Sus, söyleme. Biliyorum, Hayallerimde bu kadar yaklaşmışken sana Neden gerçek hayatta Hemde bir uçurumun kenarında Beni bırakıyorsun sensizliğe İmkansız da olsa Seni seviyorum zaten en büyük aşk imkansız olan değil midir?
Durma! Sende karış sevdiğini sanan insanların arasına Arkadaşların, çevrendekiler gibi ol! Ara birini benden daha çok sevecek seni Verir belki benim vereceğim mutluluğu Beni düşünme Yaşamaya çalışırım ama sevmem Aramızdaki fark bu sevdiğim Sen bir kaş, bir göz, bir de suret için seversin Bense sevdiğimin kalbine bakarım Madem imkansızım Bırak beni, soğut kendinden İmkansız sevgilim
Ya sen olacaksın olman gerektiğin yerde Ya da yerin boş kalacak kiralık sevgililerle.....
Konuşacak ne çok şeyimiz var, paylaşacak ne çok şeyimiz var…Tanrım ömrümüz yetecek mi hepsini yapmaya¿ Sana ne söylesem, yüreğimin sesiyle konuşuyorum inan.Hangi sözcük dökülüyorsa dudaklarımdan, bil ki yüreğimin söyledikleri onlar…Yanlış anlaşılabileceğime dair en ufak bir kaygım yok.Zaten aşk kaygılarından arınmış olmayı gerektirmez mi¿ Kaygın varsa eğer aşkı nasıl yaşayabilirsin ki¿ Sen olduğundan beri hayata ve insanlara dair bütün kırgınlıklarımı kaldırıp attım bir tarafa.Uzadı cümlelerim farkında mısın¿ “Evet” ya da “Hayır”dan oluşan tek kelimelik cümleleri kullanmıyorum artık.Çocuk gibiyim çocuk…Başkalarına saçma gelebilecek her şey mutlu ediyor beni.Sanki her şeyi ilk kez görüyorum.Dün gece perdeyi çekip camdan bembeyaz karın yağışını izledim.Bunu yapmayalı ne kadar uzun zaman olmuş…Bir mucize bu biliyor musun¿ Bilimsel açıklaması ne olursa olsun umurumda değil.Bir mucize bu… Meğer ne çok şarkı bilirmişim ben, ne çok şarkı ’en çok sevdiğim şarkı’ymış… Nereye gitti hüzün şarkıları¿ Yoksa ben mi duymuyorum¿ Her şarkı içimi okşuyor, her şarkı aşkı anlatıyor.Eşlik ediyorum, bağıra bağıra söylüyorum, coştukça söylüyorum. Senin yanında nasılsam sen yokken de öyleyim.Varmışsın gibi yani…İmkansız Hiçbir şey yok bize.Aşk sevmez imkansızlığı bilirsin.Yanımda olmayışın seni yaşa- mama engel değil.Sana sarıldığımı, kokunu içime çektiğimi, tenini ateşini düşünüyo- rum, ne güzel… Bir iddiam var bu aşkta.Her şeyin olmak istiyorum.Sevincin, isyanın, kızgınlığın, hüznün, aldırmazlığın, çocukluğun, yalnızlığın, yorgunluğun, enerjin, gözyaşın, gülüşün, korkuların, cesaretin, alınganlığın…Ben sana ait olmayan ne varsa çıkardım hayatımdan.Senin olanı yaşamak istiyorum.Sana dair hiçbir korkum yok, yüreğim senden gelecek her şeye sonuna kadar açık.Bir tek kaçışlara, gidişlere kapadım yüreğimi… Bak yine bastırdı kar, mucize boyanıyor gökyüzünden.Nasıl da beyaza boyanıyor ortalık.İlk defa sever oldum kış mevsimini.Zaten mevsimlik bir aşk değil bizimkisi. Yaşayacak öyle çok yaz öyle çok bahar var ki…Dedim ya, ömrümüz yetecek mi bunları yaşamaya¿
E y h a y a t, s e n ş a v k ı s u l a r d a b i r d o l u n a y s ı n. A s l ı n d a y o k u m b e n b u o y u n d a, ö m r ü m b e n i y o k s a y s ı n…
Yaşam bir ıstaka; gelir vurur ömrünün coşkusuna. Hani tutulur dilin, konuşamazsın…
Tırmandıkça yücelir dağlar. Sen mağlupsun sen ıssız ve kalbinde kuşların gömütlüğü; tutunamazsın!
Eloğlu sevdalardan dem tutar, aşk büyütür yıldızlardan; senin ise düşlerin yasak, dokunamazsın...
Birini sevmişsindir geçen yıllarda. Açık bir yara gibidir hâlâ. Hâlâ ne çok özlersin onu, ağlayamazsın…
Yolunda köprüler çürür. Sesin, sessizlik sanki bir uğultuda. Savurur hayat kül eyler seni, doğrulamazsın!
Yapayalnız bir ünlemsin dünyayı ıslatan şu yağmurlarda. Her şey çeker ve iter, anlatamazsın...
Yaşam bir ıstaka, gelir vurur işte ömrünün coşkusuna. Sesinde çığlıklar boğulur ama, bağıramazsın…
Sonra vakt erişir, toprak gülümser sana; upuzun bir ömrün ortasında ne hayata ne ölüme yakışamazsın…
Yazdırmalısın mezar taşına: Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın, aslında hiç olmadım ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın…
Sen bu şiiri okurken bendeki sen gitmiş olacak.... Sen bu sana yazdıklarımdan belki de habersiz Yeni ufuklara yelken açmış olacaksın Ey sevgili şunu bil... Seni ben öyle sevdim ki Senin beni sevdiğin gibi değil Ceylanın yavrusunu sevdiği gibi... Bir arının peteği için harcadığı emek gibi Ayaklarına sevgimi sevmedim mi? Sen hep üstüne basıp geçmedin mi? Ne zaman azıcık sert rüzgar esse Kendimi sana siper etmedim mi? Gözünden bir damla yaş gelse Ben senin üzülmene kahrolmadım mı? Elini göğsüme her koyduğunda Kalbim yerinden fırlayacak gibi olmadı mı? Saçlarının kokusu hep bende Akşam rüzgarı olup esmedi mi? Dediğin mi çıktı yoksa Kimseye hak ettiğinden fazla değer verme Bunu yapsaydım Senin bana veremediğin sevgiyi Sana vermesemiydim Gönül benim ki? O başına buyruk her zaman Gider sevgili Kaf dağının ardında da olsa Önünde ne kadar engel de olsa Bulur ve sever Sadece bana sevgiyi büyütmek kalır Gönül bu aka da konar Karaya da konar Ben seni ak bildim bembeyaz umutlarla sevdim Sen bu şiiri okurken o kararmış yüreğin Göz yaşlarınla ıslansın...ıslansın. Ve kendi günahlarınla boğulup kalsın Benim sevgimi hak edemedin Sanma ki sana mutluluklar dileyip Bir ömür gül ve sakın ağlama diyeceğim Benim sevgimi yerle bir ettin Yaradan dan tek dileğim Her nefes aldığında Ciğerlerin benim kinimi çeksin içine Attığın her adımda Bastığın toprak eline aldığın gül kurusun Saçlarını okşayan rüzgar bir kırbaç olsun Yüzüne nefesimi vursun Baktığın her yüz ben duyduğun her söz benim Hatta ve hatta kurduğun her hayal Benim en kötü yanım olsun Sen bu şiiri okurken Benim ne düşündüğümü soruyorsan Sana diyeceğim son sözüm ALLAH'ın dan...ALLAH'ın dan bulasın En büyük kötülüğe yakın Bana uzak olasın
Bir güneş yanaşıyor ufuklarıma Açıyor kapılarını İniyor yolcuları tek tek ışıl ışıl Bir tek sen olmuyorsun içlerinde Benim beklediğim sen.. İşte o an ben, Henüz hareket etmiş olan gecenin arkasına asılıp Seni özlemeye gidiyorum....
