Mehmet akif Ersoy'u hiç tanımadığını gösteriyor bu yazdıkların...
Eğer zahmet edip biraz araştırsaydın o nu milliyetçiliğin ayrımcılığa ve parçalanmaya yol açtığını görüp bunun karşısına islam birliği ile çıktığını anlardın...
aslında çok güzel bir şey olmasına rağmen kötüye kullanılmaya çok müsait olmasından dolayı, insanların şüpheyle yaklaştığı kavram.
samimiyet bir insanın sizinle duygularını paylaşması demektir.mutluluğunu paylaşır samimi insan sizinle, mutluluğuna ortak eder sizi, mutluluğun paylaşıldıkça arttığını bilerek. yine samimi bir insan üzüntüsünü paylaşır sizinle, üzüntü paylaşıldıkça azalır çünkü, mutluluğun aksine.samimiyet çok kolaylıkla kötüye kullanılabilir, kişi samimiyetinden dolayı size her şeyi anlatır, en büyük sırlarını, zayıflıklarını bilirsiniz.kötü niyetli bir insan samimiyeti kendi çıkarları doğrultusunda suistimal edebilir. samimi olunan kişilerden beklenmeyen bu tarz davranışlar, samimiyetin günümüzde yapmacılık olarak değerlendirilmesine sebep olmuştur malesef.
bu durumda iki seçenek çıkıyor insanın karşısına; ya samimiyet gösterenlerin bu samimiyetine inanmıyarak, boyle guzel bir şeyden mahrum kalma pahasına, samimiyetinden verdiği açıklardan yararlandırmayacak kimseyi. yada risk alıcak ve kendisine gösterilen bu samimiyete güvenerek, karşısındakine samimiyet gösterecek. evet büyük bi risk, hayatı eğlenceli yapan da bu riskler değilmi zaten? bu riske değermi diye sorarsanız, samimiyetin ne kadar güzel bir şey olduğunun farkında olanlar için, cevap 'kesinlikle evet' olacaktır....
ihlâs, saflıktır bir nevi. halis, muhlis kelimeleri ile kökteştir. dînî terminolojideki ihlâs, yapılan işlerde 'sadece allâh rızası gözetme' ile ilgilidir. yâni niyetin saflığıdır, niyete allâh rızâsı dışında bir şey karışmamasıdır.
kur'ân-ı kerim'deki ihlas suresinin ismi de surenin bir nevi saflığından dolayı ihlâs'tır. ihlâs suresi'nde sadece ve sadece allâh-u te'âlâ'dan bahsedilir.
saflıkla ilgili bir de şöyle bir incelikten bahsedelim; biz saygımızdan kur'ân-ı kerîm mushafı üzerine başka bir kitap ya da başka şey koymayız. olur da birkaç kur'ân-ı kerîm, meal ve tefsir üst üste konmak icâb ederse tefsirler alta, mealler onların üstüne, saf kur'ân-ı kerîm mushafları da en üste gelecek şekilde koyarız. zîrâ bunların içinde en safı, allâh kelâmına kul kelâmı karışmayanı kur'ân-ı kerîm mushafıdır. her ne kadar tefsir ve meal, mushafı da içerseler, ilim açısından daha geniş de olsalar mushaf içerisine karışan kul yorumu ve kul kelâmı kısımlar saf mushafın üzerine konmaz. ilginç ve bence güzel de bir görüş tabi.
ulemâ tarafından mealli mushafın mushaf kadar saf kabul edilmemesi, yine ulemanın 'meal kur'ân'ın yerini tutmaz' görüşünü de bir nevi destekler niteliktedir ayrıca.
milliyetçilik bana göre dar kafalılıktır.mesela bir türk milliyetçisini ele alalım bu insanın inançlarına dayanak noktası ecdadının şanlı tarihidir ama kendisi hiç bir şey yapmdan orda öyle tarihiyle övünüp durmaktadaır.bir de şöyle bir düşüncem varki hak verirmisiniz bilmem mesela milliyetçi bir aradaşmız ermeni olarak dünyaya gelse ermeni milliyetçisi olurdu bence yada yunan milliyetçisi :)) milliyetçiliğin zararlı bir mefhum ve dar hatta (geri) kafalılık olduğunu anlamak için illa Mehmet Akif Ersoy olmak gerekmezki...
