* Sana dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim Bütün kulaklardan gizli sulardan bahsedeceğim Bu sözleri sana herkesin içinde söyleyeceğim... Ama senden başka kimse duymayacak Kimse anlamayacak...
gerçekler nerde, hüzünler çoğalmış.. aşk için kurduğum düşlerin yerini, kocaman yanılgılar almış. geriye dönemem, ölümden beterdir yenilgiler. gözyaşlarım birer birer, uykularımda toplanmış. gece oldu, sözüm bitti, uykum geldi, yatağım boş, üşüyorum, nerdesin? tükendim artık, sen yoktun, hiç olmadın, ben ağladım, sen güldün, nerdeyim? ..
sevgiler nerde, gerçekler yalanmış. aşk için kurduğum düşlerin yerini, kocaman yanılgılar almış. günleri geçiremem, kalbimden düşer sevişmeler. gidişlerim birer birer, özleminde çoğalır. gece oldu, sözüm bitti, uykum geldi, yatağım boş, üşüyorum, nerdesin? tükendim artık, sen yoktun, hiç olmadın, ben ağladım, sen güldün, nerdeyim?
— Murat Yılmaz Yıldırım — http://www.dailymotion.com/video/x5bshj_murat-yylmazyyldyrym-adsyz-ozlem_music -
~ * ~ “Öf” dedi fare. “Dünya da günden güne daralıyor. İlkin bir genişti ki, korktum, koştum ileri, uzakta sağlı sollu duvarları görür görmez dünyalar benim oldu. Ama bu uzun duvarlar da bir çabuk birbirlerine doğru ilerliyor ki, en son odadayım işte; orada, ...kösede de kapan duruyor, gide gide kısılacağım kapana...”
Kedi: -“sen de öyleyse yönünü değiştir” dedi; ve fareyi kedi yedi.
Yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran Bir alaturka hüzün.
yüzün kıyıma vuran Anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi Senden bana şimdi zamanı sızdıran Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın Kimbilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu Yorulmuşsun hakkını almış yılların Elfida bir belalı başımsın Elfida beni farketme sakın Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın Elfida hep aklımda kalacaksın Elfida sen eski bir şarkısın Elfida beni farketme sakın Omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın Elfida hep aklımda kalacaksın...
bir alevsin içimde yakıp da kavuran yağmur oldun gözümde hiç durmadan yağan filizlenmiş yüreğimi açmadan solduran can dostum yüreğimi yanlış anladın fikrimin ince ‘gül’ü yanlış, yanlış anladın...
'merhaba' bile demedin, sarılıp bir öpmedin kırdın yüreğimi yanlış anladın fikrimin ince ‘gül’ü yanlış anladın
bir sevdasın içimde çığ gibi büyüyen hasret oldun içimde/gözümde hiç durmadan tüten filizlenmiş yüreğimi açmadan öldüren can dostum yüreğimi yanladın fikrimin ince ‘gül’ü yanlış anladın...
* Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgârımız! Güle bizden haber götür de de; 'Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karıştın, 'gülbeşeker' tatlısı oldun? ' • Ey gül'. Neden şekere karıştın? Aslında sen, kendin şekersin, şeker gibi tatlısın, hoşsun. Şeker olduğun için, herkesten çok sen, şekere layıksın ama, neden gül bahçesine karşı vefasızlıkta bulundun? Şeker de, gül de hoş, fakat vefalı olmak her ikisinden de hoş, her ikisinden de tatlı. • Ey gül, madem ki bahçeden ayrıldın gittin, sana bir iki sözüm var: 0 güzel yanağını şekerin yanağına koy da şekerden tat al, şeker gibi ol, şekere de bahçeden alıp götürdüğün hoş kokunu ver! 0 da gül gibi olsun. Ayrılığı göze aldın ama, bu ayrılıkta kazancın da var: Sen şekerin içine girdiğin için gül olarak oradan oraya götürülmekten, yolculuğun cefasından, solup pörsümekten, yerlere atılmaktan, çiğnenmekten kurtuldun. • Şimdi 'gülbeşeker' tatlısı oldun ya, seni yiyenlere gönül gıdasısın, göz nurusun. Bu yüzden artık gülden gönlünü çek; o nerede, bu nerede? • Sen bahçede dikenle beraber oturuyorsun. Akıl gibi cana yakın idin, insana karıştın. Şekerle beraber iken şimdi insanla beraber oldun. Nur oldun. Haydi şimdi de şu günahlarla kirlenmiş yeryüzünden gökyüzüne yüksel menzil menzil, konak konak ta onunla manen buluşma yerine kadar yürü! ... * • Ey gül! Sen şimdi dünyaya yukarıdan bakıyorsun da, dünyadaki acaip halleri gördüğün için dünyaya gülüyorsun. 0 yüzden elbiselerini yırtıyorsun. Ey kızıl kaftanlı, güçlü, kuvvetli yiğit er, ben senin hayranınım! • Güller 'Kim manen Hakk'a ulaşmak için merdiven isterse, belanın, ızdırabın bir merdiven olduğunu bilsin de, başına gelenlerden şikayet etmesin! Belalardan korkmasın, canını belalara atsın! ' diye naralar atarak, uçuşup saçılarak gökyüzünden gül bahçelerine yağmada... • Kendine gel de, şu kaptan, gülsuyu çıkaran ustanın testisinden bir yolunu bulup ter gibi sız, o hapsedilmiş kaptan, bir rüh gibi kaç, kurtul. • Ne de tali'liymişsiniz, ne de bahtınız yarmış! Benziniz gül gibi kıpkırmızı. Biz de sizin gibiydik, rüh olduk, kurtulduk. Haydi siz de rüh olun, bu kirli yeryüzünden kurtulun. • Gülbeşekerden maksadımız, Hakk'ın lütfuyla bizim varlığımızdır. Varlığımız sanki demir kırıntısı, Hakk'ın lütfu ise mıknatıs! .. • Akıl da aynadır. Demirden ayna yapan aynacı, onu parlatmak, ayna haline getirmek için ona çok eziyet etmededir de, bu yüzden olacak, ayna bizi istemiyor, bize gelmiyor, hep biz onu elimize alıyor, ona bakıyoruz. 0 bize şunları söylüyor ama, kulaklarımız gaflet pamuğu ile tıkalı olduğu için duyamıyoruz: 'Ey insanlar, ben sizi sizsiz isterim.'
—Divan-ı kebir 3. Gülün geçirdiği safhalar, başından geçen maceralar.
19.06.2010 - 21:08
*
Sana dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim
Bütün kulaklardan gizli sulardan bahsedeceğim
Bu sözleri sana herkesin içinde söyleyeceğim...
Ama senden başka kimse duymayacak
Kimse anlamayacak...
-Rûmî-
-
19.06.2010 - 18:37
*
POLYUSHKA POLYE(RUS HALK ŞARKISI) .../
http://yehha.org/4417/facebook.com/polyushka-polyerus-halk-sarkisi.html
HEYHAT 'HüZüN' iÇiMiZDE, KOVSAN GiTMEZ SöVSEN GiTMEZ
-
19.06.2010 - 16:49
~ * ~
ADSIZ ÖZLEM.../
gerçekler nerde, hüzünler çoğalmış..
aşk için kurduğum düşlerin yerini,
kocaman yanılgılar almış.
geriye dönemem, ölümden beterdir yenilgiler.
gözyaşlarım birer birer, uykularımda toplanmış.
gece oldu, sözüm bitti, uykum geldi, yatağım boş, üşüyorum, nerdesin?
tükendim artık, sen yoktun, hiç olmadın, ben ağladım, sen güldün, nerdeyim? ..
sevgiler nerde, gerçekler yalanmış.
aşk için kurduğum düşlerin yerini,
kocaman yanılgılar almış.
günleri geçiremem, kalbimden düşer sevişmeler.
gidişlerim birer birer, özleminde çoğalır.
gece oldu, sözüm bitti, uykum geldi, yatağım boş, üşüyorum, nerdesin?
tükendim artık, sen yoktun, hiç olmadın, ben ağladım, sen güldün, nerdeyim?
— Murat Yılmaz Yıldırım —
http://www.dailymotion.com/video/x5bshj_murat-yylmazyyldyrym-adsyz-ozlem_music
-
18.06.2010 - 17:34
~ * ~
“Öf” dedi fare.
