Zirve-i hiçtir Aşk. Sırdır, gecenin dahi Şahid olmadığı. Cebrail as’mın zirvede yanmaya korktuğu Sınırdır. Emin'i Sevdiğine kavuşturduğu makamın adıdır. Cebrail a.s; Ya ResulAllah bundan sonra ben gelemem sen devam et. Dediği yerdir. Efendimizin; Bundan sonra ben nasıl giderim, Korkarım. Dediği yer. Cebrail a.s; Aşk'la Ya ResulAllah Aşkl'a yola devam et. Dediği yerdir. Burası Zirve-i Aşktı. Habibin, Rabbine kavuştuğu yer. Rahmanın Habibine: Ettehıyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayyibât Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtüh 'Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun' Dediği yerdir. Efendimizin de 'Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn' Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun' Dediği yer. Meleklerin semada; Eşhedu en la ilâhe illâllah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluhu. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve Peygamberidir. Dediği yer. BURASI ZİRVE-İ AŞKTI.
Önce Öğren AŞKı, yaşamayı bil,ondan Sonra Çık Karşıma. Ondan sonra 'senİnki de AŞk mi? ' De.ben de O zaman cevap vereyim sana, savunayım AŞKımı Madem yeri geldi, Bir iyilik Yapayim sana, Okuda Nasil AŞIK olunurmuş Öğren... Teslİm Olacaksin...
Ben aşkın kadınıyım! İçinizden birileri gibi, aşka ait, aşka aşık, aşkla yoğrulmuş….Aşkın acısıyla büyüttüğüm yüreğimi, özenle saklıyorum, en çok aşkın hakkıdır diyorum, bir kalbe sahip olmak.
Ben aşkın kadınıyım! Düştüğüm her darbede kalkmayı bilirim. Sızılarımı duydukça, hatalarımı hatırlar, cebime koyup derslerimi, yeniden yola düşerim. Usanmam, bıkmam, kabul etmem yenilgiyi, sevmeyi kendimden öğrenirim.
Ben aşkın kadınıyım! Düşlerimi sırtımda taşırım. Yük olsun diye değil, unutmayayım diye. Ne zaman umudumu yitirsem, ne zaman hayat ağır gelse, düşlerimi hatırlarım. Umudu ellerime bulaştırırım serin yaz gecelerinde, dövmelerim hatta, baktıkça gözlerim ışıldar.
Ben aşkın kadınıyım! Aşktan başkası değmez bedenime. Aşka ait yaşarım, kırılmadan, üzülmeden, yoksunluklarımla var olurum. Kimsenin ayıramayacağı birlikteliğimizde, aşkın kutsallığına sığınırım. Onun olmak, onunla var olmak için nefes alırım.
Ben aşkın kadınıyım! En büyük zenginliğim, kalbimdir. İçimi aşkla doldururum, havadaki yosun kokusuna karışır aşkın kokusu, her çekişimde ciğerlerim yanar sıcaklığından. Tatlı bir rüzgar olurum bahar günlerinde, aşkla birlikte uçuşurum. Gölgesinde dururum, ayrılmam yanından. Kim ne derse boş gelir, aşk en büyük servetimdir.
Ben aşkın kadınıyım! Ne zaman gelse kapıda karşılarım. Bir şölendir onunla yaşamak. Adımın yanına karalarım beyaz kağıt üstüne ve biz yan yana çok güzel dururuz. Aşka aşık olmak, damgalamaktır kendini kalabalık sokaklarda. Nereye baksan renkler uçuşur kelebek misali gözlerinde. Büyü yapmaktır aşk, en çıkmaz yolların karanlık bitimlerinde.
Ben aşkın kadınıyım! Kimsenin inanmadığı zamanlarda arkasında dururum. İnatla, dimdik savunurum, yalnızlığa mahkum bir teröristtir kalbim, inançsızlara örnek olurum. Aşkın varlığına ispat benim. Yüreğim kavruldu, büyüdü, yaralandı, acıdı uğrunda. Ondan gelecek belaya bile eyvallah derim.