Bir bulut yanaşıyor gözlerime Açıyor kapılarını İniyor yolcuları tek tek damla damla Bir tek sen olmuyorsun içlerinde Benim beklediğim sen.. İşte o an ben hüzün gemilerine binip Senı özlemeye gidiyorum....
Bir rüzgar yanaşıyor yüreğime Açıyor kapılarını İniyor yolcuları tek tek efil efil Bir tek sen olmuyorsun içlerinde Benim beklediğim sen.. İşte o an ben içimdeki fırtınaya tutunup Seni özlemeye gidiyorum....
Bir gece yanaşıyor düşlerime Açıyor kapılarını İniyor yolcuları tek tek renk renk Bir tek sen olmuyorsun içlerinde Benim beklediğim sen.. İşte o an ben, kabusların içine karışıp Seni özlemeye gidiyorum....
Geldiğinde yoksam eğer İnmiyorsam ellerine yanaşan dokunuşlardan Bil ki seni özlemeye gitmişim....
Biliyorum konusacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok. Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlıgımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuclarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...
Bir ihtimal gelisine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hos tutmak istiyorum, imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi isteklerimi bastıramıyorum... çalmayan telefonuma elim gidiyor, sana halen bende olduğunu israrla yazmaya calışıyorum... Bende olan seni, hic kırmadım, degistirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...
icimdeki güzelligine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum! Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı... Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anilarim disinda... isinabilmek icin onlara sariliyorum... Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...
Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma... Gözlerimi gelislere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil... Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı, kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevincten ağlayacaktim bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi, dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de hic niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...
Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düsünürken, şimdi ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana... Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi... Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda değilsin ki? Gözyaşlarım asılliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...
Gittin! Belki de hic gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...
Kimi zaman bir coçuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir erkek; dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum...
Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... inanamadiğın, Yenemediğin, üzerinden atamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da sustugun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum... Yüreğindeki kadin ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herseyin olmak isterken
belki de hicbir seyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum? Sesin hep uzakları çağıryordu, ben üstüme alındım, sana geldim... Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?
simdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini, öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum... Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı, suskunlugunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...
Söylesene unutulmak kime yakışıyor? Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor...
Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor... Görüyorsun iste, aşk'a ve sana ihanet etmiyorum benim kırgınlığım aşk'a...
'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; 'Gözünün dilini' bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı... Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin. Kucaklamalı seni güvenli kolları, ...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı... En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz... Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli. Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli âlem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, 'hak ettim' diyebilmelisin. Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi... Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş... Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin. Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...
Şu anda aklıma gelen pek bir şey yok sana dair Kelimelerle aram bozuk diye değil yazamayışım Aklıma gelenlerin içinde bir kaç kelime zahir Koyacak yer bırakmadığındandır bulamayışım
Şu anda senin için atan bir kalp yok içimde En tatlı halinle vardın hani sen daha dünümde Ellerinle parçaladığın kaderin bana kalan yerinde Tutunacak bir umut bırakmadığındandır duramayışım
Şu anda ne desem de boş olacak biliyorum aşk ile sana En nadide çiçeklerle bezerdim gönlü hani köşk ola sana Seve seve verirdim ruhumu hem gül oyna meşk ile sana Kapına kul sana köle kılmandandır yanına pir olamayışım
Şu anda kimse anlamaz beni bilirim anlam sendin nihayetsin Senden sonrasını düşünmedim hiç sen benim için hidayetsin Yıllar evvel gördüğüm rüya kalbimde yaşayan gül kehanetsin Sırlar içinde sır kalmandandır sende seni bulamayışım....
Bir uçruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim... Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım… Ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına.
Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al… Kucakla beni şefkatinle, yüreğine bıraktığım o kutsal aşk için kucakla… Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece... Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları… Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz.
Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; birdaha hiç uyanmasam…
Gel, zamansız da olsa, kimseciklere görünmeden, bir gölge gibi, sır gibi, rüya gibi, rüzgar gibi, meltem gibi...
Cok seyler goturdu zaman benden cooook.. ne hayaller gomdurdu sokak kenarlarina, ne sevdalar yazdirdi bir kaldirim tasina.. ve ne umutlar baglatti koku kurumus ve ucu kirilmis dallara. Sevda rengi bir baska gorunuyordu gozume, taaki o gun benden sonsuza dek uzaklastigini ogrenince.. Bir kursundu sanki sozlerin, beynimden amansizca vurdu acimadan, gozunu kirpmadan yuregime isledigim herbir seyi teker teker yoldu. Bir maziydi beni ayakta tutan bir kac aninin tatli hatiri vardi onca guzel ve masum olan ve icinde seni sakladigim dunyama arka cikan. Bir bakis.. gozlerinin icindeki o kucucuk isilti.. kimse anliyamaz iste bunlari kimse asamaz iste ikimizin gectigi o zorlu yollari. Simdi gidiyorum buralardan inan buna.. ALLAH sahidimdir ki ne bundan sonra yuzum gulecek nede bir sevinc dogacak mapuslara dusmus karanlik gonlumun o soguk odalarinda. Sen beni iki kez oldurdun, iki kez aldin bu cani bu bedenden..herseyi bagladigim o incecik koprunun uzerinden iki kez yurumeme zorladin beni sen… Bak simdi ne oldu, belkide istedigin buydu, belki bu senin icin en kolay kurtulustu.. bir merminin ucundamiydi bizim sevdamiz.. bir gurultudemi gizliydi onca animiz.. dokulen goz yaslari ne cabuk kurudu ve gonlumuzde acan.. acmasina musade ettigimiz onca sevda rengi cicek bu kadar cabukmu soldu.. Bir kalemmiydi bizi ebediyen susturan, yoksa bir parca kagitmiydi soz sahibi olup hakkimizda idam karari alan. Biz seninle ne gonul mahkemelerinden gecip ne idamlar gormustuk.. yilmak yok diye birbirimizi ayakta tutmustuk.. bir bakisa gizliyebiliyorduk tum soylenemesi gerekenleri.. bir dokunusun ardinda yataklik yapmistik gozlerimize SIMSIKI tutunmus iki damlacik goz yasini. Bizi boylecesine uzaklastiran gercekten o kagit parcasimiydi, kalemimizi kiran, acimasizca sevdamizin tam ortasinda bir hancer sapliyan bir cift evet yada bir cift imzamiydi.. nelere gogus germistik biz, ne imzalarin hakkindan gelmistik. Biz birbirimizi gercekten sevmistik, olum bile ugramiyordu yanimiza cunki viz geldigini bildiginden.. kan bile akmiyordu o gece vucudumun o bes yerinden.. neden biliyormusun.. Cunki damarlarimda sen, kanimda sen, canimda sen,, omrumde sen vardin.. bir koruyucuydun bana.. benim en masum yanimdin sen.. en el deymemislerimi emanet ettigim tek insandin sen.. Sen, sen benim emanetime ihanetlik ettip, sen beni kendi ellerinle oldurup kendi ellerinde defneden yine sen.. Bundan sonra senler bitti, benler zaten coktan tukenmeye yuz tutmustu.. Hatirla:” SOLMUS BIR CICEK TEKRAR DIRILMEZ” Iste bu sozler, bu gece, aksam vakti surelerinde.. Benlere en son noktayi koyanlar olmustu.. Ben artik.. ne kendimi zamana.. nede zamani akisina.. nede kalmiyan senleri sana emanet edebiliyorum..
Anladım! ... Sen açık denizlerde pupa yelken, bense hala limandayım... geç kalmışım sana, bir kez neylersin. Anladım sen hep kaçırdığım trenler gibisin, bir türlü hareket saatine yetişemedigim. Anladım belki de ben en son trenim yada bir trende en son vagon. Yüreginde yerim yoksa bu yüzden belki, yani sana hep geç kalma meselesi... bu yüzden o yürek bana yaban hep.. hep yabancı.. hep gurbet el. Bu yüzden yalnızlıklarımın sebebisin kimbilir. Ah bu sana geç kalmalar yok mu.. yok mu bu sana kavuşamamalar, hangi zaman aracına binsem ben şimdi, binsem de kavuşsam sana ey yar. Ve hatta geçsem bir kaç fersah senin önüne. Geçsemde biraz da sen acısan en incecik yerinden.. biraz da sen kanasan yüreginden, biraz da sen umarsız ve çaresiz kalsan böyle benim gibi. Biraz da sen o kavuşamamanın acısını içinde taşısan, içini burksan, biraz da senin içinde coğalıp dursa o hicran. Ne diyeyim ey yar! ... Şimdi ne söyleyeyim, ne anlatayım sana bu ayrılıktan yana, bu yokluğundan yana. Gün gün içimde büyür durur öylece işte Bu kadar kısa mı olurmuş bir sevdanın ömrü, bu kadar kısa mı daha yaşanmadan. Bir çift sözle avunurmuymuş bir yürek, ki artık o bir çift sözde yok.. Susmuşsun, suskunsun, konuşmuyorsun, elimde degil bu. İnadım inat bir kaçmalardasın, korkup saklanmalardasın. Hangi Denizdesin söylede bileyim, hangi denizsin yada... koşup durduğum.. kavuşamadığım... hangi deniz: martıların yurt edindigi... hangi deniz: dalga dalga ve kıyısız... Hangi denizsin coşkusu bende kalan. Deniz hüznü benim olan. Adresini ver... neredesin bileyim... yerin yurdun nere çıkıp geleyim.. bu yürek kalmasın sensiz Artık hiçbir denize açılmaz bu yürek.. yelken açmaz hiçbir engine... hiçbir koya uğramaz, hal hatır sormaz denizce... denizlerin dilince.. Ve hatta küser bütün denizlere sırf senin için... küser bir daha konuşmaz... belki bir tutam gök maviye bile dönüp bakmaz inan... belki sen saklısın diye o mavide. Şimdi ben başımı hangi taşlara vurayım, hangi kör bıçakla deşeyim yaramı... kalbimin ortasına kaç kurşun sıkayım.. Şimdi ben alıp başımı hangi diyarlara gideyim denizsiz... hangi sularla avutayım kendimi kıyısız. Şimdi ben neyleyim... söyle ey yar... Ne sevincim var şimdi ne mutluluğum... kalakaldım öyle tutunmasız.. Bula bula ömürsüz bir sevdayı mı koydun önüme... Bula bula alıp başını gitmelerimi.. Şimdi açık denizlerde olsan ne çıkar... düşmez peşine bu yürek bir daha... yelken açmaz asla içinde sen olduğun sularda. Bütün rüzgarlara söyledim... tersine esecekler bundan böyle... ve hatta bütün sular tersine akacaklar... dalgalar tersine.. yollar tersine.. Tersine tersine gidecegim... inadım inat vaz geçmeyecegim... Artık sen benim Deniz im degilsin... sana gelmeyecegim.... bekleme boşuna beni ey yar.. degişmez bu karar.
Iyi kalpli, yalnız bir adam, bir gün bir koza bulur. Kozanın içinde küçük bir tırtıl vardır. Adam çok sever bu tırtılı, 0nunla tüm yalnızlığını, tüm sevgisini paylaşır.
Gel zaman git zaman tırtıl büyür, güzel bir kelebek olur. Adam, kelebeğine hayran... bırakamaz bir türlü... Asliında kelebeğin aklında dağlar, kırlar, çiçekler vardır da; kıyamaz bir türlü adama ve sevgisine, yalnız bırakamaz onu... Üç günlük ömrünü sevildiği ve sevdiği yerde geçirmeye hazırdır...
Ama adam bilir ki; 'Sevmek bazen vazgeçmeyi de bilmektir'... Kelebeğine son kez bakar ve 0nu salıverir özgürlüğüne, kirlarına, çiçeklerine doğru...
Kelebek mutlu olmasına mutlu olur ama hiç bir meltem, hiç bir çiçek yaprağı adamın avucunun sıcaklığını andırmaz... Aklında adam, o çiçek senin bu çiçek benim dolaşır saatlerce... Adam bir kelebeğe sevdalı, bakıp durur boşluğuna. Kelebekse hala konacak sıcak bir avuç aramakta...
Böylece kelebek şunu anlar: BAZEN AiT OLDUĞUMUZ YER ORASIDIR; SICAK BIR AVUÇTUR BİLIRİZ AMA O YERİN BİZE AiT OLMA İHTİMALİ BİR HİÇTİR...
Böylece adam şunu anlar: HİÇ BİR SEVDAYI YALNIZCA SEVGİYLE YAŞATAMAZSINIZ ...
O günden sonra kelebek, adama duyduğu özlemi gömecek bir dağ aramaya başlar, ama gücü tükenene dek arayış da bulamayınca anlar ki; HİÇ BİR DAĞ BİR ÖZLEMİ GÖMEBiLECEĞİNİZ KADAR BÜYÜK DEĞİLDİR...
