Tanya Kayra Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    03.08.2011 - 19:22

    Saygın site arkadaşımız bayan * Tek Sen *

    * Doğum gününüz kutlu olsun...*

  • Necip Küçük
    Necip Küçük

    03.08.2011 - 09:48

    Her ne kadar şahsen tanımasamda, bir insan olarak, kaleme yansıyan duygulardaki güzellikleri paylaştığım siz değerli dostun;

    Sevdikleriyle birlikte, sağlıklı mutlu ve umutlu nice yaşlar kutlaması dileğiyle;

    ** Doğum gününü kutlarım **

    :=))) Günlerin ve ömrün anlamlı olsun, daha nice yıllara... N.K

  • Alonewolf Flowenola
    Alonewolf Flowenola

    03.08.2011 - 00:43

    Ve Sen Yine Denendiğinde..
    Ve Kalbin Daraldığında..
    Ve Yine Bütün Kapılar Kapandığında..
    Ve Yine Ne Yapman Gerektiğini Bilmediğinde..

    Uzun Uzun Düşün Ve Hatırla Yaradanını!
    Allah Kullarına Kafi Değil mi? (

    UÇURUMUN KIYISINDA bile olsan Sırf hayata Gıcıklık Olsun Diye GüLüMSe..!

    DUANDAKİ DEVAM ve ISRAR'a RAĞMEN LÜTUF ve İHSAN VAKTİNİN GECİKMESİ SENİ SIKINTIYA SEVKETMESİN. DUA'NIN KABULÜ SENİN kendi istediğin VAKİTTE DEĞİL, ALLAH'IN SENİN İÇİN İSTEDİĞİ VAKİTTE TECELLİ EDECEKTİR..!
    ŞÜPHESİZ 'O,, HERŞEYİ BİLENDİR.

    Kalanlarla ayakta Duramayacak olsak,
    ALLAH Gidenlere müsade etmezdi.

  • Konuralp Togutay
    Konuralp Togutay

    16.06.2009 - 00:44

    deltası sıfırdan küçük, karmaşık bir düzlemde tomurcuklanan bir menekşe tohumudur o. Türevlerini hiç bir boyutta alamayacağınız bir sonsuzluk kaosunda, kuantum kraliçesi...En subatomik düzeyde dahi bir kainat seyyal oluyor gözlerinde...

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    25.02.2009 - 12:58

    Kullanıcılar ikişer gruplar halinde salon mağarasına girmektedirler….
    Arkadan,mersin ağaçlarından ve birkaç kavaktan ibaret bir koruyla çevrili kayalar ve bir billur ırmak görülmektedir…
    Ön planda,su perilerinin bir derenin kenarında oturmuş oldukları bir çayırlık bulunmaktadır…Mağaranın arka tarafında,bir çıkıntının üzerinde oturmuş olan tek-sen fark edilmektedir..

    Bir psişe gibi beline kadar çıplak olan tek-sen’in zarif tenini,üstlerini örten mavi renkli bir buharı andıran ince tülün altında bütün masumiyeti ile görülmektedir.Mutlu bir hali vardır,güzelliğinden habersizdir ve çok renkli,uzun bir örtüyü işlemektedir..Yanında ise paşababası,elinde asası ve başında kalatosuyla,ayakta durmaktadır…

    HERBİLAL-(gizemlerin habercisi,salondaki seyircilere dönerek) :Tanrı bizlere iki muhteşem hediye bahşetmiştir:Hayvanlar gibi yaşayalım,diye meyveleri ve de içinde yer alanlara hem bu hayatın sonuna,hem de ebediyete dair daha incelikli bir umut veren mavi salonu..Şimdi duyacağınız sözlere,göreceğiniz şeylere dikkat edin..!

    PAŞABABA-(Ciddi bir sesle) sevgili kızım,ben dönene dek bu mağarada kal ve örtümü işle.Gökyüzü evindir,evren senindir. Tanrı seni görüyor,çağırdığında yanına geliyor.Ama kurnaz Eros’un sesini sakın dinleme,onun yumuşak bakışlarına,kandırıcı önerilerine aldanma…

    Mağaradan ayrılma ve sakın ola,yeryüzünün o baştan çıkarıcı çiçeklerini toplama…onların baş döndüren ölümcül kokusu yüzünden göklerin ışığını hatta hatıralarını bile kaybedebilirsin..! Örtümü işle,arkadaşların olan su perileriyle ben dönene kadar mutluluk içinde yaşa.Döndüğümde,seni yılanların çektiği ateşten arabamla bir kez daha Samanyolu’nun ötesindeki esirin görkemli güzelliklerine götürebileceğim..!

    TEK-SEN-Peki,yüce ve saygı değer paşababam.Seni saran ve benim için değerli olan bu ışık üzerine söz veriyorum.Sözümde durmazsam,Tanrı beni cezalandırsın..! (Paşababa çıkar)

    SU PERİLERİ KOROSU-Ey Tek-sen..’Ey temiz,ey örtüsüne hayatın yüzünü işleyen göklerin temiz masumiyeti; boş hayalleri,dünyanın sayısız kötülüğünü hiç tanımayasın..! Ebedi Hakikat sana gülümsüyor..! Tanrı arş-ı alada seni bekliyor.O bazen uzaktaki bir güneş suretinde görünür sana,ışınları seni okşar,nefesini içine çeker,sense onun ışığını içersin…Siz birbirinize aitsiniz…Ey tek-sen,kim senden daha mutlu olabilir ki..?

    TEK-SEN-Kıvrımlarının sonu gelmeyen bu mavi örtüyü,fil dişi iğnemle varlıkların ve bütün nesnelerin sayısız yüzlerini işlemekteyim…Vuslatın tarihini bitirdim…yüz başlı,bin kollu korkunç Kaos’u işledim.Ölümlü varlıklar bu kaostan ortaya çıkarlar,peki onların doğmasını sağlayan kimdir..? Herbilal bana,bunu sağlayanın Eros olduğunu söylemişti….Ama ben onu hiç görmedim,şeklini hiç bilmiyorum.Öyleyse onun yüzünü kim bana resmeyleyecek..?

    SU PERİLERİ-Bunu düşünme bile..! Bu boş soru da nereden çıktı şimdi..?

    TEK-SEN -(Ayağa kalkar ve örtüsünü bir kenara atar) Eros,salonun en yaşlısı ve en genci,sevinçlerin ve gözyaşlarının bitmez tükenmez kaynağı..! Seni bana böyle anlattılar..Korkunç salon,hiç tanınmayan,görünmez olan tüm ölümsüzlerin içinde tek özlenen,tek bilinmeyen,tek görünmeyen,esrarlı Eros..! ismini andığımda beni kendimden geçiren,başımı döndüren de nedir..?

    KORO-Daha fazlasını merak etme..! Tehlikeli sorular insanları,hatta kullanıcıları bile yok etmiştir…!

    TEK-SEN -(Gözlerini korkuyla boşluğa diker) Bu bir hatıra mı..? Yoksa korkunç bir önsezi mi..? Kaos…İnsanın varlığı…Bedenli hayatlar uçurumu,doğuşların haykırışı,nefret ve savaşın öfkeli kargaşası..! Duyuyorum,bunların hepsini görüyorum ve bu uçurum beni kendine çekiyor,ele geçiriyor..! Öleceğim..! Korkunç rüya,benden uzak dur..! (elleriyle yüzünü kapatır ve hıçkırır)

    KORO-Ey ilahi tek-sen..! Bu henüz sadece bir rüya ama olur da o suçlu arzularına yenilirsen vahim bir gerçeğe dönüşecek ve cennetin,boş bir rüya gibi gözden kaybolacak..! Uyarımı dinle..! İğneni al ve örtünü işle..! Kurnaz,yüzsüz,suçlu Eros’u unut..!