Ben aşkın kadınıyım! Ödülüm sevmek, zaferim yenilmektir. İnsan olmayı beceririm aşkla, kolay iş sanmayın, aşk adam eder adam olmayanı ve bir kadına dönüştürür en zarafetsiz Havvaları. Aşkın içinden geçmemişse bir yürek, büyümez. Yangınlar kalmamışsa içinde, kabuk bağlamamışsa yaraların hiç, fazla gelir yaşamak. Aşk sihirdir, bedeni sarsan sevişmelerde gizlidir. Bir bakışın, bir tebessümün içinde saklanır. Bulup getirmek senin işin. Aşk dediğin az biraz avaredir.
Ben aşkın kadınıyım! Aşk için yaşarım, onunla kavrulup yürürüm, kendimle yüzleşirim, kendimi büyütürüm. Ben aşka ait, aşkla damgalı, aşka aşık bir kadınım. Ben aşkın kadınıyım, ya sen?
Hazır mısın Rabbine bu kadar yakın olmaya? Yoksa hâlâ ‘bir’leyemediğin zerreler mi var vücudunda? Seni bu kadar seven Rabbin, bu yüzden mi bekletiyor seni hâlâ bu dünya hayatında?
Eğer sofranda ekmeğini bölüştüğün biri yoksa Veya, özlemini çektiğin bir yar, uzaklarda Ya da kaybetmekten korktuğun sevdan Kopmamışsa hiç yüreğinden bir parça Hasreti duymamış, solumamışsan Ağlamamışsan gidenin arkasından....... Sözlüklerde 'ayrılık' senin için yazsa da olur yazmasa da.
İçinden taşıp dökülen duygulardan yoksunsan eğer Bir şiirin her dizesinde gülümseyen yüzler belirmiyorsa hiç Ya da coşturmuyor, ağlatmıyor,düşündürmüyorsa seni,
Dinlediğin şarkılar hiç kimseyi çağrıştırmıyorsa, Söylediğin türküler yapraklarını titretmiyorsa efil efil Damarlarında kan yerine hasretler, sevgiler yeşermiyorsa adam boyu Yüreğinde davullar çalmıyorsa gümbür gümbür........ Şarkılar çalsa da olur senin için, çalmasa da.
Yağmur damlası kadar bile bir iz bırakmadıysan arkanda Mütevazi bir sandala bile kürek olamadıysan Susturmadıysan ağlayan bir çocuğu Sarmadıysan bir yüreği Bırakıp gitmekten korktuğun,ondan düşüp yine ona konduğun bir çift nemli gözden yoksunsan Ya da hayatında elini uzatacağın birinden mahrumsan eğer Toksa gönlün sevgilere, aşklara Başkasının gözyaşları içine akmıyor,damlamıyorsa yüreğine........ Yaşam senin için olsa da olur, olmasa da.
Sevgilere sırtı dönük bir yürek; Çekmecede unutulmuş bir mendil Açılmayan kör bir kapı Yağış bilmez kuru bir gök gibidir. O yürekler ne şiirden etkilenir Ne şarkıyla hüzünlenir... Su sesi gibi gelir ölüm......Ölümden korkmak için bile Bir sevdiğin,bir sevenin, sığınacak bir yüreğin Arkandan ağlayacak bir çift gözün olması gerekir.
Bu dünyada kaybedecek hiçbir şeyi olmayana.. Ayrılıktan korkmayana.. Ölüm.. gelse de olur... gelmese de...
Her silişimde sil baştan yazdığım.Beynimde Ezberim.Kalbimde Yasaklım.Dilimde Mühürümsün.Her sabah uyandığımda bulamadığım ama her yeni güne senle uyandığımsın! ! .. Benligimdeki 'sen' sin..Buz keserken bile yüregim 'yaramsın' Gönlümün ucurumda koparıp atamadığım tek 'dalsın' Ve Varsa bu gözlerde 'Sevgi' Sebebi Sensin..Sebebim Sensin! ! ! Sorma nasıl, niye diye.
