadın gülümsedi ve dedi ki.
    Bu bizim ailemizin bir geleneğidir. Annemin annesi, onun annesi ve onun diğer annesi hep bir birlerine bu şekil derlermiş,
    Senin için her şeyin yeteri kadarını dilerim.
    Peki dedim Anlamı nedir bunun?
    Tekrar Gülümsedi ; o kadar da güzel yakışıyordu ki gülümsemesi hayranlıkla izliyordum yaşlı kadını.
    Bu hayatı sürdürmek için ihtiyaçlarımızın fazlasına ne gerek var ki?
    Aç gözlülüğümüzün ve hırslarımızın nedenlerinin hepsi daha fazlasına sahip olma duygusundan değilmi ki? Neya sahip olursanız olun, yeteri kadarına sahipseniz mutlusunuz demektir. Her şeyin fazlasına hiç gerek yok ki

    Tüm insanlık için:
    Günlerimizi ve geleceğimizi aydınlatacak parlak bir gelecek için yeteri kadar güneş diliyorum
    Güneşin aydınlığı ile yeteri kadar yağmur diliyorum.
    Hayat verecek yağmur ile yeteri kadar mutluluk diliyorum.
    Mutluluğun sevinç ile arttığı seviçlerin daha büyük gözükmesi için yeteri kadar acı diliyorum.
    Yaşamınızı karşılamak ve yaşamanız için yeteri kadar kazanç diliyorum.
    Sahip olduklarınızın takdir edilmesi için yeterince kaybını diliyorum.
    Ve bu kaybının güle güle olması için sana da yeterince bir yaşam diliyorum.
    Dedikten sonra yaşlı kadın ağlayarak yanımdan uzaklaşmıştı.
    kendime geldiğim de bende ağlamış farklı bir yöne doğru yürüdüğümü ve Hava alanına niye geldiğimi hatırlamaya çalışmıştım.

    IŞIK HER ZAMAN YOLUNUZUNU YETERİ KADAR AYDINLATSIN.
    Sizin için her şeyin yeteri kadarını diliyorum.

    Tashi Nyima Lama

    Tas Sanati Vitray.

  • wolfson

    29.03.2022 - 20:18

    " Hz.Mevlâna'ya sormuşlar;
    -"Aşk dediğin yalan mı?"
    Mevlâna cevap verir ;
    - "Yalanına çulumu verdim, gerçeğine canımı veririm!.. "

  • wolfson

    29.03.2022 - 11:05

    ". Ağarsa saçların belin bükülse
    Birer birer tüm dişlerin dökülse
    Yine de taze fidan dalımsın benim..."

    Ertaş

  • wolfson

    29.03.2022 - 10:57

    ". Yan ama tütme..."

    İbn-i Haldun

  • wolfson

    29.03.2022 - 10:51

    "Birbirimize söylediklerimizden ve söyleyemediklerimizden pişman olalım diye;
    Ölüm var.."

  • wolfson

    29.03.2022 - 10:47

    ". Birine söz verirken asla acele etme...
    Çünkü söz namustur..."

    Hz. Ali ( k v )

  • wolfson

    29.03.2022 - 10:42

    " Kaderden kaçamazsın....
    Kaçışta kadardır...."

    Şems

  • wolfson

    29.03.2022 - 10:40

    ". Hayat mutlu olunan üç beş andır..."

    Ali

  • wolfson

    28.03.2022 - 20:50

    " bu gece günlüğüme yazacağım...
    Neyi ?
    Ateşte yananın ateşe doymadığını..."

    Wilde

  • wolfson

    28.03.2022 - 20:46

    ". Kime söylediğini
    Ve Ne zaman söylediğini unutma.."

    Hz. Ebubekir ( r a )

  • wolfson

    28.03.2022 - 20:41

    " Vedaya gerek yok..
    Gönül bilmez mi kendinden gideni..."

    Gürses

  • wolfson

    28.03.2022 - 20:39

    ". Bir insanı layık olmadığı yere koymak zulümdür "

    Hz. Ali ( k v )

Toplam 2457 mesaj bulundu