Bir duygunun esiri aklım sadece delicesine yaşamak var seni seninle.. Özgürlüğün pençesinde kıvranırken düşüncelerim hep sen varsın düşüncelerimde Sen gözlerimdeki hayal bakışlarımdaki tutarsızlık sen gecem sen gündüzüm gibisin Bir yolun başındaki kararsızlığım başlamak istediğim ama bir o kadar da korktuğum bir yol.. Seni istiyorum geceler boyu karşımda korkmadan dokunmak için sana içimdeki yangınların ötesinde sarılmak hiç bırakmamacasına
Git! ! Git artık sen bana çok gibisin. Kahvemin kokusuna sinme. Aynada seni görmek istemiyorum. Sesini de al git başımdan. Gecelerde seni istemiyorum. Yok hayır gitme...Gidersen yıkılır bu gönül seni ister. Sarhoş bir edayla bakarken başkalarına. Yoo, gitme; herşeyim senin olsun.Sen bende kal ne olur. Beni bırakırsan paramparça olur dünyam.. Kurduğum sırça köşk yıkılır hayallerimle birlikte. Ama hayır git. .Git ki sana alışmışlığım son bulsun .Artık kokunu burnumda hissetmek ve bununla yaşamak istemiyorum. Aldığım havaya seni sığdırmak, yediğim ekmeğe sen gibi bakmak istemiyorum. Al anılarını da çek git benden. Git...me gitme. gidersen yok bedenim ben yokum canımda can gibisin, senin gitmen benim yok olmam demek...
Burjuva, reformist, parlamenterist hiç bir güç, bağımsızlık, demokrasi, ulusal sorun, toprak sorunu, adaletsizlik, yoksulluk gibi devasa sorunları çözemez, bu ekonomik, siyasi tabloyu değiştiremez. Biz değiştiririz. İddiamızın dayanağı, devrimci bir programa, devrimin yolunda yürüme cüret ve kararlılığına, her koşulda mücadeleyi sürdürme iradesine sahip oluşumuzdur.
Bu, ulaştığım son haznesinden çıkardıklarım aşkın... Elde son kalan, hani sana son gidecek olan, hani seni son görecek olan, hani son lokma ekmeğim gibi yani.... Bu en son dökülen yaprağı dallarımın.... M ...
30.10.2007 - 20:48
KADEHİMDE ZEHİR OLSA
Kadehimde zehir olsa ben/Ben içerim bana getir
Dudakların mühür olsa/Ben açarım bana getir
Ağladığın geceleri / Kalbindeki acıları
Çekinmeden bana getir / Sen tükenme beni bitir
Aşk bağının gülü ol da /Dikenini bana batır
Bakma canım yandığına/Sorma benim halim nedir
30.10.2007 - 20:47
Ne olursun güzelim sevsen beni
Yar diyerek sinene sarsan beni
Bir gün öldürecek sin / En sonunda sen beni
Dalgalandım da duruldum
Koştum ardından yoruldum
Binlerce güzel gördüm gördüm de
En son sana vuruldum/En son sana vuruldum
Yaktın yıktın kül ettin erittin beni
Mecnuna döndürdün mahvettin beni
Aşık gibi sevmezsen sevmezsen
Kardeş gibi sev beni/ Kardeş gibi sev beni...
30.10.2007 - 20:41
Tema 2B'lik orman arazilerini satılmaması için imza kampanyası başlattı. Hükümet satarım diye ısrar ediyor.
Hayrettin Karaca ise;
'Verin bana bir milyon imza, sattırmam! ..' diyor.
http://www.tema.org.tr/2B/
27.10.2007 - 22:51
İMKANSIZIM
Sus, söyleme.
Biliyorum,
Hayallerimde bu kadar yaklaşmışken sana
Neden gerçek hayatta
Hemde bir uçurumun kenarında
Beni bırakıyorsun sensizliğe
İmkansız da olsa
Seni seviyorum
zaten en büyük aşk
imkansız olan değil midir?
Durma!
Sende karış sevdiğini sanan insanların arasına
Arkadaşların, çevrendekiler gibi ol!
Ara birini benden daha çok sevecek seni
Verir belki benim vereceğim mutluluğu
Beni düşünme
Yaşamaya çalışırım ama sevmem
Aramızdaki fark bu sevdiğim
Sen bir kaş, bir göz, bir de suret için seversin
Bense sevdiğimin kalbine bakarım
Madem imkansızım
Bırak beni, soğut kendinden
İmkansız sevgilim
Ya sen olacaksın olman gerektiğin yerde
Ya da yerin boş kalacak kiralık sevgililerle.....
24.10.2007 - 18:08
____________________________________________##############
___________________________________________###################
__________________________________________#####################
__________________________________________######################
___________#####_________________________#######################
________###########______________________########################
______###############____________________########################
_____################____________________########################
____###################__________________########################
___#####################_________________#######################
__######################__________________######################
__#######################_________________######################
_########################_____###############################
_########################___################################
_#########################_###########_______#################
_###################################___####___############
_###########################_____###__#____#__########
__########################___###__##________#__#####
___######################___#______#___________######
___######################__#___________####_____######
____####################___#__#####___#____#____######
_____##############_####_____#_____#_#______#___#######
_______##########__#####____#______#_#______#___#######
_________######___######____#_______#_#_###__#__#######
__________________######____#___#####_######_#__#######
__________________#######____#_######__######___#######
__________________########___#__#####__######_###______##
___________________#######____################__________#
___________________########____####_########___#_________#
___________________########____#___##########____________#
___________________#####___##_##__###########__###_______#
___________________#_________#____###########___#_#_____#
__________________#_______________##########____#__#____#
__________________#_________##______########____#_______#
__________________#________##_______######____#_______#
___________________#______#__#_______________##______#
___________________#__________#___________####___#_##
____________________#__________##______#######__###
_____________________##__________#########__##__##
______________________#______#_____####_____#__#
________________________########____#__#___#__#
___________________________######____######__####
_______________________#############______########
___________________################################
_________________########__########################
________________########__##########################
_______________########__############################
_______________######_______________#################
_______________#####___________________###############
________________###____________________################
________________###___####_____###________###_#########
_________________#___######___#####_________#__#########
_________________#___######__######_________#_#########
________________#___######__#######__________##########
________________#___######__#######__________####_####
________________#____####___#######__________#########
________________#____###____######___________########
_________________#___________####____________######
_________________#___________________________###
_________________#__________________________#
_________________#_____dostluklar ___________#
__________________#_________________________#
__________________#_____yürekte____________#
__________________#__________________________#
__________________#____________saklıdır_________#
__________________#______#__#____TEK-SEN ______#
__________________#_______##_#_______________#
___________________#________###___________##
____________________####______#______######
________________________####################
___________________________#######_#########
____________________________#######_#########
_____________________________#######_#########
______________________________#######_########
_______________________________#######_#######
________________________________#######_#######
_________________________________######_#######
_________________________________#######_#######
________________________________#_################
_________________##########______#___###__######_______###########
_______________##_________###___###___##__######______#___________####
_____________##______________##___##___##___####______#_#####________###
____________##_________________##__#___#_#__________#_#_________________#
____________#____________________#_#____#_#________#_#__________________#
____________#_____________________#_#___#__#______#_#____________________#
_____________#_____________________#_#___#_______#_#____________________#
______________#_____________________#_#__#______#_#____________________#
_______________#_________________________##________#___________________#
________________#____________________#__####_________________________#
_________________##____________________#____##______________________#
___________________##_______________###_______##___________________#
_____________________###############____________##_______________##
__________________________________________________#####________##
_______________________________________________________########
18.10.2007 - 15:50
Konuşacak ne çok şeyimiz var, paylaşacak ne çok şeyimiz var…Tanrım ömrümüz
yetecek mi hepsini yapmaya¿
Sana ne söylesem, yüreğimin sesiyle konuşuyorum inan.Hangi sözcük dökülüyorsa dudaklarımdan, bil ki yüreğimin söyledikleri onlar…Yanlış anlaşılabileceğime dair en ufak bir kaygım yok.Zaten aşk kaygılarından arınmış olmayı gerektirmez mi¿ Kaygın varsa eğer aşkı nasıl yaşayabilirsin ki¿
Sen olduğundan beri hayata ve insanlara dair bütün kırgınlıklarımı kaldırıp
attım bir tarafa.Uzadı cümlelerim farkında mısın¿ “Evet” ya da “Hayır”dan oluşan
tek kelimelik cümleleri kullanmıyorum artık.Çocuk gibiyim çocuk…Başkalarına saçma
gelebilecek her şey mutlu ediyor beni.Sanki her şeyi ilk kez görüyorum.Dün gece
perdeyi çekip camdan bembeyaz karın yağışını izledim.Bunu yapmayalı ne kadar uzun zaman olmuş…Bir mucize bu biliyor musun¿ Bilimsel açıklaması ne olursa olsun
umurumda değil.Bir mucize bu…
Meğer ne çok şarkı bilirmişim ben, ne çok şarkı ’en çok sevdiğim şarkı’ymış…
Nereye gitti hüzün şarkıları¿ Yoksa ben mi duymuyorum¿ Her şarkı içimi okşuyor,
her şarkı aşkı anlatıyor.Eşlik ediyorum, bağıra bağıra söylüyorum, coştukça söylüyorum.
Senin yanında nasılsam sen yokken de öyleyim.Varmışsın gibi yani…İmkansız
Hiçbir şey yok bize.Aşk sevmez imkansızlığı bilirsin.Yanımda olmayışın seni yaşa-
mama engel değil.Sana sarıldığımı, kokunu içime çektiğimi, tenini ateşini düşünüyo-
rum, ne güzel…
Bir iddiam var bu aşkta.Her şeyin olmak istiyorum.Sevincin, isyanın, kızgınlığın,
hüznün, aldırmazlığın, çocukluğun, yalnızlığın, yorgunluğun, enerjin, gözyaşın, gülüşün,
korkuların, cesaretin, alınganlığın…Ben sana ait olmayan ne varsa çıkardım hayatımdan.Senin olanı yaşamak istiyorum.Sana dair hiçbir korkum yok, yüreğim senden
gelecek her şeye sonuna kadar açık.Bir tek kaçışlara, gidişlere kapadım yüreğimi…
Bak yine bastırdı kar, mucize boyanıyor gökyüzünden.Nasıl da beyaza boyanıyor
ortalık.İlk defa sever oldum kış mevsimini.Zaten mevsimlik bir aşk değil bizimkisi.
Yaşayacak öyle çok yaz öyle çok bahar var ki…Dedim ya, ömrümüz yetecek mi bunları yaşamaya¿
11.10.2007 - 20:50
TANRI ÖLDÜ...ki yaşasaydı o bile ateist olmak zorunda kalırdı...
:))))
10.10.2007 - 11:52
Bir şey var aramızda
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda
Senin gözlerinde ışıldıyor
Benim dilimin ucunda ;))))
07.10.2007 - 00:26
Ey Hayat
E y h a y a t, s e n ş a v k ı s u l a r d a b i r d o l u n a y s ı n.
A s l ı n d a y o k u m b e n b u o y u n d a,
ö m r ü m b e n i y o k s a y s ı n…
Yaşam bir ıstaka;
gelir vurur ömrünün coşkusuna.
Hani tutulur dilin,
konuşamazsın…
Tırmandıkça yücelir dağlar.
Sen mağlupsun sen ıssız
ve kalbinde kuşların gömütlüğü;
tutunamazsın!
Eloğlu sevdalardan dem tutar,
aşk büyütür yıldızlardan;
senin ise düşlerin yasak,
dokunamazsın...
Birini sevmişsindir geçen yıllarda.
Açık bir yara gibidir hâlâ.
Hâlâ ne çok özlersin onu,
ağlayamazsın…
Yolunda köprüler çürür.
Sesin, sessizlik sanki bir uğultuda.
Savurur hayat kül eyler seni,
doğrulamazsın!
Yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda.
Her şey çeker ve iter,
anlatamazsın...
Yaşam bir ıstaka,
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna.
Sesinde çığlıklar boğulur ama,
bağıramazsın…
Sonra vakt erişir, toprak gülümser sana;
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın…
Yazdırmalısın mezar taşına:
Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın,
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…
Yılmaz Odabaşı
sevgilerimle... :))))))
06.10.2007 - 14:48
İNAN YOK
SENSİZ GECELERDE ARTIK AĞLAMAK YOK !
ARTIK KENDİ KENDİME HATAM NERDE DEMEK YOK !
TEK TARAFLI SEVGİM ARTIK YOK!
UĞRUNA BİN CANIM OLSA VEREBİLECEĞİM BİRİ YOK!
HER GÜN KAPISINDA GELMESİNİ BEKLEDİĞİM BİRİ YOK!
ARTIK ACI YOK KEDER YOK AĞLAMAK YOK!
ONU SEVDİĞİMİ SÖYLEDİĞİMDE SUÇLULUK DUYGUSU ÇEKMEK ARTIK YOK!
MASUM BİR ÇOCUK KADAR TEMİZ SEVGİM YOK!
İÇİNDEN ÇIKAMADIĞIM KARIŞIK DUYGULARIM ARTIK YOK!
YANLIZLIĞA YELKEN AÇMAK ARTIK YOK!
EN ÖNEMLİSİ ARTIK SENSİZLİK YOK!
AŞKA İNANMAK SONSUZA KADAR YOK!
ARTIK ESKİ BEN BENDE YOK!
İNANDIĞIM HER ŞEY ARTIK YOK!
GÜLÜNÇ OLSADA ARTIK PAPATYA FALI YOK!
DERİN DÜŞÜNCELERE DALIP HAYAL KURMAK YOK!
ARTIK KORKMAK YOK!