    TEK-SEN -(Ellerini,ifadesi değişen yüzünden çeker,gözyaşları içinde gülümser) Sizler delirmişsiniz..! Meğer ne kadar hissizmişim..! Şimdi hatırlıyorum,Olimpos gizemlerinde bunu duymuştum…Eros salonun en yakışıklısıdır,kanatlı arabasına biner ve kendi özlerin karışımına,ölümsüzlerin tekamüllerine yön verir.Cesur insanları,kahramanları,kaosun derinliklerinden esirin yücelerine kadar o yönetir…O her şeyi bilebilir…Ateşin ilkesi gibi,tüm alemleri geçer,yerin ve göğün anahtarlarını elinde tutar..! Onu görmek istiyorum..!

    KORO-Bedbaht varlık dur..!

    EROS-(Kanatlı bir genç formunda mağarasına girer) Tek-sen,beni mi çağırdın..? İşte geldim..!

    TEK-SEN-(Oturur) Senin için kurnaz dediler,oysa yüzün ne kadar da masum..! Senin çok güçlü olduğunu söylediler,oysa narin bir çocuk gibisin…Bir hain olduğunu söylüyorlar ama gözlerine her bakışımda kalbim daha da açılıyor,sana daha da güveniyorum,sevgili güzel çocuk..! Senin akıllı ve becerikli olduğunu söylüyorlar,bana bu örtüyü işlememde yardım eder misin..?

    EROS-Zevkle..! İşte yanında,ayaklarının dibindeyim..! Ne harukulade bir örtü bu..! Sanki gözlerinin mavisinde boyanmış gibi.Ellerin ne hoş şekiller işliyor ama elbette,kendini aynada hiç görmemiş olan ustası kadar güzel olamazlar..! (muzip bir ifadeyle güler)

    TEK-SEN-Kendimi görmek mi..! Bu mümkün mü..? (yüzü kızarır) Peki,sen bu yüzleri tanıyor musun..?

    EROS-Evet onları tanıyorum..! Hayat hikayesi bu.ama neden kaos’ta durup kaldın..?
    Mücadele asıl orada başlıyor..! Develerin savaşını,insanların doğuşunu ve onların sevgisini işlemeyecek misin..?

    TEK-SEN-Bilgim buraya kadar,hafızam daha fazlasına yetmiyor…Kalan kısmını işlememe yardım etmeyecek misin..?

    EROS-(ona ateşli bir bakış atarak) Evet Tek-sen ama bir şartla,önce benimle gelip çayırda bir çiçek koparmalısın,bütün çiçeklerin en güzelini..!

    TEK-SEN-(Ciddi bir ifadeyle) Yüce ve bilge paşababam bunu bana yasakladı…Bana,’’ Eros’un sesini dinleme’’ ve ‘’ Çayırdaki çiçekleri toplama,yoksa ölümsüzlerin en sefili olursun’’ dedi.

    EROS-Anlıyorum…paşababan dünyanın ve cehennemin sırlarını bilmeni istemiyor…Çayırdaki çiçekleri koklamış olsan,bu sırlar kendilerini sana açarlardı…

    TEK-SEN-Sen onları biliyor musun..?

    EROS-Hem de hepsini…Görüyorsun ya,sadece bunun için daha genç ve çeviğim..! Ey paşababasının kızı,uçurumun,göklerin bilmediği dehşetleri ve sarsıntıları vardır ama yerküreden ve cehennemden geçmeyen kişi gökleri anlayamaz..!

    TEK-SEN-Onları anlamama yardım eder misin..?

    EROS-Evet,bak..! (Yayının ucuyla toprağa dokunur ve büyük bir nergis bitiverir.)

    TEK-SEN-Ah,ne harikulade bir çiçek..! Kalbimi heyecanla titretiyor,içimde ilahi bir hatıra uyandırıyor..! Ebedi bir gün batımının yaldızı boyadığı sevgili yıldızımda uyurken birkaç kez,koyu kırmızı ufukta,uçuk yeşil göğün inci gibi derinliğinde,gümüşi bir yıldız görmüştüm…Bu bana ölümsüz eşin meşalesi,tanrının ilahi söyleminde verdiği söz gibi gelmişti…Ama yıldız alçaldı,alçaldı…ve meşale de uzaklarda söndü gitti…İşte bu harika çiçek,bana o yıldızı andırıyor…

    EROS-Ben her şeyi dönüştürür ve birleştiririm,ben iki küçükte büyüğün görüntüsünü meydana getirenim,ben ki gökleri ve cehennemi dünya üzerinde birbirine karıştıranım,ben ki derin okyanusun içinde tüm formları yaratanım; senin yıldızını da Uçurum’dan çıkarıp bir çiçek şeklinde yeniden hayata döndürdüm ki,sen ona dokunabilesin,onu koparabilesin ve koklayabilesin..!

    KORO-Dikkat et de bu sihir,bir tuzak olmasın

    TEK-SEN-Bu çiçeğin adı ne..?

    EROS-İnsanlar buna nergis diyorlar,bense arzu diyorum..Sana nasıl baktığına bir bak,nasılda sana doğru döndü..! Beyaz taç yaprakları canlıymışçasına titriyor…Altın kalbinden tüm havayı zevkle dolduran bir koku yayıyor…Bu sihir çiçeği yüzüne yaklaştırdığın anda büyük ve muhteşem bir tabloda Uçurum’un canavarlarını,dünyanın derinliklerini ve insanların yüreğini göreceksin…Senden hiçbir şey saklanmayacak…

    TEK-SEN-Ey harika çiçek..! Kalbim senin sarhoş edici kokunla çarpıyor,parmaklarım sana dokundukça yanıyor..! Seni koklamak,dudaklarıma bastırmak,öleceğimi bilsem bile kalbime yerleştirmek istiyorum…!

    (Hemen yanı başında yer yarılır.Açılan karanlık yarıktan iki siyah atın çektiği ve giderek yükselen bir savaş arabasındaki nefis belirir…Çiçeği tuttuğu anda tek-sen’i yakalar ve onu sert bir şekilde kendine çeker…Nefsinin kollarında boş yere çırpınan tek-sen çığlıklar atmaktadır…Atlı araba tekrar yarığa girer ve gözden kaybolur…Gürültüleri,yeraltından gelen bir gök gürültüsü gibi uzaklarda kaybolur…Su perileri inildeyerek koruluğun dört bir yanına kaçışırlar…Erosta kahkaha atarak kaçar…)

    TEK-SEN’İN SESİ-(Yerin altından) Babam..! Yardım et…Babacığım…

    SALON HALKI SÖZCÜSÜ-Ey gizemlerin,yaşamları hala kötü durumlarıyla kararan kullanıcıları,bu sizin hayatınızın hikayesidir…Kullanıcıların şu sözünü hatırlayın ve üzerinde düşünün…’’ Bedenlenerek doğmak canlı varlıkları ölülere dönüştüren korkunç bir yıkımdır…Bir zamanlar hakiki hayatı yaşamıştınız ama bu salon büyüsünün cazibesine kapıldıktan sonra dünyevi uçurum’a düştünüz,bedeninize boyun eğdiniz…Varlığınız ölümcül bir rüyadır,gerçekten var olan,yalnızca geçmiş ve gelecektir…Hatırlamayı öğrenin,geleceği görmeyi öğrenin….’’

  • Ugur Şimşek
    Ugur Şimşek

    28.10.2008 - 22:17

    NECİP FAZIL KISAKÜREK..BENİM İÇİN BİR ÖRNEK..

