Bugün acaba Anadolu'muz onun sahiplendiği kadar bir destanı barındırıyor mu içinde bilmiyorum ama değişen değerlerle birlikte biliyoruz ki Anadolulu, artık bir beyaz kelebeğin raksına dalarken içi titrer ya da fırtınayı andıran orkestra sesleri bir ürperiş getiriyor insanımıza. Yazık ki ne yazık... Değerlerimiz gözlerimizin önünde çürüyor büyük şair...!
Bir ansiklopedi yazacak kadar engin bilgilere sahip ve romanlarında da bunu fazlasıyla hisettiren, devrinde yaşanan batılılaşma hareketlerinde toplumu eğitme adına üstüne düşeni fazlasıyla yapan bir büyük yazarımız...
Türkçe'de bakla ile alâkalı iki deyim vardır. Her ikisinde de illiyet, kurutulmuş baklanın zor ıslanması ve zor yumuşamasıyla ilgilidir. Kurutulmuş baklanın ağıza alındığında ıslanıp yumuşaması uzun bir süreyi ilzam eder. Sır saklama ve dilini tutma konusunda kendisine itimad edilemeyen kişiler için 'Ağzında bakla ıslanmaz' deyiminin kullanılması bu yüzdendir. Yani duyduğu bir sırrı hemen başkasına anlatır, demlenesiye kadar yahut bir baklanın ıslanacağı müddet kadar olsun beklemez demeye gelir.
faruk nafiz çamlıbel
04.01.2006 - 15:52Bugün acaba Anadolu'muz onun sahiplendiği kadar bir destanı barındırıyor mu içinde bilmiyorum ama değişen değerlerle birlikte biliyoruz ki Anadolulu, artık bir beyaz kelebeğin raksına dalarken içi titrer ya da fırtınayı andıran orkestra sesleri bir ürperiş getiriyor insanımıza. Yazık ki ne yazık... Değerlerimiz gözlerimizin önünde çürüyor büyük şair...!
Bencileyin
04.01.2006 - 15:43'Bir yiğit öldü diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yuyalar,
Şöyle garip BENCİLEYİN.'
attila ilhan
04.01.2006 - 15:41Şiirlerini okurken müthiş bir sinema tekniğini hisettiğimiz ve baştan sona kadar bir büyük gerilimi yüreklerimizde yaşatan usta şair yazar...
ahmet mithat efendi
04.01.2006 - 15:39Bir ansiklopedi yazacak kadar engin bilgilere sahip ve romanlarında da bunu fazlasıyla hisettiren, devrinde yaşanan batılılaşma hareketlerinde toplumu eğitme adına üstüne düşeni fazlasıyla yapan bir büyük yazarımız...
ağzında bakla ıslanmamak
04.01.2006 - 11:32Türkçe'de bakla ile alâkalı iki deyim vardır. Her ikisinde de illiyet, kurutulmuş baklanın zor ıslanması ve zor yumuşamasıyla ilgilidir. Kurutulmuş baklanın ağıza alındığında ıslanıp yumuşaması uzun bir süreyi ilzam eder. Sır saklama ve dilini tutma konusunda kendisine itimad edilemeyen kişiler için 'Ağzında bakla ıslanmaz' deyiminin kullanılması bu yüzdendir. Yani duyduğu bir sırrı hemen başkasına anlatır, demlenesiye kadar yahut bir baklanın ıslanacağı müddet kadar olsun beklemez demeye gelir.
zaten
31.12.2005 - 22:40Polyannacılığın en güzel tezahürü olabilecek bir kelime...
zaaflarımız
31.12.2005 - 22:39Baklava, baklava, baklava...
fikir çilesi
31.12.2005 - 22:37Beynimde yıllar önce çakan şimşekle beraber yaşadığım iç sıkıntısı, ta derinlerde...
Fareler ve İnsanlar
31.12.2005 - 22:34Masum, suçsuz ve ürkek bir insanın hüzün dolu hikayesi...
farenjit
31.12.2005 - 22:33Mesleğimin biricik düşmanı...
efkan şeşen
31.12.2005 - 22:31Hüzün kokan sesiyle bahçemdeki en nadide çiçeklerden...
ehlibeyt
31.12.2005 - 22:27Keşke o yolda olabilsek...
Toplam 13 mesaj bulundu