Dinler arasi diyalog aslinda hayali bir olaydir, cünkü gercek bir diyalog asla olusmaz, veya olustugu görünümü altinda insanlara bu olay yutturulmaya calisilir. En güzel örneklerden biri de Hristiyanlik ile Islamiyet arasi diyaloglardir, öyle bir diyalogun mevcudiyetine bin sahit gerekir.
Hiristiyanligi bugün sadece orthodox kilisesi özüyle yasiyor, katolikler ise kendi isteklerine göre hiristiyanligi degistirmislerdir. Mesela Papa gibi bir sacmaligi meydana cikarip tanri ve insan arasinda bir elcidir demislerdir.
Nasil ki Islamiyetin yanlis bir dindir demeye kimsenin hakki olmadigi gibi, Hiristiyanligin sacma sapan, yanlis bir dindir demeye de hakki yokturdur. Dinler üzerine tartisabilinir ama dogrudan bu din yanlisdir denilemez, diyenler ise cahil insanlardir.
'...ve tas yahudiler tarafindan mühürlenip, pürüssüz vücudun askerlerin gözetimi altinda iken, sen ücüncü gün yeniden dirildin...'
'...karanlik vadide gezerken, bir felaketin geleceginden korkmam, cünkü sen yanimdasin...'
'...cünkü senindir bu alem, bu kuvvet ve bu ihtisam ebediyete kadar'
'Göklerde ki babamiz bize nasil merhamet edip affettiysen, bizde düsmanlarimizi affettik, Amin'
Göklerdekí babamiz,
adin yüceltilsin,
egemenligin gelsin,
göklerde oldugu gibi,
yeryüzünde de senin istegin olsun.
Günlük ekmegimizi bugün bize ver,
bize kötülük edenleri bagisladigimiz gibi
sen de bagisla suclarimizi,
ve bizi denenmeye düsürme
ancak bizi kötüden kurtar.
cünkü senindir bu alem, bu kuvvet
ve bu ihtisam ebediyete kadar
Bir devlet Monarsist bir sistemle yönetiliyorsa, en yüksek toplum tabakasini Aristokratlar olusturur. Bunlar Krala, Imparatora vs. baglidir, genelde tarihi aile ferdleridirler ve babadan ogula gecen ünvanlar tasirlar. Kendi aralarinda da siniflandirilirlar, mesela en yüksek ünvan Prenstir, sonra Dük, Kont ve Baron gelir.
Genis topraklara sahiptirler ve topraklar üzerinde yasayan ciftciler bunlara vergi öderler.
1789 yilina kadar Aristokratlar politikaya karisabiliyorlardi, fakat Fransiz Ihtilalinden sonra Devlet islerinde ki haklari kisaltildi ve Birinci Dünya savasindan sonra Aristokrasi bir cok ülkede ilga edildi. Bugün Ingiltere, Danimarka, Hollanda, Belcika, Isvec, Norvec ve Ispanya da Mesruti bir yönetim bulundugundan haklari kisitli da olsa Aristokrasi devlet tarafindan kabul edilmektedir.
Fatma Sezen Aksu (Yildirim) 1954 yilinda Izmir de dogdu. Anne ve babasi ögretmendi. 1970'li yillarda Müzik piyasasina girmesinden buyana en cok dinlenen sanatcilar arasindadir.
Nazikeda isminin manasi: nazik tavirli, kibar demek. Fakat bu ismi ünlü yapan bir kisi var: Emine Nazikeda. Kendisi osmanli devletinin son padisahi Sultan Vahdettin'in esi olduguna göre imparatorlugun son Kralicesi oluyor zannedersem.