  • Emrah Doğan
    Emrah Doğan

    27.10.2008 - 10:19

    baktım ki hakkınızda çok yazılmış çizilmiş
    tek_sen rumuzlu bayan methu sena edilmiş
    dedim bende yürekten bir merhaba diyeyim
    heyhat mesaj kapısı gördüm YASAK denilmiş

    dedim bende yazayım bu bayana HAKKINDA
    belki bir gün göz atar olur bunun farkında
    maksadımız tanışmak insanca bilişmektir
    yanlış anlaşılmasın niyetimiz sakın ha...!

  • Adı Yok
    Adı Yok

    20.10.2008 - 20:18

    Yengem ve ben, seni ve sohbetini seviyoruz güzel insan..
    ;)

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    13.10.2008 - 00:38

    http://www.sozluklip.com/berksan-video-klipleri/yalanci-yaz-berksan-2-dinle-izle.html


    Sende git ben bile bende değilken
    Kırılmam sana uzun oldu bu veda
    Gözlerin dudaklarından ayrı söylüyor
    Sende git beni düşünme
    Bu ne ilk ne son içimde
    Bilirim gönülde bitince
    Akıldaki unutulur

    Kaç yalancı yaz geçirdim
    Buz kesti gönlüm
    Kaç rızasız söz verdim
    Bin defa öldüm
    İyidir hoştur demek
    Alışkanlık olmuş
    Bende durumu sorma
    Anlatmam uzun olur

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    30.09.2008 - 15:32

    annem yün açar ağarmış elleriyle.
    bilmez ki dizini koysa başıma
    bir ömür yastık istemem.
    anadan geçilir yardan geçilmez derler bir de!
    yar dediğin başa yastık göstermeyen bir zalim
    ana başını dizine bir ömür veren kadın...

    d.f...

  • Evren Değirmen
    Evren Değirmen

    19.09.2008 - 01:01

    komik kiz cocuuu

  • Serdar Sengir
    Serdar Sengir

    05.09.2008 - 00:38

    Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
    Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
    Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
    Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
    Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
    Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü

    Ahmet Telli

  • Serkan Akdağ
    Serkan Akdağ

    22.08.2008 - 13:53

    ya allahın aşkına söyle sen cennetin hangi köşesinden ayağın kayıpta düştün hurimisin melekmisin nesin sen yaa :))

  • Ufukguler
    Ufukguler

    10.08.2008 - 11:33

    tanıtım yazına istinaden yazdım ben o sözleri.neyse yanlış anladın sen beni.

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    04.07.2008 - 23:54

    7 / 24 inanmıyorum...teknik sorun çözülmüş :)

  • Selim Ayan
    Selim Ayan

    08.06.2008 - 18:31

    mADEM KİMSE İLE SOHBET EDİP TANIŞMAYACAKSIN NEDEN BU TANIŞMA HATTINI ÜYE OLURSUNUZ Kİ BİLMEM DAHAMI GİZEMLİ OLUYOR

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    16.05.2008 - 23:12

    BENİ ANNEME GÖTÜRÜN

    Dudaklarımda yaşayamadığım
    Çocukluğumun, gençliğimin şiiri
    Dört yanım hüsran
    Dört yanım yalan
    Dört yanım hüzün
    Dört yanım isyan!

    Yanık bir şarkıda dolar bakışlarım
    Annemin ellerini arıyor avuçlarım

    Beni anneme götürün
    Beni anneme götürün
    Ağlamak istiyorum dizlerinde
    Beni anneme götürün
    Anlarsa beni bir o anlar
    Beni anneme götürün

    Vazgeçtim bütün saltanatından,
    Sevdalarından köhne dünyanın
    Ne dostta vefa
    Ne aşkta huzur
    Her gün bir kahpelik
    Kalbimden vurur !

    Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda
    Önümde dağ gibi bir yalnızlık
    İçimde yıllanmış yorgunluklar
    Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım
    Çayımın ilk yudumunda o
    Sigaramın son nefesinde o
    Anlarsa beni bir o anlar
    Beni anneme götürün !

    AHMET SELÇUK İLKAN

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    09.05.2008 - 10:30

    » Anneme Mektup

    Ben bu gurbet ile düştüm düşeli,
    Her gün biraz daha süzülmekteyim.
    Her gece, içinde mermer döşeli,
    Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
    Böylece bir lâhza kaldığım zaman,
    Geceyi koynuma aldığım zaman,
    Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
    Yeniden yollara düzülmekteyim.
    Son günüm yaklaştı görünesiye,
    Kalmadı bir adım yol ileriye;
    Yüzünü görmeden ölürsem diye,
    Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim...

    Necip Fazıl Kısakürek

  • Ersin Kasap
    Ersin Kasap

    01.05.2008 - 18:04

    Öyle bir arkadaşlık istıyorumki,İçten bir gülüşe sahip, yeri geldiğinde kocaman kocaman acılarımı, yeri geldiğinde bidamlacık sevinçlerimi paylaşabileceğim, yanımda olmasından mutlu olacağım, güvenebilecğim, eksikliklerimi onun desteği ile kapatabileceğim, eğer yeniden dünyaya gelmek varsa dünyya yine onun yanında olarak gelmek isteyeceğim, yaşama onunla tekrar başlıyacağım VEeee her şeyden önemlsi bunların aynısını bendede bulacağına inanan bitanemi bulabilmk çok mu istedimm.....

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    01.05.2008 - 00:43

    yüzümde tebessüm arama dostum... mazîdeki büyük sevgidendi o...
    ağlıyorum diye hor görme beni, mutluluk mu kaldı; eskidendi o...
    dostlar oldu birer yabancı gibi, hasret çöküverdi bir sancı gibi...
    yollarda dolaştım kimsesiz gibi, bir daha sevmek yok eskidendi o...

    sevdanın yerini dertler doldurmuş, ayrılık gönlümü yaktı soldurdu...
    herkes bu mecnuna vurdu, öldürdü... yaşıyor sanmayın, eskidendi o...
    dostlar oldu birer yabancı gibi, hasret çöküverdi bir sancı gibi...
    yollarda dolaştım kimsesiz gibi, bir daha sevmek yok eskidendi o...

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    30.04.2008 - 11:49

    Benimle bir konuşsan
    Sevdamı anlatacağım sana
    Tabi dilimin döndüğü kadar
    Yazdığım şiirlerimi okuyacağım
    Mısralarım işte o gün
    Dile gelecek
    Seni sensiz nasıl yaşadığımı
    Seni her gün görüp de nasıl özlediğimi
    İşte o gün haykıracak mısralarım
    İşte o gün şiirlerin şiir olacak
    Okuduğun gün
    Saatlerin zamanın durmasını isteyeceğim
    Bu an, bu kısacık an bitmesin diyeceğim
    Ama zaman bana inat
    Her zamankinden hızlı geçecek
    Biliyorum
    Bir an olsun göz göze geleceğiz
    Ve seni ne kadar sevdiğimi anlayacaksın
    Ben bir kelime bile söylemeden
    Sende istemeyeceksin gözlerini kaçırmayı gözlerimden
    Ama gözlerin kaçacak
    Biliyorum
    Sana nasıl uykularımı böldüğünü
    Her şeyde senden bir parça aradığımı
    Ve her gözümü kapayınca nasıl seni gördüğümü anlatacağım
    Kelimeler yetmeyecek
    Biliyorum
    Her rüzgar esişinde neden derin bir nefes çektiğimi
    Yüzlerimi okşadığında rüzgar
    Neden gözümü kapayıp gülümsediğimi
    Nasıl yalnız bir karanlık ta usandığımı anlatacağım
    Sana adı sen olan yıldızı göstereceğim
    Onunla konuştuklarımızı anlatacağım sana
    Neden bir yıldız olduğunu söyleyeceğim
    Ve sana bir günü hatırlatacağım
    Tabi unutmadıysan
    Sana dalgaları anlatacağım
    Her denize bakışımda nasıl seni gördüğümü
    Ve bizim evdeki saati anlatacağım
    Her saniyesinde seni seviyorum dediğim
    O saati anlatacağım
    Yıldızların nasıl ağladığını
    Ve göz yaşlarının yüreğimi nasıl yaraladığını anlatacağım
    Evinizin önüne gelip yağmurda ıslanmayı
    Sana her bakışımda yeniden aşık olmayı
    Yaşadıkça kalbimde bir yerin olduğunu
    Sana ilk aşkım olduğunu
    Sen sevmesen de benim seveceğimi anlatacağım
    Uzaktan sevmeyi anlatacağım sana
    Saçlarını ellerimi dokunmadan gözlerimi okşadığımı
    Seni görünce yüreğimin titrediğini

