Liadov su ve cadılarla ilgili efsanelere ilgi duymuştur... 1909'da bestelediği ve besteci Aleksander Çerepnin'in babası, Marjinski Tiyatrosu şefi Nikolay Çerepnin'nin (1873 - 1945) yönetiminde aynı yıl çalınan 'Büyülü Göl' adlı orkestra parçasında da, karanlık ormanların arasında saklı gibi duran, su perileriyle, nimfe'lerle dolu, sessiz ve ayna gibi durgun bir göl yansıtılır... 12/8'lik ölçüde, Re bemol Majör tonda, ağırca (Andante) tempoda, gizemli havada sürdinli yaylı çalgıların dalgalanan figürü ile sunulan tema tüm esere egemendir... Bu serin ve aşırı kırılganlıktaki sular ancak perilerin hareketiyle titrer, oynaşır; ama bu da, empresyonizmi de aşan sembolik çırpıntılar gibidir... Zarif bir orkestrasyonla arp, flüt gibi romantik çalgılar yanında çelestanın gümüş sesi temanın parçacıklarını yansıtır, sonra sessizce kaybolur; ama bu titreşimlerin yansımaları ormanın ağaçlarında takılıp kalmış gibidir...
4. Bölüm daha canlıdır... Fatih Sultan Mehmet, gemilerini kızaklar üzerinde Boğaziçi'nden Haliç'e aşırabilmek için canla başla didinmektedir... Sürekli bir hareketle, mehterin ritmik davul vuruşları eşliğinde bu işlem tamamlanınca, Osmanlılar savaşı kazanmış sayılacak, Bizanslıları şaşkına çevireceklerdir...
Originally bought as a property for Freddie Bartholomew in 1938... Production was so far under way (including Bartholomew posing with Indian elephants for newsreel cameras) , that the project was eventually abandoned to save costs...
Cemal Reşit Rey 'Çağrılış' adlı ilk senfonik şiirini 1949-51 yılları arasında bestelemiş ve eser ilk kez yönetiminde, Paris'teki Empire Tiyatrosu'nda 3 Nisan 1952 günü Orchestre National de Paris (Paris Ulusal Orkestrası) tarafından seslendirilmiştir... Bu konserde C.R. Rey'in eski bir Türk masalından esinlenerek bestelediği 'Çağrılış' ile Albert Roussel'in 'Baküs ve Ariana Süiti' ve Çaykovski'nin 5. Senfoni'si yer almış; eser çok beğenilmişti... Hem de tüm karamsar, ümitsiz havasına karşın lirik anları da yaratan eserde ölüm düşüncesi işlenir ve buna cesaretle cevap verilir...
8 Ocak 1977 günü besteci yönetiminde İDSO'nın Şan Sineması'ndaki konserinde çaldığı eserde bir sunucu da yer almış ve Tarık Gürcan masalı anlatmıştı: 'Yüreğindeki ölüm korkusu müthişti... Bütün benliğini sarmış olan bu sabit fikrin tesiri altında, kaçıyor, durmadan kaçıyor... Umudu: Yeryüzünde O'nun, ölümün bulunmadığı bir yere vasıl olmak... Boşuna umut! Çılgın adımları onu nerelere götürürse götürsün, mezarlıklar veya cenazeler ona O'nun orada bulunduğunu daima hatırlatıyor... Bir düğün şenliklerinde ve hattâ halk bayramlarında bile... Böylece yıllar geçti; O ise, hayatının bir tür sadık yoldaşı oldu... Günün birinde, O'nun izlerine hiç rastlanmayan, bilinmedik bir diyara varıyor... Kendisini karşılayan tatlı yüzlü, sakin edâlı insanlar cevap veriyor: Ölüm mü? Bunu bilmeyiz! Elbette bizde de çocuklar doğuyor... Daha kalabalık olmayışımıza mı şaşıyorsun? Bak dinle: Şu gördüğün karşıki dağın ardından, arada bir, bir ses yükselir, içimizden birinin ismini söyler... O zaman, o ismi taşıyan kimse dağın ardına gider ve bir daha geri gelmez... Orada kalmaya karar verir... Günün birinde, Ses onun ismini telaffuz eder... Bu kardeşce çağrılışa doğru gitmek üzere, ağır ağır yola çıkar...'
teraî
18.06.2010 - 13:57'Entre deux soeurs' (1990)
Caroline Leaf
ilham kaynağı olmak
18.06.2010 - 13:04...