“Dünya da günden güne daralıyor. İlkin bir genişti ki, korktum, koştum ileri, uzakta sağlı sollu duvarları görür görmez dünyalar benim oldu. Ama bu uzun duvarlar da bir çabuk birbirlerine doğru ilerliyor ki, en son odadayım işte; orada,
...kösede de kapan duruyor, gide gide kısılacağım kapana...”
Kedi:
-“sen de öyleyse yönünü değiştir” dedi;
ve fareyi kedi yedi.
—Kafka—
-
17.06.2010 - 10:23
~ * ~
ELFİDA
Yüzün geçmişten kalan,
aşka tarif yazdıran
Bir alaturka hüzün.
yüzün kıyıma vuran
Anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi
Senden bana şimdi zamanı sızdıran
Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
Kimbilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun hakkını almış yılların
Elfida
bir belalı başımsın
Elfida beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın
Elfida
hep aklımda kalacaksın
Elfida sen eski bir şarkısın
Elfida beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
Elfida hep aklımda kalacaksın...
-Hozan Şerif-
-
17.06.2010 - 09:21
~ * ~
NANA.../
Nana,
Çkimda komoxti nana
Cveşi Lazuri tkvala
Mibiri nani nana
Nana,
Çkimda komoxti nana
Mibiri nani nana
Var ğuras nani nana
Sin çkimi-üala korûiüo mşuns ma
Lazuri birapape mibirûi
Heşo derdoni domibirûaşa
Nani nana.
Skva Lazi bozo man dovirder-i?
O nani nani, nani nani na
Awi-ti xolo komoxti nana
Kogelapxedat çki xvala xvala
Domiwvi teli doviğarğala
Nani nana
Awi-ti xolo komoxti nana
Kogelapxedat çki xvala xvala
Domiwvi teli doviğarğala
Nana
Skidas Lazuri tkvala
Mo gaşkurinen nana
Var ğuras nani nana
Nana
Ma teli miçkin nana
Awi çkva var imgara
İbiri nani nana
Lazepe xolo heşo ibiran
Skva berepe-ti xolo durdaman
Öipoli xolo oöandinaman
Nani nana
Cveşepe steri ixoronaman
O nani nani, nani nani na
O nani nani na
Awi-ti telik vixelat nana
Goviöüendinat derdi do mgara
Ağne vibirat Lazuri nana
Nani nana
Awi-ti telik vixelat nana
Goviöüendinat derdi do mgara
Ağne vibirat Lazuri nana
Awi-ti telik vixelat nana
Goviöüendinat derdi do mgara
Ağne vibirat Lazuri nana
Awi-ti telik vixelat nana
Goviöüendinat derdi do mgara
Ağne vibirat Lazuri nana
~ * ~
''Anne; hadi bana o eski masallardan anlat...''
http://www.webloader.org/mariami-abduselisi-nani-nana/q-R2xVTjBIWU0zd0k=
-
16.06.2010 - 20:01
~ * ~
FİKRİMİN İNCE “GÜL”Ü.../
bir alevsin içimde yakıp da kavuran
yağmur oldun gözümde hiç durmadan yağan
filizlenmiş yüreğimi açmadan solduran
can dostum yüreğimi yanlış anladın
fikrimin ince ‘gül’ü yanlış, yanlış anladın...
'merhaba' bile demedin,
sarılıp bir öpmedin
kırdın yüreğimi yanlış anladın
fikrimin ince ‘gül’ü yanlış anladın
bir sevdasın içimde çığ gibi büyüyen
hasret oldun içimde/gözümde hiç durmadan tüten
filizlenmiş yüreğimi açmadan öldüren
can dostum yüreğimi yanladın
fikrimin ince ‘gül’ü yanlış anladın...
—Mustafa Kaya —
15.06.2010 - 11:48
~ * ~
İKİMİZ DE YALANCIYMIŞIZ
Hani biz sevgilim ayrılamazdık,
Hani ayrılırsak yaşayamazdık,
Hâlâ yaşıyoruz toprak olmadık;
Biz ikimiz birden yalancıymışız...
