Tahir İle Zühre Adlı Antoloji.com Üyesinin Ha ...

  • Tahir İle Zühre
    Tahir İle Zühre

    28.11.2021 - 12:37

    Konya'mızın kıymetli ozanlarından Zühre'm mahlaslı Saliha Değirmenci Yavaş'ı, hece vezniyle genellikle dörtlüklerle âşık tarzı yazdığı şiirleri ve "Kırık Dallar Çiçekte" isimli romanıyla edebiyatımıza yaptığı kıymetli katkılarından dolayı tebrik ediyoruz.
    Tahir ile Zühre; hepimizin bildiği, toplum hafıza-sında yer eden, kuşaktan kuşağa aktarılan ve anlatıcısı genellikle ozanlar olan bir halk hikâyesidir.
    Editörlüğünü yaptığım bu hikâyede aşk öyle nahif ve edeple anlatılmış ki ozanımızın cümleleri edebiya-tın ''edep''ten geldiğinin kanıtıdır.
    Eserde sık sık tekrar edilen ve kahramana ait "Tahir doğdun, Tahir yaşa, Tahir öl! " cümlesi hikâyenin gidişatı ve sonu hakkında bize rehberlik eder. Enaniyetin, nefsânî arzuların doruk noktasına ulaştığı günümüzde, Tahir ile Zühre'nin anne ve babasının bunca zulmüne karşı kendilerini aşarak sabırlı davranmaları, kalbimizi yumuşatır ve " İşte hakikî Hak âşıkları! " dedirtir. Tahir ile Zühre, insanlığa yol gösteren ideal tiplerdir.
    Folklorumuzda birçok varyantı bulunan hikâye-mizde mekân olarak Konya'mızı kullanan ve şehri-mizde Tahir ile Zühre Cami ve türbelerinin bulundu-ğunu her ortamda hatırlatan kıymetli Saliha Hanıme-fendi'ye hassaten şükranlarımı sunarım.
    Bu değerli eserin halkımızca ve edebiyat araştırmacıları nezdinde gereken değeri bulacağına inanıyorum.
    Eser hakkında yazılacak çok şey olmasına karşın sözü kıymetli ozanımız Zührem’e bırakıyorum…
    Esra Üçpınar
    29.12.2019

