Deniz Öncel Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    15.04.2021 - 05:27

    DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    15.04.2018 - 20:47

    Site arkadaşımız Bayan Deniz Öncel

    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**

    - Sitemizin üyesi olduğunuz için sizi bu grubumuzda görmek dileklerimizle esen kalın...

    * Antoloji Sitesi Üyeleri *

  • Oguzhan Oguz
    Oguzhan Oguz

    15.04.2015 - 11:51

    Güneş kadar sıcak, Kar tanesi kadar berrak, Yağmur kadar saf ve Temiz bir ömür dileğiyle doğum günün kutlu olsun

  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    15.04.2014 - 09:04

    Doğum Gününüzü Can-ı Gönülden Kutlar sağlık,sıhhat, huzur ve mutluluk dolu nice nice yıllar dilerim.
    Sevgi, Saygı ve Muhabbetle

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    28.03.2014 - 11:01

    Her ikimizde maviye sevdalı bir martı
    Birimiz deniz, diğerimiz gökyüzünün kanadı..
    İkimiz de Akdeniz'in iki ucunda
    İkimizinde aşkın bilinmezler kitabında
    Şimdi ben denize
    Sen gökyüzüne bakıyorsun
    Aynı yıldızların altında..
    Aynı duaları yakıyorsun..
    Aklımın
    Kalbimin
    Ve sevmekten yeteneksiz olan
    Yüreğimin yarısıyla
    İçime akıyorsun..
    Aşkını kaybeden bir kadının
    Yüreğinin pasıyla
    Gözyaşlarının yasıyla
    İçindeki çığlıkların sancısıyla
    Ve kaderinin değişmeyen kahkahasıyla..
    İçime dökülmeye can atan
    An be an gözyaşlarıyla
    Yüreğimden taşıyorsun..

    S/aklımda kal! S/aklım Kal

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    04.01.2014 - 14:43

    'sana tuz yalatsam; sabaha kadar tuz yerine suyu düşünürsün.
    işte çelişki burada gibi görünse de nesnel hareketin kanıtıdır bu.
    bir durumla uyarılan her durum, bir başka durumu işaret edecektir.
    beni sevdiğini söyledikçe sen, ben bir diğerini sevdiğimi hatırlayacağım.
    buna ihanet diyemezsin...'

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    03.01.2014 - 18:43

    Taştım İşte..

    Çırpınan bir taştım
    Bir zamanlar..
    Üzerime geldikçe/diğer taşlar
    Konuldukça!
    Ve oldum koskoca bir duvar…
    Her geliş yalnızlığı
    -belki- çökertti…
    Lakin umarsız kalabalıklar ki
    Beynimi kemirdi…
    Kenetliydim/çözülemeyecek kadar
    Olmasaydı keşke!
    İçten içe kemiren kurtlar

    Taşlıkta taştım

    Ve sığamadım kendime/ taştım…
    “Yıkar “dediler insanı gam
    Beklemeyeceğim
    Beni de nemin yıkmasını...
    Islanıyor ayaklarım
    Varsın ufalansın dudaklarım...
    Asıl/olan Topraksa!
    ....Yaratılış
    Elest bezmine savrulacağım..
    Ve her savruluşta
    Adem'e –adam- olma hissiyatıyla vuracağım
    ...

    Ve bölük pörçük olmuşum
    Ah sular..
    Ah bombalar..
    Ah kara poyrazlar…
    Beni tenimden değil
    Yüreğimden yaralar…

    “Al çocuk/ al beni eline”
    Hiç sevinmedim bilir misin/paramparça edilişime
    Hiç bu kadar…
    Hiç ısınmadım ve serinlemedim
    Senin avuçlarındaki kadar..

    Fırlatılışım özgürlüktü

    Ayaklar altındaki tüm dokunuşlar/
    Ulvi bir ölümdü
    Ve atların nalları arasında

    Sımsıkı kenetli bir duvarda mı kalmalıydım
    Yoksa düşmana atılan bir taş mı olmalıydım…
    Taştı adım/ taştı işte
    Kaba/sağır ve sarp
    Ağır ve yaralayıcı
    Hele de kalbin üstüne gelmişse adım
    C/an’ı tenden ayırıcı…

    Nice taşlar vardı içinden
    Pınarlar fışkıran..
    Nice taşlar vardı
    Teslimiyetle yuvarlanan..
    Nice taşlar vardı
    Aşkla çatlayan…

    Taştım!
    Yüreğimle taştım
    Taşlığımı aştım…

    Suyumu çıkaramadın belki
    Ey Âdem!
    Çok çalıştın sözde İmar’a
    -Olsun –
    Bildim ben yerimi
    Dimdik belki mezar başında
    Belki sapasağlam bir duvarın karnında
    Belki bir savaş kartalının avuçlarında

    Şimdi de ayaklarının dibinde
    Yuvarlanmış paramparçayım işte
    Titriyor bedenim (hu) şu ile..
    Hala zerrelerim/taşlığından utanıyor…
    Nilüfer Zontul Aktaş

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    19.11.2013 - 01:44

    Ben ona dedim ki;
    Suyun üç hali var,
    Dördüncüsü sensin.

