Tahsin Melan Antoloji.com

Tahsin MELAN / Melânî

Çankırı doğumlu (1954). İlk ve orta okulu tamamladıktan sonra liseye Ankara’da devam etti. O yıllarda bir heves olarak başlayan tiyatro sevdası, üniversite yıllarında ve daha sonraları da özel tiyatrolarda oyuncu, yazar ve yönetmen olarak devam etti. Ankara Üniversitesi DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde Türkoloji eğitimi aldı. Bu dönem içerisinde (1982-1985) hocalarıyla (Prof. Dr. Hasan EREN, Prof. Dr. Hamza Zülfikar, Prof. Dr. Nevzat Gözaydın) birlikte MEB Türk Ansiklopedisi’nin son üç cildinde, önce “Yazı Komisyonu Üye Yardımcısı” daha sonra “Yazı Komisyonu Üyesi” olarak düzeltmenlik (tashih, redaktör) ve madde yazarlığı görevlerini üstlendi.

Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi)’in kuruluş aşamasında ve ilk yıllarında öğretim görevlisi ve idareci olarak görev yaptı (1985-1989). TÖMER'in ilk yurt dışı şube kuruculuğu görevi ile Frankfurt'a gelerek orada da yabancılara Türkçe öğretimi alanında idareci ve öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdürdü (1989-1991). Aynı dönemde “Frankfurt Johann Wolfgang von Goethe Üniversitesi Türkoloji Bölümü”nde öğretim görevlisi olarak dersler verdi. Bu çalışmalar sonucunda Ankara Üniversitesi’nin ilk olarak verdiği “Yabancılara Türkçe Öğretimi Bilim Ödülü”ne layık görüldü (Ocak 1990). Gerek Ankara TÖMER’de gerekse Frankfurt TÖMER’de ve “Halk Yüksek okulları (VHS)”nda, özel okullarda, kurum ve kuruluşlarda pek çok yabancıya Türkçe öğretti (1985-1993). Daha sonra Alman Millî Eğitim Bakanlığı’ndan aldığı bir teklif üzerine Almanya'da (Hessen) "2. Yabancı Dil Olarak Türkçe" dersleri uygulamasını başlattı (1994). Hâlen Frankfurt’ta Türkçe öğretmeni olarak görevini sürdürmektedir.

Yaşayan Türkçenin korunması, kirlenmemesi ve yurt dışındaki Türkçe dersleri konusundaki çalışmaları doğrultusunda pek çok bilimsel makaleye imza atmış ve onlarca yabancı sözcüğe Türkçe karşılıklar önererek dile hizmet etmiştir.
..

Devamını Oku
  • akrostiş

    22.03.2011 - 01:40

    İLKLEME: Bu sanat, şairler veya şiir heveslilerince yıllarca severek uygulanmış; adı ise Fransızcadan (acrostiche) olduğu gibi alınarak yakın zamana kadar Türkçe söylemiyle “AKROSTİŞ” olarak anılmıştır. Bu sanatın uygulanmasındaki çaba ve amaç, edebî değer taşıyacak şekilde (genellikle) alt alta sıralanmış dizelerin ilk harfleriyle bir isim, bir duyuru, bir ileti vb. oluşturabilmektir.

    Yıllardır onca edebiyatçı ve dilciden biri de kalkıp “Neden buna Türkçe bir ad verilmemiş? ” diye sorgulamamış, çabalamamış. Sanırım gerek görmemişler. Alışkanlık sonucu “akrostiş” olarak kullanılmış. Taa ki 4-5 sene öncesine kadar. Sonunda buna Türkçe bir karşılık önerilmiş ve uygulamaya sokulmuş. Kullanımı da gittikçe yaygınlaşmaya başlamış. Bu sözcük, sanatı yansıtan anlamından yola çıkılarak türetilmiş. Kural, dizelerin ilk harfleri ile ilgilidir. Dolayısıyla “İlk harflerle yapılan.” anlamında ”İLKLEME” denilmiştir.

    Örnekler:

    Umut

    Hatadır biliyorum ama gönül susmuyor
    Ümidvâr gamzelerin beni hep aldatıyor
    Leylî’deki sadakâtî gönül sende arıyor
    Ya bir umut ya bir medet ya da tövbekâr ol

    TESELLİ

    Fırtınalar dinmedi sensizliği yaşarken
    Enginlere dalıp bin bir hayal kurarken
    Resmin bile yoktu bir teselli ararken
    Dünlerim gün oldu günler vuslata hasret
    Al beni de götür sonsuzluğa koşarken

    ***
    Gönlüm Sende

    Elveda dese dilim gönlüm yine sendedir
    Sensiz geçse de günler anıların bendedir
    Mazi seninle dolu bunu sakın unutma
    Aşkım sürdüğü süre inan bu can tendedir

    ***
    Sitem

    Gözlerimde gölge oldun hasretinse kor
    Üstünden kaç bahar geçti tarifi çok zor
    Leyla misali Mecnun’un yolun gözlersin
    Nerde ne zaman görürsen sitem edersin
    Uğruna harcanan ömre bakma sakın hor
    Renkler solup gitse bile solmayan sensin
    Aldatma maşukunu inan sana tapıyor

    Tahsin MELAN

  • akrostiş

    03.03.2011 - 18:27

    Akrostiş (Fransızca) Türkçesi İLKLEME

Toplam 2 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR