Gökhan Erden - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Gökhan Erden Sabaha karşıyım, gece yalnızıyım, dünyanın en kalabalık yalnızıyım. Gece gece, ayan beyan bir insan kadar acılıyım! .. Sevmek gibi geliyordu herşey, sevmek gibi gidiyordu kadın, adının anlattığı canın teni yakmasıydı, bir bulut evet ama asıl olan bulutun suyu yağmasıydı, (birini sevmekle başlıyordu herşey,ve boşanmak için enaz iki şahit gerekiyordu) peki insalar neden seviyordu! ...

Adını anmak güzeldi,
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması...
Adını anmak...
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel
avuntularına sırt çevirip senden söz açmak...
Biraz gülünç, biraz sitemkar...
güzeldi...
Adının Türkçedeki yankısı özeldi...

Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı,
Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında...
Denize amors durup, yüzüne
cepheden bakmak güneşli bir mavilikte....
güzeldi..

İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
yüzünde
Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi...

Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum
şimdi...
Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok,
Kanlıca'daki yoğurdu...

ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir
aşkın mührüdür artık...


PENCERE
pencerem
boş bahçesine bakar gri bir lisenin
içimde servislere dağılır çocuklar
ve yürüyerek bitirir okulu
küçük esnafın çilli çocukları

pencerem on yıl öncesine bakar
müfredat dışı sevmeler içindir lise yılları
veya kötü şarkılar
ne zaman ıslak bir aşk düşünsem
içime saçların düşer
bir iç’e bir saç nasıl düşer bilmem
bilsem zaten şiir yazmam

açık konuşma benimle
penceredeyim
ağzında gevele sözcükleri
söz sanatlarından devşir gülmelerini
yalnızım, cenderedeyim…

pencerem ağzıma bakar
ne zaman karlı bir akşam düşünsem
içime kırağın düşer
bir iç’e bir kırağı nasıl düşer bilmem
bilsem zaten şiir yazmam

suda yürüyebiliyordum bir aralık
her faninin kendi mucizesi vardır
kendini şaşırtır en azından,
herkes biraz elçisidir tanrının
ne zaman ölümcül bir aşk düşünsem
içime allahın düşer
bir iç’e bir allah nasıl düşer bilmem
bilsem zaten şiir yazmam…