    Taşların saltanatında,
    Bir gönül iklimiyim.
    Ağzımda esensin.

    Rüzgârla yaprağın aşkı neyse,
    Dört mevsim,
    Öyle süreceksin.

    Eşiğinde duracağım,
    Yıpranmış ve kirli.
    Kirpiğinle sileceksin.

    İnsan adım atmazsa,
    Gidemez ki iyiliğe.
    Hüznümü düzeltensin.

    Benim geldiğim geçmiş,
    Çok açık bir yazıdır.
    Parmağınla okuyansın.

    Zamanı saymayı,
    Yeniden öğreniyorum.
    İbresin, çekisin, yelkovansın.

    Kalbim,
    Uzun menzilim benim.
    Yolumu karşılayansın.

    Ben ona dedim ki;
    Bütün kuşlar tünedi.
    Göğsümdeki tek kanatsın.

  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz

    15.04.2013 - 20:43

    Sevgili antoloji arkadaşım;

    Doğum gününüzü en içten dileklerimle kutlar, yaşam boyu başarı ve mutluluklar dilerim.

    Hayat sevgi kadar güzel aşk gibi güçlü olsun..

    Doğum gününüzün anısına ** RÜYA ** gibi şiirimin şarkısını aşağıdaki linkten dinlemek ister misiniz?

    http://www.ibrahimyilmaz-siirleri.com/bestelenen-1.html


    ** RÜYA GİBİ **

    Rüya gibi uçup bitti
    O güzelim mutlu anlar
    Bir hayaldi geçip gitti
    O sevecen tatlı yıllar.

    Mazideki o yıllara
    Şöyle dönüp bir baksana
    Sarhoş eden duygu gibi
    Alır bizi kollarına.

    Solmaz denen güzellikler
    Hep yalanmış yalan meğer
    Hayat denen tüm gerçekler
    Bir anlık rüyaymış meğer.

    Nerde şimdi nerde kaldı
    Yalan olan çocukluğum
    Bir yıldızdı kaydı gitti
    Aşka kanan o gençliğim.

    Kutlu olsun doğum günün
    Mutlu olsun melek yüzün
    Aşkla gülsün bütün ömrün
    Sevip sarsın petek gönlün.

    İbrahim Yılmaz


    Güfte: İbrahim Yılmaz
    Beste:Ersin Kayışlı - Mustafa Açıkgöz
    Okuyan: Mustafa Açıkgöz

    Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.

    Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime sonsuz teşekkürlerimi sunarım...

    Ayrıca ANTOLOJİ sayfamdaki şiirlerimi okuyup yorum yaparsanız çok mutlu olurum.


    Tekrar nice mutlu yıllar diler. Akçaydan selam ve sevgilerimi iletiyorum.

    İbrahim Yılmaz

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    18.01.2013 - 17:32

    BEN DEĞİLDİM

    Bir aksam ustu pencerenden bakıyordun
    Ağır ağır, yollara inen karanlığa.
    Bana benzeyen biri geçti evinin önünden.
    Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya..
    O gecen ben değildim.

    Bir gece, yatağında uyuyordun..
    Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.
    Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan,
    Ve karanlıklar içindeydi odan...
    Seni gören ben değildim.

    Ben çok uzaktaydım o zaman,
    Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya.
    Artık beni düşünmeye başladığından
    Bıraktın kendini aşk içinde yasamaya..
    Bunu bilen ben değildim.

    Bir kitap okuyordun dalgın..
    İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.
    Genç bir adamı öldürdüler romanda.
    Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
    O ölen ben değildim..

    ÖZDEMİR ASAF

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    01.01.2013 - 13:53

    Birazdan kudurur deniz
    Birazdan dalgaların sırtından
    Üst üste fışkıran rüzgarlar
    Bir intikam gibi çıldırınca üstüne
    Yüzüne şarkılar çarpar
    Yüzüne şiirler çarpar ağlarsın
    Sen artık buralarda duramazsın..

