Veysel Soysal Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • ilistir

    20.10.2014 - 23:15

    İLİSTİR: Isparta, Çetince Akçaşar'da tabanı delinerek yapılan bakır ve aliminyum kevgir ve süzeklere verilen addır. Tahrana, salça yapımında bu günlerde de kullanılmaktadır.

  • Kavut

    01.01.2014 - 20:22

    KAVUT: Eskiden eğlencelik yiyeceklerin az olduğu yıllarda nohut ateşte kavrulur, kahve değirmenlerinde çekilerek un haline getirilirdi. Bu una Isparta- Çetince'de Kavut adı verilirdi. Şeker karıştırılarak yenirdi. Çok güzel bir tadı vardır. Çetince'de sözünde durmayan kişilere sır verilmez; 'Ağzında kavut ıslanmaz' derler. Böyle de bir darbımeseli vardır. Şekersiz yendiği zaman midenin fazla suyunu alır. İlaç olarak da kullanılır.

  • sabır taşı

    13.08.2013 - 23:49

    SABIR TAŞI:
    Selçuklu devrinde Anadolu'nun Türkleştirme çağında, ilk gelenler Hoca Ahmet Yesevi'nin 'eğsi'sini atıp görev verdiği dervişler idi. Esilerini buldukları yerlere tekkelerini kurdular. Eğitime başladılar.
    Tekkelere öğrenci geldiği zaman onun sabrını ölçmek için tekkenin avlusuna bir kaya parçası koyuluyor, şeyh öğrenciden bu kayadan bir birine geçmiş iki, üç zincir halkası çıkarmasını istiyordu. Öğrenci hem ders alıyor, hem de boş zamanında bu taş üzerinde çalışıyordu.
    Öğrencinin tahammül ve sabrı bitince taşa balyozu haşin vuruyor, taşı çatlatıyordu. Görev burada sonlandırılıyordu. Bu kayaya SABIR TAŞI deniyordu. Öğrenci taşı parçalışınca da SABIR TAŞI ÇATLADI deriyordu.
    Bu kadar zorluğa rağmen taştan zincir halkalarını çıkaranlar oluyor, onlara şeyh tarafından himmet veriliyordu. Taş zincir, sonra gelenlere ibret olsun, cesaret versin diye Tekke'nin önüne asılıyordu. Orta çağda Anadoluda dolaşan seyyahlar bu türlü
    taşlar gördüklerini yazıyor.

  • sabır taşı

    13.08.2013 - 23:44

    SABIR TAŞI:
    Selçuklu devrinde Anadolu'nun Türkleştirme çağında, ilk gelenler Hoca Ahmet Yesevi'nin 'eğsi'sini atıp görev verdiği dervişler idi. Esilerini buldukları yerlere tekkelerini kurdular. Eğitime başladılar.
    Tekkelere öğrenci geldiği zaman onun sabrını ölçmek için tekkenin avlusuna bir kaya parçası koyuluyor, şeyh öğrenciden bu kayadan bir birine geçmiş iki, üç zincir halkası çıkarmasını istiyordu. Öğrenci hem ders alıyor, hem de boş zamanında bu taş üzerinde çalışıyordu.
    Öğrencinin tahammül ve sabrı bitince taşa balyozu haşin vuruyor, taşı çatlatıyordu. Görev burada sonlandırılıyordu. Bu kayaya SABIR TAŞI deniyordu. Öğrenci taşı parçalışınca da SABIR TAŞI ÇATLADI deriyordu.

Toplam 4 mesaj bulundu