'Kimse acı çekenlerle kolay kolay ilişki kurmaya yanaşmaz.
Yardıma çağırdığım şey acılardır; çünkü onlar dosttur ve iyi öğüt verirler.
Ruhların gerçek uyumu halinde insanlar,birbirlerine durmadan yaklaşırlar; görünürde birbirlerinden uzaklaşsalar bile.
İnsan,aynı zihniyetteki bir arkadaşı vasıtasıyla öğrendiği şeyi,sanki kendi yaşamış gibi olur.
Bir dostluk ilişkisi kurmak ve korumak için en emin çare,bence,karşılıklı olarak birbirine ne yaptığını anlatmaktır.
Dostlar,birbirlerinden gizlemek istedikleri şeyi,aslında birbirlerine pek güzel anlatırlar.
Yabancı insanların varlıkları,kendi varlığımızı içinde seçebildiğimiz aynalardır.
Meselenin derinine inildi mi görülüyor ki,şahsiyet ilimlerde de ne kadar hakimdir ve insan kendini ve karakterini öğrenmeye başlamadan ilerleyemez.
Herkes eşit olduğunu söylerse,disiplin nerede kalır?
İşe yaramaz adam kimdir? Emretmeyi ve itaat etmeyi bilmeyen!
Çok soruyorsan,kötü bilgi almışsın demektir.
Cahiller,bilenler tarafından bin yıl önce cevaplandırılmış olan şeyleri sorarlar.
Tecrübelerimizin bazılarını tam olarak dile getirmek ve doğrudan doğruya aktarmak mümkün olmadığından ben uzun zamandır kendime bir yol seçtim: Birbirine zıt ve yine de birbirine yansıyan imajlarla,gizli anlamı dikkatli insanın gözleri önüne sermek.
Silahlandırılmış,savunmaya göre ayarlanmış bir duruma hiçbir devlet sürekli olarak dayanamaz.
Bir dilin kuvveti,yabancı olanı itmesi değil,onu yutmasıdır.
Ruh,söz ve yazının Arabça'daki kadar böylesine temelden vücud bulduğu başka bir dil yoktur.
Düzen,dakiklik ve hız her gün biraz daha kazanmaya çalıştığım özellikerdir.
Yakın bir tanıdığımla yürürken ve bu sırada çok hararetle bir şeyi düşündüğümde,yanımdakinin benim aklımdan geçen şey hakkında konuşmaya başladığına çok şahid olmuşumdur.
Mevzuya uygun bir genel tonu eserin bütününe yaymış olma görüntüsü kadar,büyük bir hayal gücü ve şairlik gücü gerektiren hiçbir şey yoktur.
Müslümanlar hikmet dersine şu prensible başlıyorlar: 'Aksi söylenemeyecek hiçbir şey yoktur.' Ve böylece her iddiaya zıt bir düşünce bulmak ve dile getirmekle görevlendirerek gençliğin aklını çalıştırıyorlar.Bu sayede büyük bir düşünce ve konuşma becerisine ulaşıyor olmalılar.
Önemli bir yazarın zihniyeti ve düşünceleri öyle pek kolay ifade edilemez.
Bu tür adamlar ve benzerleri,dahiyane yaratılıştadırlar ve özellikleri başkadır; başkaları yalnız bir kere büluğ olurken,bunlar tekrarlanan bir ergenlik yaşarlar.Fevkalade kabiliyetli insanların yaşlılıklarında da özellikle verimli taze devreler farketmemiz bundandır.Bunlarda da zaman zaman geçici bir gençleşme olmuş gibidir,işte benim tekrarlanmış ergenlik dediğim budur.'
