bir sevgilim olsada olmasada ban sacma geliyo, sevgililer sadece o gün dü$ün memeli birbirleri ve o gunun adi olmama seviyosan sevgili ne her gun sevgile anicaksin dedimya sacma buluyorum bu günü :)))
söylenmek istenen komünist olmakla birlikte
kominist diyenler kasıtlı davranmazlar masum bir cahillik
genellikle, masum bir cahillik belirtisine değil, ülkücü-faşist
cenaha tekabül eden söyleyiş biçimidir...
Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin! … Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin! .
Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini görürler de, “sen o olmuşun” derler!
Beğenen sahip olmak ister…
Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna! .
Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne; “aşığım” sanır! . Ama sevdiği uğruna, fedakarlık etmeye gelince sıra, o koku siliniverir üzerinden “kopamama” sabunuyla! . Parasından kopamaz… Mevkiinden kopamaz… Yakınlarından kopamaz… İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz… “Etraf”tan kopamaz! . Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde… Eksiklikler görmeye başlar, yetersizlikler görmeye başlar… Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar… Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları! . Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur! .. Beğeniyi, sevgi sanmıştır! ..
Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse, bu defa “nefret”e döner “beğeni”; ondan intikam alma duygusu gelişir içinde; ve vicdanla intikam dalgaları arasında bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmişliğin, uzaklaşmanın, layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde! ..
Oysa yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır! . Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için, mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir…
Seven ise göze almıştır kopmayı… Dışlanmayı… Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı…
Fıtratından gelir sevgi! . Kulluğu sevmek üzeredir! . Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan… O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan!
Seven, karşılıksız sever! …
Beğenen karşılığını ister! .
Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen! .. Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu! .. Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi… Karınca gibi çalışır; maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar… Ama pervane gibi sevemez! . atamaz kendini ateşe! .
Sevgi sonunda yanmayı getirir! .. Beğeni ise sonunda kaçmayı! .
Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, “sevgi” delilikten bir türdür! .. Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip, her şarta katlanmayı! Ve “delillik bu” derler…
Beğenme bir tür “hobi”dir! … Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen bir kaç ay! ..
Sevgi bir ömür boyudur! … Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez! . Çoğunlukla karşısındakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana! .. Bazen de özünden gösterir yüzünü O! … O zaman onlar için derler ki, “Allah”a aşık oldu! ..
“Kendine seçtikleri”dir sevenleri bir çehreden! … Özünden sevgiyi yaşayanlardır, “mukarreb”leri! …
Hünerlerini sergilemek için yaratmıştır herşeyi…
Sevmek için yaratmıştır sevilenleri! .
Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmıştır “aşk”ı yaşattıklarını! ..
Avam anlamaz ve bilmez bu aşkı! . Bunun aşk olduğunu! ..
Oysa gerçek “aşk” O’nun ateşine pervane gibi atılıp; varlığını O’nda yitirip; O’nun “Baki”liğini yaşattıklarıdır gerçek “aşık”lar! ..
Özel bir fıtratla gelmişlerdir onlar, “aşık” olmak için! .. Yaşamları boyunca bir değer taşımamıştır dünya ve içindekiler! ..
suç ve ceza
14.02.2010 - 14:01suc ve ceza diyince aklima baktigim bir dizi var o geldi ask ve ceza diye ´´
şu an ne dinliyorum
14.02.2010 - 13:50delilik sevmek seni ate$le oynuyorumm rahat batiyor bana derde bula$iyorumm
/ Intizar
14 Şubat
14.02.2010 - 13:40bir sevgilim olsada olmasada ban sacma geliyo, sevgililer sadece o gün dü$ün memeli birbirleri ve o gunun adi olmama seviyosan sevgili ne her gun sevgile anicaksin dedimya sacma buluyorum bu günü :)))
şu an ne dinliyorum
11.02.2010 - 20:00ben seni canimdan cok sevmedimm mi güzelim :))
En güzel Kürtçe şarkı
11.02.2010 - 13:39'Lele Gule' guzel bir kürtce sakidir, beni alir benligimden size de tavsiyem dinleyin.
komünist
10.02.2010 - 22:12söylenmek istenen komünist olmakla birlikte
kominist diyenler kasıtlı davranmazlar masum bir cahillik
genellikle, masum bir cahillik belirtisine değil, ülkücü-faşist
cenaha tekabül eden söyleyiş biçimidir...
özlü sözler
10.02.2010 - 22:05Boş zaman yoktur boşa geçen zaman vardır. Tagore
şu an ne dinliyorum
10.02.2010 - 22:00Funda Arar; Yak gel bildigin ne varsa
14 Şubat
10.02.2010 - 15:27oyle sine bir gun benim icin herseyin adinin konmasindan hoslanmam
sevgi
10.02.2010 - 15:21Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin! … Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin! .
Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini görürler de, “sen o olmuşun” derler!
Beğenen sahip olmak ister…
Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna! .
Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne; “aşığım” sanır! . Ama sevdiği uğruna, fedakarlık etmeye gelince sıra, o koku siliniverir üzerinden “kopamama” sabunuyla! . Parasından kopamaz… Mevkiinden kopamaz… Yakınlarından kopamaz… İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz… “Etraf”tan kopamaz! . Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde… Eksiklikler görmeye başlar, yetersizlikler görmeye başlar… Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar… Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları! . Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur! .. Beğeniyi, sevgi sanmıştır! ..
Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse, bu defa “nefret”e döner “beğeni”; ondan intikam alma duygusu gelişir içinde; ve vicdanla intikam dalgaları arasında bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmişliğin, uzaklaşmanın, layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde! ..
Oysa yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır! . Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için, mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir…
Seven ise göze almıştır kopmayı… Dışlanmayı… Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı…
Fıtratından gelir sevgi! . Kulluğu sevmek üzeredir! . Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan… O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan!
Seven, karşılıksız sever! …
Beğenen karşılığını ister! .
Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen! .. Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu! .. Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi… Karınca gibi çalışır; maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar… Ama pervane gibi sevemez! . atamaz kendini ateşe! .
Sevgi sonunda yanmayı getirir! .. Beğeni ise sonunda kaçmayı! .
Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, “sevgi” delilikten bir türdür! .. Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip, her şarta katlanmayı! Ve “delillik bu” derler…
Beğenme bir tür “hobi”dir! … Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen bir kaç ay! ..
Sevgi bir ömür boyudur! … Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez! . Çoğunlukla karşısındakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana! .. Bazen de özünden gösterir yüzünü O! … O zaman onlar için derler ki, “Allah”a aşık oldu! ..
“Kendine seçtikleri”dir sevenleri bir çehreden! … Özünden sevgiyi yaşayanlardır, “mukarreb”leri! …
Hünerlerini sergilemek için yaratmıştır herşeyi…
Sevmek için yaratmıştır sevilenleri! .
Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmıştır “aşk”ı yaşattıklarını! ..
Avam anlamaz ve bilmez bu aşkı! . Bunun aşk olduğunu! ..
Oysa gerçek “aşk” O’nun ateşine pervane gibi atılıp; varlığını O’nda yitirip; O’nun “Baki”liğini yaşattıklarıdır gerçek “aşık”lar! ..
Özel bir fıtratla gelmişlerdir onlar, “aşık” olmak için! .. Yaşamları boyunca bir değer taşımamıştır dünya ve içindekiler! ..
ihtiyaç
10.02.2010 - 15:17Gerekseme, gereksinme. Güçlü istek. Gereksinim duyulan şey. Yoksulluk, yokluk.
aşk
10.02.2010 - 07:00Bas agrisindan baska bisey degil!
Toplam 12 mesaj bulundu