    TAHİR İLE ZÜHRE HAKKINDA

    Türkiye’nin İç Anadolu bölgesinde yer alan Anadolu Selçukluları döneminin başkenti olan Konya, her bakımdan olduğu gibi, tarih ve kültür bakımından da çok değerlidir. Konya’nın kültürel değerlerinden birisi de Tahir ile Zühre’dir. İlk defa babam Bekir Değirmenci’den dinlediğim Tahir ile Zühre hikâyesini yıllardır bir türlü hafızamdan silemedim. Babam çoban olduğu için bana “Çoban Yıldızım, Zühre’m” derdi. Babam bana “Zühre’m” dediği için bende şiirlerimde hep “Zühre’m” mahlası kullandım. Babamın anlattığı hikâyeden etkilendiğim ve şiirlerimde “Zühre’m” mahlası kullandığımdan Tahir ile Zühre hakkında edebiyatçılarımız, yazarlarımız, ozanlarımız ne demişler diye araştırdım.
    Tahir ile Zühre hikâyesinin Türk dünyasındaki ye-rini ve önemini araştırmacıların kitaplarında gördüm. Türk Dünyası Araştırmaları, Folklor ve Halk Edebiyatı Araştırmacısı Prof. Dr. Fikret Türkmen Tahir ile Zühre adlı inceleme metninde, Türk Sanat Tarihçisi ve Halk Bilimcisi Mehmet Önder’in Tahir ile Zühre adına bir efsane yayınladığını belirtmiştir. Ben bu efsaneye ulaşamadım fakat Mehmet Önder’in yayınladığı efsaneyi Fikret Türkmen’in inceleme metninde, Zühre’nin babasının, Tahir’i Konya’daki Beyşehir Gölü’ne attırdığından bahsettiğine rastladım.
    Kaynak: Tahir ile Zühre (İnceleme Metin) Fikret Türkmen sh.197
    Hikâyenin bu bölgedeki izlerini araştırdım. Sözün özü şudur ki anlatıcısı tek olmayan hikâyeler dilden dile aktarılırken mutlaka değişikliğe uğrar. Onun için itinayla ince ince araştırarak kaleme aldım. Sizlere sunduğum hikâye işte budur. Hikâyeler sadece zaman geçirmek için anlatılmaz ve dinlenilmez. Bana göre her hayat hikâyesinden ders almamız gerekir. Sevdaların kirlendiği bu zamanda dilerim gençlerimiz Tahir ile Zühre’yi örnek alırlar. Sözüm sadece gençlerimize değil elbette. Anaların babaların da ibret almaları gerekir.
    Kitabı yazmak benim için kolay olmadı. Tahir ile Zühre’yi araştırması hakikaten çok yorucu ve sabır gerektiren bir çalışmaydı. Folklor ve Halk Edebiyatı Araştırmacısı Yazar Fikret Türkmen’in Tahir ile Zühre isimli inceleme metni en büyük ilham kaynağımdır. Araştırmalarımda Van Ercişli Araştırmacı, Eğitimci - Yazar, Ozan Ahmet Poyrazoğlu Tahir ile Zühre hakkında bildiği bütün bilgilerini bana aktararak, sorduğum her soruya sabırla cevap vererek büyük destek oldu. Tahir ile Zühre’nin türbesinin önündeki apartmanda ikamet eden Hatice Dilek teyze büyüklerinden dinlediği hikâ-yeyi anlatarak kalemime yön verdi. Fikret Türkmen’in inceleme metninde rastladığım Mehmet Önder’in ya-yınladığı efsane, ozan Ahmet Poyrazoğlu’nun, Hatice Dilek teyzenin ve birçok büyüklerimin anlattıkları hikâyedeki olaylar, babamın anlattığı olaylarla birbirlerine çok yakın benzerlikte olunca Tahir ile Zühre hikâyesini bir de benim kalemimden okuyun diyerek bu kitabı yazdım.
    Dünyada tanınan Tahir ile Zühre’nin türbesinin Konya’da olduğu bilinmiyor. Türbe, Konya’nın Meram ilçesinde Abdül Aziz Mahallesi Muzaffer Hamit Sokağı’ndadır.

    Türkiye’mizin ayrı illerinde türbeleri veya mezarları bulunan âşıklarımız için her sene bulundukları illerde kendi isimleri ile anma programları, çeşitli etkinlikler yapılırken Konya’mızda Tahir ile Zühre anma etkinlikleri yapılmıyor. Okullarımızda Tahir ile Zühre için şiir yarışmaları öyküler vb. düzenlenmiyor. Haddim ol-mayarak âcizane şu fikrimi de belirtmek isterim. Kon-ya’mızda türbenin yakınındaki parka, bazı sokaklara, çay bahçelerine ve belirli halka açık yerlere de Tahir ile Zühre adı verilebilirdi. Bu konuyla ilgili benim âcizane arzularımı İzmir Yüksek İslam Enstitüsü mezunu eğitimci-yazar Kazım Öztürk, 1 Mayıs 2018 yılında Yeni Konya gazetesinde köşesine taşıdı. 15 Mayıs 2018 yılında değerli yazarımız Hüzeyme Yeşim Koçak Merhaba Gazetesinde köşesinde yer verdi. Program yapımcısı ve sunucusu Sümeyra Arslan 27 Şubat 2019 Çarşamba günü Kanal 42 Konya televizyonunda Kitap Kafe adlı programına beni konuk alarak Tahir ile Zühre’yi anlatıp Konya’mıza duyurmama vesile oldu. Konya’mızın dışında konuk olduğum her programlarda ve televizyon kanallarında da Tahir ile Zühre’nin türbesinin Konya’da olduğunu halkımıza duyurarak Konya’mızın kültürel değeri olan Tahir ile Zühre’ye sahip çıkmaya çalıştım.

Toplam 1 mesaj bulundu