fildişi kulesinden inip kalabalıklara karışan, türkçe' nin üstadı sanatkar şahsiyet.zaman zaman benliğinin ikiye bölünüp bir tarafın diğerini yemeye çalıştığı kendisi tarafından dile getirilmiş, fikir sancısı sahibi, nazım ve nesir kabiliyetini eş değerli taşıyan, türkçeye 'necip fazıl cümlesi' denen bir tarz kazandırmış, üstad lakaplı, satılık olmayan keskin kalem.'fikrin ne fahişesi oldum ne zamparası, bir vicdanın bilemem kaçtır hava parası' dizelerinin sahibi.
osman yüksel serdengeçti'nin mabedsiz şehir isimli kitabından:
said nursi ve talebeleri. bunların derneği yoktur. lokali yoktur. yeri yoktur. yurdu yoktur. partisi, patırtısı, nutku, alâyişi, nümayişi yoktur. bu bilinmezlerin, görünmezlerin, kimselerin ermişlerin, kendini büyük bir davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inançlı kalabalığıdır.
***
niçin sokrat bu kadar büyüktür? bir fikir uğruna hayatı hakir gördüğü için değil mi? said nursi en az bir sokrat'tır. fakat islâm düşmanları tarafından bir mürteci, bir softa diye takdim olundu. onlara göre büyük olabilmek için ecnebi olmak gerek.
ümit dolu konuşmaları yüzünden hayalcilikle suçlanmış insan. bir vakit yine, milletimizin geleceğinin ne kadar parlak olduğunu anlatmaya çalışırken karşısındakilerin onu anlamayan ve küçümseyen tavırlarından sıkılmış ve zamanının ötesine, belki de zamanımızın ötesine şöyle seslenmişti:
'(...) işte ben de sizinle konuşmayacağım, şu tarafa dönüyorum ve müstakbeldeki insanlarla konuşacağım.
ey üç yüz sene sonraki asrın arkasında gizlenmiş ve sakitane* nurun sözünü dinleyen ve gizli bir gözle bizi dinleyen saidler, hamzalar, osmanlar, tahirler, yusuflar, ahmetler, vesaireler! sizlere hitap ediyorum, şu muasırlarım varsın beni dinlemesinler. tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum. ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennetasa* baharda geleceksiniz. şimdi atılan nur tohumları zemininizde çiçek açacaktır.
biz, hizmetimizin ücreti olarak sizden şunu bekliyoruz ki: mazi kıt'asına geçmek için geldiğiniz vakit, mezarımıza uğrayınız; o bahar hediyelerinden birkaç tanesini medresemin mezartaşı denilen ve kemiklerimizi misafir eden ve horhor toprağının kapıcısı olan kalenin* başına takınız. kapıcıya tenbih edeceğiz; bizi çağırınız. mezarımızdan 'henîen leküm! '* sadâsını işiteceksiniz.'
enver paşa'nın emriyle kurduğu,gönüllülerden oluşan 4000 kişilik milis alayı ile birlikte ruslara karşı bitlisi savunurken, kırık bacağı ve üç kurşun yarası ile esir düşmüştür. hem din adamı hemde asker! ayağı çizmeli, beli kamalı, eli kırbaçlı; sert adımlarla yürüyen, sağa sola emirler yağdıran, at mahmuzlayan, odası silah ve kitap dolu bir hoca...
st. petersburg'un güney batısında bulunan kosturma'- daki esir kampında bulunduğu sırada,kafkas komutanı, rus çarı'nın dayısı nikola nikolaviç kampı teftişe gelir.herkez ayağa kalkar nikola içeri girince lakin bediüzzaman said nursi hiç istifini bozmaz.nikola küplere biner.sebebi sorulduğunda 'benim inancım budur'şeklinde cevap verir.akabinde kurulan mahkemede rus ordusuna hakaretten idama mahkum edilir.fakat daha sonra hareketin gerçekten hakaret amacı taşımadığı,sözünde samimi olduğuna kanaat getirilir ve idamı gerçekleşmez.daha sonra esir kampından kaçarak binbir çile ile avrupa üzerinden memlekete döner.
bediüzzaman said nursinin naaşının çöp arabası ile nakline gelince;
olmadı...
ingiliz istanbulu işgal etmiş,mustafa kemal anadoluyu örgütlerken,bu milli hareket aleyhine fetva çıkartan dönemin şehhülisamına karşı 'fetva geçersizdir'diye fetva yayımlayan,zamanın bedisinin naaşını çöp arabası ile taşımak...
