Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım! ... -Boğamazsın ki! -Hiçolmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
Mehmet Akif Ersoy GİTMEK
Gitmek. Bir hançeri inceltip SENİ İSTİYORUM ŞİMDİ
Hiçbir duygumu ertelemedim ben. yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım. sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü. hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim işim değil.
aşk zamana meydan okur ama sen karşı koyamazsın ona. orada durup öylece bekleyemezsin geleceği. bir adım atmalısın, bir el uzatmalısın aşka doğru. aşkın anahtarı cesaret değil mi yar? cesur olmak gerekmez mi bir sevdayı yaşamak, bir sevdayı büyütmek için? kaç gece yalnız geçti hesaplasana...
kaç gece bir sonraki günü düşünerek geçti. neler yapabilirdik, neler yaşayabilirdik düşünsene... her sabahı birlikte karşılamak vardı seninle. sevişmekten yorgun düşmüş bedenini öpücüklerle yeni güne hazırlayabilirdim. gözünü açar açmaz ilk gördüğün şey ben olurdum ve sen benim yüzümde mutluluğu görürdün.
bu kentin her yerinde, herkesin içinde el ele dolaşabilirdik. girmediğimiz sokak kalmazdı. bakışlara aldırmadan sokağın ortasında sarılıp öpebilirdim seni. bir şarkıyı sözlerini bilmesek bile bağıra çağıra söyleyebilirdik. sonra bir filme gider, bir kitap okur, denize bakar, bir martının bir lokma simit kaparabilmek için vapurların peşinden bıkmadan uçuşunu izleyebilirdik. paylaştığımız her an beynimize bir daha çıkmamak üzere kazınırdı.
özlerdik birbirimizi delicesine. bir saati yalnız geçirsek, bir sonraki saati iki saatlik yaşardık. yaşayamadığımız o bir saatin acısını çıkarmak için. peki biz ne yaptık? aşkı bir bekleyişin sırtına yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik. her an aşkı yaşamak varken, her gün birbirimizi yeniden keşfetmek varken, bu yolda birer kaşif olmak varken sürgünleri yaşamaya mahkum ettik birbirimize.
bu sürgünlüğe son vermenin zamanı geldi artık. sana huzur vaad etmiyorum. aşkta huzur arayan yanılır. ben tutkunum, en koyu, en deli sevdanın sözcüsüyüm. onlar adına konuşuyorum. yarını olmayan zamanlarda hiçbir şeyi düşünmeden erimek adına konuşuyorum.
gözlerinin içine bakıp SENİ SEVİYORUM demek istiyorum. aşkın akışına kapılıp hiçbir kaygı duymadan gidebildiğin yere kadar gitmek istiyorum. kokunu içime çekmek, teninin sıcaklığıyla irkilmek istiyorum. yaşama senin adınla anlam katmak, mutluluğu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum.
seni istiyorum, yarın, öbür gün, öbür hafta, öbür ay, öbür yıl değil, ŞİMDİ! Okyanusa daldırmak isteği Ya da düşebilmek atlasların Dışına ki ey kalbim Yalnızsın bu yolculukta da
Gitmek. O kaos duygusu, aklın Sarsıntılarla yorgun düşüşü Bilincin kamaşması belki de. Rehin bırakılacak bir şey yok Unuttuklarından başka.
Gitmek. Bir büyü gibi saran Ağrılar yumağı, kışkırtılmış Düşlerdir ki sen şimdi Esirgeme kendini kalbim Kederin o derin yalnızlığından
Her ayrılık bir vurgun değmeyin yaşlarıma Benden selam söyleyin bütün aşklarıma
“ O “
“Üşüyorum…Sensizlik hakkında kurabildiğim tek kelime bu.Uçurum bak sensizlik tut beni düşüyorum.Tutmazsın değil mi ellerimi, beni karanlıktan çıkarıp yeniden aydınlığı yaşatmazsın.Anlamsız bir şekilde kapamışsın gözlerini.Ben o parıldayan gözlere bu kadar tutkunken…
Oysa güzel başlamıştı hikayemiz,Uzaklar zaman umurumuzda olmayacak kadar aşıktık.Belki benim kadar deliydin sende.Belki de ben kendimi avuttum öyle…Mesafeleri aşıp yanıma gelişini hatırlıyorum.Kalbimin yerinden çıkmasını zor engelleyişimi,hatta kızarışımı…İşte o dediğim anı beklediğim kişi o…
Ne oldu bize biliyorum ki mesafeler değil sorun,peki ne öyleyse.Yeterince sevmedin mi beni.Benim için işte budur diyemedin mi…Çirkin miydim çok mu güzeldim geveze miydim çok mu sustum İlgisiz miydim yoksa çok mu sıktım. söyle neydi seni böylesi uzak düşüren.Söyle neydi biz olmaktan vazgeçiren…
Ağlayacak bir omuz olmadım mı sana seni koruyup saklamadım mı sığınacak bir liman olamadım mı.Işığımdın sana aşıktım anlatamadım mı… “
Yazmışım bir yerlere ve yine bildik şey yollamamışım sahibine.Şimdi yazdıklarımı okuyorum da “İşte bu “ dediğim insan o kadar çok olmuş ki.Ama asla o olamamışlar O an buna inanmak istediğimizden mi bilinmez İşte bu deyivermişiz.