GECELERİ SADECE RÜYAMDA MUTLU OLMAK YOK!
SENİ HER DÜŞÜNDÜĞÜMDE YALAN DÜNYADAN KOPMAK YOK!
SENİ KIRMAK İNCİTMEK KORKUSU ARTIK İÇİMDE YOK!
SENİ NE KADAR ÖZLEDİĞİMİ KENDİ KENDİME SÖYLEMEK YOK!
GÖZLERİMİ KAPADIĞIMDA SENİ GÖRMEK ARTIK YOK!
ARTIK BANA GELMENİ BEKLEMEK YOK!
SENİ HERKESTEN KISKANMAK YOK!
KISKANMIYORUM ARTIK,NAZARIM DA DEĞERİN YOK!
SENİ, SEVGİNİ, AŞKINI, GÖZLERİNİ, BUGÜN GÖMÜYORUM!
ARTIK KOCAMAN SEVGİM ALDIĞIN AHIMLA SONSUZA KADAR YOK OL!
EVET BUNLARIN HEPSİ YOK ÇÜNKÜ GERÇEK SEVGİ YOK!
BULANA AŞK OLSUN.
06.10.2007 - 02:49
Sen bu şiiri okurken bendeki sen gitmiş olacak....
Sen bu sana yazdıklarımdan belki de habersiz
Yeni ufuklara yelken açmış olacaksın
Ey sevgili şunu bil...
Seni ben öyle sevdim ki
Senin beni sevdiğin gibi değil
Ceylanın yavrusunu sevdiği gibi...
Bir arının peteği için harcadığı emek gibi
Ayaklarına sevgimi sevmedim mi?
Sen hep üstüne basıp geçmedin mi?
Ne zaman azıcık sert rüzgar esse
Kendimi sana siper etmedim mi?
Gözünden bir damla yaş gelse
Ben senin üzülmene kahrolmadım mı?
Elini göğsüme her koyduğunda
Kalbim yerinden fırlayacak gibi olmadı mı?
Saçlarının kokusu hep bende
Akşam rüzgarı olup esmedi mi?
Dediğin mi çıktı yoksa
Kimseye hak ettiğinden fazla değer verme
Bunu yapsaydım
Senin bana veremediğin sevgiyi
Sana vermesemiydim
Gönül benim ki?
O başına buyruk her zaman
Gider sevgili Kaf dağının ardında da olsa
Önünde ne kadar engel de olsa
Bulur ve sever
Sadece bana sevgiyi büyütmek kalır
Gönül bu aka da konar
Karaya da konar
Ben seni ak bildim bembeyaz umutlarla sevdim
Sen bu şiiri okurken o kararmış yüreğin
Göz yaşlarınla ıslansın...ıslansın.
Ve kendi günahlarınla boğulup kalsın
Benim sevgimi hak edemedin
Sanma ki sana mutluluklar dileyip
Bir ömür gül ve sakın ağlama diyeceğim
Benim sevgimi yerle bir ettin
Yaradan dan tek dileğim
Her nefes aldığında
Ciğerlerin benim kinimi çeksin içine
Attığın her adımda
Bastığın toprak eline aldığın gül kurusun
Saçlarını okşayan rüzgar bir kırbaç olsun
Yüzüne nefesimi vursun
Baktığın her yüz ben duyduğun her söz benim
Hatta ve hatta kurduğun her hayal
Benim en kötü yanım olsun
Sen bu şiiri okurken
Benim ne düşündüğümü soruyorsan
Sana diyeceğim son sözüm
ALLAH'ın dan...ALLAH'ın dan bulasın
En büyük kötülüğe yakın
Bana uzak olasın
03.10.2007 - 01:53
Seni Özlemeye Gidiyorum
Bir güneş yanaşıyor ufuklarıma
Açıyor kapılarını
İniyor yolcuları tek tek ışıl ışıl
Bir tek sen olmuyorsun içlerinde
Benim beklediğim sen..
İşte o an ben,
Henüz hareket etmiş olan gecenin arkasına asılıp
Seni özlemeye gidiyorum....
Bir bulut yanaşıyor gözlerime
Açıyor kapılarını
İniyor yolcuları tek tek damla damla
Bir tek sen olmuyorsun içlerinde
Benim beklediğim sen..
İşte o an ben hüzün gemilerine binip
Senı özlemeye gidiyorum....
Bir rüzgar yanaşıyor yüreğime
Açıyor kapılarını
İniyor yolcuları tek tek efil efil
Bir tek sen olmuyorsun içlerinde
Benim beklediğim sen..
İşte o an ben içimdeki fırtınaya tutunup
Seni özlemeye gidiyorum....
Bir gece yanaşıyor düşlerime
Açıyor kapılarını
İniyor yolcuları tek tek renk renk
Bir tek sen olmuyorsun içlerinde
Benim beklediğim sen..
İşte o an ben, kabusların içine karışıp
Seni özlemeye gidiyorum....
Geldiğinde yoksam eğer
İnmiyorsam ellerine yanaşan dokunuşlardan
Bil ki
seni özlemeye gitmişim....
29.09.2007 - 20:46
SENSİZLİK
Biliyorum konusacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlıgımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuclarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...
Bir ihtimal gelisine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hos tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum... çalmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende olduğunu israrla yazmaya calışıyorum... Bende olan seni,
hic kırmadım, degistirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...
icimdeki güzelligine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı...
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
anilarim disinda... isinabilmek icin onlara sariliyorum...
Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye
çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...
Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma... Gözlerimi gelislere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil...
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
sevincten ağlayacaktim bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hic niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...
Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düsünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana...
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda değilsin ki?
Gözyaşlarım asılliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...
Gittin! Belki de hic gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım
yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...
Kimi zaman bir coçuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir erkek;
dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum...
Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... inanamadiğın, Yenemediğin,
üzerinden atamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da
sustugun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum...
Yüreğindeki kadin ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herseyin olmak isterken
belki de hicbir seyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağıryordu, ben üstüme alındım, sana geldim...
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?
simdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum...
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı,
suskunlugunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...
Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor...
Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor... Görüyorsun iste, aşk'a ve sana ihanet etmiyorum
benim kırgınlığım aşk'a...
Sen üstüne alındın...
26.09.2007 - 15:22
Rüzgar olup saçına dokunduysam
Yağmur olup gözlerinden aktıysam
Yakınım sen uzağım sen olduysan
Sana olan sevdamdandır bilesin
Dağlarını yol edip gezindiysem
Tuzunu yarama melhem bildiysem
Yollarına milyon kere öldüysem
Sana olan sevdamdandır bilesin
26.09.2007 - 14:51
'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
'Gözünün dilini' bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları,
...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
Övmeli âlem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, 'hak ettim' diyebilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...
Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...
11.09.2007 - 22:52
*** Beşeri Sevdamsın Benim ***
Tahassür eylerim seni ey canan,
Hilkatıma seni işledim aşkın ile,
Maşukum ol isterim daima bana,
Aşığınım diye gezeyim Alemimde...
