Veysi Dino Dildar - Hakkında Yazdığı Tanıtım ...

Sonra farkettim ki; Su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor... Her şey yine ve aynı şekilde oluyor... Öyle bir yere geldim ki; Sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış... Üşümek ve sonra ısınmak gibi... Gitsem ayrılık olur, kalsam çöl.. Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler; Ama anladım ki; özlemden hiç kimse ölmüyor. Ama ben ölüyorum...

-Ben seni Allah'ın zikriyle sevmişim, Resulullah (s.a.v.) 'ın sözüyle sevmişim. Ben seni nıştıman(ülke) da sevmişim, Dicle'nin kıyısında, Zagros'un tepesinde sevmişim.
Sen gelirken İslam'la gel, sen gelirken Allah'ın selamıyla gel, sen gelirken Hz. Muhammed'in müjdesiyle gel.
Güneş yakınmış meğer
Şu dağın ardıymış
Üç-beş nefeslik yol
Bir kaç adım kalmış


Kazanana dek hep sürsün istiyorum. Ölüm kalım savaşlarında hep galip gelen taraf, senin sevdalıların olsun. Suskunluğumuzun ardında bir çığlık kopsun, herkesin sesinden biraz ses olsun.
Ey güzel özgürlük, senin için ölmeyenler hayıflansın, yüreksizler hayıflansın ve bizim kavgamıza imrenerek bakılsın. Sen hep yanımda ol; özünle, güzelliğinle, sevdanla, her şeyinle yanımda ol. Bana yoldaş ol. Davama, dertlerime, sevinçlerime sırdaş ol. Çünkü sen yüreğimin tek sahibi ve tek sevgilisisin.

Evîna dilê min!
Mîna şev û roja min e,
Avajîn a gula min,
Wek rihê cana min e.
(MEM)

Ey Özgürlük!
Ezberlediğim en güzel şarkıları sana söyleyeceğim, yüreğimi benden alan o şiirleri sana okuyacağım ve o güzelim öykülerin hepsini sana anlatacağım. Hepsinde sen kokan, kardeşlik kokan, dostluk kokan güzel mısralar okuyacağım.
Sana adadım tüm gençliğimi, sadece sana açtım yüreğimin kapılarını ve bak! Gözyaşlarımı senin için akıtıyorum 'Adı güzel özgürlük'. Bir senin için ağladım ve gece gündüz bir seni görmek için dualar ettim Rab'bime.
Ne zaman gelip kapımı çalacak ve 'ben geldim' diyeceksin. Kalbime, evime, şehrime, ülkeme sefalar getireceksin.
Senin için bak al kanlar akıtıyorum, yiğit erlerin terlerini biriktiriyorum, anaların göz yaşlarını buharlaşan yağmura inat topluyorum. Dostlarımla, yoldaşlarımla…Bir sen gelesin diye! bir selam veresin diye! takatsiz kalmış gönüllere bir sen şifa olasın diye! Herkese seni soruyorum ve her yerde seni arıyorum; bıkmadan, usanmadan, yorulmadan. Gece gündüz demeden sana koşuyorum. Sabahlardan ve akşamlardan, yollardan ve kervanlardan, rüzgarlardan ve bulutlardan hep seni soruyorum. Neredesin ey güzel özgürlük.

Dilopa barana biharê da
Bêhna gula zozanekî da
Û
Bêdengîya Çemê Dîclê da
Li te geriyam,
Ey Gul a Roj!
Ey Can ê Mem!
(MEM)

Hadi bak! Şu yürek çarpıntılarına… Hadi bak! Ölümün üzerine korkusuzca yürüyen sevdalı gönüllere... Hep sana adansın bu sevdalar ve hep senin için bütün kapılar ardına kadar açılsın istiyorum. Bütün çektiğimiz acılar, gençliğimizin en güzel anları hep sana adansın. Varsın sevdiklerim darılsın bana, en ağır eziyetleri çektirsinler. Yalnızca senin için olsun, yalnızca senin için. Seni istediğim için olsun. Varsın bıkmadan, usanmadan aradığımdan dolayı seni, bana mecnun desinler. Hiçbir çıkar gözetmeden her şeyimi senin yolunda harcarım. Varsın bana avare desinler. Sen yeter ki gel, her şeye razıyım, her şeye hazırım ben.
Senin için on beş çadırdan kovulsam da on altıncı çadıra giderim. Sen yeter ki gel, bekletme…
Sana olan sevdam beni zindanlara da düşürse ve seni istediğim için demir taraklarla taransa da vücudum, yine her bir parçam senin ismini söyleyecek, yine seni isteyecek..

Nereden gelirse gelsin/ şehadete,
Ne zaman olursa olsun/ esarete,
Neresi olursa olsun/ hicrete,
Rab'bin rızası için hazırım.
(MEM)

Her şey senin için. ödediğimiz her şey senin yolunda feda olsun ve bir daha, bir daha olsun, bin defa, bin defa olsun. Aç da kalsam, yorgunluktan dizlerimin bağı da çözülse ve dünya seni terk etmeme karşılık bütün güzelliğiyle önüme serilse, dünyayı elimin tersiyle iterim ve eğer acılar senin yolunda serili olsa da seni elde etmek için yine seni isterim, yoluna kendimi feda ederim. Sen yeter ki gel. Sen yeter ki bir selam ver, gönüllerimize şifa ver. Ne kadar güzel olduğunu bilir misin ey güzel özgürlük?
Ey Canımın canı,
Hayallerimin,
Rüyalarımın baş tacı
Adı güzel özgürlük neredesin.
(MEM)

Senin için bırak mesken olsun bana gurbet. Memleket ayrılığı, dost, kardeş ayrılığını yaşayayım. Bir senin için, yalnız senin için. Bırak gelirse gelsin ihanetler bana, varsın dört bir yanımı sarsın düşman, tuzak kursun, baskı yapsın, Ne olursa olsun, ben yine seni isterim.

Sen ki
Ruhumun fırtınası,
Yüreğimin tatlı yarası
Bazen bir okyanus gibi
Dalgalara boğup coşturan
Bazen bir deprem gibi
Beni bir birine katan
Adı güzel özgürlük neredesin?
(MEM)

Sen bir tutkusun bende. Bir aşk, bir yaşama sevincisin. Seni istediğimden dolayı idam sehpalarında sallanacaksa bedenim, sallansın. Yeter ki sen gel, sefalar getir bize. Sen beni benden alansın. Dağlara, yollara vuransın. Beni kendimden geçirensin.

O özgürlük ki,
Bütün ihtişamıyla vurur,
göğsümün kafesine.
Yüklenir bütün ağırlığıyla,
Yüreğimin her zerresine.
Zaman durur, akıl durur.
Dönen dünya durur.
Ve MEM lal olur, böylesi anlarda.
(MEM)

Ey güzel özgürlük. Biz mazlum Kürtler, biliriz seni. Ve sensiz hayatın karanlıklardan ibaret bir ölüm olduğunu, biliriz, sensiz hayatın zulüm olduğunu. Biliriz sensiz hayatın Halepçe olduğunu, Lice olduğunu, Mahabad olduğunu, Qamışlo olduğunu, faili meçhul olduğunu, sürgün olduğunu ve evimizle, barkımızla, aşımızla beraber yanmak olduğunu. Yokluğunda. gençlerimizin kanının, zalimlerin refahı için oluk oluk aktığını görmek olduğunu, fakirlik olduğunu, devletsizlik olduğunu, yetimlik olduğunu biliriz. Biz sana vurgunuz. Seni alıp dağların doruklarına götürmek gerek. Kürt annelerine, Kürt babalarına, dul kalmış gelinlere ve bebelere armağan etmek gerek. Yakılmış köylere, kurşuna dizilmiş gençlere, ülkemin taşına, toprağına, Dicle'ye, Fırat'a ve Munzur'a sunmak gerek seni. Sunmak gerek Zagros'a, Ağrı'ya, Dersim'e, Sarıkamış'a. Ehmedê Xanî'ye, Saidlere, Qadı Muhammed'e armağan etmek gerek. Ve 'bak işte sonunda geldi, geldi işte. Yüz yıllar boyunca yolunu beklediğimiz özgürlük sonunda geldi, geldi işte. Bitti artık çektiğimiz bunca acılar. Kalkın ve halaya durun' demek gerek onlara.

Öyle isterim ki;
Kana kana, doya doya
Alsam hasretiyle yandığım,
özgürlüğü avuçlarıma.
Ve onu bölüp dağıtsam,
Yeryüzünün mazlum kalmış,
tüm insanlarına
(MEM)

Ben seni Allah'ın zikriyle sevmişim, Resulullah (s.a.v.) 'ın sözüyle sevmişim. Ben seni Kürdistan'da sevmişim, Dicle'nin kıyısında, Zagros'un tepesinde sevmişim.
Sen gelirken İslam'la gel, sen gelirken Allah'ın selamıyla gel, sen gelirken Hz. Muhammed'in müjdesiyle gel.
Güneş yakınmış meğer
Şu dağın ardıymış
Üç-beş nefeslik yol
Bir kaç adım kalmış
(MEM)