Arefe Denilen Gündeyim, Kutlu Bir Sabah’ın Eşiğinde. İbrahim’in Tereddüt Etmediği AŞK’a Aşina ve Sevdalıyım. Yarâb Ben Aciz Bir Kulum ve Kurban Edecek Bir İsmail’im Yok. Lakin Uğruna Kendimi Yakacak Ellerim, Gözlerim, Yüreğim Var! Habil de benim Kabil de. İsyanım yoktur Sen şahitsin, hâşâ..! Ama küstahlığımı, gafletimi, heveslerimi affet. Silme kayıtlarından, beni de hesaplarına dâhil et. Bana da kulum de, beni de defterine kaydet. Bana da nasip et. Gidecek yerim yok, benim de yolumu açık et. Ey verdiği dert, ahiret rahatlığından bile hoş olan! Göğü iniltilerimle doldursam mazurum. Çölü, çığ taneleriyle doldurursam mazurum. Dağılanı toplayan, bitkileri bitiren, ölüleri dirilten, sesleri duyan Hak. En güzel bir halde, en kutlu bir zamanda kavuşup buluşmamızı kolaylaştır. Allahım isteklerim neyle gerçekleşecekse, işlerim neyle düzene girecekse onu ilham et. Beni bu karanlık alemin zindanından çıkar. Nebilerin alemine ulaştır. Beni aşkınla rızıklandır. Hz.İbrahim'e ateşi gül bahçesine döndüren. Hz.İsmail'e bıçakları kör kılan teslimiyetin Sahibi..! Ey El Vedud Aşkını nakşet gönüllerimize...
Umudun rengidir mavi Sonsuzluğun, yağmurun Okyanusların, denizlerin ve suyun... Yarının rengidir mavi.... Geleceğin, hayallerin Çocuk gözlerdeki mutluluğun.... Huzurun rengidir mavi... Beklentilerin, Gökyüzünün ıssızlığındaki martının Düşlerdeki özgürlüğün rengidir... Oysa siyah...Ya siyah..... Gecenin rengidir siyah Karanlıkların, gizemin... Ve kabusların.... Yitirilmiş doğruların.... Tüketilmiş umutların rengidir. Yalnızlıkların rengidir siyah 'Keşke'lerin, 'belki'lerin... Çaresizliklerin, pişmanlıkların rengidir Iskalanmış bir ömrün rengidir siyah Tutsaklıkların, umursamazlıkların..... Mavi gençlikse, siyah olgunluktur Mavi saflıksa, siyah tecrübedir Mavi özgürlükse, siyah güçtür Mavi yaşamsa, siyah ölümdür. Ve... ben mavideki özgürlüğü Ve siyahtaki yalnızlığı seviyorum...
Şu insanlardan hangisi ben'im? Hele sen şu kavgayı, gürültüyü dinle, ağzıma, sözüme kulak asma. Hem sen beni elden çıktı bil. Yoluma kadeh madeh koyayım da deme. Önüme ne çıkarsa tuzla buz ederim.
Hem ben tıpatıp sana benzerim. Ağlarsan ağlarım, gülersen gülerim. Asıl sen vardın ortada, ben senin elinde bir ayna. Sen yeşillikte bir ağaç, ben senin gölgen.
Ben senin gôlgen olduktan sonra hemen gider kendime bir dost ararım kurmak için yanında çadırımı, ararım bir taze gül fidanı.
Sonra sâkinin kapısına varır, vurur testimi kırarım. Sonra oturur bardak bardak içerim ciğerimden akan kanı
Çaresizlik 'ALLAH'tan' gelen en güzel işarettir... Dua'nın vaktinin geldiğini gösterir... Süzülüyorsa gözünden yaşlar, hüzünlüyse güzel yüzün... RABBİN seni özlemiş, sesini duymak istemiş demektir...