Makberimde yanımda ol isterim,
Eza ile geçiyor sensiz günlerim,
Bir Rahman'a Bir sana aşık yüregim,
Beşeri sevdamsın benim Fani Alemimde...
Dilimde kelamım tevhitten şaşmaz,
Kutsi olan ben değil bendeki yanan,
Her halin bende tasavvur eyler,
Hülyamısın serapmısın Sınav Aleminde...
Zeki Yıldız (Alıntı)
08.09.2007 - 08:27
Şu Anda
Şu anda aklıma gelen pek bir şey yok sana dair
Kelimelerle aram bozuk diye değil yazamayışım
Aklıma gelenlerin içinde bir kaç kelime zahir
Koyacak yer bırakmadığındandır bulamayışım
Şu anda senin için atan bir kalp yok içimde
En tatlı halinle vardın hani sen daha dünümde
Ellerinle parçaladığın kaderin bana kalan yerinde
Tutunacak bir umut bırakmadığındandır duramayışım
Şu anda ne desem de boş olacak biliyorum aşk ile sana
En nadide çiçeklerle bezerdim gönlü hani köşk ola sana
Seve seve verirdim ruhumu hem gül oyna meşk ile sana
Kapına kul sana köle kılmandandır yanına pir olamayışım
Şu anda kimse anlamaz beni bilirim anlam sendin nihayetsin
Senden sonrasını düşünmedim hiç sen benim için hidayetsin
Yıllar evvel gördüğüm rüya kalbimde yaşayan gül kehanetsin
Sırlar içinde sır kalmandandır sende seni bulamayışım....
02.09.2007 - 12:47
TANRI ÖLDÜ tek-sen.....
tıpkı nietzche nin dediği gibi...
hemde uzuuun zaman önce öldü...
31.08.2007 - 01:06
Bir uçruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim...
Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım… Ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına.
Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al… Kucakla beni şefkatinle, yüreğine bıraktığım o kutsal aşk için kucakla… Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece... Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları… Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz.
Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; birdaha hiç uyanmasam…
Gel, zamansız da olsa, kimseciklere görünmeden, bir gölge gibi, sır gibi, rüya gibi, rüzgar gibi, meltem gibi...
Gel... Bir daha gitme…
28.08.2007 - 13:51
Cok seyler goturdu zaman benden cooook.. ne hayaller gomdurdu sokak kenarlarina, ne sevdalar yazdirdi bir kaldirim tasina.. ve ne umutlar baglatti koku kurumus ve ucu kirilmis dallara. Sevda rengi bir baska gorunuyordu gozume, taaki o gun benden sonsuza dek uzaklastigini ogrenince..
Bir kursundu sanki sozlerin, beynimden amansizca vurdu acimadan, gozunu kirpmadan yuregime isledigim herbir seyi teker teker yoldu.
Bir maziydi beni ayakta tutan bir kac aninin tatli hatiri vardi onca guzel ve masum olan ve icinde seni sakladigim dunyama arka cikan.
Bir bakis.. gozlerinin icindeki o kucucuk isilti.. kimse anliyamaz iste bunlari kimse asamaz iste ikimizin gectigi o zorlu yollari. Simdi gidiyorum buralardan inan buna.. ALLAH sahidimdir ki ne bundan sonra yuzum gulecek nede bir sevinc dogacak mapuslara dusmus karanlik gonlumun o soguk odalarinda.
Sen beni iki kez oldurdun, iki kez aldin bu cani bu bedenden..herseyi bagladigim o incecik koprunun uzerinden iki kez yurumeme zorladin beni sen…
Bak simdi ne oldu, belkide istedigin buydu, belki bu senin icin en kolay kurtulustu.. bir merminin ucundamiydi bizim sevdamiz.. bir gurultudemi gizliydi onca animiz.. dokulen goz yaslari ne cabuk kurudu ve gonlumuzde acan.. acmasina musade ettigimiz onca sevda rengi cicek bu kadar cabukmu soldu..
Bir kalemmiydi bizi ebediyen susturan, yoksa bir parca kagitmiydi soz sahibi olup hakkimizda idam karari alan.
Biz seninle ne gonul mahkemelerinden gecip ne idamlar gormustuk.. yilmak yok diye birbirimizi ayakta tutmustuk.. bir bakisa gizliyebiliyorduk tum soylenemesi gerekenleri.. bir dokunusun ardinda yataklik yapmistik gozlerimize SIMSIKI tutunmus iki damlacik goz yasini.
Bizi boylecesine uzaklastiran gercekten o kagit parcasimiydi, kalemimizi kiran, acimasizca sevdamizin tam ortasinda bir hancer sapliyan bir cift evet yada bir cift imzamiydi.. nelere gogus germistik biz, ne imzalarin hakkindan gelmistik. Biz birbirimizi gercekten sevmistik, olum bile ugramiyordu yanimiza cunki viz geldigini bildiginden.. kan bile akmiyordu o gece vucudumun o bes yerinden.. neden biliyormusun..
Cunki damarlarimda sen, kanimda sen, canimda sen,, omrumde sen vardin.. bir koruyucuydun bana.. benim en masum yanimdin sen.. en el deymemislerimi emanet ettigim tek insandin sen..
Sen, sen benim emanetime ihanetlik ettip, sen beni kendi ellerinle oldurup kendi ellerinde defneden yine sen..
Bundan sonra senler bitti, benler zaten coktan tukenmeye yuz tutmustu.. Hatirla:” SOLMUS BIR CICEK TEKRAR DIRILMEZ”
Iste bu sozler, bu gece, aksam vakti surelerinde.. Benlere en son noktayi koyanlar olmustu..
Ben artik.. ne kendimi zamana.. nede zamani akisina.. nede kalmiyan senleri sana emanet edebiliyorum..
Esen kal..! ! !
28.08.2007 - 13:48
Anladım! ...
Sen açık denizlerde pupa yelken, bense hala limandayım... geç kalmışım sana, bir kez neylersin.
Anladım sen hep kaçırdığım trenler gibisin, bir türlü hareket saatine yetişemedigim.
Anladım belki de ben en son trenim yada bir trende en son vagon.
Yüreginde yerim yoksa bu yüzden belki, yani sana hep geç kalma meselesi... bu yüzden o yürek bana yaban hep.. hep yabancı.. hep gurbet el. Bu yüzden yalnızlıklarımın sebebisin kimbilir.
Ah bu sana geç kalmalar yok mu.. yok mu bu sana kavuşamamalar, hangi zaman aracına binsem ben şimdi, binsem de kavuşsam sana ey yar. Ve hatta geçsem bir kaç fersah senin önüne. Geçsemde biraz da sen acısan en incecik yerinden.. biraz da sen kanasan yüreginden, biraz da sen umarsız ve çaresiz kalsan böyle benim gibi.
Biraz da sen o kavuşamamanın acısını içinde taşısan, içini burksan, biraz da senin içinde coğalıp dursa o hicran.
Ne diyeyim ey yar! ...
