Alperen Kılıçkap Antoloji.com

  • kuvvet

    16.07.2008 - 17:17

    Kuvvet fiziğin temel kavramlarından birisi olup, genel olarak bir cismin hareketine sebep olan, yani duran bir cismi hareket ettiren, hareket eden bir cismi durduran, doğrultu ve yönünü değiştiren, ona şekil değişikliği veren etkidir. Mekanikte kuvvet doğrusal hareketin sebebi olarak görülürken dönüş hareketinin sebebine tork denir.

    Kuvvet vektörel bir büyüklüktür.Dolayısıyla vektörlerle ilgili bütün özellikler kuvvetler içinde geçerlidir.Kuvvet F ile gösterilir ve dinamometre denilen yaylı kantarla ölçülür.

    Kuvvet kavramı ilk olarak klasik mekaniğin ikinci hareket yasasında görülmektedir. Bir cisim üzerine etkiyen bir net kuvvet onun ivmelenmesine yani hızının değişmesine neden olur. Kuvvet (\vec F) , kütle m, ivme de \vec a olmak üzere,

    \vec F = m \vec a

    ...şeklinde ifade edilir. Kuvvet, niteliği gereği yöneysel bir büyüklüktür, belirleyici dört unsuru vardır; başlangıç noktası, doğrultusu, şiddeti ve yönü. Birimi de Newton ya da \frac{kg \cdot m}{s^2}'dir.

    Aynı zamanda tekerlek üstünde de kuvvet vardır.bunlar Centripetal & Centrifugal kuvvetlerdir.

  • sir isaac newton

    16.07.2008 - 17:14

    Isaac Newton 25 Aralık 1642 'de İngiltere'nin Lincolnshire kentinde doğdu. Çiftçi olan babasını doğumundan üç ay önce kaybetmişti. Annesi ikinci kez evlendi. İkinci evlilikten üç üvey kardeşi olan Isaac anneannesinde kalıyordu. On iki yaşında Grantham'da King's School'a yazılan Newton, bu okulu 1661'de bitirdi. Aynı yıl Cambridge Üniversitesi'ndeki Trinity Kolej'ine girdi. Nisan 1665'te bu okuldan lisans derecesini aldı. Lisansüstü çalışmalarına başlayacağı sırada ortalığı saran veba salgını yüzünden üniversite kapatıldı.

    Salgından korunma amacıyla annesinin çiftliğine sığınan Newton, burada geçirdiği iki yıl boyunca en önemli buluşlarını gerçekleştirdi. 1667'de Trinity Kolej'ine öğretim üyesi olarak döndüğünde diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmış, beyaz ışığın renkli bileşenlerine ayrıştırılabileceğini saptamış ve cisimlerin birbirlerini, uzaklıklarının karesi ile ters orantılı olarak çektikleri sonucuna ulaşmıştı. Çekingenliği yüzünden Newton her biri bilimde devrim yaratacak nitelikteki bu buluşların çoğunu uzun yıllar sonra (örneğin diferansiyel ve integral hesabı 38 yıl sonra) yayınlamıştır. Lisansüstü çalışmasını ertesi yıl tamamlayan Newton 1669'da henüz 27 yaşındayken Cambridge Üniversitesi'nde matematik profesörlüğüne getirildi. 1671'de ilk aynalı teleskopu gerçekleştirdi, ve ertesi yıl Royal Society üyeliğine seçildi. Royal Society'e sunduğu renk olgusuna ilişkin bildirisinin eleştirilere hedef olması, özellikle Robert Hooke tarafından şiddetle eleştirilmesi üzerine Newton tümüyle içine kapanarak, bilim dünyasıyla ilişkisini kesti.

    1675'de optik konusundaki iki bildirisi yeni tartışmalara yol açtı. Hooke makalelerdeki bazı sonuçların kendi buluşu olduğunu, Newton'un bunlara sahip çıktığını öne sürdü. Bütün bu tartışma ve eleştiriler sonucunda 1678'de ruhsal bunalıma giren Newton ancak yakın dostu ünlü astronom ve matematikçi Edmond Halley'in çabalarıyla altı yıl sonra bilimsel çalışmalarına geri döndü.

  • reenkarnasyon

    16.07.2008 - 17:12

    sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından farklı olmakla birlikte, günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır (hindular, budistler, deneysel spiritüalistler vs.) Bilinen Batı tarihinde ilk kez Pisagor ve Platon gibi bazı eski Yunan bilgin ve filozofları tarafından dile getirilmiş olan ruh göçü kavramı, aslında çok eski çağlardan beri, eski Mısır, Kelt, Maya ve İnka uygarlıkları gibi birçok uygarlıkta bilinen ve kabul görmüş olan bir kavramdır. İskandinav mitolojisinde de ruh göçüne ilişkin öğeler bulunmaktadır. Platon ruh göçü fikrine özellikle 'le Phedon', 'le Banquet' ve 'Er’in Öyküsü' eserlerinde değinmiştir. Antik çağın Yunanistan’ından sonra Gnostiklerce de kabul edilmiş ve Roma Uygarlığı’nda özellikle Mitraizm misterlerinde benimsenmiş bu kavrama Kabbala’da (gilgulim) ve belirgin ifadelerde bulunan sufilerin (Ferideddin Attar, Bahram Elahi) sayısı az olmakla birlikte Tasavvufta da rastlanır. Günümüzde de ruh göçü kavramını kabul eden birçok inanç sistemi, tarikat ve felsefi akım bulunmaktadır. Ruh göçü fikrini kabul etmiş eski ve yeni inanç sistemlerinin mensupları arasında, Hindular (Yoga, Vaishnavism, Shaivism) , Budistler, Katharlar (Cathares) , Eseniler(Esseniens) ,Caynacılar (Jainistler) ,Sihistler, Umbanda'cılar (Makumba, Brezilya) ,Yezidiler, Nusayriler, Dürziler, Anadolu Kızılbaşları ve birçok mezheb sayılabilir. Bu kavram Asya’nın Şamanist toplumlarının birçoğunda ve birçok Kızılderili kabilesinde de mevcuttur. Hint'te 'samsara' adıyla bilinen bu kavram, budist Türkler'de 'sansar' adını almıştır.Reenkarnasyon kavramına İskandinavya veya Viking mitolojisi de denilebilecek Nors (Norveç, Danimarka, İzlanda, İsveç) mitolojisinde, manzum olarak yazılmış Edda destanında rastlanır. Edda destanını kaleme alan, Helgi Hjörvarð sson ve üstadı valkür Sváfa’nın aşk hikayelerinin Helgakvið a Hjörvarð ssonar’da anlatıldığını söyler. Onlar Helgi Hundingsbane ve valkür Sigrún olarak yeniden doğmuşlardı. Helgi and Sigrún’un aşk hikayesi Völsunga destanının bir kısmına ve kahraman I. ve II. Helgakvið a Hundingsbana’nın maceralarına konu teşkil eder. Onlar ikinci kez Helgi Haddingjaskati ve valkür Kára olarak doğmuşlardı. Fakat ne yazık ki, hikayeleri olan Káruljóð , yalnızca Hrómundar saga Gripssonar (Hromund Gripsson) destanında ve muhtemelen değiştirilmiş bir biçimde bulunmaktadır.

Toplam 18 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR