Suuu Perisi Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Suuu Perisi
    Suuu Perisi

    05.06.2009 - 00:20

    Beni hatırlamak istersen,
    Uzaklarda arama beni, aynaya bak,
    Gözlerinin içinde parlayan bir ışık görürsün,
    işte o benim.
    Gökyüzü bulutlar kaplıysa,
    Her şeyi üstüne geliyor gibi hissedersen,
    İçin daralırsa yani boğulur gibi olursan,
    Taze toprağın kokusunu duyduğunda,
    Sabahın erken saatlerinde taze bir yaprağın,
    Kenarından damlayan çiğ tanesini fark edersen,
    Aklında hep ben olurum.
    Ya da gözlerin boşluğa daldığında.
    Küçük bir meyhanede olurum senle,
    Rakıya balığını meze yaparken,
    Dinlediğin özlem dolu şarkılarda,
    Hatırladığın ben olurum.
    Çakır keyif olup, masadan kalktığında,
    Sokakta hafif hafif sallanarak yürürken,
    Bir şarap şişesi olurum.
    Beni hatırlarsan,
    Etrafına bir bak, açan her çiçekteyim,
    Her yeni günde doğan güneşteyim,
    işine koşturan insanların yüzlerindeyim,
    Kirli çocukların gözlerindeyim.
    Küçük yalıçapkınıyım öterim pencerende,
    Bir seyyar satıcı olup bağırırım kapında,
    Bir tren gibi ağır ağır geçerim önünden.
    Sözlerini ezbere bildiği bir şarkın olurum,
    Her akşam ölürüm yeni baştan.
    Sen o şarkıyı değil beni söylersin aslında.
    Beni görmek istersen hep karşında olurum.
    İstersen gölgen, istersen rüyan olurum.
    Gökyüzündeki yıldızların arasındayım ben.
    Başını yukarı kaldır yeterli beni görmen için.
    Yolda rastladığın herkes benim aslında.
    Dostlarına selam verirken o selamı ben alırım.
    Komşunun hatırını sorarken bana demişsindir.
    Yorgun,kaçak yaşayan bir kader mahkûmu görürsen
    Korkma selam ver, o da benim.
    Ya da işe yetişme telaşında koşuşturan,
    Ayakkabılarının sesini duyduğunda benim,
    Benimle çıkarsın yola her sabah,
    Akşam evine benimle dönersin.
    Gittiğin her yere gelirim seninle.
    Sen yorulduğunda yorulurum ben de.
    Sen oturduğunda oturur, kalktığında kalkarım.
    Eğer istersen bütün gece başucunda beklerim,
    Saçını okşarım sen uyurken, rahatsız etmem,
    Yüzündeki gülümsemeyle uykuya dalışını izlerim.
    Hastalandığında içmeye doyamadığın sıcacık,
    limonlu bir çorban, ilacın olurum ben.
    Olur da bir gün, bana dokunmak istersen,
    Bir çiçeğin yapraklarına dokun,
    Nasıl canlanır, renklenir sevginle fark edeceksin.
    Yeşilin, kırmızının, sarının, mavinin her tonunda,
    Elini uzattığın her yerde olurum.
    Vücudunu ürperten rüzgârım ben.
    Hiç gitmedim. Oradayım,
    Beni görmek, bana dokunmak,
    Beni hatırlamak istediğin yerde,
    Arama başka yerde,
    Her yerdeyim.

  • Suuu Perisi
    Suuu Perisi

    01.06.2009 - 01:18

    Sen miydin o yalnizligim miydi yoksa
    Kor karanlikta acardik pasli gozlerimizi
    Dilimizde aksamdan kalma bir kufur
    Salonlar piyasalar sanat sevicileri
    Derdim gunum insan arasina cikarmakti seni
    Yakanda bir amonyak cicegi
    Yalnizligim benim sidikli kontesim
    Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

    Kumkapi meyhanelerine dadandik
    Onumuzde Altinbas, Altin Zincir, fasulye pilakisi
    Ardimizda gorevliler, ekipler, Hizir Pasalar
    Sabahlari aciklarda bulurlardi lesimi
    Oyle sicakti ki copculerin elleri
    Copculerin elleriyle oksardim seni
    Yalnizligim benim supurge saclim
    Ne kadar kotu kokarsak o kadar iyi

    Baktim gokte bir kirmizi bir ucak
    Bol celik bol yildiz bol insan
    Bir gece Sevgi Duvarini astik
    Dustugum yer oyle acik secik ki
    Basucumda bi sen varsin bi de evren
    Saymiyorum olup olup dirilttiklerimi
    Yalnizligim benim cogul turkulerim
    Ne kadar yalansiz yasarsak o kadar iyi
    CAN YÜCEL

  • Buğra San
    Buğra San

    01.06.2009 - 00:29

    Hakkında yazılanlar sayfama, bir doğum günü tebriği de olsa ilk defa bir kaç kelime yazan kişi olduğunuz için teşekkür ederim.Artık ben de bu şanslılar kervanına katılmış oldum.
    Muhabbetle kalın...