    O büyük sessizliğin bağrımı olur
    Kimsenin bilmediği bir ağrımı
    Gider kendine gömülürsün
    Yoksa bu şehir bu sokaklar
    Seni alır kullanır seni alır kullanır
    Santim santim çürürsün..

    Hani el değmemiş bir yanın vardır
    Aynalara göstermediğin bir yüzün
    Kendine sakladığın hüzün
    Hadi durma üzülsende sen üzülürsün..

    Kim farkeder boşluğunu
    Ardın sıra kim ağlar
    Bir intikam gibi çıldırmış bu sevdalar..

    Bazen bir uçurum kalır
    Bazende martıların ardından velvele koparan bir leş kalır
    Bir intihar gibi puşt olunca sevdalar
    Sırtını duvara yaslar sırtını ağaca yaslar susarsın
    Sen artık hiç bir sözü kaldıramazsın..

    Şimdi yeni bir sevdamı olur
    Kimsenin kapını çalmadığı bir inzivamı
    Tutar sıfırdan başlarsın
    Yoksa bu ilişkiler bu zaaflar
    Seni yiyip bitirir seni yiyip bitirir
    Dirhem dirhem azalırsın..

    Belki hiç söylenmemiş bir şarkın vardır
    Henüz koyvermediğin bir kahkaha
    Fırsatın olacakmıbir daha ne bekliyorsun
    Yanılsanda sen yanılırsın
    Kim hatırlar güzelliklerini senin için kim yanar
    Bir intihar gibi puşt olmuş bu sevdalar...
    Y.Hayaloğlu

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    02.11.2012 - 00:17

    Eylül’dü.

    Dalından kopan yaprakların

    Sararan yanlarına yazdım adını

    Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.

    Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.

    Eylül’dü.

    Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız

    Adımlarımızın kısalığı bundandı

    Bundandı gözlerimin durgunluğu.

    Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,

    Ellerin kadar ıssız,

    Sen kadar zamansız molalar veriyordum

    Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.

    Eylül’dü.

    İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,

    Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.

    Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.

    Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman

    En çok sesini aradım.

    Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.

    Gözlerini sildi zaman..

    Dedim ya... Eylül’dü.

    Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.

    | Cemal Süreya |

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    29.10.2012 - 11:07

    Birgün
    gördüler birbirlerini
    g ü l ile b ü l b ü l
    ışıktan daha hızlı,
    güneşten daha sıcak bir sevdayla
    tutuldular birbirlerine
    gül ile bülbül,
    ne olmuş yani demeyin sakın,
    öyle bir sevda ki
    karanın en karası,
    ne varki altın bir kafesteydi bülbül,
    dışardaki bahçededeydi gül,
    ne uçabildi gülün yanına bülbül,
    ne bülbülün yanına gidebildi ayaklanıp gül,
    bülbül uçmak için özgürce güle,
    vurdu kendini altın kafesin parmaklıklarına,
    ölene kadar denedi
    kaçarım diye çırpınmaya,
    ölünce bülbül
    gömdüler onu dağların yamaçlarına
    karlı dağların rüzgarındaydı mezarı,
    mezarı başında
    açtı en güzel kırmızı gül,
    sevdaları efsane oldu, dolaştı dilden dile
    o gunden beridir ki,
    bülbüller en güzel sevda türkülerini
    söyler güllere
    o günden beridir ki
    tüm bülbüller sevdalıdır güllere

    Seyhan YILMAZ

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    18.10.2012 - 14:00

    Giderken kendimi sende bırakmayı diliyordum, gördümki sana hiç gelmemişim..
    Anladım ki iyi niyetlerle dolu temenniler yalana sıvanmış teşekkürlerde boğuluyormuş..

    Merhabanın boynunu bükene elveda demek zulümmüş. Zülüflerinden zûl akan yare sancıyan yaram kadar bile değer görmem ondandır ki yarim ile değil yaram ile hoşum...

    Şems-i Tebrizi

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    09.09.2012 - 02:17

    Evet bazen acıyorum kendime.
    Yaslanıp yürüdüğüm doğrularımla, yanlış omuzlara baş koymuşum meğer.
    Ben verdikçe isteyen ve hep 'fedakarlık gerek' diye sineye çektiğim insanlarla kesişti yollarım.
    Hani yüreğimde taşıdıklarım ağır gelmedi de bana, yorulduğumda umutlarımı tazeleyecek bir yüreği karşımda bulamadığımda tükendim.
    Evet bazen acıyorum kendime,
    Ruhumdaki bu kanayan yaraları dindiremiyorum ve aynaya bakınca, yüzümdeki 'DEĞDİ Mİ? diyen o acı tebessümü bir türlü içime sindiremiyorum...