Kaç aşk sığar bir bedene yüreğe.Bunun hesabını yapan var mı.Çok duyuyorum bir kez aşık olur insan diyenleri e o zaman benim yaşadıklarım ne peki.Her ayrılışta beni sarsan ne.Aslında ben onu sevmemişim diyerek sıyrılabilir mi insan.Bu ona her şeyden öte yaşadığın zamana haksızlık olmaz mı. Aşk denilen şey farklı zamanlarda yüreğine kamp kuramaz mı
Sevdiklerim oldu,acı çektiklerim,acı verdiklerim. Vurgunlarım oldu,gözyaşlarım kahkahalarım.Her biri özeldi ve kötüde olsa yaşanmaya değerdi.Onlar beni ben yapanlardı,onlar bu öyküleri yazdıranlardı.Gerçeklerdi hissedildiler sevildiler ve her masal gibi bittiler.ama unutulmadı hiçbiri her biri ayrı şarkılarda hatırlandı,öfkeyle anılmadı hiçbiri.Dönenlere kapı açılmadı.
Montaine demiş ki bir denemesinde; “ben yazılarımı yazdıktan sonra düzeltmem tamam üslubum kaba gelebilir, sözcükler yanlış ama bu beni ben yapan şeyler'.
Bir ilişkiye de yeniden başlamak böyle bir şey değil mi? Üzerinden geçiyorsun, tekrar ediyorsun a bak şurada virgülü unutmuşum diyorsun.Ama ilk güzelliği kalmıyor, hata yapmamaya çalışırken doğallığı yitip gidiyor.Bu yüzden geçmiyorum ilişkilerimin üzerinden yeniden.Olur da bunları unutup bir gün yaşarsam İşte bu 'O' dur belki de…
Bilsinler ki yaşamıma girenler,gidenler,yitenler elbet sevildiler. Ama 'O' olmadıkları için ya da ben 'O' olmadığım için bittiler….......................... //////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
Seni Kaybetmek İstemiyorum
Gözlerinde ki hüzünle, gülmeyi unuttum. Sana yardımcı olamadım kendimi avuttum. Ama zor zamanında hep senin yanında oldum. Rabbime dua ettim sen benimle ol diye.
Sadece yandım durdum kendimi yaktım inan ki. Elim kolum bağlı, sana üzülüyorum şimdi. Aşkın ise içimde, savaş veriyorum sanki. Yanlızlığımla başbaşa, kalbimse seninle birlikte.
Bana ne dost, ne sevgili olabildin yalnızsın derdinle. Dertler paylaşılmazsa çoğalır kendi içinde. Ama yine de üzülüyorum yardımcı olamıyorum diye. Hayat bomboş, bir de senin derdin benimle.
İki arada kaldım düşüncelerimle, bak yine. Sana ulaşamıyorum kale kurdun kalbine. Hiçbir şekil de erişemiyorum kalbinin derinliğine. Yalnız kendine dost, kendine arkadaşsın benliğinde.
Gözlerin beni görmüyor, kör gibisin çevremde. Hayat sana acımadıysa, benim günahım ne.. Boş boş bakıyorsun gözlerime, güzelsin sevginle. Sana doyamıyorum karşım da oturman yetiyor bana.
Gönül kapımdan tek sen girdin, tapıyorum inan sana. Aşkın içimde, benim olmasanda razıyım buna. Seni kaybetmek istemiyorum bu da yeter bana.
