Berkcan Aslan Antoloji.com

ahmet necdet sezer

07.10.2007 - 02:53

bundan önce yazdıgım 2 mesajım gösterilmedi yazdıklarımda herangi bir hakaret veya yanlıs birsey yok bu mesajımda gösterilmezse sitenin tarafsızlıgından süphe etmeye baslıcam..! ! !

AHMET NECDET SEZER vatandasına ananıda al git diyen milletini asagılayan,askere kelle imralıdaki terörist basına sayın diyen basbakanlar gibi olmadı

ciftcisine gözünüzü toprak doyursun diyen bakanlar gibi olmadı

mecliste ULU ÖNDER ATATÜRK ün resminden rahatsız olan milletvekilleri gibi olmadı

halkın icinde halktan biri gibi davrandı trafikte kırmızı ısıkta durdu

ne kadar gereksiz insan varsa toplayıp gereksiz gezilere gidip bosuna masraf yapmadı.(bu yüzden dolayı medya tarafından sevilmedi zaten)

gereksiz masraflar yapmak bir kenara kendisine ayrılan bütceyi fazla bulup gereginden fazlasını hazineye geri iade etti

hastanede vatandasla birlikte sıra bekledi oglunun dügününde elektrik masrafı cok oluyo diye kendi cebinden verdi

böyle biri hakkında ne camur atılabilirdiki ama atmak isteyen bir sekilde bahane bulabiliyor

efendim neymis teröristleri affetmismisde bilmem neymis onların hepsi saglını büyük ölcüde kaybetmis tekrar terör olaylarına giremicek insanlardı saglık nedeniyle affetmistir

bide sarap icmesine bazıları takılmıs sormak lazım siz zemzem suyu ictinizde ne oldu? ? ? ?

ahmet necdet sezer

02.09.2007 - 01:12

----------

SAAT.

Halı.

Kilim.

Kalem seti.

Gümüş tepsi.

Takı.

Şifoniyer.

Kaftan.

Vazo.

Madalyon.

Heykel.

Biblo.

Tablo.

*

Hepsini bırakmış Ahmet Necdet Sezer... Kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243'ünü de bırakmış...

Götürmemiş.

*

Bu benim cumhurbaşkanım olamaz...

*

Zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi... Kimse durmuyor ki, o niye duruyor?

İsveç mi burası?

*

Bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... İnsanın içi gidiyor!

Al, götür di mi...

Bırakmış, gidiyor.

*

Üstelik, liste eksik...

Kendisine tahsis edilen 'kafana göre harca' denilen ödeneği de harcamadı.

Hediyeleri bıraktığı gibi...

Papelleri de bıraktı.

46 trilyon liracık!

Ye, yemedi... Gez, gezmedi.

O zaman bırak biz yiyelim...

Ona da izin vermedi.

'Yetim hakkıdır' dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, Maliye'ye iade etti...

Kemal Abi'ye.

*

Çocukları hálá memur... First Lady desen... Bi Atıl Kutoğlu'nu bile tanımıyor... Belediyeler, bizim paramızla simitçilere Cemil İpekçi'den köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.

*

Aşçıyı, garsonu azalttı. 'Suyla çalışmıyor bunlar' dedi, 14 makam aracını geri verdi. Okluk'taki yazlık köşke hiç gitmedi. Oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. Eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. Annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap, fors yapmadı... Resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. Mutfakta yerli ürün kullandırttı.

Şatafattan uzak durdu.

*

Yeminini tuttu...

Hukuku üstün kıldı.

E haliyle...

Sevilmedi. Sevilmez.

galatasaray

28.07.2007 - 23:42

kasımlar sizin mayıslar bizimdir

Karanlıklar sizin mekanınız, çamurlar iftiralar.. Ağır ve uğursuz Kasım günleri başınızı saklandığınız delikten çıkarırsınız. Altı gol attım diye baharın geleceğini hesap etmeden kirli ağızlarınızdan dökülür zafer çığlıkları.. İkinci yarıyı düşünmeden şampiyonluk şarkıları söylemeye başlarsınız Kasım günlerinde..

Mayısları hiç düşünmezsiniz... Çünkü mayıslar çiçeklerin,ağaçların uyandığı mevsimdir. Cennet kuşlarının geri döndüğü aydır Mayıs...

Gerçek zaferlerin zamanıdır Mayıs...

Sizin asla 14 Mayıslarınız olmayacak... Hiç bir zaman 17 Mayısda baharın ışıl ışıl sıcaklığıyla sarhoş olamayacaksınız... Mayıslar ilahi adaletin, dürüstülüğün, gerçek başarıların ayıdır...

Kasım ayının uğursuz ve kirli kahkahaları sizin olsun...

Tertemiz Mayıslar her zaman bizim olacak...