Hejar Şew Antoloji.com

  • özgecilik

    20.07.2007 - 23:16

    Özgecilik (başkalarının haklarını düşünen,tabiatı gereği herkesi,her şeyi seven)

    Başkalarının iyiliği için fedakarlık etme tabiatında olmak.Alturism.

    Özgecilik Felsefede (alturizm,digergamlık) ,özellikle O.Comte’nin, üstünde durup,ileri sürdüğü bir kavram,bir nitelemedir. Bu kavramla, 'kişinin,başkalarının iyiliğine göre göre,düsünce ve davranıslarını ayarlaması' tanımlanmaktadır. Comte’ye göre; 'toplumsallaşmada, toplumsal bütünleşmede,herkes gibi olmada,özgecilik etkin bir koşul' oluşturmaktadır...

    insanlığı ve insanları hiç bir çıkar gözetmeden sevmektir

  • cumhuriyet halk partisi (chp)

    19.07.2007 - 23:10

    Türkiye’nin laik düzenini ve Cumhuriyetin çağdaş kazanımlarını hedef alan etkinlikler ile dini politikaya yansıtma, kamu yönetimini ve özellikle eğitimi bağnaz dini çıkar odaklarıyla, tarikatlarla kuşatma çabalarına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz....

    CUMHURİYET HALK PARTİSİ! ! !

  • deniz baykal

    19.07.2007 - 23:06

    Ey duygusal sol seçmen… -Sen Deniz Baykal’ı sevme! Anneni sev, babanı sev, eşini sev… -Kimi sevip, kime oy vereceğini karıştırma artık. -Deniz Baykal’a oy ver.
    Bu yeni moda. Etrafımda çok duyuyorum: ‘Oyumu CHP’ye mecburen vereceğim, yoksa Deniz Baykal’ı hiç sevmiyorum.’ ‘Deniz Baykal olmasa, CHP tek başına iktidar olur.’ Neden, diye sorduğum zaman, doyurucu hiçbir yanıt alamadığımı ifade etmek zorundayım. Deniz Baykal antipatisi, büyük ölçüde muhalifleri tarafından beslenen kişisel bir mitoloji. Ama ilginç olan, insanların oy verme motivasyonlarını etkileyen ’sevgi-nefret’ ilişkisi. Türk Grup Psikolojisi’nin temel unsurlarından biri siyasi liderlerle, tarihi şahsiyetlerle, teknik adamlarla ’sevgi-nefret’ ilişkisi kurma hevesi. ‘Deniz Baykal’ı hiç sevmiyorum,’ diyenlerde, sanki onunla bir Mavi Yolculuk tatiline çıkacakmış, flört edecekmiş, hatta neredeyse evlenecekmiş gibi bir zihniyet yapısı tezahür ediyor. Oysa, oy verme motivasyonunda kişisel sempati/antipati ilişkisinden daha çok fikriyat ve bu fikriyatın tatbikatı ön palanda olmamalı mı? Örneğin, hasta olduğunuzda doktorunuzu mesleğindeki uzmanlık ve başarısına göre mi seçiyorsunuz, yoksa kişisel sempatinize göre mi? Siyasi mekanizmanın sevgi/sempati üzerine çalışması eğer doğru olsaydı, alıp Cem Yılmaz’ı Merkez Bankası Başkanı yapmamız gerekmez miydi? Ama biz Türkler böyleyiz işte… ‘Deniz Baykal’ı sevmiyorum…’ Yahu senden sevgi bekleyen yok ki, akıl bekleyen var. Deniz Baykal’ı sevmesi gereken; eşi, çocukları, torunları, dostları, arkadaşları… Senin fikirlerini ve projelereni değerlendirmen gerekiyor… Diyen yok… Bu zihniyet dizgesi kırılmadığı sürece de, Türkiye’de siyasetin ‘televole’ düzeyinden ‘içerik’ düzeyine sıçrayabilmesinin imkanı yok. E, güzel kardeşim, sen Deniz Baykal’ı sevmiyorsun da… AKP iktidarına karşı direnç alanının merkezini o inşa ediyor… Bu direnç merkezini, dış kaynaklı, doğan görünümlü şahin misali sol maskeli truva atlarına karşı onun inisiyatifi koruyor. Senin sevip sevmemen ne ifade ediyor? Artık hisli dünyaların sol seçmeni, liderle veya kadroyla ’samimiyet buhranı’na girme arzusundan kurtulup siyasi değerlendirme yapmaya başlasa memleket hakkında hayırlı olmaz mı, ne dersiniz? Ey duygusal sol seçmen… Sen Deniz Baykal’ı sevme! Anneni sev, babanı sev, eşini sev… Kimi sevip, kime oy vereceğini karıştırma artık. Deniz Baykal’a oy ver.

    /Atılgan BAYAR/

Toplam 21 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR