Uzak Ülke - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

Karanlık ve ıslak...eskinin parke taşlarıyla döşeli bi sokakta anlamsız savruluşlar içinde yürüyorum….bu kadar sevdiğim hayatın bu kadar manasızlaşmasını anlatmaya çalışıyor kalbim beynime…..yoruldum…diyor….ne diyebilirim……

eskide kaldı gece karanlığına kadar sokakta özgürce oynamalar…… ailecek yaptığımız sucuklu pazar kahvaltıları……hiç bi tatlı….bazı sabahlar bizim mahalleden geçen amcanın pembe muhallebisini tutmuyor….…..yaşlılar tamamen geçmişte yaşar ya…..hiç bi farkım yok benim de….geçmişte yaşadığım her ne varsa -yaşadığım dönemde canımı acıtmış bile olsa- özlüyorum şimdi….ama yine de…derinde bi yerde….bişey dürtüyor beni….böyle gitmesin diyor…..böyle bitmesin….….

belki…...

küçük prens’ i yeniden okumalıyım….o tekrardan gidebildiyse gezegenine…… st. exupery’in künyesini 54 yıl saklayıp bize geri verdiyse okyanus…. hala umut var demektir öyle değil mi….yok yok….benim de umudum var hala…..küçük prens nasıl hergün temizliyorsa sönmüş yanardağlarını…..nasıl koruyorsa gülünü tehlikelerden ve sandalyesine kurulup kaçırmıyorsa hiç bi günbatımını…….

Benim de….daha içeceğim buz gibi sular….yaslanacağım sıcak bi omuz…tutacağım ince bi el….yüreğimi sarmalayacak bi gülüş olmalı….

Ekmeğin ve çayın kokusu hala taze…..yağmurun sesi hala şarkılı...ysa..uzakları yakın eden bi sevgili….de bulacak beni….<