Liadov su ve cadılarla ilgili efsanelere ilgi duymuştur... 1909'da bestelediği ve besteci Aleksander Çerepnin'in babası, Marjinski Tiyatrosu şefi Nikolay Çerepnin'nin (1873 - 1945) yönetiminde aynı yıl çalınan 'Büyülü Göl' adlı orkestra parçasında da, karanlık ormanların arasında saklı gibi duran, su perileriyle, nimfe'lerle dolu, sessiz ve ayna gibi durgun bir göl yansıtılır... 12/8'lik ölçüde, Re bemol Majör tonda, ağırca (Andante) tempoda, gizemli havada sürdinli yaylı çalgıların dalgalanan figürü ile sunulan tema tüm esere egemendir... Bu serin ve aşırı kırılganlıktaki sular ancak perilerin hareketiyle titrer, oynaşır; ama bu da, empresyonizmi de aşan sembolik çırpıntılar gibidir... Zarif bir orkestrasyonla arp, flüt gibi romantik çalgılar yanında çelestanın gümüş sesi temanın parçacıklarını yansıtır, sonra sessizce kaybolur; ama bu titreşimlerin yansımaları ormanın ağaçlarında takılıp kalmış gibidir...
...
Night of the Living Dead
17.06.2010 - 23:15Carlos Castaneda - The Teachings of Don Juan... (1968)
vehmin saltanatı
17.06.2010 - 22:19...
- Baghdad falls to the Mongols, and the Abbasid Caliphate is destroyed...
10.2.1258
- Alanson Crane yangın söndürücüsünün patentini aldı...
10.2.1863
- II. Abdülhamid tahttan indirildi...
10.2.1909
- The IBM supercomputer Deep Blue defeats Garry Kasparov for the first time...
10.2.1996
...
Aaron Hill (1685 – 1750)
Francesco Hayez (1791 – 1882) 'Jacob and Esau' (1844)
Bertolt Brecht (1898 – 1956)
Chick Webb (1905 - 1939)
Laura Dern (1967 -
...
her güzel şey biter
17.06.2010 - 22:13Belkıs Özener - Nisan Yağmuru...
hayal kurarken mantıklı olmak
16.06.2010 - 23:02Sixpence None The Richer - Don't Dream It's Over...
neşter
16.06.2010 - 22:42Haunted - 99...
vehmin saltanatı
16.06.2010 - 22:13Nergisî - Münşeât...
Satranç Dünyası
15.06.2010 - 22:25'Bir adam yaratmak' (1977)
Yücel Çakmakli
the final countdown
13.06.2010 - 22:004. Bölüm daha canlıdır... Fatih Sultan Mehmet, gemilerini kızaklar üzerinde Boğaziçi'nden Haliç'e aşırabilmek için canla başla didinmektedir... Sürekli bir hareketle, mehterin ritmik davul vuruşları eşliğinde bu işlem tamamlanınca, Osmanlılar savaşı kazanmış sayılacak, Bizanslıları şaşkına çevireceklerdir...
