Aşk ve alışkanlık arasında çok ince ve ölümcül bir çizgi vardır. Biz bu çizgiyi nasıl anlayabiliriz; aşık mıyız yoksa alışkanlıklarımız gereği büründüğümüz aşık rolünü devam mı ettiririz kendimiz bile rol yaptığımızı fark etmeden çoğu zaman? Zaten aşk yeryüzündeki en karmaşık en tanımsız duygulardan biriyken birde üzerine onu nasıl anlayacağımız karmaşası yüklenir. Aşk denen o hissiyat bir büyüden farksızdır bence. İnsanoğlu da büyü yapabiliyor sonuç itibariyle. Ama bu büyü öyle kazanda kurbağa bacakları ile fare kaynatmakla olmuyor. Gözlerimiz vücudumuzdaki en sihirli yerdir. Eğer etkileniyorsak karşımızdakinden, büyü kendiliğinden akıp gider gözlerimizden. Hedefini de kağıtlara isimler yazıp onları yakarak belirtmenize gerek yoktur üstelik... Gideceği yeri çok iyi bilir. Düşünmek vardır... Birini düşünürken dudağınızın kenarına kıvrılıp gelen bir tebessüm varsa eğer, eğer dalıyorsa gözleriniz buğulanarak uzaklara, hayalleriniz başlıyorsa eğer onun puslu görüntüsüyle, çoktan aşık olmuşsunuzdur hanımlar beyler, geçmiş ola... Artık esirden farksızsınız demektir. Bu esaret heyecanlıdır, tutkuludur, ateşlidir. Bir kalp krizinin eşiğindeymiş gibi hissetseniz bile asla bitsin istemezsiniz o esaret. Ve başlarsınız aşk ile yaşamaya. Aşkın doğal bir kuyruğu vardır, kayarken Halley kuyruklu yıldızına benzer. Peşiniz sıra uzayıp gelen, milyonlarca minik yıldızdan yapılmış bir patika gibi... Zaten işte orada başlarsınız aşk ile yaşamaya; her şey sihirlidir, her şey muazzam etkileyici. Biraz ilerleyince ise yanıp sönen o minik yıldızlar ışıklarını yitirmeye başlar, yolunuz kararmaya başlamıştır. İşte alışkanlık diye tabir ettiğim eylem tamda burada başlar. O geldiğiniz yol o kadar muhteşemdi ki, bittiğine inandıramıyorsunuz kendinizi, ışıklar hala yanmalı... Oysa gerçek gösteriyor ki, ışıklar söndü! Bu noktadan sonra kendinizi evrenin boşluğunda yürürken bulursunuz. Her adımınız aynı, ama her adımınız sonsuzluk! Geri dönmek imkansız, beklemek ümitsiz... Bırakırsınız kendinizi. Alışkanlık budur işte; kendinizi teslim etmek. Yapmayın. Bittiyse bitmiştir, gittiyse gitmiş. Evrenin kuralıdır bu; geçen şeyleri geri alamazsınız. İzin verin uzaklaşsın. Çünkü buna izin vermezseniz eğer kendiniz olmaktan olanca hızla uzaklaşırsınız. Korkmayın aşkı tekrar bulamamaktan. Sabırla bekleyin bir süre daha, bırakın dinlensin yüreğiniz. Nihayetinde Halley kuyruklu yıldızına benzetmedik mi aşkı, geri dönüp gelecektir tekrar. Bize gereken tek şey; gözlerimizi açık tutup ufuktan gelecek olan aydınlığı beklemek. Anlık yanıp sönen ışıkları es geçmeyin... Sevgiyle...
Sevgili dost. Sizi aramızda görmekten, BARIŞA DAVET grubu adına mutluluk duydum. Paylaşımlarını bizimle paylaşmaktan da Ayrıca onur duyarım. Nice güzel paylaşımlar diliyorum. sevgi ve saygılar sunuyorum.....
Değerli dost. BARIŞA DAVET grubunun kurucusu olarak, Gurubumuza davet ediyorum. Katılımınız bize onur verecektir. Şimdiden şükranlarımı sunuyorum. Görüşme dileğiyle, Sevgi ve saygılar sunuyorum........
NOT: http://gruplar.Antoloji.Com/barisa-davet yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz...
