Fatih Yılmaz Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • tarihi sözler

    31.08.2006 - 23:51

    'Bana idam cezasını verenler,benden daha çok korku içindeler.' (kimdi unuttum)

  • tarihi sözler

    31.08.2006 - 23:49

    'Beni bugün çılgıncasına alkışlayan halk,yarın düştüğümde yine beni yuhalayan aynı halk olacaktır.' Oliver Cromwell

  • film replikleri

    31.08.2006 - 23:44

    (mahmut hoca)
    -ne yaptın oğlum...
    (damat ferit)
    -sevdim hocam.

  • tarihi sözler

    31.08.2006 - 18:23

    'Varacağım hedefe kadar hiçbir engel beni durduramaz,ama hedefe vardıktan sonra bir atom tanesi bile beni durdurabilir.' Napolyon

  • matematik dersi

    31.08.2006 - 09:42

    matematik hocamız yine bir soru sormuştu...

    demişti ki,bir adam düşünün gideceği yolun hep yarısını gidiyor...

    mesela 10 metre ilerdeki ağaca ulaşmaya çalışacak...önce 5 metre,sonra 2 buçuk,1,25 metre filan...adam devamlı ilerlemesine rağmen bu mantıkla hiç ağaca varmayacak gibi görünüyordu...

    ama biz de bir yere giderken hep aynı mantıkla gitmiyormuyduk...

    o zaman,nasıl oluyoda oluyo...

  • matematik dersi

    31.08.2006 - 09:37

    bir de geometri hocamız vardı...

    o da yine anormal bir tipti...

    tahtaya bir düz çizgi çizdi...

    sonra dedi ki,siz şimdi bu çizgiyi düz görüyorsunuz ama,aslında düz bir çizgi çizmek imkansız dedi,çünkit o düz çizgi işınları sizin gözünüze gelen kadar araya envai çeşit ışınlar filan giriyo,aslında eğri olan çizgi size ulaşana kadar düz gibi gözüküyo dedi.raynman geometrisi filan bişilerden bahsetti.

    ben de hayatın izafiliği üstünda acı acı düşüncelere daldım...

  • matematik dersi

    31.08.2006 - 09:32

    lisedeyken hafif kaçık bir matematik öğetmenimiz vardı...

    bir gün dedi ki 'diyelim uzay sonsuz değil,bir sınırı var.' dedi.

    sonra tahtaya bir diktörtgen çizdi...

    'diyelim bu dikdörtgen uzay olsun,işte sınırı var,peki dikdörtgenin dışında ne var dedi.'

    ben de melankolik düşüncelere daldım hemen...

  • polijini

    31.08.2006 - 09:27

    'pollini' olsa italyan piyanist 'maurizio pollini' aklıma gelicek...

  • Taviani Kardeşler

    31.08.2006 - 09:25

    'padre padrone' filmi cannes film şenliğinde ödül almıştı...

    o filmdeki kadının gülüşü aklımdan çıkmıyor...

    zaten italyan kadınları bir acayip oluyor..

  • okul harcı

    31.08.2006 - 07:32

    harç kredisi...

    nah alırsınız geri...

  • johann wolfgang von goethe

    30.08.2006 - 23:25

    'Şahsiyetinin zenginliğine bir şey katmayanlarla hemen alakanı kes.'

  • salih mirzabeyoğlu

    30.08.2006 - 15:45

    'Onun hilafetinden yer ve gök ehli,bütün yabani hayvanlar,kuşlar,hatta denizdeki balıklar bile razı olacaktır.' (age. sh.31)

    'O kimsenin bilmediği gizli bir gücün sahibi olduğu için kendisine Mehdi denilmiştir.'

