Vesile Kaygusuz Antoloji.com

İZMİR URLA ÖZBEK KÖYÜ

08.03.2011 - 01:16

özbek köyü doğduğum yer demek, karanlık sokaklarında, gaz lambasıyla aydınlanan evimizde geçen çocukluğum demek. plastik torbayı çanta yapıp kolalı yakam, örgülü saçlarıma takılı kolalı beyaz kocaman kurdelelerim ve siyah önlüğümle ilk öğrenciliğim demek. köyümüze elektrik gelip sokak lambalarının ilk yandığı gece sabaha kadar bütün çocuklar sokaklarda koşturmaç oynamamız demek. evlerimizde şehir suyunun olmadıgı o günlerde buz gibi akan tahtalıktan kovalarla evlerimize su taşımak demek. kahvehanelerin gazoz kasalarını buzgibi akan tahtalıgın sularında soğutmaları demek. köye ilk girişte sizi kucaklayan kahveönündeki asırlık çınar ve çam ağaçları demek. bu agaçların altında adım başı yerden kaynayan buz gibi kaynaklar demek. caminin önündeki yaşı bilinmeyen selvi ağacı demek. bütün köyün çamaşırlarını yıkayıp banyolarını yaptığı yenimınar, terslikmınarı demek. kahveönündeki gece gündüz hiç durmadan akan yedi tane kurnası olan çeşme demek, uçula çeşmesi demek, yenimınar ve terslikmınarı çeşmeleri demek. kermen çeşmesi demek. dallarına salıncaklar kurduğumuz ulu çitlenbik ağaçları demek. hamam demek, köprüler demek. her evin bahçesinde bulunan fırınlardan gelen sıcak ekmek kokusu demek. o günlerde kalan komşuluk demek, paylaşmak demek yardımlaşmak demek sevgi demek. bütün konukomşu bir araya gelerek üçgün üç gece düğün dernek yapmak demek. özbek köyü benim çocukluk günlerimde kalan tütün demek, anason demek, nohut, bamya demek. şu günlerde uçsuz bucaksız mis gibi kokan sümbül tarlaları demek. balıkçılık demek. özbek köyü çalkama demek. bazına demek masır ve katmer demek. tarhana demek keşkek demek. KISACASI ÖZBEK KÖYÜ CENNET DEMEK. Özbek köyü benim köyüm demek.