Bir çiçeğin yaprağında tutuşup da yandın mı? Alevlenip tek vucutla, yaraları sardın mı? Yoksa küllenip de buz dağları oldun mu? Yazık yazık çok yazık, yaşamadan öldün mü?
Ezberlese sonbahar senin narin bedenini.. ” Nun ” gibi dik dursun başın..
Eğme diyorum sancağını..
Aldırma ömrümüze biçilen hasrete..
Aldırma bedenine vaat edilen miadı dolmuş hastalığa. Kan bürüse de gözlerimize..
Hüzne sürgün edilse de vuslatımız… ” Elif ” gibi gülümseyelim suskunluğa…
Elif ki; ne yüce bir kelimedir Tur dağında. Unutma sevgili; hiçbir yara duasız bırakılmamıştır.. Bırak aksın kanımız..
Damlayan her kanın düştügü yerde binlerce ” umut ” inkişaf etsin. Etsin ki Cennet müjdelensin solgun yüzlerimin bayram sabahına Bırak hasret bize yüklensin..
Aşk benim adım Aşk benim adım, aşk... kısacık bir kelimeyim ama anlamım ansiklopedileri aşar. Ne rengim belli, ne zamanım? Ansızın dikiliveririm karşınıza. Beklenmedik zamanlarda sinsice süzülürüm yüreklerinize.Adım aşk benim...
06.06.2012 - 21:58
Zirve-i hiçtir Aşk.
Sırdır, gecenin dahi Şahid olmadığı.
Cebrail as’mın zirvede yanmaya korktuğu Sınırdır.
Emin'i Sevdiğine kavuşturduğu makamın adıdır.
Cebrail a.s; Ya ResulAllah bundan sonra ben gelemem sen devam et. Dediği yerdir.
Efendimizin; Bundan sonra ben nasıl giderim, Korkarım. Dediği yer.
Cebrail a.s; Aşk'la Ya ResulAllah Aşkl'a yola devam et. Dediği yerdir.
Burası Zirve-i Aşktı.
Habibin, Rabbine kavuştuğu yer.
Rahmanın Habibine: Ettehıyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayyibât Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtüh
'Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun'
Dediği yerdir.
Efendimizin de 'Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn' Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun'
Dediği yer.
Meleklerin semada;
Eşhedu en la ilâhe illâllah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluhu. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve Peygamberidir.
Dediği yer.
BURASI ZİRVE-İ AŞKTI.
04.06.2012 - 20:44
Hayat evini sağlam kurmak istersen,
Günlerini gamsız geçirmek istersen,
Işıl ışıl şaraptan sakın el çekme,
Her gününün tadına varmak istersen.
HAYYAM
02.06.2012 - 16:01
Elbet bizde biliriz lafı en inceden dokundurup, içini acıtmasını...
Lakin kıyılıyoruz ama kıyamıyoruz sevdiklerimize İşte...
- Hz. Mevlâna -
30.05.2012 - 19:00
Yar dediğinde, 'söyle cânım' dememesi üzmesin seni! Senin yâr deyişin O'nun 'söyle cânım' demesidir zaten...
29.05.2012 - 18:50
Önce Öğren AŞKı, yaşamayı bil,ondan Sonra Çık Karşıma.
Ondan sonra 'senİnki de AŞk mi? ' De.ben de O zaman cevap
vereyim sana, savunayım AŞKımı
Madem yeri geldi,
Bir iyilik
Yapayim sana, Okuda Nasil AŞIK olunurmuş Öğren...
Teslİm Olacaksin...
28.05.2012 - 19:02
Aşkım Sen Ol Ya Resulallah
27.05.2012 - 19:56
Ben aşkın kadınıyım! İçinizden birileri gibi, aşka ait, aşka aşık, aşkla yoğrulmuş….Aşkın acısıyla büyüttüğüm yüreğimi, özenle saklıyorum, en çok aşkın hakkıdır diyorum, bir kalbe sahip olmak.