    '...Mehdi,Resulullah'ın bayrağı ile,insanların başlarına bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar.İki rekat namaz kılar.Namazdan dönünce şöyle der:'Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık.' (age. sf.55)

    'Allah Konstantiniyye'yi (İstanbul'u) çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek...Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak.' (Kıyamet Alametleri,Berzenci,sf.181)

    'Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali aleyhisselam' dan şöyle buyurduğu rivayet edilir:Bu işi yapacak olanın (yani Mehdi'nin) iki gaybeti vardır.Bu iki gaybetin biri o kadar uzayacak ki,bazıları:'O öldü',bazıları da:'o gitti' diyeceklerdir.Ne onu sevenler,ne de başkaları onun yerini bilemeyecekler,sadece ona çok yakın hizmetçisi onun yerini bilir.' (el-Saa Fi Eşrat-is Saa sf.93 Mısır baskısı)

    'Karşısına dağlar bile dikilse onları ezip geçecek,o dağlarda kendisine yol bulacaktır.' (el kavlul...sh.39)

    'O benim ümmetimden,tenezzül etmeyen (Allah'tan başka hiçbir varlığa minnet duymayan) bir adamdır.' (suyuti,el havi,2/24)

    'Yüzünün nuru,saçının sakalının ve başının siyahlığı üzerine gün gibi parlar ve ona yücelik verir.' (ismi uzun bir eserden)

  • salih mirzabeyoğlu

    30.08.2006 - 14:54

    'Allah onu 3 bin melekle destekleyecektir.'

    (el kavlul muhtasar fi-alametil mehdiyyil muntazar,ahmed ibni hacer mekki,sf.41)

  • salih mirzabeyoğlu

    30.08.2006 - 14:39

    'Andolsun,biz zikirden (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da:'Şüphesiz arz'a salih kullarım varisçi olacaktır.'diye yazdık. (Enbiya Suresi,105)
    İslam alimleri bu ayeti şu şekilde tefsir etmişlerdir:
    İmam Bakır ve Sadık'tan rivayet edilmektedir:'Buradaki (ayette bildirilen) 'SALİH KULLAR',MEHDİ VE ARKADAŞLARIDIR.'

    (Hüseyn es-Şirazi,sf.113)

  • andrea bocelli

    29.08.2006 - 15:23

    2-3 cd'sini dinlemiştim...

    acıklı bir sesi var...

    ama bir yerden sonra bıkkınlık veriyor,monotonlaşıyor...

  • sarı kantaron

    29.08.2006 - 07:15

    SARI KANTARON (Hypericum perforatum)

    İngl.Hardhay, Alm. Johanniskraut, Fr. Millepertuis

    Yöresel adları:Kanotu, kılıçotu, koyunkıran, mayasılotu, yaraotu. (Bitkinin literatürümüzdeki bilimsel adı Binbirdelikotu. Ama bu ad halk arasında yerleşemediği için, burada sarı kantaron adı kullanıldı.)

    Drog adı:Hyperici herba / tüm bitki (kök hariç)

    Tentür:Hypericum D3-D6

    Kantaron yağı:Hyperici oleum

    Toplama/kurutma:Sarı kantaron haziran sonuna doğru çiçeklenmeye başladığında, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır.

    Bileşim: Eterli uçucu yağ, flavonlar(Rutin, Querzitin, Hyperosid) , reçine, tanen ve Rhodan. Ama en önemli etken maddeleri, Hypericin ve Pholabaphene.

    Sarı kantaron preparatları: Befelka-öl(yağ) , Hyperforat, Phytogran, Psychatrin, Psychotonin, Cesradyston® 200(kapsül) , Cesradyston ® 200(damla) gibi, yüzlerce preparat yalnızca Batı Avrupa ülkelerindeki eczanelerden temin edilebilir.

    Etkileri: İltihap giderici, yara iyileştirici, yatıştırıcı, antidepressif, kramp çözücü, ağrı kesici, antiseptik.

    Kullanım alanları: Yakın geçmişte Avusturyada yapılan bir bilimsel deneyde, kullanılan bir sarı kantaron preparatı, deneklerin %67’sinin hafif ve orta dereceli depresyondan kurtulmalarını sağlamıştır. Bu sonuç, daha önceleri yapılmış olan benzer deneyleri doğrular niteliktedir. Sarı kantaron yağına kırmızı rengini veren Hypericin adlı ana etken maddedir. Bu madde antidepressif ve çok güçlü antiviral etkilere sahiptir. Bu etki (virüslere karşı etki) öyle güçlüdür ki, geçtiğimiz yıllarda, AIDS’e karşı etkili olup olamayacağı konusunda geniş kapsamlı laboratuar araştırmaları yapmak gereği duyulmuştur. Doğrudan bitki kullanımı yoluyla pek çok virütik hastalığın tedavi edilebileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.

    Sarı kantaron, sinirsel rahatsızlıklara karşı kullanılabilecek en değerli şifalı bitkilerden biridir. Bitki geleneksel olarak da zaten hep, korku, gerginlik, uykusuzluk ve depresyona karşı kullanılagelmiştir. Özellikle menopoz döneminde görülen bu tür rahatsızlıkların tedavisinde çok olumlu sonuçlar alınabilir. Uykuda idrar kaçırma da sarı kantaron çayı ile tedavi edilebiliyor, çünkü bu rahatsızlık genelde ruhsal nedenlerden kaynaklanır.

    Hormon düzeyindeki değişikliklerin belirtilerini azaltan ve bedene yeni güçler kazandıran özellikleri sayesinde menopoz sıkıntılarına karşı sarı kantaron çayı mutlaka kullanılmalıdır.

    Sarı kantaron ayrıca, karaciğeri ve safrakesesini güçlendirebilen önemli bir toniktir.

    Dudak uçuğu(herpes) , suçiçeği ve zona, nevralji, bel ve sırt ağrısı, kas ve eklem ağrıları da bitki çayı, tentürü ve preparatları ile tedavi edilebilir.

    Kırmızı renkli kantaron yağı da hiçbir evde eksik olmaması gereken çok önemli bir ilaçtır. İyileştirme gücünü en az iki yıl korur ve yalnızca açık yaralarda, yeni yaralarda, hematomlarda(deride mavi-mor lekeler) , beze şişkinliklerinde ve pürüzlü yüzlerde bakım ve tedavi ilacı olmakla kalmayıp, sırt ve bel ağrıları, siyatik ve romatizmada da etkili bir friksiyon ilacı olarak kullanılabilir. Yanıklarda, haşlanmalarda ve güneş yanığında da kantaron yağı başarıyla kullanılabilir.

    Karnı ağrıyan bebeklerin karıncıklarına kantaron yağı sürüldüğünde ağlamaları sona erer. Tüm lenf bezi şişkinliklerinde kantaron yağı ile yapılan hafif friksiyonlar büyük rahatlık sağlayabilir. Bu yağ içten de kullanılabilir: Örneğin, safra salgılarını arttırmak, sinirsel kökenli mide rahatsızlıklarını yatıştırmak ve mide ülserini tedavi etmek gibi durumlarda, günde 2 kere yarım tatlı kaşığı kantaron yağı içilir.

    Kullanım biçimleri: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, üstü kapalı olarak 5 dakika kadar demlendirilir ve süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş kantaron çayı, aç karnına veya öğün aralarında, soğutulmadan içilir. Bu çay yara tedavisinde de dıştan, yıkama veya kompres biçiminde kullanılır.

    Tentür: Çiçeklenme aşamasında toplanarak kurutulmuş ve ince kıyılmış bitki, geniş ağızlı bir cam şişeye veya kavanoza 1:5 oranında koyulur, çalkalanabilecek kadar mesafe kalana kadar, kanyak, votka veya 35-40 derecelik etil alkol-su karışımı eklenir ve kapak iyice kapatılır. İki hafta boyunca arada bir çalkalanarak bekletilir ve süre sonunda dört kat tülbentten geçirilerek süzülür. Tentür koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.

    Kantaron tentürünün (Hypericum) genelde D6 inceltisi çok etkilidir. Bu inceltinin hazırlanışı ile ilgili bilgiyi, kitabın şifalı bitkiler bölümünün başlangıcındaki Tentür Bölümünden alabilirsiniz. Eğer Hypericum D6 tentürünü örneğin Almanyadaki bir eczaneden temin edebilirseniz çok daha iyi olur. Homöopathik ilaçlar genellikle kent merkezlerindeki büyük eczanelerden satın alınabilir.

    Kantaron yağı: Güneşli havada toplanan genç çiçekler hafifçe ezilerek şeffaf bir cam şişenin veya kavanozun boğazına yakın bölümüne kadar doldurulur, üstüne sızma zeytinyağı eklenir ve mayalanma süreci tamamlanana kadar(3-4 gün) kapağı açık olarak güneşte bekletilir. Sonra kapağı kapatılır ve arada bir çalkalanarak 3-5 hafta güneşte bekletilir. Çok güzel bir kırmızı renk kazanan yağ iki kat tülbentten geçirilerek süzülür, çiçek posaları da sıkılır ve kantaron yağı koyu renkli şişelerde, çok sıcak olmayan ortamda saklanır. 2-3 yıl boyunca kullanılabilir.

    Uyarı: Uzun süreli kantaron çayı kullanımı, güneş ışığına veya solaryuma karşı duyarlılık oluşturur. Çay içimine son verildiğinde bu duyarlılık sona erer. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.

    kanser ve kantoron otu

    Çağımızın vebası kanser, herkesin yüreğini ağzına getiren tehlikeli bir
    hastalıktır. Kanser'in ne kadar ağır bir hastalık olduğunu eşim kanser
    hastalığına yakalanınca anladık.

    Önce göğsü alındı. Sonra 6 kür kemoterapi uygulandı. Bir yıl sonra
    kemiklere sıçradı. Hem radyoterapi, hem kemoterapi uygulandı. Maaselef
    hiçbir faydası olmadı. Tek faydası ağrılarının azalmasıydı. Ancak kanser
    vücut üzerinde yayılmaya devam ediyordu. Kemoterapi sırasında eşimin
    karnında yaklaşık 25 cm büyüklüğünde bir tümor oluştu. Normal tedaviden
    umudu kesmiştik.

    İşte bu sırada alternatif kanser tedavisine yöneldik. A, C, E vitaminleri
    ile birlikte DMSO, Beres Csep damla, Prolysin C, İmmunex gibi bağışıklık
    sistemini tavkiye edici ilaç ve bitkisel destek ürünlerine yöneldik.

    İşte tam bu sırada değerli dostum Gazi Üniversitesi KBB Bölüm Başkanı
    Prof.
    Dr. Erdoğan İnal hoca; 'Kayınpederim mesane kanseri olmuştu. Tam 7 kere
    ameliyat oldu. Fakat bir türlü iyileşmedi. En sonunda birisinin tavsiyesi
    ile kantaron otunu kaynatıp suyunu içirdik. 3,5 ay sonra çekilen filmlerde
    ve tetkiklerde kayınpederimde mesane kanserinden eser kalmadığını gördüm.
    Sen de eşine kantaron otunun suyunu içir. ' dedi.

    Prof. Dr. Erdoğan İnal hocanın tavsiyesine uydum. Ozon tedavisi ile
    birlikte kantaron otu suyunu eşime içirdim. Yaklaşık 50 gün sonra
    karnından
    alınan doku örnekleri üzerinde yapılan patalojik incelemelerde 'kanser
    tümöründen' eser kalmadığını, geriye sadece yağ dokusunun kaldığını
    gördük.
    Eşimin kemiklerinde de mevcut olan kanser hastalığının, kemiklerdeki son
    durumunu bilmiyoruz. Bu durumu ancak, kemiklerde MR çekimi sonrası
    anlayabileceğiz. Ancak eşimin karnındaki o kocaman kitlede kanser
    hastalığından eser kalmadı.

    Böylesine önemli bir konuyu herkesle paylaşmak istedim. Allah tüm
    hastalara
    acil şifalar versin.

    Av. İlhan Demir

  • salih mirzabeyoğlu

    28.08.2006 - 18:01

    Mavi Türbanlı Lider yani Mehdi geliyor

    Nostradamus'un kehanetlerinin birçok yerinde geçen 'Mavi Türbanlı Müslüman Lider' bu kez ortaya çıkacak. Uzmanlara göre adayların arasında Beşir Esad da var. Yeni bir Nasır olacak denen bu lider, Arap Birligi'ni yeniden olusturacak. İran, Afganistan,Irak, Suudi Arabistan, Yemen, Libya ve bazı Orta Asya ülkeleri birleşecekler. Arap Federasyonu kurulacak ve Batı'ya karşı tavır alacak. İran, Türkiye'ye saldirip, Trabzon'a kadar gelecek, Fas'ta büyük savaşlar olacak. İran'da Hatemi devrilecek yerine bir ihtimal yine İran dişindan Humeyni gibi bir lider gelecek. Bu kişi Usame bin Ladin veya Ahmed Şah Mesud da olabilir. Bu kehanet çok eski ve Mavi Türbanli Lider çoktandır bekleniyor ama hala çıkmadı. Ama gerçekten de Nostradamus'un (5.27) no'lu kehanetinde Persler'in Trabzon'a gelecekleri, Mısır'in ve Midilli'nin korkuyla titreyecegi, Adriatik'in Arap kaniyla sulanacagi yaziyor.

