Güzel duygularımdı Hoş kokularımdı, anımsayışlarımdı Anlayışlarımdı, bir bir Hepsini alet ettim şimdi bir cinayete Gelinde güzelleyin, zincirlerden Ve durmamaktan yapılmış şu özlemimi. “Özlemim” diyorum O zaman bana ait bir şeyler var bu acının içinde Onları buluyorum. Ben hep onları buluyorum… Penceremden seyrederken doğayı Yada kızgın sabah güneşi kovalarken Bir ayağı aksak yaşlanmış ayı. Ben can sıkıntılarından bir kumbarayla dolaşıyorum dünyayı
“Öldürdü” dediler “evet” öldürdüm! “öldürdü elleriyle büyüttüğü sonra üzerine titreyerek düzelttiği ceplerinden cepleri sarkan bir tomurcuk gibi kendi içinden fışkıran cümlelerle ve sözlerle erittiği bir ikindi vaktini” “öldürdü” dediler işte. Kolay söylediler ya Ölüm dediğin nedir ki? yabancı dudaklarda Sahiplenir acıyı geride kalan Geride kaldığını ölümden biraz sonra anlayan Asıl cenaze O’dur ki yayılır boş bakışlarda
Böylece vurmuştum ve kaçıyordum günün içinde İkindi öldü dediler Öldürdü O’nu ölümlerden yapılmış bir yürüyüşle Öldürdü O’nu doğaya büyük harflerle yazılmış bir menevişle
Nasıl ölürdü ki bir ikindi
Beklemekle tabi ki Beklemekle her ölüm…
Her ölüm zamanın üzerine kazılmış bir çukur gibi Takılır ayağı ve düşer ikindini Akşam olmanın hırçın tekilliğine.
Onlar anlamazdı ya Bense Böylece öldürerek can vermiştim Bir Akdeniz akşamının özlenen serinliğine
Faili Meçhul İkindi
Güzel duygularımdı
Hoş kokularımdı, anımsayışlarımdı
Anlayışlarımdı, bir bir
Hepsini alet ettim şimdi bir cinayete
Gelinde güzelleyin, zincirlerden
Ve durmamaktan yapılmış şu özlemimi.
“Özlemim” diyorum
O zaman bana ait bir şeyler var bu acının içinde
Onları buluyorum.
Ben hep onları buluyorum…
Penceremden seyrederken doğayı
Yada kızgın sabah güneşi kovalarken
Bir ayağı aksak yaşlanmış ayı.
Ben can sıkıntılarından bir kumbarayla dolaşıyorum dünyayı
“Öldürdü” dediler
“evet” öldürdüm!
“öldürdü elleriyle büyüttüğü
sonra üzerine titreyerek düzelttiği
ceplerinden cepleri sarkan
bir tomurcuk gibi kendi içinden fışkıran
cümlelerle ve sözlerle erittiği
bir ikindi vaktini”
“öldürdü” dediler işte.
Kolay söylediler ya
Ölüm dediğin nedir ki? yabancı dudaklarda
Sahiplenir acıyı geride kalan
Geride kaldığını ölümden biraz sonra anlayan
Asıl cenaze O’dur ki yayılır boş bakışlarda
Böylece vurmuştum ve kaçıyordum günün içinde
İkindi öldü dediler
Öldürdü O’nu ölümlerden yapılmış bir yürüyüşle
Öldürdü O’nu doğaya büyük harflerle yazılmış bir menevişle
Nasıl ölürdü ki bir ikindi
Beklemekle tabi ki
Beklemekle her ölüm…
Her ölüm zamanın üzerine kazılmış bir çukur gibi
Takılır ayağı ve düşer ikindini
Akşam olmanın hırçın tekilliğine.
Onlar anlamazdı ya
Bense
Böylece öldürerek can vermiştim
Bir Akdeniz akşamının özlenen serinliğine