Bülent Ersoy Istanbul'da 1952 yilinda dünyaya geldi. Ilk Müzik ögretimini özel olarak Melahat Pars, Ridvan Aytan'dan aldi. Daha sonra Istanbul Belediye Konservatuarini bitirdi ve 1971 yilinda ilk plagini cikardi. Sahneye ilk olarak 1974 yilinda Maksim Müzikhollerinde cikti. Es cinsel kimligi ile bundan sonra taninmaya baslandi ve 80'li yillarda ingiltere de amaliyat ile kadin oldu.
bir zamanlar üflesen devrilecek duruma gelen Bülent Ecevit'i ve ona benzeyen diger dandik güya politikaci sifatiyla türkiyeyi yönetmek isteyen fakat türkiyenin adini batiran kisileri bir secimle yok eden sahis.
resim karsisindayim, dalarim azgin dalgalarina, ne Elisabeth Vigee-Lebrun'u, ne Angelika Kaufmann'i, ne David'i sarar beni, manali renkler alir beni, götürür ruhumu uzaklara, anit yapar basimi fircalar, düsüncelerimi ancak hafif ve sabit eller tesbit eder...
Cavidan kulaklarin cin cin yapsin :-) dersimi yaptim iste isbati:
4.Murat han'in haremi: diger padisahlar gibi kadinlara düskün olmayip tek kadinla evlendi; cok evlilik yapmasina belki annesi Kösem Sultan mani olarak ogluna layik bir es secti ki bu da Ayse Haseki-Sultan'dir. Malesef bu Haseki hakkinda hic bir bilgi bulunmadigi icin, arsivlerin en dipte kalmis evraklarina bakip malumat verilebilinir diye düsünüyorum.
Bayhan, bir defa ismi'nin manasini cikarmak lazim daha sonra bu ismin, su aralar türkiye de azda olsa konusulan kisiye uyuyormu uymuyormu lakirdisini etmek gerekli.
Bay, bilindigi gibi Cumhuriyetin kurulusundan erkeklere kullanilan Bey'den gelir. Han ise vaktiyle hükümdarlarin adlarinin ardina takilan bir nevi ünvan, mertebe, makam isaretidir. Ama han'in birde baska bir meali vardir: eskiden arabalarin insaasindan evvel insanlarimiz atlar veya develer üzerinde seyahat ettikleri vakit, istirahat etmek üzere evlere cekilirlerdi ve bu gibi evlere o vakitler Han denilirdi.
Peki sonuc? Elde edilen Bay bilinen Bay, buna tamam, sonra Han, kastedilen kisi pekte bir hükümdara benzemedigi icin ve daha önemlisi olmadigi icin ikinci meal buna sabit olur, yani: Bay Han (Otelci) . Birde adi gecen sahsin karakteri eklenirse söyle bir sey ortaya cikiyor: Bay kücük otelci'nin ciragi'nin tablakarcisi'nin paspasi - pek bir yakisir diye düsünüyorum.
Peyami Safa (1899-1961) : nam yapmis türk yazarlardan biri. Ismail Safa'nin ogludur. Evvela muallimlik yapti (1914-1918) daha sonra gazetecilik isinde vefatina kadar calisti (1918-1961) . Hayatini daima yazilarindan elde ettigi paralar ile gecirdi ve türkiye'nin taninmis yazarlari arasina girdi. En ünlü kitaplari sunlardir:
1.Hariciye Kogusu
2.Bir Aksamdi
3.Canan
...ve digerleri.
Dinler Arası Diyalog
26.07.2005 - 23:02Dinler arasi diyalog aslinda hayali bir olaydir, cünkü gercek bir diyalog asla olusmaz, veya olustugu görünümü altinda insanlara bu olay yutturulmaya calisilir. En güzel örneklerden biri de Hristiyanlik ile Islamiyet arasi diyaloglardir, öyle bir diyalogun mevcudiyetine bin sahit gerekir.
katolik
23.01.2005 - 01:39Hiristiyanligi bugün sadece orthodox kilisesi özüyle yasiyor, katolikler ise kendi isteklerine göre hiristiyanligi degistirmislerdir. Mesela Papa gibi bir sacmaligi meydana cikarip tanri ve insan arasinda bir elcidir demislerdir.
hristiyanlık
09.10.2004 - 18:17Nasil ki Islamiyetin yanlis bir dindir demeye kimsenin hakki olmadigi gibi, Hiristiyanligin sacma sapan, yanlis bir dindir demeye de hakki yokturdur. Dinler üzerine tartisabilinir ama dogrudan bu din yanlisdir denilemez, diyenler ise cahil insanlardir.
'...ve tas yahudiler tarafindan mühürlenip, pürüssüz vücudun askerlerin gözetimi altinda iken, sen ücüncü gün yeniden dirildin...'
