Gülü öyle bir sevmelisin ki dikenleri yok diyebilesin….. Gülü öyle bir sevmelisin ki, dikenleri yok diyebilesin Öyle sevmek… Acısını duymadan dikenini görmeden… Hani o dikenli sapın üzerinde muhteşem kat kat yaprakları ve büyülü kokusu ile tüm canlıları etkileyip yanına çeken ama savunmak içinde dikenleri olan.. Hani aşka sembol olan gül… Öyle sevmelisin ki dikeni görmemeli hatta haz vermeli.. Öyle sevmek.. Hani o dikenli sapı avucumuzun içine yerleştirip diğer elimizle hızla çektiğimizde dikenlerin bir saban gibi ellerimizi yara yara dağlaya dağlaya kanı susamışcasına içer gibi akıtırken işte o acı duyulan anda bile dikenlerinden şikayet etmemek…. Hatta yok diyebilmek… Hatta bu acı içinde kıvranırken beden akıl gülümseyebilmeli onca yaşanan güzel duygulara anılara… O dikeni bir madalya gibi göğsünde taşıyabilmeli.. Gülü öyle bir sevmelisin ki dikenleri yok diyebilesin…… Öyle sevmelisin ki gülün dikenleri batmamalı kalbine.. Görmemeli dikenlerin bıraktığı yaraları parmaklardaki.. Her biri nehir yatakları kadar derin olsa bile… Hatta o nehir yatakları kurumuş bile olsa.. Acımamalı.. Susatmalı olabildiğince… Daha da susamalısın güle.. Daha da kutsal bir güçle sarılmalı gülüne sanki batanlar diken değil de her biri engerek zehiri bile olsa.. Okyanuslarda gezmek varken bozkırlarda kaybolmamalısın dikenin acısını hissederek.. Gülü sevmelisin.. Hem de öyle sevmelisin ki.. Gülü öyle bir sevmelisin ki dikenleri yok diyebilesin…… Öyle karşılıksız öylesine kör öylesine soyut.. Hani kirpinin yavrusunu pamuğum diye sevmesi gibi.. Hani bir amaç uğruna ölümü sevmek gibi.. Hani bir çocuğun gözlerinde ışıldayan yıldızlar gibi sevmelisin… rüzgarda saklı binbir kokuyu sevdiğin gibi sevmelisin.. İşte o zaman gülün yaprakları arasında bırakıverirsin kendini benliğini tüm varlığını.. Öyle sevmelisin.. Öyle sevmelisin ki aradan geçen zamana rağmen avuç içlerine baktığında izi kalmış olan yaraların yüzünde gülümsemeye dönüşmeli hiçbir acı hissetmeden….. Öyle sevmelisin ki ihanetinin farkına varmamalısın gecenin tüm güzelliklerini yaşarken güneşe olan ihanetinin bedelini düşünmemelisin… Öyle sevmelisin……….
Sevgili Ülkühan Hanımcığım... Gecenin bu vaktinde sizin gibi güçlü bir yorumcu ile tanışmaktan o kadar mutlu oldum ki. kelimeler gerçekten anlamına yerleşerek kifayetsiz kalacaklar..Ben de radyo yayını yapıyorum ve şiir okuyorum...Ne çok özlemişim meğer bu denli başka iklimlere götürecek nefffffiiiiissss bir yorumu dinlemeyi...Çok samimiyim...Yıllardır Antolojideyim...Yıllardır şiir dinletilerine katılırım.Hasbelkader bazen ödül falan da kondurmuşlardır kucağıma....Ama siz...Siz...İlk defa büyük bir hazla 'işte bu 'diyerek özümsediğim (ve hatta defalarca dinlediğim) ender kişilerdensizin (hatta tek kişisiniz) diyebilirim...
Tebrik ediyorum..Kucak dolusu sevgi bırakarak ayrılıyorum sayfanızdan...Dostluğunuz beni onurlandıracaktır...Harikasınız...Hayat yüzünüze hep tebessüm konduracak sürprizlerle karşılaştırsın sizi...Saygılar efendimmmm...
ÜLKÜHAN BOZ...şiirlerini severek ve beğenerek okuduğum birkaç şairden(şaire) birtanesidir....KADIN DEĞİN İSTANBUL GİBİ OLMALI isimli şiiriyle tanıdım kendisini ve o gün bugündür tüm şiirlerini zevkle ve mest olarak okurum.....ACIMAM,SANMA,SON ARZUM.VESVESE,DÖRT KOLLU,SERVET ve İKİ GÜL muhteşem eserlerinden sadece bir kaçıdır........Kendisini bu güzel eselerden dolayı tebrik ediyor...ELMA AĞACI ve TÜRK KAHVESİ İSİMLİ yeni şiirlerini sabırsızlıkla beklediğimi belirtiyorum....Sevgiler Saygılar...Ahmet NAZ........................
Ülkühan Boz 1971 yılında Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde doğdu. İlkokulu Nizip ‘te, ortaokul ve liseyi Ürgüp’te bitirdi. Malatya İnönü Üniversitesi Eğitim fakültesi Resim-iş bölümünden mezun oldu. 20 yıldır Görsel Sanatlar öğretmeni o ...
04.04.2015 - 19:32
Öğretmen ve Şaire arkadaşımız Bayan Ülkühan Boz
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
Dr.Jivago - Işık German Ersoy
04.04.2015 - 13:51
Doğum gününüzü en içten dileklerimle kutlar-
Sağlık ve başarılarla dolu -
Daha nice, nice güzel seneler temenni ederim! ...