Hani yenecektik kader gücünü,
Alacaktık sevenlerin öcünü,
Şimdi felek yendi ikimizi de
Biz ikimiz birden yalancıymışız...
Seven kalbimize bir söz vermiştik,
Hani biz herkesten fazla sevmiştik,
Hâlâ neden benim gözlerim yaşlı?
Biz ikimiz birden yalancıymışız...
Hani yenecektik kader gücünü?
Alacaktık sevenlerin öcünü,
Şimdi felek yendi ikimizi de
Biz ikimiz birden yalancıymışız...
—şarkı —
04.06.2010 - 08:55
*
Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgârımız!
Güle bizden haber götür de de; 'Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karıştın, 'gülbeşeker' tatlısı oldun? '
• Ey gül'. Neden şekere karıştın? Aslında sen, kendin şekersin, şeker gibi tatlısın, hoşsun. Şeker olduğun için, herkesten çok sen, şekere layıksın ama, neden gül bahçesine karşı vefasızlıkta bulundun? Şeker de, gül de hoş, fakat vefalı olmak her ikisinden de hoş, her ikisinden de tatlı.
• Ey gül, madem ki bahçeden ayrıldın gittin, sana bir iki sözüm var: 0 güzel yanağını şekerin yanağına koy da şekerden tat al, şeker gibi ol, şekere de bahçeden alıp götürdüğün hoş kokunu ver! 0 da gül gibi olsun. Ayrılığı göze aldın ama, bu ayrılıkta kazancın da var: Sen şekerin içine girdiğin için gül olarak oradan oraya götürülmekten, yolculuğun cefasından, solup pörsümekten, yerlere atılmaktan, çiğnenmekten kurtuldun.
• Şimdi 'gülbeşeker' tatlısı oldun ya, seni yiyenlere gönül gıdasısın, göz nurusun. Bu yüzden artık gülden gönlünü çek; o nerede, bu nerede?
• Sen bahçede dikenle beraber oturuyorsun. Akıl gibi cana yakın idin, insana karıştın. Şekerle beraber iken şimdi insanla beraber oldun. Nur oldun. Haydi şimdi de şu günahlarla kirlenmiş yeryüzünden gökyüzüne yüksel menzil menzil, konak konak ta onunla manen buluşma yerine kadar yürü! ... *
• Ey gül! Sen şimdi dünyaya yukarıdan bakıyorsun da, dünyadaki acaip halleri gördüğün için dünyaya gülüyorsun. 0 yüzden elbiselerini yırtıyorsun. Ey kızıl kaftanlı, güçlü, kuvvetli yiğit er, ben senin hayranınım!
• Güller 'Kim manen Hakk'a ulaşmak için merdiven isterse, belanın, ızdırabın bir merdiven olduğunu bilsin de, başına gelenlerden şikayet etmesin! Belalardan korkmasın, canını belalara atsın! ' diye naralar atarak, uçuşup saçılarak gökyüzünden gül bahçelerine yağmada...
• Kendine gel de, şu kaptan, gülsuyu çıkaran ustanın testisinden bir yolunu bulup ter gibi sız, o hapsedilmiş kaptan, bir rüh gibi kaç, kurtul.
• Ne de tali'liymişsiniz, ne de bahtınız yarmış! Benziniz gül gibi kıpkırmızı. Biz de sizin gibiydik, rüh olduk, kurtulduk. Haydi siz de rüh olun, bu kirli yeryüzünden kurtulun.
• Gülbeşekerden maksadımız, Hakk'ın lütfuyla bizim varlığımızdır. Varlığımız sanki demir kırıntısı, Hakk'ın lütfu ise mıknatıs! ..
• Akıl da aynadır. Demirden ayna yapan aynacı, onu parlatmak, ayna haline getirmek için ona çok eziyet etmededir de, bu yüzden olacak, ayna bizi istemiyor, bize gelmiyor, hep biz onu elimize alıyor, ona bakıyoruz. 0 bize şunları söylüyor ama, kulaklarımız gaflet pamuğu ile tıkalı olduğu için duyamıyoruz: 'Ey insanlar, ben sizi sizsiz isterim.'
—Divan-ı kebir 3. Gülün geçirdiği safhalar, başından geçen maceralar.
Toplam 57 mesaj bulundu