'...karanlik vadide gezerken, bir felaketin geleceginden korkmam, cünkü sen yanimdasin...'
'...cünkü senindir bu alem, bu kuvvet ve bu ihtisam ebediyete kadar'
'Göklerde ki babamiz bize nasil merhamet edip affettiysen, bizde düsmanlarimizi affettik, Amin'
ortodoks
02.10.2004 - 22:42Göklerdekí babamiz,
adin yüceltilsin,
egemenligin gelsin,
göklerde oldugu gibi,
yeryüzünde de senin istegin olsun.
Günlük ekmegimizi bugün bize ver,
bize kötülük edenleri bagisladigimiz gibi
sen de bagisla suclarimizi,
ve bizi denenmeye düsürme
ancak bizi kötüden kurtar.
cünkü senindir bu alem, bu kuvvet
ve bu ihtisam ebediyete kadar
Amin
aristokrasi
07.08.2004 - 01:35Bir devlet Monarsist bir sistemle yönetiliyorsa, en yüksek toplum tabakasini Aristokratlar olusturur. Bunlar Krala, Imparatora vs. baglidir, genelde tarihi aile ferdleridirler ve babadan ogula gecen ünvanlar tasirlar. Kendi aralarinda da siniflandirilirlar, mesela en yüksek ünvan Prenstir, sonra Dük, Kont ve Baron gelir.
Genis topraklara sahiptirler ve topraklar üzerinde yasayan ciftciler bunlara vergi öderler.
1789 yilina kadar Aristokratlar politikaya karisabiliyorlardi, fakat Fransiz Ihtilalinden sonra Devlet islerinde ki haklari kisaltildi ve Birinci Dünya savasindan sonra Aristokrasi bir cok ülkede ilga edildi. Bugün Ingiltere, Danimarka, Hollanda, Belcika, Isvec, Norvec ve Ispanya da Mesruti bir yönetim bulundugundan haklari kisitli da olsa Aristokrasi devlet tarafindan kabul edilmektedir.
sezen aksu
11.07.2004 - 16:56Fatma Sezen Aksu (Yildirim) 1954 yilinda Izmir de dogdu. Anne ve babasi ögretmendi. 1970'li yillarda Müzik piyasasina girmesinden buyana en cok dinlenen sanatcilar arasindadir.
nazikeda
29.05.2004 - 17:50Nazikeda isminin manasi: nazik tavirli, kibar demek. Fakat bu ismi ünlü yapan bir kisi var: Emine Nazikeda. Kendisi osmanli devletinin son padisahi Sultan Vahdettin'in esi olduguna göre imparatorlugun son Kralicesi oluyor zannedersem.
idil
09.02.2004 - 13:10Idil Firat, Deliyürek dizisinin >Billur< karakteri ile ünlü oldu, ondan sonrada bir kac dizide daha yer aldi.
lumpen
09.02.2004 - 09:38Edadil hakli, Lumpen almancadir ve asil olarak Lump kelimesine baglidir. Bütün degisikleri ile söyle siralanir:
1.Lump = sefil, ahlaksiz
2.Lunpen = bez parcasi, pacavara,
3.Lumpengesindel/Lumpenpack = erazil, güruh, döküntü
4.Lumpenhändler = eskici
5.Lumpensammler = pacavaraci
6.Lumperei = rezilane is, alcaklik, deanet
7.Lumpig = yirtik pirtik, dilencivari
bülent ersoy
05.02.2004 - 22:54Bülent Ersoy Istanbul'da 1952 yilinda dünyaya geldi. Ilk Müzik ögretimini özel olarak Melahat Pars, Ridvan Aytan'dan aldi. Daha sonra Istanbul Belediye Konservatuarini bitirdi ve 1971 yilinda ilk plagini cikardi. Sahneye ilk olarak 1974 yilinda Maksim Müzikhollerinde cikti. Es cinsel kimligi ile bundan sonra taninmaya baslandi ve 80'li yillarda ingiltere de amaliyat ile kadin oldu.
geçmiş
04.02.2004 - 23:17hadiseyi tarih yapan siyah bir örtümüdür gecmis...
animal farm / hayvan çiftliği
28.01.2004 - 21:59hayvanlarin kücük bir ciftlikte bas kaldirip domuzlarin bu ihtilal de diktatör olup diger hayvanlari ezmelerini anlatan bir hikaye...
pierre loti
28.01.2004 - 19:04Pierre Loti (1850-1923) : ünlü fransiz yazari. Osmanli Devletini ve Istanbul'u sevmesiyle ünlü romani olan Aziyade'yi yazdi.
