Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar
Geçti istemem gelmeni Yokluğunda buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme artık neye yarar
Necip Fazıl Kısakürek
Ben! Edepsiz yaşamların birbirleriyle kesiştiği, gün ışığının ömürleri kemiren bir çarkta, kemikleri, ruhları catırdayan insanlara yansıdığı bu şehirin gündüz yalınlığında yaratılmış bir karakter, bir karikatür. Kendisini var eden, gündüzün örtemediği kirlilik - birçesit ruh kirliliği - ve gecikmişlik bulaştırılmış suratları ile sıradan, bir kopya insanlar... Kravatları, ceketleri, pantalonları, gömlekleri, yürekleri bir seçilmiş, tek bir örnek yaratılmış insanlar... Karikatürün suratına bir bir çarparak onu var eden, onu yok eden... Bir taraftan parlayıp bir taraftan sönerek her farklı şarkıyı bilindik aynı makamla geçip giden, belki de bir seçilmiş hayali, bir örnek düşünceleri paylaşan bu insanlar.... Tanrı değil ona hayat veren ve o hayatı burnundan çekerek, çıkararak yavaş yavaş geri alan. Onu yaratan Tanrı değil, bu şehri ve insanları. Onu farklılıkla görevlendiren bu insanlar, onu ayırmışlar bir örnek yaşamlarına karşıtlık katsın diye, yalnız kalsın diye. Ona gülsünler, birlik olup yapamadıklarına karşı avunsunlar diye. Aslında her yaptığına içlerinden kendileride katılmayı dileyerek, cesaret edemeyerek ve onu ezerek göz ardı edebilsinler diye. Ona bu yorgun gözleri, altı üstü bir olmayan bu dudakları - ve ağlayacağı zaman büzüklüğünü - veren Tanrı olmasa gerek. Öç almak için aradığı, bu duruma sebep bulamadığı, her geçen gün kirlenip kinlenip yalnızlaştığı anları ona armağan eden... Onu yaratan, onu edepsiz yaşamların kanlı sunağıyla kesiştiren, onu anlamsız bir çarka atıp kemiklerini çatırdatarak ömrünü kemiren bu çarka iteni arayıp bulma, pişmanlığa sığınarak yaşama güdüsünü armağan eden... Tanrı olmasa gerek. İbrahim Tolga Özsoy [email protected]
*********************************************************************************************** Everyone I know has gone away. Died or` left or` just forgot to stay. Sometimes took for granted, sometimes turned away, sometimes didnt say what i meant to say! Garbage ***********************************************************************************************
...................
Beklenen
...................
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar
Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar
Necip Fazıl Kısakürek
Ben!
Edepsiz yaşamların birbirleriyle kesiştiği, gün ışığının ömürleri kemiren bir çarkta, kemikleri, ruhları catırdayan insanlara yansıdığı bu şehirin gündüz yalınlığında yaratılmış bir karakter, bir karikatür.
Kendisini var eden, gündüzün örtemediği kirlilik - birçesit ruh kirliliği - ve gecikmişlik bulaştırılmış suratları ile sıradan, bir kopya insanlar... Kravatları, ceketleri, pantalonları, gömlekleri, yürekleri bir seçilmiş, tek bir örnek yaratılmış insanlar... Karikatürün suratına bir bir çarparak onu var eden, onu yok eden... Bir taraftan parlayıp bir taraftan sönerek her farklı şarkıyı bilindik aynı makamla geçip giden, belki de bir seçilmiş hayali, bir örnek düşünceleri paylaşan bu insanlar.... Tanrı değil ona hayat veren ve o hayatı burnundan çekerek, çıkararak yavaş yavaş geri alan. Onu yaratan Tanrı değil, bu şehri ve insanları.
Onu farklılıkla görevlendiren bu insanlar, onu ayırmışlar bir örnek yaşamlarına karşıtlık katsın diye, yalnız kalsın diye. Ona gülsünler, birlik olup yapamadıklarına karşı avunsunlar diye. Aslında her yaptığına içlerinden kendileride katılmayı dileyerek, cesaret edemeyerek ve onu ezerek göz ardı edebilsinler diye.
Ona bu yorgun gözleri, altı üstü bir olmayan bu dudakları - ve ağlayacağı zaman büzüklüğünü - veren Tanrı olmasa gerek. Öç almak için aradığı, bu duruma sebep bulamadığı, her geçen gün kirlenip kinlenip yalnızlaştığı anları ona armağan eden... Onu yaratan, onu edepsiz yaşamların kanlı sunağıyla kesiştiren, onu anlamsız bir çarka atıp kemiklerini çatırdatarak ömrünü kemiren bu çarka iteni arayıp bulma, pişmanlığa sığınarak yaşama güdüsünü armağan eden... Tanrı olmasa gerek.
İbrahim Tolga Özsoy
[email protected]
***********************************************************************************************
Everyone I know has gone away. Died or` left or` just forgot to stay. Sometimes took for granted, sometimes turned away, sometimes didnt say what i meant to say!
Garbage
***********************************************************************************************