08.09.2013 - 06:55
Tüm sevdikleriniz ve sevenlerinizle nice mutlu, sağlıklı senelere. Doğum Gününüz Kutlu Olsun
06.05.2013 - 23:58
Aşk ve alışkanlık arasında çok ince ve ölümcül bir çizgi vardır. Biz bu çizgiyi nasıl anlayabiliriz; aşık mıyız yoksa alışkanlıklarımız gereği büründüğümüz aşık rolünü devam mı ettiririz kendimiz bile rol yaptığımızı fark etmeden çoğu zaman? Zaten aşk yeryüzündeki en karmaşık en tanımsız duygulardan biriyken birde üzerine onu nasıl anlayacağımız karmaşası yüklenir. Aşk denen o hissiyat bir büyüden farksızdır bence. İnsanoğlu da büyü yapabiliyor sonuç itibariyle. Ama bu büyü öyle kazanda kurbağa bacakları ile fare kaynatmakla olmuyor. Gözlerimiz vücudumuzdaki en sihirli yerdir. Eğer etkileniyorsak karşımızdakinden, büyü kendiliğinden akıp gider gözlerimizden. Hedefini de kağıtlara isimler yazıp onları yakarak belirtmenize gerek yoktur üstelik... Gideceği yeri çok iyi bilir. Düşünmek vardır... Birini düşünürken dudağınızın kenarına kıvrılıp gelen bir tebessüm varsa eğer, eğer dalıyorsa gözleriniz buğulanarak uzaklara, hayalleriniz başlıyorsa eğer onun puslu görüntüsüyle, çoktan aşık olmuşsunuzdur hanımlar beyler, geçmiş ola... Artık esirden farksızsınız demektir. Bu esaret heyecanlıdır, tutkuludur, ateşlidir. Bir kalp krizinin eşiğindeymiş gibi hissetseniz bile asla bitsin istemezsiniz o esaret. Ve başlarsınız aşk ile yaşamaya. Aşkın doğal bir kuyruğu vardır, kayarken Halley kuyruklu yıldızına benzer. Peşiniz sıra uzayıp gelen, milyonlarca minik yıldızdan yapılmış bir patika gibi... Zaten işte orada başlarsınız aşk ile yaşamaya; her şey sihirlidir, her şey muazzam etkileyici. Biraz ilerleyince ise yanıp sönen o minik yıldızlar ışıklarını yitirmeye başlar, yolunuz kararmaya başlamıştır. İşte alışkanlık diye tabir ettiğim eylem tamda burada başlar. O geldiğiniz yol o kadar muhteşemdi ki, bittiğine inandıramıyorsunuz kendinizi, ışıklar hala yanmalı... Oysa gerçek gösteriyor ki, ışıklar söndü! Bu noktadan sonra kendinizi evrenin boşluğunda yürürken bulursunuz. Her adımınız aynı, ama her adımınız sonsuzluk! Geri dönmek imkansız, beklemek ümitsiz... Bırakırsınız kendinizi. Alışkanlık budur işte; kendinizi teslim etmek. Yapmayın. Bittiyse bitmiştir, gittiyse gitmiş. Evrenin kuralıdır bu; geçen şeyleri geri alamazsınız. İzin verin uzaklaşsın. Çünkü buna izin vermezseniz eğer kendiniz olmaktan olanca hızla uzaklaşırsınız. Korkmayın aşkı tekrar bulamamaktan. Sabırla bekleyin bir süre daha, bırakın dinlensin yüreğiniz. Nihayetinde Halley kuyruklu yıldızına benzetmedik mi aşkı, geri dönüp gelecektir tekrar. Bize gereken tek şey; gözlerimizi açık tutup ufuktan gelecek olan aydınlığı beklemek. Anlık yanıp sönen ışıkları es geçmeyin... Sevgiyle...
02.12.2012 - 02:05
Sevgili dost.
Sizi aramızda görmekten,
BARIŞA DAVET grubu adına mutluluk duydum.
Paylaşımlarını bizimle paylaşmaktan da
Ayrıca onur duyarım.
Nice güzel paylaşımlar diliyorum.
sevgi ve saygılar sunuyorum.....
29.09.2012 - 16:42
Değerli dost.
BARIŞA DAVET grubunun kurucusu olarak,
Gurubumuza davet ediyorum.
Katılımınız bize onur verecektir.
Şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
Görüşme dileğiyle,
Sevgi ve saygılar sunuyorum........
NOT:
http://gruplar.Antoloji.Com/barisa-davet yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz...
Toplam 4 mesaj bulundu