Ben aşkın kadınıyım! Düştüğüm her darbede kalkmayı bilirim. Sızılarımı duydukça, hatalarımı hatırlar, cebime koyup derslerimi, yeniden yola düşerim. Usanmam, bıkmam, kabul etmem yenilgiyi, sevmeyi kendimden öğrenirim.
Ben aşkın kadınıyım! Düşlerimi sırtımda taşırım. Yük olsun diye değil, unutmayayım diye. Ne zaman umudumu yitirsem, ne zaman hayat ağır gelse, düşlerimi hatırlarım. Umudu ellerime bulaştırırım serin yaz gecelerinde, dövmelerim hatta, baktıkça gözlerim ışıldar.
Ben aşkın kadınıyım! Aşktan başkası değmez bedenime. Aşka ait yaşarım, kırılmadan, üzülmeden, yoksunluklarımla var olurum. Kimsenin ayıramayacağı birlikteliğimizde, aşkın kutsallığına sığınırım. Onun olmak, onunla var olmak için nefes alırım.
Ben aşkın kadınıyım! En büyük zenginliğim, kalbimdir. İçimi aşkla doldururum, havadaki yosun kokusuna karışır aşkın kokusu, her çekişimde ciğerlerim yanar sıcaklığından. Tatlı bir rüzgar olurum bahar günlerinde, aşkla birlikte uçuşurum. Gölgesinde dururum, ayrılmam yanından. Kim ne derse boş gelir, aşk en büyük servetimdir.
Ben aşkın kadınıyım! Ne zaman gelse kapıda karşılarım. Bir şölendir onunla yaşamak. Adımın yanına karalarım beyaz kağıt üstüne ve biz yan yana çok güzel dururuz. Aşka aşık olmak, damgalamaktır kendini kalabalık sokaklarda. Nereye baksan renkler uçuşur kelebek misali gözlerinde. Büyü yapmaktır aşk, en çıkmaz yolların karanlık bitimlerinde.
Ben aşkın kadınıyım! Kimsenin inanmadığı zamanlarda arkasında dururum. İnatla, dimdik savunurum, yalnızlığa mahkum bir teröristtir kalbim, inançsızlara örnek olurum. Aşkın varlığına ispat benim. Yüreğim kavruldu, büyüdü, yaralandı, acıdı uğrunda. Ondan gelecek belaya bile eyvallah derim.
Ben aşkın kadınıyım! Ödülüm sevmek, zaferim yenilmektir. İnsan olmayı beceririm aşkla, kolay iş sanmayın, aşk adam eder adam olmayanı ve bir kadına dönüştürür en zarafetsiz Havvaları. Aşkın içinden geçmemişse bir yürek, büyümez. Yangınlar kalmamışsa içinde, kabuk bağlamamışsa yaraların hiç, fazla gelir yaşamak. Aşk sihirdir, bedeni sarsan sevişmelerde gizlidir. Bir bakışın, bir tebessümün içinde saklanır. Bulup getirmek senin işin. Aşk dediğin az biraz avaredir.
Ben aşkın kadınıyım! Aşk için yaşarım, onunla kavrulup yürürüm, kendimle yüzleşirim, kendimi büyütürüm. Ben aşka ait, aşkla damgalı, aşka aşık bir kadınım. Ben aşkın kadınıyım, ya sen?
27.05.2012 - 18:54
Hazır mısın Rabbine bu kadar yakın olmaya? Yoksa hâlâ ‘bir’leyemediğin zerreler mi var vücudunda? Seni bu kadar seven Rabbin, bu yüzden mi bekletiyor seni hâlâ bu dünya hayatında?
22.05.2012 - 18:47
Eğer sofranda ekmeğini bölüştüğün biri yoksa
Veya, özlemini çektiğin bir yar, uzaklarda
Ya da kaybetmekten korktuğun sevdan
Kopmamışsa hiç yüreğinden bir parça
Hasreti duymamış, solumamışsan
Ağlamamışsan gidenin arkasından.......
Sözlüklerde 'ayrılık' senin için yazsa da olur yazmasa da.
