Gitmeliyim...
Şimdi ay ışığında anofora çekmeliyim yalnızlığımı
Alabildiğine çığlık atmalıyım susarak
Elemim olmalı karanlığın sırça yükü
Ağlayan şiirler yazmalıyım
Ürkek, ut ...
Gitmeliyim...
Şimdi ay ışığında anofora çekmeliyim yalnızlığımı
Alabildiğine çığlık atmalıyım susarak
Elemim olmalı karanlığın sırça yükü
Ağlayan şiirler yazmalıyım
Ürkek, ut ...
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Tahtına Dargın Padişah Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
12 Mart 2025 Çarşamba - 12:17:25
ümit
03.12.2009 - 13:18ümit benim beslediğim beni besliyor zannettiğim
demokratik açılım
23.10.2009 - 02:26HAÇLI SEFERLERİNİN SİYASALLAŞMIŞ HALİ... BU SEFER FATİH YOK,YAVUZ YOK, MUSTAFA KEMAL YOK SANIYORLAR. BİLMİYORLAR BU ÜLKEDE KAHRAMAN BİTMEZ...
muhsin yazıcıoğlu
04.04.2009 - 23:05Kimse Bilmez
Taş duvarlara yazdığımız
Sonu hep mapusla biten
Adı ülkücü sevdalarımızı
Satılığa çıkarmış hayat
Alaca vakitlerimizi
Bir eylül vakti tükürdüğümüzü
Kimse bilmez
Ardımızda bıraktık
Eşlerimizi,leşlerimizi
Ve bütün izi
Firardı aydınlık
Utangaçtı umut
Yok tu ki başka çıkış
Her sıradan halimizde
Fırtınalarda devrildiğimizi,
Kimse bilmez
Lokmamıza hüzün karıştırıp
Acıyla doyduğumuzu
Halbuki biz!
Milyonlarca ateş yakmıştık
Güzel insanımızın gönlüne
Anlaşılmadı ve horlandık
Bize bir tek
Susma hakkımızı kullanmak kaldı
Vurulduk gözyaşlarımızda
Susuzluğumuzda boğulduk
Sonra sadece sustuk
Susmadı yüreğimize inat
Korkmayan kalemimiz
Turan aşkıyla yaşattığımız
Kızılelma kokan türkümüzle
Ve kehribar kokulu yüreğimizle
Kaç vatan kurtarmadık ki?
Ya da zindanlarda
Terli kefenlerimizi sıkarak
Aldığımız abdestlerle
Vurgun düşen kişiliğimize
Kaç sela okuyup
Kaç namaz kıldık
Kimse bilmez
Biz Müslüman ve Türk'dük
Hüseyin Cihan
YÜREĞİNİ FERAH OLSUN BAŞBUĞUM EMANETİN EMANETİMİZDİR... BU DAVA YALNIŞ OLUP MİLYONLARLA YÜRÜMEKTENSE DOĞRU OLUP TEK BAŞINA YÜRÜMEYİ SEÇEBİLENLERİN DAVASIDIR... BU DAVA BÜYÜK TÜRKİYE İDEALİNİ YÜREĞİNDE HİSSEDENLERİNDİR... BU DAVA TÜRK İSLAM BİRLİĞİNİ KIZILELMA BİLENLERİN DAVASIDIR.... BU DAVA C5 LERDE MAMAKLARDA İŞKENCE ÇIĞLIKLARIYLA ŞAADET GETİRENLERİN DAVASIDIR... BU DAVA İLAHİKELUMETULLAH DAVASIDIR... ALLAH MUKTEDİR OLMADAN İKTİDAR ETMESİN SEN BU DAVANIN ERENLERİNİ MUKDEDİR ETTİN İKTİDAR BOYNUMUZUN BORCUDUR
ateist
09.06.2008 - 18:43Muhakkaki onlar da bir gün Allahın gazabıyla ya da merhametiyle tanışacaklardır...
trabzon
18.02.2007 - 20:35Haberim Var.
Kaç yüzünüz
Kaç sığınağınız var?
Yaşlı kaldırımlarında Trabzonumun
Kaç günaha doğum sancısı çeker?
Bölücü silahınız.
Kaç şehit verdi bilirmisiniz?
Vatan denen nazlı geline
Kaç kez sıktı dişlerini?
Çevirilen hain filime.
Kaç ermeni için kaç kere,
Sırf huzurlu yaşasın diye
Can verdi yüzlerce kez
Asala ermeniye pkk ermeniye.
Şimdi bu karanlık
Bu sisli gecede
Elbet haberim var
Yine silah kirli elinizde
Haince düzenlenmiş
İktisadi ve idari
Karalama eyleminizde...