Recep Tayyip Erdoğan
27.01.2004 - 21:33bir zamanlar üflesen devrilecek duruma gelen Bülent Ecevit'i ve ona benzeyen diger dandik güya politikaci sifatiyla türkiyeyi yönetmek isteyen fakat türkiyenin adini batiran kisileri bir secimle yok eden sahis.
seni seviyorum
26.01.2004 - 21:38hakiki askin yaninda bu kelime cok basit kaliyor
resim
26.01.2004 - 12:00resim karsisindayim, dalarim azgin dalgalarina, ne Elisabeth Vigee-Lebrun'u, ne Angelika Kaufmann'i, ne David'i sarar beni, manali renkler alir beni, götürür ruhumu uzaklara, anit yapar basimi fircalar, düsüncelerimi ancak hafif ve sabit eller tesbit eder...
sende sira Cavidan
bayhan gürhan
21.01.2004 - 20:38-Bay kücük otelci'nin ciragi'nin tablakarcisinin paspasini temizlemek icin kullandigi fircayi yikamak amaciyla bandirdigi kirli su-
:-))
Dördüncü murat
20.01.2004 - 23:51Cavidan kulaklarin cin cin yapsin :-) dersimi yaptim iste isbati:
4.Murat han'in haremi: diger padisahlar gibi kadinlara düskün olmayip tek kadinla evlendi; cok evlilik yapmasina belki annesi Kösem Sultan mani olarak ogluna layik bir es secti ki bu da Ayse Haseki-Sultan'dir. Malesef bu Haseki hakkinda hic bir bilgi bulunmadigi icin, arsivlerin en dipte kalmis evraklarina bakip malumat verilebilinir diye düsünüyorum.
bayhan gürhan
19.01.2004 - 19:14Bayhan, bir defa ismi'nin manasini cikarmak lazim daha sonra bu ismin, su aralar türkiye de azda olsa konusulan kisiye uyuyormu uymuyormu lakirdisini etmek gerekli.
Bay, bilindigi gibi Cumhuriyetin kurulusundan erkeklere kullanilan Bey'den gelir. Han ise vaktiyle hükümdarlarin adlarinin ardina takilan bir nevi ünvan, mertebe, makam isaretidir. Ama han'in birde baska bir meali vardir: eskiden arabalarin insaasindan evvel insanlarimiz atlar veya develer üzerinde seyahat ettikleri vakit, istirahat etmek üzere evlere cekilirlerdi ve bu gibi evlere o vakitler Han denilirdi.
Peki sonuc? Elde edilen Bay bilinen Bay, buna tamam, sonra Han, kastedilen kisi pekte bir hükümdara benzemedigi icin ve daha önemlisi olmadigi icin ikinci meal buna sabit olur, yani: Bay Han (Otelci) . Birde adi gecen sahsin karakteri eklenirse söyle bir sey ortaya cikiyor: Bay kücük otelci'nin ciragi'nin tablakarcisi'nin paspasi - pek bir yakisir diye düsünüyorum.
peyami safa
19.01.2004 - 19:01Peyami Safa (1899-1961) : nam yapmis türk yazarlardan biri. Ismail Safa'nin ogludur. Evvela muallimlik yapti (1914-1918) daha sonra gazetecilik isinde vefatina kadar calisti (1918-1961) . Hayatini daima yazilarindan elde ettigi paralar ile gecirdi ve türkiye'nin taninmis yazarlari arasina girdi. En ünlü kitaplari sunlardir:
1.Hariciye Kogusu
2.Bir Aksamdi
3.Canan
...ve digerleri.
armağan çağlayan
18.01.2004 - 13:33cok sinir bir insan, herkeste ve herseyde kusur bulur fakat hic kendisine bakmaz...
Toplam 45 mesaj bulundu