İçinden taşıp dökülen duygulardan yoksunsan eğer
Bir şiirin her dizesinde gülümseyen yüzler belirmiyorsa hiç
Ya da coşturmuyor, ağlatmıyor,düşündürmüyorsa seni,
Dinlediğin şarkılar hiç kimseyi çağrıştırmıyorsa,
Söylediğin türküler yapraklarını titretmiyorsa efil efil
Damarlarında kan yerine hasretler, sevgiler yeşermiyorsa adam boyu
Yüreğinde davullar çalmıyorsa gümbür gümbür........
Şarkılar çalsa da olur senin için, çalmasa da.
Yağmur damlası kadar bile bir iz bırakmadıysan arkanda
Mütevazi bir sandala bile kürek olamadıysan
Susturmadıysan ağlayan bir çocuğu
Sarmadıysan bir yüreği
Bırakıp gitmekten korktuğun,ondan düşüp yine ona konduğun bir çift nemli gözden yoksunsan
Ya da hayatında elini uzatacağın birinden mahrumsan eğer
Toksa gönlün sevgilere, aşklara
Başkasının gözyaşları içine akmıyor,damlamıyorsa yüreğine........
Yaşam senin için olsa da olur, olmasa da.
Sevgilere sırtı dönük bir yürek;
Çekmecede unutulmuş bir mendil
Açılmayan kör bir kapı
Yağış bilmez kuru bir gök gibidir.
O yürekler ne şiirden etkilenir
Ne şarkıyla hüzünlenir... Su sesi gibi gelir ölüm......Ölümden korkmak için bile
Bir sevdiğin,bir sevenin, sığınacak bir yüreğin
Arkandan ağlayacak bir çift gözün olması gerekir.
Bu dünyada kaybedecek hiçbir şeyi olmayana..
Ayrılıktan korkmayana..
Ölüm..
gelse de olur... gelmese de...
21.05.2012 - 19:55
Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım.
Oysa bendeymişin bilememişim.
Oyalanmışım.Kalakalmışım!
19.05.2012 - 16:06
Sözlerin değil...
Yüreğin tükenmesin...
Hayret ve heybette...
Cesaret sessizliğin dokunuşlarındadır...
Kaybolmayasın...
Araf kokularında...
17.05.2012 - 18:43
Hayatı ne önemse, ne de hafife al. Onursuz birliktelikler yerine, Onurlu bir yalnızlık yaşa sadece..
Aragon
15.05.2012 - 22:10
Aşk; vazgeçmektir...
Mecnun gibi aklından, Kerem gibi bedeninden vazgeçmek. Yardan gayrısından, cümle cihandan vazgeçmek.
Yemeden, içmeden, uykudan uyanıklıkdan ve vazgeçmekten bile vazgeçmektir gün gelince.
Senin için senden vazgeçmişim. Bilesin...
13.05.2012 - 19:01
Her silişimde sil baştan yazdığım.Beynimde Ezberim.Kalbimde Yasaklım.Dilimde Mühürümsün.Her sabah uyandığımda bulamadığım ama her yeni güne senle uyandığımsın! ! .. Benligimdeki 'sen' sin..Buz keserken bile yüregim 'yaramsın' Gönlümün ucurumda koparıp atamadığım tek 'dalsın' Ve Varsa bu gözlerde 'Sevgi' Sebebi Sensin..Sebebim Sensin! ! ! Sorma nasıl, niye diye.
11.05.2012 - 23:06
Askin beni sarmis, nasihatlar bosuna
Ictim o zehiri ben, bu seker bosuna
Gönlümdür olan divane bilmez kimse
'Zincir ayagindan vurunuz'der bosuna!
Mevlana Celaleddin Rumi
09.05.2012 - 20:11
Arefe Denilen Gündeyim, Kutlu Bir Sabah’ın Eşiğinde.
İbrahim’in Tereddüt Etmediği AŞK’a Aşina ve Sevdalıyım.
Yarâb Ben Aciz Bir Kulum ve Kurban Edecek Bir İsmail’im Yok.