  • Suuu Perisi
    Suuu Perisi

    01.06.2009 - 00:16

    -AŞK-

    Bunca gün, ah, bunca gün
    görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın,
    nasıl öderim, neyle öderim?

    Uyandı kana susamış
    ilkbaharı koruların,
    çıkıyor tilkiler inlerinden
    çiylerini içiyor yılanlar,
    ve ben gidiyorum seninle yapraklarda
    çamlar ve sessizlik arasında,
    sorarak kendime nasıl, ne zaman
    ödeyeceğim diye şu bahtımı

    Bütün gördüklerim içinde
    yalnız sensin hep görmek istediğim
    dokunduğum her şey içinde
    senin tenindir hep dokunmak istediğim:
    seviyorum senin portakal kahkahanı
    hoşlanıyorum uykudaki görüntünden

    Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim
    bilmiyorum nasıl sever başkaları
    eskiden nasıl severlerdi,
    yaşıyorum, bakarak, severek seni,
    aşk tabiatımdır benim

    Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun.

    Nerde o? Hep bunu soruyorum
    kaybolduğunda gözlerin
    Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum,
    yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi
    geliyorsun sen, bir esintisin
    şeftali ağaçlarından uçan.

    Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil
    o kadar neden var ki, o kadar az,
    böyle olmalı aşk
    kuşatan, genel
    üzgün, müthiş,
    bayraklarda donanmış, yaslı,
    yıldızlar gibi çiçek açan,
    bir öpüş kadar ölçüsüz.

    Pablo Neruda

  • Murat Güz
    Murat Güz

    30.05.2009 - 12:19

    çok tatlı,
    çok güzel...

  • Azat Günay
    Azat Günay

    29.05.2009 - 18:01

    uzak olmadığını biliyorum
    haykırdığında vur diyecek kadar
    açık bağrım sana
    düşlerimi sunuyorum
    gözlerinle saracak kadar
    sevdasın
    cansın bana
    ve her titreyişinde
    saçında
    beyaz bir yasemen
    sarmalıyorum aşkına
    şimdi susuyorum
    ötesine geçemiyorum
    ellerini uzat ne olur
    yalın ve çıplağım karşında
    geçmez zaman, durmaz dünya
    üzerinden geçtiğin yol olur
    oluk oluk dokunursun ruhuma

  • Suuu Perisi
    Suuu Perisi

    21.02.2009 - 00:22

    Sen var ya!


    Sen benim, içinde saklanıp kaldığım..
    En güzel tutsaklığımsın..
    Hiçbir engel başaramadı bizi ayırmayı..
    Önce yüreklerimiz koştu birbirine..
    Sen benim, değerlim..
    Gittiğinde bile ümidimi kaybetmediğim..
    Dönüşüne bembeyaz umutlar birkitirdiğim..
    Kızamadığım, kıramadığım..
    Canımdan bir parçasın..
    Ulaşmak zor oldu sana..
    Gün oldu yoruldum koşmaktan..
    Geceler oldu ağladım sessizce..
    Kimselere göstermeden gözyaşlarımı..
    Kaybolmayan tek şey ümitlerimdi..
    Elbet bir gün gelecek dedim..
    Yaralı iki yürek başka nereye gidebilirdi ki?
    Sen benim sığınağım..
    Sokak lambam, yüreğimin ışığı..
    Sıcacıksın, içimdesin işte..
    Kimseler alamaz yerini..
    Hiçbir şey dolduramaz, başkasın..
    Gözlerim kapanırsa, bu kalp atmaz olursa bir gün..
    Bilirim ki, yine yanımda olacaksın..
    Sen benim, huzurum..
    Yaşam kaynağım, olmazsa olmazım..
    Uzaklardaki yakınımsın..
    Canımsın, cansın..
    Yüreğime kazınmış adın..
    Kimin gücü yeter silmeye?
    Sen benim koca yüreklim..
    Uzattığın ellerine binlerce kere teşekkür ediyorum..
    Bil ki, ölümüne benim sevdam..
    Üç beş günlük değil..
    Laf olsun diye hiç değil..
    Bir gün sesimi duymaz olursan..
    Kayıp gidersem avuçlarından sessizce..
    Yine yalnız bırakma olur mu?
    Sensiz nefes almaz bu ten..
    Sarıl ve hiç bırakma..
    Esirgeme varlığını benden..
    _alıntı_

  • Suuu Perisi
    Suuu Perisi

    23.01.2009 - 19:30

    BEN SANA MECBURUM!