Şimdi ne söyleyeyim, ne anlatayım sana bu ayrılıktan yana, bu yokluğundan yana. Gün gün içimde büyür durur öylece işte
Bu kadar kısa mı olurmuş bir sevdanın ömrü, bu kadar kısa mı daha yaşanmadan. Bir çift sözle avunurmuymuş bir yürek, ki artık o bir çift sözde yok.. Susmuşsun, suskunsun, konuşmuyorsun, elimde degil bu. İnadım inat bir kaçmalardasın, korkup saklanmalardasın.
Hangi Denizdesin söylede bileyim, hangi denizsin yada... koşup durduğum.. kavuşamadığım... hangi deniz: martıların yurt edindigi... hangi deniz: dalga dalga ve kıyısız... Hangi denizsin coşkusu bende kalan. Deniz hüznü benim olan.
Adresini ver... neredesin bileyim... yerin yurdun nere çıkıp geleyim.. bu yürek kalmasın sensiz
Artık hiçbir denize açılmaz bu yürek.. yelken açmaz hiçbir engine... hiçbir koya uğramaz, hal hatır sormaz denizce... denizlerin dilince.. Ve hatta küser bütün denizlere sırf senin için... küser bir daha konuşmaz... belki bir tutam gök maviye bile dönüp bakmaz inan... belki sen saklısın diye o mavide.
Şimdi ben başımı hangi taşlara vurayım, hangi kör bıçakla deşeyim yaramı... kalbimin ortasına kaç kurşun sıkayım..
Şimdi ben alıp başımı hangi diyarlara gideyim denizsiz... hangi sularla avutayım kendimi kıyısız.
Şimdi ben neyleyim... söyle ey yar...
Ne sevincim var şimdi ne mutluluğum... kalakaldım öyle tutunmasız..
Bula bula ömürsüz bir sevdayı mı koydun önüme...
Bula bula alıp başını gitmelerimi..
Şimdi açık denizlerde olsan ne çıkar... düşmez peşine bu yürek bir daha... yelken açmaz asla içinde sen olduğun sularda.
Bütün rüzgarlara söyledim... tersine esecekler bundan böyle... ve hatta bütün sular tersine akacaklar... dalgalar tersine..
yollar tersine..
Tersine tersine gidecegim... inadım inat vaz geçmeyecegim...
Artık sen benim Deniz im degilsin... sana gelmeyecegim.... bekleme boşuna beni ey yar.. degişmez bu karar.
24.08.2007 - 14:53
Bırak Sevgi Seni buLsun
Iyi kalpli, yalnız bir adam, bir gün bir koza bulur. Kozanın içinde küçük
bir tırtıl vardır. Adam çok sever bu tırtılı, 0nunla tüm yalnızlığını, tüm
sevgisini paylaşır.
Gel zaman git zaman tırtıl büyür, güzel bir kelebek olur. Adam, kelebeğine
hayran... bırakamaz bir türlü... Asliında kelebeğin aklında dağlar, kırlar,
çiçekler vardır da; kıyamaz bir türlü adama ve sevgisine, yalnız bırakamaz
onu... Üç günlük ömrünü sevildiği ve sevdiği yerde geçirmeye hazırdır...
Ama adam bilir ki; 'Sevmek bazen vazgeçmeyi de bilmektir'... Kelebeğine
son kez bakar ve 0nu salıverir özgürlüğüne, kirlarına, çiçeklerine
doğru...
Kelebek mutlu olmasına mutlu olur ama hiç bir meltem, hiç bir çiçek
yaprağı adamın avucunun sıcaklığını andırmaz... Aklında adam, o çiçek
senin bu çiçek benim dolaşır saatlerce... Adam bir kelebeğe sevdalı, bakıp
durur boşluğuna. Kelebekse hala konacak sıcak bir avuç aramakta...
Böylece kelebek şunu anlar: BAZEN AiT OLDUĞUMUZ YER ORASIDIR; SICAK BIR
AVUÇTUR BİLIRİZ AMA O YERİN BİZE AiT OLMA İHTİMALİ BİR HİÇTİR...
Böylece adam şunu anlar: HİÇ BİR SEVDAYI YALNIZCA SEVGİYLE YAŞATAMAZSINIZ
...
O günden sonra kelebek, adama duyduğu özlemi gömecek bir dağ aramaya
başlar, ama gücü tükenene dek arayış da bulamayınca anlar ki; HİÇ BİR DAĞ
BİR ÖZLEMİ GÖMEBiLECEĞİNİZ KADAR BÜYÜK DEĞİLDİR...
Adamsa sevdasını koyar sımsıcak avuçlarına; kelebeğin yerine...
Bırak SEVGİ seni bulsun...
22.08.2007 - 13:07
***GİT...GİTME...ARASINDA KALMIŞ BİR AŞK***
Bir duygunun esiri aklım sadece delicesine yaşamak var seni seninle..
Özgürlüğün pençesinde kıvranırken düşüncelerim hep sen varsın düşüncelerimde
Sen gözlerimdeki hayal bakışlarımdaki tutarsızlık sen gecem sen gündüzüm gibisin
Bir yolun başındaki kararsızlığım başlamak istediğim
ama bir o kadar da korktuğum bir yol..
Seni istiyorum geceler boyu karşımda korkmadan dokunmak için sana
içimdeki yangınların ötesinde sarılmak hiç bırakmamacasına
Git! ! Git artık sen bana çok gibisin.
Kahvemin kokusuna sinme.
Aynada seni görmek istemiyorum.
Sesini de al git başımdan.
Gecelerde seni istemiyorum.
Yok hayır gitme...Gidersen yıkılır bu gönül seni ister.
Sarhoş bir edayla bakarken başkalarına.
Yoo, gitme; herşeyim senin olsun.Sen bende kal ne olur.
Beni bırakırsan paramparça olur dünyam..
Kurduğum sırça köşk yıkılır hayallerimle birlikte.
Ama hayır git.
.Git ki sana alışmışlığım son bulsun
.Artık kokunu burnumda hissetmek ve bununla yaşamak istemiyorum.
Aldığım havaya seni sığdırmak, yediğim ekmeğe sen gibi bakmak istemiyorum.
Al anılarını da çek git benden.
Git...me gitme. gidersen yok bedenim ben yokum canımda can gibisin, senin gitmen benim yok olmam demek...
GİTME BEDELİ NEYSE BEN YİNE ÖDERİM! ! ! .
27.07.2007 - 20:31
Burjuva, reformist, parlamenterist hiç bir güç, bağımsızlık,
demokrasi, ulusal sorun, toprak sorunu, adaletsizlik, yoksulluk gibi devasa sorunları çözemez, bu ekonomik, siyasi tabloyu
değiştiremez. Biz değiştiririz. İddiamızın dayanağı, devrimci bir programa, devrimin yolunda yürüme cüret ve kararlılığına, her koşulda mücadeleyi sürdürme iradesine sahip oluşumuzdur.
Toplam 120 mesaj bulundu