  • kedi köpek farkı

    28.08.2006 - 09:07

    '...

    Neriman düşündü ve bir anda şarklıların kedileri ve garpıların köpekleri niçin bu kadar sevdiğini anladı.Hıristiyan evlerinde köpek ve Müslüman evlerinde kedi bolluğu şundandı:Şarklılar kediye,garplılar köpeğe benziyorlar! Kedi yer,içer,yatar,uyur,doğurur; hayatı hep minder üstünde ve rüya içinde geçer; gözleri bazı uyanıkken bile rüya görüyormuş gibidir; lapacı,tenbel ve hayalperest mahluk,çalışmayı hiç sevmez.Köpek diri,çevik,atılgandır.İşe yarar; birçok işlere yarar.Uyurken bile uyanıktır.En küçük sesleri bile duyar,sıçrar,bağırır.

    ...

    Neriman'a baktı ve cevap vermesini beklemeden devam etti:
    -Kimi adam vardır ki sabahtan akşama kadar oturur ve düşünür.Onun bir hazine-i efkarı vardır,yani fikir cihetinden zengindir; kimi adam da vardır ki sabahtan akşama kadar ayak üstü çalışır,mesela bir rençper,fakat yaptığı iş dört tuğlayı üstüste koymaktan ibarettir.Evvelki insan tenbel görünür velakin çalışkandır,diğer insan çalışkan görünür velakin yaptığı iş sudandır.Zira birisi maneviyat ile,zihin gayretiyle yapılan iştir; öbürü vücut ile,bedenle yapılan iştir.Maneviyat daima daha alidir,vücut sefildir.Yapılan işlerin farkı da bundandır.

    (Fatih-Harbiye,Peyami Safa,sh.45,47)

  • to / die / for

    28.08.2006 - 02:34

    nicole kidmanın bu isimde bir filmi vardı...

    kidmanın en başarılı filmiydi...

    etme bulma dünyası...

  • taksi şöförü

    26.08.2006 - 08:23

    scorsese,sen bu tarz filmlerin adamısın...

    ne işin var gangs of new york'larla,avaitor'larla...

  • Mahir Kaynak

    25.08.2006 - 17:46

    duyduğuma göre hem cıa'ya hem de mit'e çalışan çifte ajanmış...

    senelerdir hem televizyondan hem de gazetelerden takip ederim...

    hani bir söz vardır ahmak dostun olacağına akıllı düşmanın olsun diye...

    bu da o hesap...

  • film replikleri

    18.08.2006 - 03:08

    Blanche DuBois: Tarantula was the name of it. I stayed at a hotel called the Tarantula Arms.
    Mitch: Tarantula Arms?
    Blanche DuBois: Yes, a big spider. That's where I brought my victims. Yes, I've had many meetings with strangers.

    Blanche DuBois: Whoever you are, I have always depended on the kindness of strangers.

    Blanche DuBois: I know I fib a good deal. After all, a woman's charm is 50% illusion.

    Blanche DuBois: I don't want realism. I want magic! Yes, yes, magic. I try to give that to people. I do misrepresent things. I don't tell truths. I tell what ought to be truth.

    Blanche DuBois: Straight? What's 'straight'? A line can be straight, or a street. But the heart of a human being?

    (a streetcar named desire)

  • zindandan mehmede mektup

    17.08.2006 - 14:56

    'Ana rahmi zahir şu bizim koğuş;
    Karanlığında nur, yeniden doğuş...
    Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
    Sen bir devsin yükü ağırdır devin!
    Kalk ayağa dim dik doğrul ve sevin! '

  • denize bakınca hüzünlenmek

    16.08.2006 - 20:51

    'blue' kelimesi ingilizcede hem mavi hem de hüzün,keder manalarına gelir...

Toplam 983 mesaj bulundu