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    10.08.2012 - 17:41

    Bir yavan hâldeyim, ne saklım saklı, ne bilinir gizim.. Bir boşluk ki dolmuyor içim, ne nâkışım nâkış, ne tamamdır bitiğim..Bir ürkek hâldeyim, ne sedâm duyulur, ne az olur sesim.. Araftayım, susuz; ne serabım serab, ne ab-ı içtiğim.. Bir bilinmez hâldeyim; ne bildiğim yalan, ne gerçek bildiğim. Bir yarım aklın kuyusunda,öbür yarım aşk ın kuytusunda. cennet ve Cehennem arasında ucu sırattan geçen bir uçurum kenarında Ârâfta.!

    Hz.Mevlana.

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    15.07.2012 - 14:17

    Gün Eksilmesin Penceremden

    Ne doğan güne hükmüm geçer,
    Ne halden anlayan bulunur;
    Ah aklımdan ölümüm geçer;
    Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
    Ve gönül Tanrısına der ki:
    - Pervam yok verdiğin elemden;
    Her mihnet kabulüm, yeter ki
    Gün eksilmesin penceremden!

    Cahit Sıtkı Tarancı

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    11.07.2012 - 12:01

    Duasız üşürmüş yürekler bil.
    Sana bir dua eden olsun,
    senin de bir dua ettiğin..

    Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır
    karanlıkları aydınlatan,sana ummadık kapılar açan.
    Bilmezsin kimin için ettiğin duadır,
    seni böyle ayakta tutan..

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    07.07.2012 - 16:08

    bazen gitmek öylesine sormadan söylemeden..kendini bırakıp alıp başını gitmek yadeller ötesine..yağmurlarla arkadaş olmak bazen bir yudum su suya hasretken..bazen yürümek öylesine nereye gittiğini bilmeden..bazen dalıp bakmak sadece susmak avaz avaz çığlık çığlık..bazen kahkaha atmak gözlerinden yaş gelene kadar..bazen boş ver demek dolu verdiğin boş aldığın nevarsa..bazen ellerıni yıkamak kirlettiğin nevarsa..bazen tutup kendini kendinden aşağı atmak..bazen bir yudum suyu bir yudumda boğmak..bazen acı verdiğini bile bile sol yanını acıtmak..bazen yüreğinden büyük sevdiğini yüreğinden büyük öldürmek...

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    18.06.2012 - 17:46

    Dokunma iki gözüm
    Sorma
    Ben kimim, adım ne, nereden geldim
    Kim açtı bu kahrolası çukuru yüreğimde
    Kimi sevdim, kime özlemim
    Kaç yıl sevda doldu iliklerime
    Kaç yıl eksildim.

    Tut ki, bir pınarım suyu kesik
    Akamadım nazlı nehirlere tut ki
    Tut ki susturulmuş binlerce türkü
    Bastırılmış binlerce acıyım
    Baştan başa aşk ve ateş

    Say ki, küle gömülmüş bir sevdadan
    Düşleri islenmiş bir gecenin acısı damlıyor içime
    Hasreti yaraya dönmüş bir ayrılığın sancısı
    Uzun bir zaman evvel
    Toplayıp suskunluklarımı yüreğimden denizlere fırlattım
    Yalnız balıklar görsün
    Yalnız balıklar öpsün diye gözyaşlarımı

    Sorma ben kimim, yaşım kaç, adım ne
    Nasıl düştüm bu kahrolası kaldırım taşlarına
    Hangi anılar, acılar, ihanetler geçti üzerimden

    Düşlerime hüzünler el koydu
    Deli rüzgarların öfkesinde savruldu bahçelerim
    Güllerim bir ihanetin girdabında kavruldu
    Bütün sevdiklerimden ayrıyım şimdi
    Bütün sevenlerım kırgın
    İflah olmam ben iki gözüm, iflah olmam
    Düşmüş içime bir kez bu sevda
    Bağışlamasin beni artık hiç bir hatıra

    Tut ki, incinmiş bir gülüşüm
    Gecikmiş bir düş
    Bir ateşin çemberinde
    Yarım kalmış sevinçler kanayan

    Tut ki, kar altında sevincim
    Bütün mevsimlere küsüm

    Kanadı kırık bir serçeyim tut ki
    Dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek

    Ateşin zulmünü gördüm
    Suyun ihanetini
    Baştan başa aşk
    Baştan başa hasret
    Susturulmuş
    Milyonlarca türküyüm
    Gerisini ne sen sor ne ben söyleyim

    Dokunma iki gözüm
    Sorma
    Ben kimim, adım ne, nereden geldim
    Yaşamak neyin karşılığıdır, ölmek neyin
    Nasıl unutulur ölümsüz bir aşkın hazin öyküsü
    Kaç mevsim ardından gözlerimi bırakıp gitti

    Bir sarı çiçek
    Bir sarmaşık belki
    Çözer dilini yüreğimin

    Upuzun yolların düğümlediği
    İhanetlerin kilitlediği....

