Fayton koştular diyorum atlara Kırbaçlar yedi fayton, kan ter içinde Bazen olur böyle şeyler Yer değişir inanmakla yetinilen değerler Fayton koştular diyorum atlara Çocuklar bu işe anlam verdiler
Ey faytonu fayton, atı sadece at bilenler! Ey faytondan bir at olup inenler!
Uzun bir öyküdür, anlatanı bulunmalı Bir dizeyle özetlenir: Koklanmayan gül üşür Ama açmalı onu, birazcık kanatmalı Şiiri, sevdayı içerir öykü Yolcu düşkünü hanları
Söz düşmez hancıya, o ne bilir ki Bir acı şiirle nasıl örtüşür Yüzünü ayaz mı yalamış, hancı Her zaman bir sıcaklığı öpmüştür ...
Karlı sularda açan köksüz bir nilüferdim Suları temiz gösterdim, köklerim var sanıldı Bunca şaraptan sonra kusma vakti gelmiştir Kırılmalı bin yerinden yaldızlı sandık Sıradanlaştı birden gülün çığlığı bile 'Efsane-i Leylâ vü Mecnun'dan usandık'
Dudakta bir öpüşün soğurken sıcaklığı Yalnızlık odadan çıkar ve sığmaz alanlara Orman çok uzakta ama dal burada kırılır Nehir çok uzak ama burada yıkılır köprü- Her tabut yanlışlıkla bu eve getirilir Omuzlayacak olanlar ölüden daha ölü
Anılara ne oldu? Madenden çabuk soğuyor Yaş elli mi ol ...
'Bir şair İstanbul'da doğmamışsa İstanbul'da ölmelidir'
Bu cümleyi kurduğumda Kuğulu Park'ta mıydım? Yanımda Yücel mi vardı -milattan önceki Yücel - Hayati mi geçiyordu, Hüseyin Atabaş mı? Hangisine seslendim, duymayan hangisiydi? Ama şundan eminim ben bu sözü ederken Havuz dediğin deniz, ku ...
Behçet'e Ağıt
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:54Kal kendi kendine, düşüm!
Bu Göğe, Yıldızlara
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:54Ne söylersin ey ozan bu göğe, yıldızlara?
Bir Karanlık Masalı
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:53tebrikler güzel şiirdi
Babadat
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:50Çünkü yaşamaktayım hüznü.
Baba
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:49esmerdir akşamlarda babam
Baba Yurdu Bir Dağ Köyü
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:49Gölgeler uzar gider
Aşktır Geride Kalan
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:48azalıyor insan..
Arkadaş
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:46Kalleşi hayını sakın bağışlama
Anıda Kalan
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:28Hem biliyor hem unutuyorum
Anı
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:28beğenmedim maalesef :(
Aldanışın Şiiri
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:27Titrek ellerim sana uzanir sessizlik içinde
Albatros
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:27cıks olmamış
Alabalık
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:27Yaşamaya bir türlü doymadık.
Adana
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:27Ulaşıyor sıcak bir yaza, solgun bir güze.
60 Yaşında Bir Ozana Denilmiştir
Ali Püsküllüoğlu
04.08.2015 - 15:22Küsme şiire!
Yedi Eyvah
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:331/
Fayton koştular diyorum atlara
Kırbaçlar yedi fayton, kan ter içinde
Bazen olur böyle şeyler
Yer değişir inanmakla yetinilen değerler
Fayton koştular diyorum atlara
Çocuklar bu işe anlam verdiler
Ey faytonu fayton, atı sadece at bilenler!
Ey faytondan bir at olup inenler!
2/
Tuh ...
Yanlış Anka Destanı
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:33Uzun bir öyküdür, anlatanı bulunmalı
Bir dizeyle özetlenir: Koklanmayan gül üşür
Ama açmalı onu, birazcık kanatmalı
Şiiri, sevdayı içerir öykü
Yolcu düşkünü hanları
Söz düşmez hancıya, o ne bilir ki
Bir acı şiirle nasıl örtüşür
Yüzünü ayaz mı yalamış, hancı
Her zaman bir sıcaklığı öpmüştür ...
Tuzlu Çeşme
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:33Yetinmeyi bilirim okyanus ile
Aşkım söz konusu olduğu zamanlarda
Bir deve yatağını ırmağa çeviririm
Bir öpüşü kıvılcımdan yangına
Bir dal parçasıyken orman olurum
Öptüğüm zaman boynunu
Kollarım bir vücudu sarmakla yetinemez
Sevgilim bilir benim sonsuzluğumu
Hangimiz dişi panteriz bilinme ...
Tutsak Yolcu Dileği
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:321/
Perdeleri çekmeyelim çıkarken
Bizi bekleme duygusuyla bırakalım bu evi
Bu evi öyle sevdik, bir ölünün tabutu
Kirpinin dikenlerini sevdiği gibi
Eşyalara bakmaktan birbirimize
Bakamaz olmuşuz fark etmedin mi?
Ev önce sığınak, bir tuzak sonra
Yolculuk birbirimizi görmek için bir fırs ...
Travma
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:32Karlı sularda açan köksüz bir nilüferdim
Suları temiz gösterdim, köklerim var sanıldı
Bunca şaraptan sonra kusma vakti gelmiştir
Kırılmalı bin yerinden yaldızlı sandık
Sıradanlaştı birden gülün çığlığı bile
'Efsane-i Leylâ vü Mecnun'dan usandık'
Göl bile olmamışken okyanustan konuşmak
Yanıl ...
Şefkatli Sansar
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:31Ölüm sırayı bozdu benden önce gitti ablam
Güzün kundağındaki yaprağı bana bıraktı
Bana bıraktı ablam, sansarın şefkatiyle
Saçlarımı okşayacak hayatı
Hayattı cam parçasını elmastan kıymetli sanan
Ona sahip çıkarak gözden çıkardı ablamı
Tırnakları bilenmiş sansar şefkatindeyim
Bir şarkının ar ...
Şair Olmak
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:31'Odası dünyadan büyük' ikinci şair benim
Ev odadan ibarettir, çocuklar da olmasa
Koridorun sonunda daha uzun koridor
Daha uzun koridor bitince masa
Ve üstünde sözcüklerden kurulu hayat
Piknikte kitap okurum karıma sorulursa
Doktor tanıyı koyar : 'Bu sözcük bağımlısı'
Ben tanıyı koyarım : 'S ...
Soğuma
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:31Dudakta bir öpüşün soğurken sıcaklığı
Yalnızlık odadan çıkar ve sığmaz alanlara
Orman çok uzakta ama dal burada kırılır
Nehir çok uzak ama burada yıkılır köprü-
Her tabut yanlışlıkla bu eve getirilir
Omuzlayacak olanlar ölüden daha ölü
Anılara ne oldu? Madenden çabuk soğuyor
Yaş elli mi ol ...
Sincan'da Ölmek
Abdülkadir Budak
03.08.2015 - 18:30'Bir şair İstanbul'da doğmamışsa İstanbul'da ölmelidir'
Bu cümleyi kurduğumda Kuğulu Park'ta mıydım?
Yanımda Yücel mi vardı -milattan önceki Yücel -
Hayati mi geçiyordu, Hüseyin Atabaş mı?
Hangisine seslendim, duymayan hangisiydi?
Ama şundan eminim ben bu sözü ederken
Havuz dediğin deniz, ku ...
Toplam 3050 mesaj bulundu