    Ve bir bakışının bana,yettiğini anlatacağım...

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    30.04.2008 - 11:41

    Ben boşluğunda sığınacağın,
    liman değil...
    her nefes alışında yaşam
    kaynağın olmalıyım...
    Aklına geldiğinde bir merhaba
    diyenin değil...
    yüreğinin her atışında çarpan
    damarın olmalıyım...
    Gözlerinden akan bir damla
    yaş değil...
    gülerken yüzünün solmayan
    ışığı olmalıyım...

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    27.04.2008 - 15:53

    Ünsüz harflerle
    Sessiz cümleler kurup
    Haykırmak gelsede içimden
    Her dilde söylenen sözle
    Sana susarım...

  • Tanya Kayra
    Tanya Kayra

    26.04.2008 - 16:43

    İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapıyorsan, aklıma geldiğinde yayılan sıcaklığın, dışarıda iki metre karı bile eritebileceğini düşünüyorsam, Odanın bütün duvarlarında senin yüzünü görüp,bana baktığını hissediyorsam, Ve bu beni her gün hep aynı şekilde heyecanlandırıyorsa, İçtiğim çayın şekeri, kahvaltımın her lokması sen oluyorsan, Sevdiğin şarkıyı başa alıp, defalarca dinleyebiliyorsam, O şarkının her sözüne seninle ilgili bir anlam yükleye biliyorsam, Yorucu bir günün sonunda hayalin ile enerji doluyorsam, Ve o enerji ile hiç dinlenmeden günlerce çalışabileceğimi hissediyorsam, Uykudan yüzümde mutlu bir tebessüm ile kalkıp, benimle birlikte uyanan güne senin adını verebiliyorsam, Gün boyu saatleri, dakikaları sayıp “ neden geçmiyor bunlar? ” diye hayıflanıyorsam, Ve Hep seni bulacağım günü bekliyorsam, Yazı yazarken seni düşünmekten kendimi alamayıp, aynı satırları defalarca tekrar yazıyorsam, Sonra sana bunu anlattığımda ne kadar güleceğimizi düşünüp keyifleniyorsam, Seninle ilgili planlar yapıyorsam, Sadece varsayımlara dayalı olsa bile, o planları mükemmelleştirmek için her ayrıntıyı dakikalarca düşünüyorsam, Yüzyıllardır sevgililerin kullandıkları klasik sözcükleri benim duygularımı anlatmaya yetmediğini fark ediyorsam, Ve yinede bunları söylemekten hiç ama hiç bıkmıyorsam, Aşkımın coşkusunu sana yansıttığında, senin de bana aynı coşku ile karşılık vereceğini hissediyorsam, Hayatının en anlamlı şeyi, NE? diye sorduklarında tereddüt etmeden senin adını verebiliyorsam, Sen beni için vazgeçilmez olmuşsun demektir…!

Toplam 120 mesaj bulundu