Lakin Uğruna Kendimi Yakacak Ellerim, Gözlerim, Yüreğim Var!
Habil de benim Kabil de.
İsyanım yoktur Sen şahitsin, hâşâ..!
Ama küstahlığımı, gafletimi, heveslerimi affet.
Silme kayıtlarından, beni de hesaplarına dâhil et.
Bana da kulum de, beni de defterine kaydet.
Bana da nasip et.
Gidecek yerim yok, benim de yolumu açık et.
Ey verdiği dert, ahiret rahatlığından bile hoş olan!
Göğü iniltilerimle doldursam mazurum.
Çölü, çığ taneleriyle doldurursam mazurum.
Dağılanı toplayan, bitkileri bitiren, ölüleri dirilten, sesleri duyan Hak.
En güzel bir halde, en kutlu bir zamanda kavuşup buluşmamızı kolaylaştır.
Allahım isteklerim neyle gerçekleşecekse, işlerim neyle düzene girecekse onu ilham et.
Beni bu karanlık alemin zindanından çıkar.
Nebilerin alemine ulaştır.
Beni aşkınla rızıklandır.
Hz.İbrahim'e ateşi gül bahçesine döndüren.
Hz.İsmail'e bıçakları kör kılan teslimiyetin Sahibi..!
Ey El Vedud Aşkını nakşet gönüllerimize...
09.05.2012 - 18:10
Umudun rengidir mavi
Sonsuzluğun, yağmurun
Okyanusların, denizlerin ve suyun...
Yarının rengidir mavi....
Geleceğin, hayallerin
Çocuk gözlerdeki mutluluğun....
Huzurun rengidir mavi...
Beklentilerin,
Gökyüzünün ıssızlığındaki martının
Düşlerdeki özgürlüğün rengidir...
Oysa siyah...Ya siyah.....
Gecenin rengidir siyah
Karanlıkların, gizemin...
Ve kabusların....
Yitirilmiş doğruların....
Tüketilmiş umutların rengidir.
Yalnızlıkların rengidir siyah
'Keşke'lerin, 'belki'lerin...
Çaresizliklerin, pişmanlıkların rengidir
Iskalanmış bir ömrün rengidir siyah
Tutsaklıkların, umursamazlıkların.....
Mavi gençlikse, siyah olgunluktur
Mavi saflıksa, siyah tecrübedir
Mavi özgürlükse, siyah güçtür
Mavi yaşamsa, siyah ölümdür.
Ve... ben mavideki özgürlüğü
Ve siyahtaki yalnızlığı seviyorum...
08.05.2012 - 21:18
Şu insanlardan hangisi ben'im?
Hele sen şu kavgayı, gürültüyü dinle,
ağzıma, sözüme kulak asma.
Hem sen beni elden çıktı bil.
Yoluma kadeh madeh koyayım da deme.
Önüme ne çıkarsa tuzla buz ederim.
Hem ben tıpatıp sana benzerim.
Ağlarsan ağlarım,
gülersen gülerim.
Asıl sen vardın ortada,
ben senin elinde bir ayna.
Sen yeşillikte bir ağaç,
ben senin gölgen.
Ben senin gôlgen olduktan sonra
hemen gider kendime bir dost ararım
kurmak için yanında çadırımı,
ararım bir taze gül fidanı.
Sonra sâkinin kapısına varır,
vurur testimi kırarım.
Sonra oturur bardak bardak içerim
ciğerimden akan kanı
08.05.2012 - 16:04
Çaresizlik 'ALLAH'tan' gelen en güzel işarettir...
Dua'nın vaktinin geldiğini gösterir...
Süzülüyorsa gözünden yaşlar, hüzünlüyse güzel yüzün...
RABBİN seni özlemiş, sesini duymak istemiş demektir...
Hz Mevlana.
08.05.2012 - 15:17
Bir çiçeğin yaprağında tutuşup da yandın mı?
Alevlenip tek vucutla, yaraları sardın mı?
Yoksa küllenip de buz dağları oldun mu?
