seni sevmek; bir gülün dikenini okşamaktan farksız. bir gün bu sevgi kanatacak parmaklarımı bir başıma kalacağım yapayalnız.
Y. 16.11.04
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
>> MEZAR VE GUL <<
“Senin gibi bir aşk çiçeği ne yapar Seher vakti yağdığında yağmurlar? ” Diye mezar sordu güle. “Ya senin o kuyu gibi ağzına Düşen insan ne yapar daha sonra? ” Diye sordu ona gül de.
“Ey karanlık mezar, amber ve bal
Kokusuna döner o damlacıklar Anladın mı beni şimdi? ” Mezar da dedi ki “Ey dertli çiçek, Melek olup göklerde süzülecek İçime düşen her kişi.”
seni sevmek;
bir gülün dikenini okşamaktan farksız.
bir gün bu sevgi kanatacak parmaklarımı
bir başıma kalacağım yapayalnız.
Y.
16.11.04
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
>> MEZAR VE GUL <<
“Senin gibi bir aşk çiçeği ne yapar
Seher vakti yağdığında yağmurlar? ”
Diye mezar sordu güle.
“Ya senin o kuyu gibi ağzına
Düşen insan ne yapar daha sonra? ”
Diye sordu ona gül de.
“Ey karanlık mezar, amber ve bal
Kokusuna döner o damlacıklar
Anladın mı beni şimdi? ”
Mezar da dedi ki “Ey dertli çiçek,
Melek olup göklerde süzülecek
İçime düşen her kişi.”