İsrail Zindanlarında Filistinli Kadın Esirler
24 Ağustos 2006
İsrail zindanlarındaki Filistinli kadın mahkumlardan kaçımızın haberi var? Hamas kaynaklarına göre İsrail zindanlarında şu anda 9000 e yakın Filistinli esir bulunuyor. Daha anlaşılır bir ifade ile koca bir kasaba edecek kadar insan vatanlarını işgalcilere teslim etmemek için direndikleri yani tıpkı bizim ulusal kurtuluş savaşımızda olduğu gibi meşru müdaafa gösterdikleri için tutsak. Belki de birçoğumuzun duyunca şaşıracağı hayrete düşeceği bir başka bilgi ise Filistin de her dört insandan birinin yani Filistin halkının % 25 inin siyonist İsrail devleti tarafından en az bir kez tutuklandığı. Hayretler içinde kalmamıza sebep olacak bir başka bilgi ise İsrail Devleti yasalarına göre zindanlardaki Filistinli esirlere işkence yapmak yasal. Yani işkence suç teşkil etmiyor aksine sorgu esnasında ya da keyfi gelince bir esire işkence yapmanın cezası falan yok...Çeşitli İnsan hakları kuruluşlarının bunun suç teşkil etmesi yönündeki başvuruları ise siyonist İsrail devleti tarafından pişkinlikle reddedilmiş. İsrail zindanlarındaki gardiyanlar gün boyu esirlere türlü işkenceler yaptıktan sonra sanki büro işinde çalışıyor gibi bir iç rahatlığıyla mesai bitimlerinde evlerine gidiyorlar. Nöbet yeni işkencecilere geçiyor. İnsan demeye dilimizin varamayacağı bu kimseler son zamanlarda İsrail zindanlarında moda olduğu üzere esirleri 48 - 50 saat kadar kolları arkadan bağlı ayakta tuttuktan sonra, sekiz ya da on saatlik mesai diliminde gösterdikleri efor nedeniyle sanırım artık yorgun düşerek evlerine karılarının varsa çocuklarının yanına giderek huzurla başını yastığa koyabiliyor.
İşte size Filistin zindanlarına dair edindiğim istatistikler;
1967 den günümüze kadar tutuklanan ve Siyonist İsrail zindanlarında kalan esir sayısı 700.000
İşkence gören esir sayısı % 90
işte size uygulanan işkence metodları;
Aşırı soğukta tutma yoluyla işkence % 92
Aşırı sıcakta tutma yoluyla işkence % 76
Çok uzun süre ayakta tutma yoluyla işkence % 91
Boğaz sıkıp boğma yoluyla işkence % 74
Aç bırakma yoluyla işkence % 86
Tek kişilik hücrelerde çıldırtma yoluyla işkence % 71
Uykusuz bırakma yoluyla işkence % 81
Şiddetli biçimde etlerinin sıkılması yoluyla işkence % 94
Başkalarına yapılan işkenceyi zorla izletme yoluyla işkence % 70
Eşinin gözleri önünde tecavüz yoluyla işkence % 30
Zehirli gaz teneffüs ettirme yoluyla işkence % 15
Zindanlardaki mahkumlardan Hamas kaynaklarından takip ettiğime göre 140 civarı kadın. Filistin'de kadın olmak zor ancak belki de dünyanın çok az yerinde olacağı kadar onurlu bir görev. Filistin'de kadın ve çocuklar yani anneler ve evlatları direnişin en önemli sembollerinden. Filistinli kadınlarla konuşun ya şehit kocalarından geriye kalan yetim çocuklarının bakımını üstlenmişlerdir ya çocuk yaşta evlatlarını şehit vermişlerdir ya da İsrail zindanlarında esirlerdir. Bakın Filistinli esir kadınlar bize neler anlatıyor.
'Cinsel tecavüz tehdidini işgalcilerin sürekli dilinde 'İtirafta bulun yoksa şu asker hepimizin gözleri önünde sana tecavüz edecek' diye tehditte bulundular. Bu tehdit karşısında bütün bedenim titremeye başladı. Şehit kocama ağza alınmayacak küfürler ettiler. Ama ben yine de kararlılığımdan bir şey kaybetmedim ve 'benim size söyleyecek bir sözüm yok' dedim.' Raide Muhammed Şehade
“İşgalciler özel yetiştirilmiş bazı kadınları yanımıza sokarak bizi onlar tarafından hakarete ve çirkin muamelelere maruz bırakıyorlar. Üzerime süpürgelerle saldırdılar. Bu saldırıya uğradığımda hamileliğimin ikinci ayında ydım. Saldırıdan dolayı kanama olunca işkenceciler doktor çağırmak yerine bu halimi istismar ederek itirafta bulunmam için işkenceye devam ettiler ve çocuğumu düşürdüm.” Able Taha
'Sorgulama esnasında sorgulayıcı sandalyesini bana iyice yakın koyuyor, bana 'sevgilim' diye hitap ediyordu. Çok iğrenç bir şekilde karşımda duruyor ve benim saçımın sarışın olduğunu, yahudi olmam gerektiğini söylüyordu. Beni itirafa zorlamak için sözlerin ve fiillerin en çirkinlerini bana karşı kullandılar.' Lenan Melitât
Biraz olsun vicdan sahibi hiçkimsenin gözleri dolmadan, ürpermeden okumayacağı bu anlatımların yanı sıra Filistinli esirlerin kaldığı zindanlar zaten kesintisiz işkence mekanlarıdır. Bu zindanlarda temizlik olmadığından çok kötü kokular yayılmaktadır. Kadın esirler, yanlarına yedek giysi almalarına fırsat verilmediğinden bazen haftalarca üstlerini değiştirmeden durmaya zorlanmaktadırlar. Önlerine atılan yiyecekler son derece kalitesiz ve kötüdür. Sağlık hizmeti diye bir mevhum zaten yoktur.
İsrail zulmünü anlayabilmek için sadece Filistinli kadın esirleri dinlesek bile yeter öyle değil mi? Bu kadınların herbirinin yaşamında emperyalist zulmün ve Filistin direniş tarihinin en çarpıcı noktaları gizlidir. Filistinli kadınlar çocukken genelde babasız büyümüştür ve hepimizin o yaşlarda babalarımızdan olduğu gibi kendi babalarından masum istekleri olamamış kendi babalarının eve dönüş anındaki heyecanı yaşayamamışlardır. Gelinlik çağa geldiğinde beraber bir ömür süreceği eşini bulmanın ve evlenmenin heyecanı biraz olsun çekilen acıları geri plana atabilmiştir belki. Ama bu mutluluk elbette fazla sürmez Filistinli kadına bir süre sonra eşinin şehit edildiği haberi gelir. Filistinli kadın ne yapabilir? Kendi emelleri uğruna sınırları değiştirmeye çalışan emperyalist devletlerin zulümleri ile belirlenen kaderi ve sadece üzüntüler üzerine kurulu yaşamında nasıl ayakta durabilir? Elbette sahip olduğu yüce değerlere ve şehit eşinin yadigarı evlatlarına tutunarak... Filistinli kadın tüm bunları yaparken ayakta kalma mücadelesi içinde asla ne yapmaz? Elbette vatanı namusu ve şehit yakınlarının aziz hatırası için direnmekten biran olsun asla vazgeçmez...
Bu yazdıklarımın hiçbirinde abartı yoktur veriler ve anlatımlar tamamen dikkatle incelediğim kaynaklardan alınmıştır. Peki tüm bunları ben anlattıktan sizler de okuduktan sonra akıllara gelecek olan aslında şu değil midir? Ah güzel ülkemizin hanımları... Vaktinizin çoğunu kaşınızı gözünüzü incelemek için geçirdiğiniz aynanın karşısından, günübirlik sözde aşklar için ağlamaktan, alamadığınız son model cep telefonu için dertlenmekten, takip ettiğiniz magazin programlarından, komşunuzun yeni mobilya takımı ya da perdelerini kıskanmaktan, dedikodudan saçma sapan kadın programlarından, ahlaksızlığı göklere çıkaran dizilerden bir an olsun uzaklaşsanız da en azından bir tek bir Filistinli kadının yaşam öyküsünü anlatsam size....
-kaç erkeği benim gibi unuttun?
-senin hatırladığın kadınlar kadar.
-beni bırakma.
-yerimden kıpırdadığım yok.
-bana hoş gelecek bir şeyler söyle.
-tabi,ne duymak istiyorsun.
-yalan da olsa beni yıllarca beklediğini söyle.
-seni yıllarca bekledim.
-geri gelmeseydim kendini öldüreceğini söyle.
-geri gelmeseydin kendimi öldürecektim.
-benim hala seni sevdiğim gibi senin de beni hala sevdiğini söyle.
-seni hala seviyorum,senin de beni hala sevdiğin gibi.
-sağol,çok sağol.
tarihi sözler
05.09.2006 - 18:26'Benzin vaadı da biz mi içtik! '
solomon kemirel
film replikleri
05.09.2006 - 08:53-Yaptığımız herşey biraz daha sevgi için değil mi?
(before sunrise)
johann wolfgang von goethe
04.09.2006 - 19:20'Kimse acı çekenlerle kolay kolay ilişki kurmaya yanaşmaz.
Yardıma çağırdığım şey acılardır; çünkü onlar dosttur ve iyi öğüt verirler.
Ruhların gerçek uyumu halinde insanlar,birbirlerine durmadan yaklaşırlar; görünürde birbirlerinden uzaklaşsalar bile.
İnsan,aynı zihniyetteki bir arkadaşı vasıtasıyla öğrendiği şeyi,sanki kendi yaşamış gibi olur.
Bir dostluk ilişkisi kurmak ve korumak için en emin çare,bence,karşılıklı olarak birbirine ne yaptığını anlatmaktır.
Dostlar,birbirlerinden gizlemek istedikleri şeyi,aslında birbirlerine pek güzel anlatırlar.
Yabancı insanların varlıkları,kendi varlığımızı içinde seçebildiğimiz aynalardır.
Meselenin derinine inildi mi görülüyor ki,şahsiyet ilimlerde de ne kadar hakimdir ve insan kendini ve karakterini öğrenmeye başlamadan ilerleyemez.
Herkes eşit olduğunu söylerse,disiplin nerede kalır?
İşe yaramaz adam kimdir? Emretmeyi ve itaat etmeyi bilmeyen!
Çok soruyorsan,kötü bilgi almışsın demektir.
Cahiller,bilenler tarafından bin yıl önce cevaplandırılmış olan şeyleri sorarlar.
Tecrübelerimizin bazılarını tam olarak dile getirmek ve doğrudan doğruya aktarmak mümkün olmadığından ben uzun zamandır kendime bir yol seçtim: Birbirine zıt ve yine de birbirine yansıyan imajlarla,gizli anlamı dikkatli insanın gözleri önüne sermek.
Silahlandırılmış,savunmaya göre ayarlanmış bir duruma hiçbir devlet sürekli olarak dayanamaz.
Bir dilin kuvveti,yabancı olanı itmesi değil,onu yutmasıdır.
Ruh,söz ve yazının Arabça'daki kadar böylesine temelden vücud bulduğu başka bir dil yoktur.
Düzen,dakiklik ve hız her gün biraz daha kazanmaya çalıştığım özellikerdir.
Yakın bir tanıdığımla yürürken ve bu sırada çok hararetle bir şeyi düşündüğümde,yanımdakinin benim aklımdan geçen şey hakkında konuşmaya başladığına çok şahid olmuşumdur.
Mevzuya uygun bir genel tonu eserin bütününe yaymış olma görüntüsü kadar,büyük bir hayal gücü ve şairlik gücü gerektiren hiçbir şey yoktur.
Müslümanlar hikmet dersine şu prensible başlıyorlar: 'Aksi söylenemeyecek hiçbir şey yoktur.' Ve böylece her iddiaya zıt bir düşünce bulmak ve dile getirmekle görevlendirerek gençliğin aklını çalıştırıyorlar.Bu sayede büyük bir düşünce ve konuşma becerisine ulaşıyor olmalılar.
Önemli bir yazarın zihniyeti ve düşünceleri öyle pek kolay ifade edilemez.
Bu tür adamlar ve benzerleri,dahiyane yaratılıştadırlar ve özellikleri başkadır; başkaları yalnız bir kere büluğ olurken,bunlar tekrarlanan bir ergenlik yaşarlar.Fevkalade kabiliyetli insanların yaşlılıklarında da özellikle verimli taze devreler farketmemiz bundandır.Bunlarda da zaman zaman geçici bir gençleşme olmuş gibidir,işte benim tekrarlanmış ergenlik dediğim budur.'
fritz kreisler
04.09.2006 - 18:47'Liebeslied', 'Aşk acısı' parçası çok dokunaklı...
fritz kreisler
04.09.2006 - 18:46kemanının harika bir sonoritesi var...
film replikleri
04.09.2006 - 18:41-Beni kurtarmak sana düşmedi Jack.
-Evet,kendini sadece sen kurtarabilirsin.
Ravi Shankar
04.09.2006 - 18:25Hintli yönetmen Satyajit Ray'in 'Apu' üçlemesinin müziklerinden hatırlıyorum...
Filmler birer başyapıttı...
film replikleri
02.09.2006 - 20:30-Jack,burası ilk tanıştığımız yer...
Buralara sık sık gelişim ondan...
küstah
02.09.2006 - 15:12-Güzel olduğunuz kadar küstahsınız da...
tarihi sözler
02.09.2006 - 15:06'Dünya dönüyor sen ne dersen de
Yıllar geçiyor farketmesende '
Galile
tarihi sözler
02.09.2006 - 00:53sokrat: Niye ağlıyorsun?
eflatun: Haksız yere öldürüleceğin için?
sokrat: Demek haklı yere öldürülsem gülecektin...
işkence
01.09.2006 - 16:16İsrail Zindanlarında Filistinli Kadın Esirler
24 Ağustos 2006
İsrail zindanlarındaki Filistinli kadın mahkumlardan kaçımızın haberi var? Hamas kaynaklarına göre İsrail zindanlarında şu anda 9000 e yakın Filistinli esir bulunuyor. Daha anlaşılır bir ifade ile koca bir kasaba edecek kadar insan vatanlarını işgalcilere teslim etmemek için direndikleri yani tıpkı bizim ulusal kurtuluş savaşımızda olduğu gibi meşru müdaafa gösterdikleri için tutsak. Belki de birçoğumuzun duyunca şaşıracağı hayrete düşeceği bir başka bilgi ise Filistin de her dört insandan birinin yani Filistin halkının % 25 inin siyonist İsrail devleti tarafından en az bir kez tutuklandığı. Hayretler içinde kalmamıza sebep olacak bir başka bilgi ise İsrail Devleti yasalarına göre zindanlardaki Filistinli esirlere işkence yapmak yasal. Yani işkence suç teşkil etmiyor aksine sorgu esnasında ya da keyfi gelince bir esire işkence yapmanın cezası falan yok...Çeşitli İnsan hakları kuruluşlarının bunun suç teşkil etmesi yönündeki başvuruları ise siyonist İsrail devleti tarafından pişkinlikle reddedilmiş. İsrail zindanlarındaki gardiyanlar gün boyu esirlere türlü işkenceler yaptıktan sonra sanki büro işinde çalışıyor gibi bir iç rahatlığıyla mesai bitimlerinde evlerine gidiyorlar. Nöbet yeni işkencecilere geçiyor. İnsan demeye dilimizin varamayacağı bu kimseler son zamanlarda İsrail zindanlarında moda olduğu üzere esirleri 48 - 50 saat kadar kolları arkadan bağlı ayakta tuttuktan sonra, sekiz ya da on saatlik mesai diliminde gösterdikleri efor nedeniyle sanırım artık yorgun düşerek evlerine karılarının varsa çocuklarının yanına giderek huzurla başını yastığa koyabiliyor.
