bir deste çiçek yığsam kucağına tutsam elinden çayırlarda koştursam yayıkdan ayran yapsam köpüklü kurban kessem ikikaşın ortasına bir damla kan için bağişlarmısın beni.
Atatürk’ün henüz daha genç bir subayken Sinop’ta yazmış olduğu şiirden Gafil, hangi üç asır, hangi on asır Tuna ezelden Türk diyarıdır. Bilinen tarihler söylememiş bunu Kalkıyor örtüler; örtülen doğacak. Dinleyin sesini, doğan tarihin, Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak, Yalan tarihi görüp, doğru tarihe giden. Asya’nın ortasında Oğuz Oğulları Avrupa’nın Alplerinde Oğuz Oğulları, Doğudan çıkan biz, batı’da yine biz, Nerede olsa, ne de olsa kendimizi biliriz. Hep insanlar kendilerini bilseler, Bilinir o zaman ki hep biriz. Türk sadece bir milletin adı değil, Türk bütün adamların birliğidir. Ey birbirine diş bileyen yığınlar, Ey yığın yığın insan gafletleri, Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde, Dünya o zaman görecek, Hakikat nerede, hakikat nerede?
bir deste çiçek yığsam kucağına
tutsam elinden çayırlarda koştursam
yayıkdan ayran yapsam köpüklü
kurban kessem ikikaşın ortasına bir damla kan için
bağişlarmısın beni.
Atatürk’ün henüz daha genç bir subayken Sinop’ta yazmış olduğu şiirden
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler; örtülen doğacak.
Dinleyin sesini, doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak,
Yalan tarihi görüp, doğru tarihe giden.
Asya’nın ortasında Oğuz Oğulları
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz Oğulları,
Doğudan çıkan biz, batı’da yine biz,
Nerede olsa, ne de olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri,
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek,
Hakikat nerede, hakikat nerede?