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    18.06.2012 - 14:15

    Binlerce Kapıyı Açsan Ne Olur Ki,
    Gönül Kapısını Açamadıktan Sonra,,
    Binlerce Dostun Olsun İsterse,
    Yüzünden Maskeyi Çıkarmadıktan Sonra
    Binlerce Sevenin Olsun Ne fayda,
    Lazım olduğunda Yanında Olmadıktan Sonra
    Binlerce Gözün Olsun Neye Yarar,
    Nasıl Bakman Gerektiğini Bilmedikten Sonra
    Ve Binlerce Gönüle Sahip Ol İstersen,
    İçinde Kimse Barınamadıktan Sonra.

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    25.05.2012 - 14:10

    ‎ '..Demişlerdi
    bana; Fırtınalı DENİZ’de
    kayık olmaz..Ya batar, yada alabora.. Ee bende deli kaptan, dinler mi...? Nerde dalga var oraya, nerde fırtına var oraya... Bu kayık alışık be usta, Fırtınalı DENİZ’de savrulmaya.. Ee bir de En Güzeli 'ZOR' olan ya.. Belki vurduk kıyıya ama, herşeye rağmen ne kürek kayıp oldu, ne de yürek...'

  • Hacı Kocaağa
    Hacı Kocaağa

    23.05.2012 - 00:34

    bazen susmak
    Çok konuşup boş şey söylemekten daha etkili olabiliyor insanlar üzerinde
    Aslında susmak sesiz bir haykırıstir...

  • Deniz Öncel
    Deniz Öncel

    11.05.2012 - 01:00

    Gözlerinle dilin arasına geçirili uçurumu seviyorum.
    Kekeme özgürlüğünü seviyorum..
    susuşundaki hıncı seviyorum,
    Kalbinde ürperen kışı seviyorum..

    Ellerindeki bilge zamanı
    denizi yağmurdan korumaya çalışan
    çocukluğunu seviyorum..

    Alnın masamızda dört mevsime ufuk
    dudaklarında titreyen zamanı seviyorum..

    Yürüyorsun ya kalabalık
    dönüp bir daha bakıyor kendine
    boyunda çiçeklenen yedi rengi seviyorum..

    Her damlası ayrı bir hayat,
    ne bilsin yüzüne düşmeyen
    gözlerindeki yaşı seviyorum..

    Beni uzaklaştırmaya çalışırken aklından geçenleri seviyorum..

    Kalbinden gövdene yürüyen utangaç karıncayı seviyorum..

    ses nasıl menevileşiyor susunca ağzında
    ağzından gelecek her sevinci,her azabi seviyorum..

    Gece ışıklarından topladığın o evler esrarını seviyorum..

    susmanında bir dili var elbet
    teri yastığına sızan rüyanı seviyorum.
    uyandığın sabahlardan başka bağım yok dünyayla
    odalara ömür veren gövdeni seviyorum..

    Yürümediğin sokaklar nasılda göz göz
    bekleyişteki o mucizeyi seviyorum..

    serçe parmağındaki lekedir yerim,kalabalığın uyumuna inat
    hayalin gerçeğe değdiği yeri seviyorum..

    Ölümdür en büyük zaman,bilmez takvim gezenler
    bir iç çekişte yanan hayatı seviyorum..

    Bizden büyük tanrısı yok yalnızlığın
    getirdiğin hevesi,götürdüğün inkarı seviyorum..

    Evlerdesin
    dışarılar hüzün
    eşyalar ayakta
    senden ayrılanı
    sana kavuşanı seviyorum..

    Uzun cümlelerle konuşuyor kalabalık
    bir sözcüğe sığdırdığın dünyayı seviyorum..

    O gölgenin taş dibinde bir çürüme bilinci
    hükmüm yok bahçende diyorum
    üstüme elediğin şevkati seviyorum..

    Dişlerinin arasında bir ishak kuşu
    eğiyorum ya başımı
    çaresizliğime tuttuğun aynayı seviyorum..

    Bir gün bir kötü haber birimizden
    kalanın diline gelecek ilk sözü
    arayacağı ilk insanı
    ilk gece yapacağı herşeyi seviyorum....

Toplam 32 mesaj bulundu