    Ben sana mecburum bilemezsin
    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    İçimi seninle ısıtıyorum.

    Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    Bu şehir o eski İstanbul mudur?
    Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    Sokak lambaları birden yanıyor
    Kaldırımlarda yağmur kokusu
    Ben sana mecburum, sen yoksun!

    Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
    İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
    Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
    Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
    Eski zamanlarda bir Cuma çalıyor
    Durup köşe başında deliksiz dinlesem
    Sana kullanılmamış bir gök getirsem
    Haftalar ellerimde ufalanıyor
    Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    Ben sana mecburum, sen yoksun!

    Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
    Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
    Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
    Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor.

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Bu kurtlar sofrasında belki zor
    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Sus deyip adınla başlıyorum
    İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    Hayır başka türlü olmayacak
    Ben sana mecburum bilemezsin...

  • Murat Güz
    Murat Güz

    10.01.2009 - 03:24

    SU PERİSİ

    su damlatırdı,/
    kızıl dalgalardan/
    pembe gülüşler saçarak./
    sonra sıcak sıcak bakar/
    damlatıgı suları buhar ederdi.../

  • Suuu Perisi
    Suuu Perisi

    02.01.2009 - 14:33

    BİR EFLATUN AŞK

    I.
    Benim o hep fırtınalarla boğuşan ruhum
    Yorulmuyor yaşamaktan.

    Midyat’lı bir gümüş ustasıdır, süryani
    Ve yüzündeki çıban gibi
    Yüreğinde yaralar
    Taşımaktan.

    Yorulmuyor yorulmuyor
    Ağır işçi
    Kedere ve aşka çalışmaktan

    Kiminde peçeli bir gülüş çağırıyor
    Kiminde kovuluyor kapılardan.

    2.
    bak sabah yaklaşıyor birazdan ufuk
    moraracak
    sevgilim çıplak sokaklarında
    ayak seslerim dolaşsın
    yasak
    ırmaklarında yıkanayım
    avuçlarına karlı öpüşler
    bırakayım

    rüzgar
    unutulmuş
    bir dağ çeşmesine
    götürsün bizi.

    Zamanın saatleri unuttuğu
    Şavkıyan bir dağ çeşmesine.

    3.
    ey eflatun aşk
    bana eflatun yağmurlar
    yağdırabilir misin

    getirebilir misin geçen günleri geri
    tutup yıldızları yanıma oturtabilir misin

    sana neyi anlatayım
    her sarnıç küflü bir yağmuru
    her sevda bir ayrılığı yaşar.

    BEHÇET AYSAN

  • Hikmet Atiş
    Hikmet Atiş

    01.01.2009 - 19:49

    Çok değerli Superisi hanım, sizin gül ve çiçek sever olabileceğinizi
    düşünerek, bir şiirimi armağan ediyorum. lütfen kabul büyrün. sevgi ve selamlar.

    Gülüm Benim

    Bahar gelince göz kamaştırır renkleri,
    Dolaşır aralarında sevenleri,
    Sira sira dizilmiş laleleri,
    Çok sevdiğim kırmızı gülüm benim.

    Dikkenlidir gövdesi bodurdur boyu,
    Bahçelerden eksik olmaz soyu,
    Renkleri renklidir nadır olur koyu,
    Katmer katmer beyaz gülüm benim.

    Senede beş kez açar süsler bahçeyi,
    Kokusunda bulur insan sevgiyi,
    Rengarenk tir floxsya çiçeği,
    Sarı, kırmızı, beyaz gülüm benim.

    Toprak altında durur. anaç soğanlıdır,
    Amarılıs derler adına kışın saklıdır,
    yaz gelince çiçekleri farklıdır,
    Hiç unutamadığım morgülüm benim.

    Hikmet Atiş

  • Murat Güz
    Murat Güz

    01.01.2009 - 14:48

    o gülünce
    güller açıyor,,,
    iyiki varsın...

  • Suuu Perisi
    Suuu Perisi

    31.12.2008 - 17:12

    BAĞLANMAYACAKSIN



    Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    'O olmazsa yaşayamam.' demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

    Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
    Senin onu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
    korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları...
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    'O benim.' diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan birşeylerin...
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
    olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
    de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

    CAN YUCEL

  • Malcom Malcom
    Malcom Malcom

    31.12.2008 - 15:40

    ANLAR
    Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
    İkincisinde, daha çok hata yapardım.
    Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
    Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
    Çok az şeyi
    Ciddiyetle yapardım.
    Temizlik sorun bile olmazdı asla.
    Daha çok riske girerdim.
    Seyahat ederdim daha fazla.
    Daha çok güneş doğuşu izler,
    Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
    Görmediğim bir çok yere giderdim.
    Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
    Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
    Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
    Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
    Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
    Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
    Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
    Gitmeyen insanlardandım ben.
    Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
    Eğer yeniden başlayabilseydim,
    İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
    Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
    Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
    Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
    Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
    ÖLÜYORUM...

    Jorge Luis BORGES

  • Malcom Malcom
    Malcom Malcom

    31.12.2008 - 13:17

    EŞİKTE


    Sakın
    Güneşin sarı benzine
    dalıp
    bakma

    Büyüler
    seni.
    Gözlerine ellerini siper et
    Gökyüzüne bakarken
    Göçmen turnaları
    Göreceksin
    yükseklerde
    Mevsimlerin kavşağında
    Rüzgârların geçidinde
    Güneye doğru
    Uçarlarken.

    * * *

    Ellerin
    Gözlerinin kalkanı olsun
    Sarı benizli güneş
    Bakışını
    Büyülemesin
    Göçmen turnaları
    Gör de
    Kanat kanata
    Denizleri aşarken
    Denizlerden
    Dağlara
    Gururlu dik dağlara
    Islak saman yüküne
    Tarlanın kuru sofrasına
    Kargaların kargaşasına
    terk edilen harman yerlerinde
    Geleneklere
    Göreneklere
    Ülkelere
    Ve seni fersiz damına
    Başına
    Ve üzgün gövdene
    Çöktüğün kedere

    Ve böylece
    Zindanda geçen yıllarına
    Ve turnaların kanatlarındaki son kızıllık
    Batan güneşin ateşinde
    Kül olacak

    Orda sen
    Kederi göreceksin
    Uzayan gölgesiyle
    Batan güneşle birlikte
    titreye
    titreye

    Ereğe erişir
    Ve senin yanında
    Pencere kıyısına ilişir
    O
    Senin sayrılı, beyaz ellerine
    Yaşlı ellerine...

    Ve batan güneşi
    Kara Kanadını...



    Ahmed ŞAMLU

  • Ayten Çıkrıkcı
    Ayten Çıkrıkcı

    25.12.2008 - 22:50

    Hayatımız aynı gibi bende çok acılar çektim ve çekiyorum ama hayat devam ediyor ne yapabiliriz Rabbim muhakkak görüyordur bizi inşallah bunun karşılığını alırız

  • İbrahim Eroğlu
    İbrahim Eroğlu

    11.12.2008 - 23:46

    sevgili dostum
    şiirlerimi sayfanıza almanız bana onur ve yeniden yazma sevinci verdi..
    emeğe duyduğunuz saygıdan dolayı szie çok teşekkür ediyorum..
    doğru yolda olduğumuzu sizin gibi şiri dostları hissettiriyor..

    lütfen şiirisiz,ışıksız,dostsuz kalmayın
    ve hep gülümseyin :)

    Dostoyevski; dost öteki ben'dir' der
    umarım öteki ben'leriniz şiri tadında çoğalır..

  • Kemal Yazan
    Kemal Yazan

    08.11.2008 - 14:59

    superi_si_ ne...
    .....En büyük feryadıydı şiirimin adını işlediğim şu iki çift göz.....

    ......Ve...Zaman titredi dudaklarımda....
    Kilometreleri içeceğim gözlerinin renginde
    Bir yanık gülüşün ışığında sönerken
    Varsın uzak olsun yollar...
    Varsın imkansız olsun...
    Bekle beni rüyalarına BEBEĞİM
    Dudaklarına bir buse bırakıp döneceğim.
    ............Sizi sayfama şiirlerimi okumanız için davet ediyorum.......

  • Burkay Atsız
    Burkay Atsız

    02.11.2008 - 04:38

    çiçekler kadar ince,güller kadar narin, kılıç kadar keskin, istanbul kadar büyüleyici,endülüs kadar başdöndürücü, müstesna güzel

  • Can Bozkurt
    Can Bozkurt

    12.10.2008 - 23:27

    Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada arkadaşlıgımız aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece arkadaşız

Toplam 188 mesaj bulundu