İşte size Filistin zindanlarına dair edindiğim istatistikler;
1967 den günümüze kadar tutuklanan ve Siyonist İsrail zindanlarında kalan esir sayısı 700.000
İşkence gören esir sayısı % 90
işte size uygulanan işkence metodları;
Aşırı soğukta tutma yoluyla işkence % 92
Aşırı sıcakta tutma yoluyla işkence % 76
Çok uzun süre ayakta tutma yoluyla işkence % 91
Boğaz sıkıp boğma yoluyla işkence % 74
Aç bırakma yoluyla işkence % 86
Tek kişilik hücrelerde çıldırtma yoluyla işkence % 71
Uykusuz bırakma yoluyla işkence % 81
Şiddetli biçimde etlerinin sıkılması yoluyla işkence % 94
Başkalarına yapılan işkenceyi zorla izletme yoluyla işkence % 70
Eşinin gözleri önünde tecavüz yoluyla işkence % 30
Zehirli gaz teneffüs ettirme yoluyla işkence % 15
Zindanlardaki mahkumlardan Hamas kaynaklarından takip ettiğime göre 140 civarı kadın. Filistin'de kadın olmak zor ancak belki de dünyanın çok az yerinde olacağı kadar onurlu bir görev. Filistin'de kadın ve çocuklar yani anneler ve evlatları direnişin en önemli sembollerinden. Filistinli kadınlarla konuşun ya şehit kocalarından geriye kalan yetim çocuklarının bakımını üstlenmişlerdir ya çocuk yaşta evlatlarını şehit vermişlerdir ya da İsrail zindanlarında esirlerdir. Bakın Filistinli esir kadınlar bize neler anlatıyor.
'Cinsel tecavüz tehdidini işgalcilerin sürekli dilinde 'İtirafta bulun yoksa şu asker hepimizin gözleri önünde sana tecavüz edecek' diye tehditte bulundular. Bu tehdit karşısında bütün bedenim titremeye başladı. Şehit kocama ağza alınmayacak küfürler ettiler. Ama ben yine de kararlılığımdan bir şey kaybetmedim ve 'benim size söyleyecek bir sözüm yok' dedim.' Raide Muhammed Şehade
“İşgalciler özel yetiştirilmiş bazı kadınları yanımıza sokarak bizi onlar tarafından hakarete ve çirkin muamelelere maruz bırakıyorlar. Üzerime süpürgelerle saldırdılar. Bu saldırıya uğradığımda hamileliğimin ikinci ayında ydım. Saldırıdan dolayı kanama olunca işkenceciler doktor çağırmak yerine bu halimi istismar ederek itirafta bulunmam için işkenceye devam ettiler ve çocuğumu düşürdüm.” Able Taha
'Sorgulama esnasında sorgulayıcı sandalyesini bana iyice yakın koyuyor, bana 'sevgilim' diye hitap ediyordu. Çok iğrenç bir şekilde karşımda duruyor ve benim saçımın sarışın olduğunu, yahudi olmam gerektiğini söylüyordu. Beni itirafa zorlamak için sözlerin ve fiillerin en çirkinlerini bana karşı kullandılar.' Lenan Melitât
Biraz olsun vicdan sahibi hiçkimsenin gözleri dolmadan, ürpermeden okumayacağı bu anlatımların yanı sıra Filistinli esirlerin kaldığı zindanlar zaten kesintisiz işkence mekanlarıdır. Bu zindanlarda temizlik olmadığından çok kötü kokular yayılmaktadır. Kadın esirler, yanlarına yedek giysi almalarına fırsat verilmediğinden bazen haftalarca üstlerini değiştirmeden durmaya zorlanmaktadırlar. Önlerine atılan yiyecekler son derece kalitesiz ve kötüdür. Sağlık hizmeti diye bir mevhum zaten yoktur.
İsrail zulmünü anlayabilmek için sadece Filistinli kadın esirleri dinlesek bile yeter öyle değil mi? Bu kadınların herbirinin yaşamında emperyalist zulmün ve Filistin direniş tarihinin en çarpıcı noktaları gizlidir. Filistinli kadınlar çocukken genelde babasız büyümüştür ve hepimizin o yaşlarda babalarımızdan olduğu gibi kendi babalarından masum istekleri olamamış kendi babalarının eve dönüş anındaki heyecanı yaşayamamışlardır. Gelinlik çağa geldiğinde beraber bir ömür süreceği eşini bulmanın ve evlenmenin heyecanı biraz olsun çekilen acıları geri plana atabilmiştir belki. Ama bu mutluluk elbette fazla sürmez Filistinli kadına bir süre sonra eşinin şehit edildiği haberi gelir. Filistinli kadın ne yapabilir? Kendi emelleri uğruna sınırları değiştirmeye çalışan emperyalist devletlerin zulümleri ile belirlenen kaderi ve sadece üzüntüler üzerine kurulu yaşamında nasıl ayakta durabilir? Elbette sahip olduğu yüce değerlere ve şehit eşinin yadigarı evlatlarına tutunarak... Filistinli kadın tüm bunları yaparken ayakta kalma mücadelesi içinde asla ne yapmaz? Elbette vatanı namusu ve şehit yakınlarının aziz hatırası için direnmekten biran olsun asla vazgeçmez...
Bu yazdıklarımın hiçbirinde abartı yoktur veriler ve anlatımlar tamamen dikkatle incelediğim kaynaklardan alınmıştır. Peki tüm bunları ben anlattıktan sizler de okuduktan sonra akıllara gelecek olan aslında şu değil midir? Ah güzel ülkemizin hanımları... Vaktinizin çoğunu kaşınızı gözünüzü incelemek için geçirdiğiniz aynanın karşısından, günübirlik sözde aşklar için ağlamaktan, alamadığınız son model cep telefonu için dertlenmekten, takip ettiğiniz magazin programlarından, komşunuzun yeni mobilya takımı ya da perdelerini kıskanmaktan, dedikodudan saçma sapan kadın programlarından, ahlaksızlığı göklere çıkaran dizilerden bir an olsun uzaklaşsanız da en azından bir tek bir Filistinli kadının yaşam öyküsünü anlatsam size....
Peren Birsaygılı
alıç
01.09.2006 - 16:00kalbe çok faydalı olduğu amerikalılarca keşfedilip tonlarca sipariş verilmiş...
genç kızlar
01.09.2006 - 15:55UYAN YARİM
Uyan yarim, uyan, söndü yıldızlar,
Gün, karşı tepeden doğmak üzredir.
Her sabah güneşi seyreden kızlar,
Mahmur gözlerini oğmak üzredir.
Uyan yarim, sesler geldi derinden,
Karanlık oynadı, koptu yerinden;
İlk ışık, kapının eşiklerinden,
Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir.
Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık,
Baygın gözlerimi aldı aydınlık,
İçimde tıkandı, kaldı ayrılık,
Bu aydınlık beni boğmak üzredir.
NECİP FAZIL KISAKÜREK
film replikleri
01.09.2006 - 09:59-kaç erkeği benim gibi unuttun?
-senin hatırladığın kadınlar kadar.
-beni bırakma.
-yerimden kıpırdadığım yok.
-bana hoş gelecek bir şeyler söyle.
-tabi,ne duymak istiyorsun.
-yalan da olsa beni yıllarca beklediğini söyle.
-seni yıllarca bekledim.
-geri gelmeseydim kendini öldüreceğini söyle.
-geri gelmeseydin kendimi öldürecektim.
-benim hala seni sevdiğim gibi senin de beni hala sevdiğini söyle.
-seni hala seviyorum,senin de beni hala sevdiğin gibi.
-sağol,çok sağol.
(johnny guitar)
Fransız Teğmen'in Kadını
01.09.2006 - 08:29filmi bir başyapıt...
kedi
01.09.2006 - 08:09kedi sevenler:
1) kedilerin nankör olduklarına inanmazlar,onlarında kendilerine göre sebepleri olduğunu savunurlar,
2) arkadaş yada aileleriyle birbirlerini severlerken miyavlamak yada sevilmek için kafasını karşısındakine sürtmek gibi kedisel hareketler gösterirler
3) sevecendirler,
4) diger hayvanlarıda çok severler(yılan,akrep,fare hariç olabilir)
5) kendilerini diger insanlardan üstün görmezler,genelde sıcakkanlı insanlardır
6) çocuk ruhlu çocuksu insanlardır
7) genellikle bebekleride kediler gibi severler
8) sokakta gördükleri her kediye büyük bi sahiplik duygusuyla dikkatle bakarlar
9) bazen kalabalık içinde çok mutlu olurken,bazen yanlız kalıp köşelerine çekilmeyi tercih ederler
10) kedi sevenler kedi sevenleri genelde severler,ortak nokta olarak kedileri vardır ve kendilerini birbirlerine yakım hissederler
11) var olan kedilerini genelde çocukları gibi görür,uzat patini yerine ya uzat elini derler,yada kendi ellerine pati diye hitap ederler
film replikleri
01.09.2006 - 07:18..ışık yanar..
Dialog
-Selâm!
-Sana da selâm.
-Güzel bir gece.
-Evet.
-İnsanın davranışı, hayatının gidişatı ile ilgilidir.
Buna katılıyormusun?
-Tabi.
-Peki..Böyle duymak istediğimi düşündüğün için mi
söyledin, yoksa..dediğime gerçekten katıldığın için mi?
-Dediğine katılıyorum..Gerçekten..
-Ne dedim?
-Bir insanın davranışının hayatının gidişatı ile yakından
ilgili olduğunu..
-Buna katıldığına göre, rahat yaşamı umursamayan
biri olabilirsin.
-Bu ne demek?
-Bir saniye dur ve bunun hakkında düşün.
Bunu benim için yapar mısın?
-(gülümseme..) Tamam, düşünüyorum.
-Hayır..Düşünmüyorsun..
Düşünemeyecek kadar ukalalıkla meşgulsün.
Şimdi düşünmeni ve ukalalığı bırakmanı istiyorum
Bunu benim için dener misin?
-Bak..Bunun sonu nedir?
Ne yapmamı istiyorsun?
-Farzedelim ki bir at arabası var. Bir at arabasını
kaç kişi sürebilir?
-Bir..
-Diyelim ki bu arabayı ben sürüyorum ve sen de
davranışını düzeltirsen benimle gelebilirsin.
-Tamam.
-Yarın işine dönmeni istiyorum.
Baş aktristi yeniden seçecektin.
Rol için bütün kızları dene.
Bu gün sana gösterilen kızı gördüğünde,
'işte bu kız' diyeceksin.
Diğer oyuncular kalabilir, bu sana kalmış.
Ama esas kız senin seçimin değil.
Eğer işini iyi yaparsan, beni bir kere daha
göreceksin.
İyi yapmazsan, iki kere daha göreceksin
İyi geceler.
-İyi geceler.
..ışık söner..
(mulholland drive)
film replikleri
01.09.2006 - 01:22-yine enlemesine dönmüş yorgan.boylamasına çeviriyom enlemesine dönüyo...
(mayıs sıkıntısı)
-ulan elli tane kanal var.birinde bi bok yok.
-bunun 'yuh' efekti de var mı.
-ulan biz yakalanıyoz ....a kodumun faresi yakalanmıyo...
-abi burda hep 'bak' sidileri var,hiç sezen aksu yok mu...
(uzak)
tarihi sözler
01.09.2006 - 00:56'Roma'da ikinci olmaktansa,bu köyde birinci olmayı tercih ederim.' julyus sezar
ismailağa camii
01.09.2006 - 00:312-3 kere gitmiştim...sanki başka bir zaman boyutuna geçiyormuşsunuz gibi oluyo...
ama içerisi daracık...tıklım tıklım...zaten kapalı mekanlarda 5 dakkadan fazla duramıyorum...illa açık hava,illa fresh air...
kaplangözü
01.09.2006 - 00:06hiç insan bir taşla arasında duygusal bir bağ hisseder mi...
matematik dersi
01.09.2006 - 00:04yine geometri hocamız demişti ki,dünyanın en gelişmiş bilgisayarları bile bir kare ve daireyi kusursuz olarak çizemez demişti...
biz de 'o kadar da değil artık' demiştik...
matematik dersi
01.09.2006 - 00:01yine bir gün matematik hocamız dedi ki,sizce bir çay kaşığı kaç tane pirinç tanesi alır.(kuru pirinç) ...
biz de dedik ki 10 tane...
taş çatlasa 20 tane...
iyi dedi hoca eve gidip bir deneyin...
Toplam 983 mesaj bulundu