Yazık yazık çok yazık, yaşamadan öldün mü?
02.05.2012 - 13:57
Kelam-ı Tevhid’i LAL eyle ey gönül;
Hanif yüreğinde bir HAL olayım…
Alem-i cihANımda bul beni ey gönül;
Gördüğün yegane NAZar olayım…
Mirac eyle beni Küre-i A’la’ya ey gönül;
NUN içinde, HAYY ile bir MİM olayım…
Küre-i A’la yı zerrem eyle ey gönül;
Cem-i KÜLliyende tek bir NUN olayım…
Nefes-i Rahmanı Bahr-eyle ey gönül;
Arş’a İstüva eden has NUR olayım…
Muradını Zat’ıma risal eyle ey gönül;
Gönlünü var eden bir tek HİS olayım…
Dile KÜN ile bendeki Mahmud’u ey gönül;
Zat’ından Zat’ına MURAD-ı ziya olayım…
KenDİNi BENde öyle unut ki ey gönül;
BULu”NAMAZ” bir A’MA olayım…
SİN’dir Beş Alem-i A’MA’yı ey gönül;
Siyret-i HU vechinde İNSAN olayım…
Kabe’mde Kıble-i GAYB eyle ey gönül;
OL Bahr-ı A’MA’da Bahr-ı Muhit olayım…
Siyret-i San’imi öyle SIR eyle ki ey gönül;
Her NEFESte Kenz-i Bahr-ı Harabe OLayım…
Bahr-ı Harabe
(t-KUL)
30.04.2012 - 20:08
Şimdi LâL zamanı…. Kapat gözlerini..
Kuyularda inleyen binlerce Yusuf’u saklıyorum…
Sen ise sevdamızı demlemiş yavru ceylanlara içermektesin…
Susuyorum Yunus’un dizlerine çökerek…
Seni anıyorum Süleyman evrâdında…
Sen ise dualarına beni katıp binlerce ” lâm ” iniltisine ” Elif’i ” katıyorsun…
Yanıyorsun Mecnun’a yanan Leylâ gibi…
Susuyorsun Yusuf´a susayan Züleyhâ gibi…
Kanatıyorsun yüreğini korkusuzca bıçağa boynunu vuran Esmâ gibi…
Durma şimdi…
Ellerini aç gökyüzüne bir dua gibi…
Yağ bozkırlarıma bir deryâ gibi…
Boynunu bükme sakın…
Ezberlese sonbahar senin narin bedenini.. ” Nun ” gibi dik dursun başın..
Eğme diyorum sancağını..
Aldırma ömrümüze biçilen hasrete..
Aldırma bedenine vaat edilen miadı dolmuş hastalığa. Kan bürüse de gözlerimize..
Hüzne sürgün edilse de vuslatımız… ” Elif ” gibi gülümseyelim suskunluğa…
Elif ki; ne yüce bir kelimedir Tur dağında. Unutma sevgili; hiçbir yara duasız bırakılmamıştır.. Bırak aksın kanımız..
Damlayan her kanın düştügü yerde binlerce ” umut ” inkişaf etsin. Etsin ki Cennet müjdelensin solgun yüzlerimin bayram sabahına Bırak hasret bize yüklensin..
Her hasret cığlığı gömlegimizden damlasın…
30.04.2012 - 15:43
Mevlam Der Ki Doğruca Gel
Mevlam Der Ki Doğruca Gel
Kulum Bana Fevrice Gel
Eğri Gelen Ermez Bana
Doğruluk Et Yolluca Gel
Kalk Seherden Yükün Bağla
Niyaz Eyle Çok Çok Ağla
Haddin Üzre İnci Çağla
Hub Yoluna Saç Uca Gel
Kalk Zikreyle Lâhza Durma
Benden Ozgesini Görme
Acı Tatlı Asla Sorma
Her İşime Razıca Gel
28.04.2012 - 13:10
Gitmek! ..Gidememektir kendiMden..
Toplam 123 mesaj bulundu