Sizin de haberiniz olsun
Biz hiç vazgeçmeyeceğiz
Nazlı gelin için şehit olmaktan
Her ölüşümüzde yeniden
Türk ve Trabzonlu doğmaktan.
Hüseyin Cihan
derin devlet
23.11.2006 - 11:40Hakkında
Derin devlet, devletin üst kademesinin; Cumhurbaşkanı, MGK, TSK Komuta kademesi, MİT, Başbakanlık gibi devletin milli siyaset belgesini hazırlayan ve bunun uygulanması için gerekli tedbirlerin almasını sağlayan kurumların oluşturduğu; yasalarda yeri olmayan ancak teamül denilen alışagelinmiş kurallar çerçevesinde Devletin bekaası, milli birlik ve beraberliğin bütünlüğü için çalışmaların tümünün organize edilmesi tüm bu kurumların mutabakatı ve anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez kuralları dahilinde yapılır ki yapıcı şema bütününe literatürde derin devlet denilmektedir.
derin devlet
23.11.2006 - 11:38ÇELİK ÇEKİRDEK
eminim bunun ne demek olduğunu bileniniz yoktur
lenin
08.11.2006 - 13:30zekiy bir adam
ben eğer istersem suyun üstünde yürüyebilirim dedi etrafındaki herkesi inandırdı. kaldıki kominzm konusunu bir ekonomi kuramlığından çıkarıp bir idialist düşünce yapısına dönüştürmesine ve bu gün bile aynı şeye inanların var olamsına şaşmamak lazım adam güzel oynamış....
yasak
08.11.2006 - 13:18İLGİNÇ YASAKLAR
ARIZONA
· Bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.
· Eşeklerin küvette uyuması yasak.
· Kırmızı bir maske ile işlenen hafif bir suç 'ağır suç' sayılıyor.
· Globe kentinde bir Kızılderili ile sokakta iskambil oynamak yasak.
· Hayden'da, tavşanları ve kurbağaları rahatsız edenler, para cezasına çarptırılıyor.
· Maricopa ilçesinde bir evde 6'dan fazla kadın yaşayamıyor.
· Mohave ilçesinde, çorba çalarken yakalanmanın cezası, çorbayı hırsızın başından aşağı dökmek.
CALIFORNIA
· Hiçbir motorlu taşıt, sürücüsü yokken saatte 75 km'den fazla sürat yapamaz.
· Hareket halindeki bir motorlu araçtan hayvanlara ateş açmak yasak. Bu yasanın tek istisnası balinalar.
· Arcdia kentinde, tavuskuşlarının yolda geçiş üstünlüğü var. Baldwin Park'ta havuzda bisiklet kullanmak yasak.
· Los Angeles'ta, bir erkeğin eşini 5 cm'den daha kalın bir kemerle dövmesi yasak.
· Riverside'da, 11.00 - 13.00 saatleri arasında sefertasıyla sokakta yürümek yasak. San Francisco'da Market Caddesi'nde dolaşmak fillere yasak.
ILLINOIS
· Chicago'da ise bir nükleer bomba patlatmanın cezası sadece 500 dolar.
· Ontario'da, horozların kent sınırları dahilinde ötmeleri yasak.
COLORADO
· İçki satan yerlerin gıda maddesi, gıda maddesi satan yerlerin de içki satması yasak.
· Denver kentinde, komşuya elektrik süpürgesini ödünç vermek yasak. Kentte, farelere kötü davranmak da yasak.
CONNECTICUT
· Bisikletle saatte 90 km'den fazla sürat yapmak yasak.
· New Britain kentinde, yangına bile gitse, itfaiye arabaları saatte 40 km'den fazla sürat yapamazlar.
· Hartford'da, bir kimsenin ellerinin üstünde karşıdan karşıya geçmesi yasak.
FLORIDA
· Kuaföre giden kadınların saç kurutma makinesindeyken uyumaları yasak.
· At hırsızlığının cezası idam.
GEORGIA
· Adli tıpta ya da bir cesedin yanında küfür etmek yasak.
· Atlanta'da, bir zürafayı telefon direğine bağlamak yasak.
· Gainesville'de, tavuğu mutlaka elinizle yemek zorundasınız.
WYOMING
· Haziran ayında bir tavşanın fotoğrafını çekmek yasak.
· Cheyenne kentinde, çarşamba günleri duş almak yasak.
GÜNEY DAKOTA
· Bir beyaz, kendi evinde ya da arazisinde beşten fazla Kızılderili görürse, öldürebilir. Kızılderililer 'saldırgan taraf' kabul ediliyor.
· Eyalet sınırları içindeki peynir fabrikalarında uyumak yasak.
· Spearfish kentinde 3 Kızılderili'yi sokakta vurmak serbest
TEXAS
· Bir başkasının ineğinin sütünü içmek yasak.
· Ayakta bira içerken bardak en fazla üç kez yudumlanabiliyor. Dördüncü yudum yasak; içmek için oturmak gerekiyor.
· Britannica Ansiklopedisi eyalet genelinde yasak. Çünkü içinde nasıl bira yapıldığı tarif ediliyor.
· Bir otelin ikinci katından mandalara ateş etmek yasak.
· San Antonio'da sığır hırsızlığının cezası, hırsızı çaldığı yerde asmak.
MARYLAND
· Bir aslanı sinemaya götürmek yasak.
· Ocean City'de, yüzerken yemek yemek yasak.
MISSISSIPPI
· Davar çalmanın cezası asılmak.
MONTANA
· Yedi ya da daha fazla Kızılderili'yi bir arada görürseniz vicdan azabı çekmeden ve yasayı da arkanıza alarak öldürebilirsiniz.
· Bir kadının eşine ait bir mektubu açması ağır suç.
NEBRASKA
· Çocukların kilisede geğirmesi yasak.
· Bar sahipleri çorba bulundurmak zorunda. Aksi takdirde bira satmaları yasak.
· Waterloo kentinde berberlerin 07.00 - 19.00 arası soğan yemeleri yasak.
NEVADA
· Size ait bir mekanda köpeğinize ateş açan birini anında asma hakkınız var.
· Karayoluna deveyle çıkmak yasak..
KUZEY CAROLINA
· Fillerin pamuk tarlalarına girmesi yasak.
OHIO
· Balıkları sarhoş etmek yasak.
· Clinton İlçesi'nde, kamuya ait bir binaya yaslanmak yasak.
· Paulding'de polis köpeklerinin ısırma hakkı var.
· Strongville'de, Studs Trekel'in 'Catch 22' adlı kitabı yasak.
· Youngstown'da yolda arabanın benzininin bitmesi yasak. Suç işlemiş sayılıyorsunuz.
OREGON
· Konserve mısır sadece balık oltasında yem olarak kullanılabilir.
· Marlon'da, din adamlarının ayinden önce soğan ve sarımsak yemeleri yasak.
· Salem'de kadınlara güreş yasak.
UTAH
· Bir atın üzerinden balık tutmak yasak.
· Kişi, nükleer silah bulundurabilir ama patlatamaz.
· Bütün karayollarında kuşlara geçiş üstünlüğü var.
· Bir insan 50 yaşını geçtikten sonra kuzeniyle evlenebilir.
· Salt Lake City'de içinde keman bulunan bir torbayla yürümek yasak.
VIRGINIA
· Bir insanın mahkeme binasının merdivenlerinde, karısını akşam 8'den önce dövmesi yasak.
WISCONSIN
· Racine'de, uyuyan bir itfaiye memurunu uyandırmak yasak
doğu türkistan
08.11.2006 - 00:03ya TÜRKİSTAN neden ağlar
ağlar yüreğim dağlar
NAHCİVANIM KARABAĞIM
bitsin zulüm diye ağlar
ülkücü nutuklarla iktidara gelip çin alçağına onur nişanı verenler utansın
türkistan
08.11.2006 - 00:01Ülkücü nutuklarla ikdidara gelip Çin alçağına onur nişanı verenler utansın
solcu
07.11.2006 - 23:58ne solu ya hangi sol şuna kibarca kominist desek
aşk
07.11.2006 - 10:49Aşkta yarın yoktur sevgili...
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında. Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya... İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...Birazdan sabah olacak...Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...
Aşkta yarın yoktur sevgili..
ülkücülük
05.11.2006 - 23:03Bu Dava Özüdür İSLAMİYET 'in
Bu Dava Güneşi, Mazlum Milletin,
Bu Dava, Herşeyden, Herşeyden çetin,
Bu Yolda Dert, Hüzün, Gurbet Bizimdir.
S.Ahmed ARVASİ
Gönül sarayından tüm dostlara selam olsun...
Ulu çınarın gölgesinde yetişmiş karanfillere ve yücelerden inmeyen zor günlerin evlâtları,kış mevsiminin vazgeçilmez güzelliği olan Kardelen çiçeklerine...
Ílahi tecelli ile fıtratımıza konulan muhabbet duygusunun tüm yoğunluğuyla bedenimizi sardığı şu dem görüyoruz ki, gözlerimiz madden birbirimizi görmese de, kalplerimiz hep göz göze...ve hep bir atıyor. Ne saadet! ... Zaten düşünürsek dünyanın muhabbet üzerine yaratıldığını anlarız: ' Sen olmasaydın, sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım...' Sevgi pınarının serin suyunu şöyle bir yüzümüze çaldığımızda, önce Ona olan aşkı; ve o aşkın büyüsüyle Onun verdiklerine olan aşkı ruhumuzun ta derinliklerinde hissederiz... Görürüz ki, bu sevgi bize çok şey yaptırır: Çiçek bozuğu halini almış dünyaya can vermek,solgun bahçeleri yeşertmek ve göklerin mavisini güneşin sarısıyla barıştırmak için Ona varacak bir kapının eşiğine kurban olmuş ve kendimizi yağız tenli bir sevdaya adamışız... Íyinin ve kötünün ne olduğundan bihaber, kendi cebindeki güneşi başka alemlerde arayan gafillere hakikat sırrını aşikar etmek ve uyuyan destanları uyandırmak bizlerin işi dostlar... Ancak bunun için önce bizim uyanmış olmamız gerek.
Gaflet uykusunu terk edenlere, Seher aydınlığından selamlar olsun!
Özünde güneşi fark edenlere, Mutlu yarınlardan selamlar olsun!
Türk - Íslâm kültürüne, Türk - Íslâm medeniyetine, Türk - Íslâm ülküsüne bağlı, Türklük şuur ve vakarına, Íslâm iman, aşk, ahlâk ve aksiyonuna sahip, Türklüğü bedeni, Îslâmiyet'i ruhu bilen, milletini teknolojik hamlelerle dünyanın bir numaralı devleti yapmak özlemi ile çırpınan, Dünya Türklüğünün, Íslâm dünyasının ve bütün mazlum milletlerin ümidi olmaya namzet bir gençlik yetiştirmekten başka çaremiz yoktur.
ülkücülük
05.11.2006 - 23:02ülkücülük bir idializim değildir ostarak ve istersen sende dönmelerle muhattab olmayı bırak da kendince idrak ettiklerini oku okut ve anlat ne dersin?
necip fazıl kısakürek
05.11.2006 - 21:11ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP (61770 Hit)
Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi? ..Belki..Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna,ne tırnak!
Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü,konuş mu, sus mu,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı.
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler,bugün'maruzat'!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazısız,pulsuz,dilekçem...
Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!
Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik,mintanlarla et.
Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!
Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim,senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan
Karıştır çayını zaman erisin
Kopuk kopuk,duman duman erisin!
Peykeler,duvara mihli peykeler
Duvarda,başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...
Duvar,katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin
Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep,ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda,kalan biz miyiz?
Ses demir,su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden,kader bu,emir...
Garip pencerecik,küçük daracık;
Dünyaya kapalı,Allah'a açık
Dua,dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış
Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
İplik ki incecik,örer boşluğu
Ana rahmi zahir,şu bizim koğuş
Karanlığında nur,yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im,sevinin,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş,gün batmış,ebed bizimdir
NECİP FAZIL KISAKÜREK
mehmet akif ersoy
05.11.2006 - 21:06ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNE
Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların, yükleniyor dördü beşi
Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...
O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe! ' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
'Bu, taşındır' diyerek Kabe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanı Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki islamı kuşatmış, doğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki; a'şara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
mustafa kemal atatürk
05.11.2006 - 20:42Efendiler! Hangi şey ki akla,mantığa,toplum çıkarına uygundur; biliniz ki o,dinimizede uygundur.Bir şey akıl ve mantığa,milletin çıkarlarına,islamın çıkarlarına uygunsa,kimseye sormayın o şey ülkemizede uygundur.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
mustafa kemal atatürk
05.11.2006 - 20:39Efendiler! Bütün dünya bilmelidir ki,Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vicut olarak ayağa kalkar. Saygınlığının bir zerresine, vatanın bir karış toprağına yapılacak saldırının bütün varlığına vurulmuş darbe olacağını Türk milletinin fark etmediğini sanmak aptallıktır.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
satranç
05.11.2006 - 20:06oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya girer
Mesut Barzani
05.11.2006 - 17:24sözde kuzey ırakta kürt devleti kurmayı ve halkının uğruna ölmeyi göze almış bir lider. gidin görün ben gittim gördüm parselleyip parselleyip kuzey ırak ı menfaatleri doğrultusunda pazarlıyor ortak olmadığı ne bir ihale olabilir ne de bir yerden yüklü kazanç sağlanacak bir ticaret ben ona küçük Saddam diyorum ama sanırım Saddam ondan daha cesur ve zeki bir insandı baksana adam bu haldeyken bile ben Irak ın cumurbaşkanıyım diyor. bu donkişot bozuntusuda yıllardır gün görmemiş insanların aşını elinden alma derdinde.
Yağmurdan sonra
04.11.2006 - 13:17toprak kokusu
yarın
04.11.2006 - 13:16bu gün de dünün yarını değilmiydi
koskoca bir soru işaretleri yumağı yarın
? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
yanlızlık
04.11.2006 - 13:14kargalar sürü ile kartallar yanlız uçar
Toplam 77 mesaj bulundu