04.04.2014 - 19:36
Öğretmen Sanatçı ve Şaire arkadaşımız Bayan Ülkühan Boz
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
04.04.2014 - 01:00
Gülü öyle bir sevmelisin ki dikenleri yok diyebilesin….. Gülü öyle bir sevmelisin ki, dikenleri yok diyebilesin Öyle sevmek… Acısını duymadan dikenini görmeden… Hani o dikenli sapın üzerinde muhteşem kat kat yaprakları ve büyülü kokusu ile tüm canlıları etkileyip yanına çeken ama savunmak içinde dikenleri olan.. Hani aşka sembol olan gül… Öyle sevmelisin ki dikeni görmemeli hatta haz vermeli.. Öyle sevmek.. Hani o dikenli sapı avucumuzun içine yerleştirip diğer elimizle hızla çektiğimizde dikenlerin bir saban gibi ellerimizi yara yara dağlaya dağlaya kanı susamışcasına içer gibi akıtırken işte o acı duyulan anda bile dikenlerinden şikayet etmemek…. Hatta yok diyebilmek… Hatta bu acı içinde kıvranırken beden akıl gülümseyebilmeli onca yaşanan güzel duygulara anılara… O dikeni bir madalya gibi göğsünde taşıyabilmeli.. Gülü öyle bir sevmelisin ki dikenleri yok diyebilesin…… Öyle sevmelisin ki gülün dikenleri batmamalı kalbine.. Görmemeli dikenlerin bıraktığı yaraları parmaklardaki.. Her biri nehir yatakları kadar derin olsa bile… Hatta o nehir yatakları kurumuş bile olsa.. Acımamalı.. Susatmalı olabildiğince… Daha da susamalısın güle.. Daha da kutsal bir güçle sarılmalı gülüne sanki batanlar diken değil de her biri engerek zehiri bile olsa.. Okyanuslarda gezmek varken bozkırlarda kaybolmamalısın dikenin acısını hissederek.. Gülü sevmelisin.. Hem de öyle sevmelisin ki.. Gülü öyle bir sevmelisin ki dikenleri yok diyebilesin…… Öyle karşılıksız öylesine kör öylesine soyut.. Hani kirpinin yavrusunu pamuğum diye sevmesi gibi.. Hani bir amaç uğruna ölümü sevmek gibi.. Hani bir çocuğun gözlerinde ışıldayan yıldızlar gibi sevmelisin… rüzgarda saklı binbir kokuyu sevdiğin gibi sevmelisin.. İşte o zaman gülün yaprakları arasında bırakıverirsin kendini benliğini tüm varlığını.. Öyle sevmelisin.. Öyle sevmelisin ki aradan geçen zamana rağmen avuç içlerine baktığında izi kalmış olan yaraların yüzünde gülümsemeye dönüşmeli hiçbir acı hissetmeden….. Öyle sevmelisin ki ihanetinin farkına varmamalısın gecenin tüm güzelliklerini yaşarken güneşe olan ihanetinin bedelini düşünmemelisin… Öyle sevmelisin……….
13.12.2009 - 01:15
Sevgili Ülkühan Hanımcığım...
Gecenin bu vaktinde sizin gibi güçlü bir yorumcu ile tanışmaktan o kadar mutlu oldum ki. kelimeler gerçekten anlamına yerleşerek kifayetsiz kalacaklar..Ben de radyo yayını yapıyorum ve şiir okuyorum...Ne çok özlemişim meğer bu denli başka iklimlere götürecek nefffffiiiiissss bir yorumu dinlemeyi...Çok samimiyim...Yıllardır Antolojideyim...Yıllardır şiir dinletilerine katılırım.Hasbelkader bazen ödül falan da kondurmuşlardır kucağıma....Ama siz...Siz...İlk defa büyük bir hazla 'işte bu 'diyerek özümsediğim (ve hatta defalarca dinlediğim) ender kişilerdensizin (hatta tek kişisiniz) diyebilirim...
Tebrik ediyorum..Kucak dolusu sevgi bırakarak ayrılıyorum sayfanızdan...Dostluğunuz beni onurlandıracaktır...Harikasınız...Hayat yüzünüze hep tebessüm konduracak sürprizlerle karşılaştırsın sizi...Saygılar efendimmmm...
08.09.2009 - 15:46
ÜLKÜHAN BOZ...şiirlerini severek ve beğenerek okuduğum birkaç şairden(şaire) birtanesidir....KADIN DEĞİN İSTANBUL GİBİ OLMALI isimli şiiriyle tanıdım kendisini ve o gün bugündür tüm şiirlerini zevkle ve mest olarak okurum.....ACIMAM,SANMA,SON ARZUM.VESVESE,DÖRT KOLLU,SERVET ve İKİ GÜL muhteşem eserlerinden sadece bir kaçıdır........Kendisini bu güzel eselerden dolayı tebrik ediyor...ELMA AĞACI ve TÜRK KAHVESİ İSİMLİ yeni şiirlerini sabırsızlıkla beklediğimi belirtiyorum....Sevgiler Saygılar...Ahmet NAZ........................
21.03.2009 - 22:28
Bugün okudugum en güzel şiirler diyebilirim sizi bu güzel şiirlerden dolayı kutlarım hayatınız hep güzelliklerle dolu dopdolu olsun kardeşim
12.02.2009 - 20:01
Sevgili Öğretmenim,saygı ve sevgilerimle...Tebrikler.
Toplam 8 mesaj bulundu