El Gibi
12.06.2010 - 13:03Mediha Demirkıran - Aşkımı Bilemedin...
teraî
11.06.2010 - 23:20'Free Radicals' (1958)
Len Lye
sistemi okumak
11.06.2010 - 23:19Ottorino Respighi - Gli uccelli - Antiche danze ed arie - Trittico Botticelliano... (Orpheus Chamber Orchestra)
baş eğmek
11.06.2010 - 23:08Bedia Akartürk - Aşkınla Ben Divaneyim...
mulholland drive / Mulholland Çıkmazı
11.06.2010 - 22:50Jean-Gabriel Domergue (4.3.1889 - 1962)
'La Parisienne' - 1956
neşter
10.06.2010 - 12:20Evgeny Baratynsky (1800 - 1844) 'The Gipsy'
rituel
10.06.2010 - 11:45Ferruccio Busoni - (Between Mysticism And Occultism) - Giuseppe Mariotti
teraî
09.06.2010 - 18:53İlhan Mimaroğlu - 'Manyetik Band için 12 Prelüd' (1966 -67)
kendime not
09.06.2010 - 18:52...
Originally bought as a property for Freddie Bartholomew in 1938... Production was so far under way (including Bartholomew posing with Indian elephants for newsreel cameras) , that the project was eventually abandoned to save costs...
...
cebren
09.06.2010 - 18:50'The Misfits' (1961)
John Huston
haber salmak
09.06.2010 - 18:36Hümeyra - Dilber...
Satranç Dünyası
08.06.2010 - 23:26...
Cemal Reşit Rey 'Çağrılış' adlı ilk senfonik şiirini 1949-51 yılları arasında bestelemiş ve eser ilk kez yönetiminde, Paris'teki Empire Tiyatrosu'nda 3 Nisan 1952 günü Orchestre National de Paris (Paris Ulusal Orkestrası) tarafından seslendirilmiştir... Bu konserde C.R. Rey'in eski bir Türk masalından esinlenerek bestelediği 'Çağrılış' ile Albert Roussel'in 'Baküs ve Ariana Süiti' ve Çaykovski'nin 5. Senfoni'si yer almış; eser çok beğenilmişti... Hem de tüm karamsar, ümitsiz havasına karşın lirik anları da yaratan eserde ölüm düşüncesi işlenir ve buna cesaretle cevap verilir...
8 Ocak 1977 günü besteci yönetiminde İDSO'nın Şan Sineması'ndaki konserinde çaldığı eserde bir sunucu da yer almış ve Tarık Gürcan masalı anlatmıştı: 'Yüreğindeki ölüm korkusu müthişti... Bütün benliğini sarmış olan bu sabit fikrin tesiri altında, kaçıyor, durmadan kaçıyor... Umudu: Yeryüzünde O'nun, ölümün bulunmadığı bir yere vasıl olmak... Boşuna umut! Çılgın adımları onu nerelere götürürse götürsün, mezarlıklar veya cenazeler ona O'nun orada bulunduğunu daima hatırlatıyor... Bir düğün şenliklerinde ve hattâ halk bayramlarında bile... Böylece yıllar geçti; O ise, hayatının bir tür sadık yoldaşı oldu... Günün birinde, O'nun izlerine hiç rastlanmayan, bilinmedik bir diyara varıyor... Kendisini karşılayan tatlı yüzlü, sakin edâlı insanlar cevap veriyor: Ölüm mü? Bunu bilmeyiz! Elbette bizde de çocuklar doğuyor... Daha kalabalık olmayışımıza mı şaşıyorsun? Bak dinle: Şu gördüğün karşıki dağın ardından, arada bir, bir ses yükselir, içimizden birinin ismini söyler... O zaman, o ismi taşıyan kimse dağın ardına gider ve bir daha geri gelmez... Orada kalmaya karar verir... Günün birinde, Ses onun ismini telaffuz eder... Bu kardeşce çağrılışa doğru gitmek üzere, ağır ağır yola çıkar...'
...
Night of the Living Dead
08.06.2010 - 23:25'Kaidan hebi-onna' (1968)
Nobuo Nakagawa
TESANÜD
07.06.2010 - 22:30Gould's History of Freemasonry Throughout the World...
Toplam 3989 mesaj bulundu