Zulmü Alkışlayamam
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
Mehmet Akif Ersoy GİTMEK
Gitmek. Bir hançeri inceltip SENİ İSTİYORUM ŞİMDİ
Hiçbir duygumu ertelemedim ben.
yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım.
sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü.
hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim işim değil.
aşk zamana meydan okur ama sen karşı koyamazsın ona.
orada durup öylece bekleyemezsin geleceği.
bir adım atmalısın, bir el uzatmalısın aşka doğru. aşkın anahtarı cesaret değil mi yar?
cesur olmak gerekmez mi bir sevdayı yaşamak, bir sevdayı büyütmek için? kaç gece yalnız geçti hesaplasana...
kaç gece bir sonraki günü düşünerek geçti. neler yapabilirdik, neler yaşayabilirdik düşünsene...
her sabahı birlikte karşılamak vardı seninle. sevişmekten yorgun düşmüş bedenini öpücüklerle yeni güne hazırlayabilirdim.
gözünü açar açmaz ilk gördüğün şey ben olurdum ve sen benim yüzümde mutluluğu görürdün.
bu kentin her yerinde, herkesin içinde el ele dolaşabilirdik. girmediğimiz sokak kalmazdı.
bakışlara aldırmadan sokağın ortasında sarılıp öpebilirdim seni. bir şarkıyı sözlerini bilmesek bile bağıra çağıra söyleyebilirdik.
sonra bir filme gider, bir kitap okur, denize bakar, bir martının bir lokma simit kaparabilmek için vapurların peşinden bıkmadan uçuşunu izleyebilirdik. paylaştığımız her an beynimize bir daha çıkmamak üzere kazınırdı.
özlerdik birbirimizi delicesine. bir saati yalnız geçirsek, bir sonraki saati iki saatlik yaşardık.
yaşayamadığımız o bir saatin acısını çıkarmak için. peki biz ne yaptık? aşkı bir bekleyişin sırtına yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik.
her an aşkı yaşamak varken, her gün birbirimizi yeniden keşfetmek varken, bu yolda birer kaşif olmak varken sürgünleri yaşamaya mahkum ettik birbirimize.
bu sürgünlüğe son vermenin zamanı geldi artık. sana huzur vaad etmiyorum. aşkta huzur arayan yanılır.
ben tutkunum, en koyu, en deli sevdanın sözcüsüyüm. onlar adına konuşuyorum.
yarını olmayan zamanlarda hiçbir şeyi düşünmeden erimek adına konuşuyorum.
gözlerinin içine bakıp SENİ SEVİYORUM demek istiyorum.
aşkın akışına kapılıp hiçbir kaygı duymadan gidebildiğin yere kadar gitmek istiyorum.
kokunu içime çekmek, teninin sıcaklığıyla irkilmek istiyorum.
yaşama senin adınla anlam katmak, mutluluğu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum.
seni istiyorum, yarın, öbür gün, öbür hafta, öbür ay, öbür yıl değil,
ŞİMDİ!
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da
Gitmek. O kaos duygusu, aklın
Sarsıntılarla yorgun düşüşü
Bilincin kamaşması belki de.
Rehin bırakılacak bir şey yok
Unuttuklarından başka.
Gitmek. Bir büyü gibi saran
Ağrılar yumağı, kışkırtılmış
Düşlerdir ki sen şimdi
Esirgeme kendini kalbim
Kederin o derin yalnızlığından
Her ayrılık bir vurgun değmeyin yaşlarıma
Benden selam söyleyin bütün aşklarıma
“ O “
“Üşüyorum…Sensizlik hakkında kurabildiğim tek kelime bu.Uçurum bak sensizlik tut beni düşüyorum.Tutmazsın değil mi ellerimi, beni karanlıktan çıkarıp yeniden aydınlığı yaşatmazsın.Anlamsız bir şekilde kapamışsın gözlerini.Ben o parıldayan gözlere bu kadar tutkunken…
Oysa güzel başlamıştı hikayemiz,Uzaklar zaman umurumuzda olmayacak kadar aşıktık.Belki benim kadar deliydin sende.Belki de ben kendimi avuttum öyle…Mesafeleri aşıp yanıma gelişini hatırlıyorum.Kalbimin yerinden çıkmasını zor engelleyişimi,hatta kızarışımı…İşte o dediğim anı beklediğim kişi o…
Ne oldu bize biliyorum ki mesafeler değil sorun,peki ne öyleyse.Yeterince sevmedin mi beni.Benim için işte budur diyemedin mi…Çirkin miydim çok mu güzeldim geveze miydim çok mu sustum İlgisiz miydim yoksa çok mu sıktım. söyle neydi seni böylesi uzak düşüren.Söyle neydi biz olmaktan vazgeçiren…
Ağlayacak bir omuz olmadım mı sana seni koruyup saklamadım mı sığınacak bir liman olamadım mı.Işığımdın sana aşıktım anlatamadım mı… “
Yazmışım bir yerlere ve yine bildik şey yollamamışım sahibine.Şimdi yazdıklarımı okuyorum da “İşte bu “ dediğim insan o kadar çok olmuş ki.Ama asla o olamamışlar O an buna inanmak istediğimizden mi bilinmez İşte bu deyivermişiz.
Kaç aşk sığar bir bedene yüreğe.Bunun hesabını yapan var mı.Çok duyuyorum bir kez aşık olur insan diyenleri e o zaman benim yaşadıklarım ne peki.Her ayrılışta beni sarsan ne.Aslında ben onu sevmemişim diyerek sıyrılabilir mi insan.Bu ona her şeyden öte yaşadığın zamana haksızlık olmaz mı. Aşk denilen şey farklı zamanlarda yüreğine kamp kuramaz mı
Sevdiklerim oldu,acı çektiklerim,acı verdiklerim. Vurgunlarım oldu,gözyaşlarım kahkahalarım.Her biri özeldi ve kötüde olsa yaşanmaya değerdi.Onlar beni ben yapanlardı,onlar bu öyküleri yazdıranlardı.Gerçeklerdi hissedildiler sevildiler ve her masal gibi bittiler.ama unutulmadı hiçbiri her biri ayrı şarkılarda hatırlandı,öfkeyle anılmadı hiçbiri.Dönenlere kapı açılmadı.
Montaine demiş ki bir denemesinde; “ben yazılarımı yazdıktan sonra düzeltmem tamam üslubum kaba gelebilir, sözcükler yanlış ama bu beni ben yapan şeyler'.
Bir ilişkiye de yeniden başlamak böyle bir şey değil mi? Üzerinden geçiyorsun, tekrar ediyorsun a bak şurada virgülü unutmuşum diyorsun.Ama ilk güzelliği kalmıyor, hata yapmamaya çalışırken doğallığı yitip gidiyor.Bu yüzden geçmiyorum ilişkilerimin üzerinden yeniden.Olur da bunları unutup bir gün yaşarsam İşte bu 'O' dur belki de…
Bilsinler ki yaşamıma girenler,gidenler,yitenler elbet sevildiler.
Ama 'O' olmadıkları için ya da ben 'O' olmadığım için bittiler….......................... //////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
Seni Kaybetmek İstemiyorum
Gözlerinde ki hüzünle, gülmeyi unuttum.
Sana yardımcı olamadım kendimi avuttum.
Ama zor zamanında hep senin yanında oldum.
Rabbime dua ettim sen benimle ol diye.
Sadece yandım durdum kendimi yaktım inan ki.
Elim kolum bağlı, sana üzülüyorum şimdi.
Aşkın ise içimde, savaş veriyorum sanki.
Yanlızlığımla başbaşa, kalbimse seninle birlikte.
Bana ne dost, ne sevgili olabildin yalnızsın derdinle.
Dertler paylaşılmazsa çoğalır kendi içinde.
Ama yine de üzülüyorum yardımcı olamıyorum diye.
Hayat bomboş, bir de senin derdin benimle.
İki arada kaldım düşüncelerimle, bak yine.
Sana ulaşamıyorum kale kurdun kalbine.
Hiçbir şekil de erişemiyorum kalbinin derinliğine.
Yalnız kendine dost, kendine arkadaşsın benliğinde.
Gözlerin beni görmüyor, kör gibisin çevremde.
Hayat sana acımadıysa, benim günahım ne..
Boş boş bakıyorsun gözlerime, güzelsin sevginle.
Sana doyamıyorum karşım da oturman yetiyor bana.
Gönül kapımdan tek sen girdin, tapıyorum inan sana.
Aşkın içimde, benim olmasanda razıyım buna.
Seni kaybetmek istemiyorum bu da yeter bana.
Menekşe Gülay