Uyanmaktır hadisi şeriftede buyrulduğu gibi'insanlar uykudadır ölünce uyanırlar'yine üstadın'seni ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan'
sözleri anlatır herşeyi.zaten bu hayatın gayesi bir yerde ölmeden önce ölmektir uyanmaktır karanlık uykulardan....
insani insan oldugu icin degerli goren dusunus bicimi. -izm eklenen her sey gibi bu da yozlasmistir kitlelere yayma adina. insanca dusunce ancak ve ancak belli bir egitimden sonra elde edilebilir, kilisenin asiri dini baskisi ve diger dunyada mutluluk dusuncesi (moriarti mari) ne tepkidir ve akabinde avrupadaki insanlar kendi degerlerini kazanmak icin reform ve ronesans gibi atilimlara imza atmislardir. ancak insani dusunce tanri'yi atmaz...
insanların 'nasıl müzik yapıyorlar' sorusu karşısında boş boş bakmama neden olan grup. karşıdaki linkin park eşliğinde kafa sallayıp evanescence hakkında nutuklar atarken nasıl rock denebilir ki? illa bir ad koymak gerekirse yapılabilecek en iyi tanım şudur sanırım: eric clapton'dan daha rock, led zeppelin'den daha blues... *
blues ile rock müzik arasındaki temel köprü, mil taşı. enstrümanlara olan hakimiyet ve inanılmaz vokalin gücü, müzikteki yaratıcılık doruk noktadadır. şarkılarının her konserde farklı bir uyarlamasını dinliyor olmamız, ve taklit edilemez enstrüman çalma biçemleriyle, müzik tarihinde eşssiz bir duruşa sahiptirler.
kendi sürekliliğimizden emin olmadığımız için, hükmedebildiğimiz bazı şeylere bir süreklilik kazandırarak, hayatla daha derin bağlar kurmamıza yarıyor olan bir şey olabilir...
yoktur artık yanında; ama yine de varlığını hissedersin, hissetmek istersin. onunla yaşadığın, paylaştığın anları hatırlarsın, zaten hiç aklından gitmez ki o anlar. hep gözünün önünden şerit gibi geçip giderler. kokusunu yolda yürürken olmadık bir anda duyumsarsın, sesi kulağında çınlar, etrafına bakarsın acaba o mu diye; ama yoktur ki o artık. senden çok uzaklardadır. özlersin, hem de o kadar çok özlersin ki her anın ondan uzakta ama onunladır. işte o anda kafanın içinde çalmaya başlayan veganın güzel şarkısıdır.
jason newsted in bir roportajda biz led zeppelin ya da black sabbath gibi asla unutulmayacak ve hep dinlenilecek bir grubuz dedigi zamanlarindaki gaziyla yaptigini dusundugum inanilmaz guzellikteki sarki. bir cok insan icin bir donemin simgesi olan sarkilardan biridir ayrica. o zaman yasanilanlarin guzelligi ve bir daha yasanilmayacak olmasi artik acitir ama guzeldir hatirlamak bile...bu sarki bunu en iyi yasatanlardan biridir.
tam 'her halde bu şarkı bitti' diye düşünürken muhteşem bir solo ile geri dönen insanı derin, daha derin düşüncelere iten, mutlu eden, heyecanlandıran, ümidini kıran, üzen, şarkı.
varlıkla bezenmiş. yokluğu ise herhangi bir yanılgıya ters düşer. kurgusu böyledir bunun, bir izm olarak bu noktada kendini fesheder. affedelim gitsin...
narsist kimselerin en büyük sorunu kendilerini baskalarinin yerine koyamamalari ve kimseyi sevememeleridir. bu nedenle icten ve sicak iliskiler kuramazlar. kendilerine guvenirler ve baska hic kimseyi onemsemezler. bu nedenle cevrelerindeki insanlarin duygusal enerjilerini tuketirler
narsist olduklarını her fırsatta dile getirmekten çekinmeyen insan gürûhu... bu gibilere narsizmin psikolojide 'davranış bozuklukları' altında incelendiğini söylemeniz de kâr etmez...cümlelerinin büyük çoğunluğu 1.tekil kişiyle başlar falan*...
milliyetçilik
11.07.2007 - 16:43Mehmet akif Ersoy'u hiç tanımadığını gösteriyor bu yazdıkların...
Eğer zahmet edip biraz araştırsaydın o nu milliyetçiliğin ayrımcılığa ve parçalanmaya yol açtığını görüp bunun karşısına islam birliği ile çıktığını anlardın...
samimiyet
08.07.2007 - 15:25aslında çok güzel bir şey olmasına rağmen kötüye kullanılmaya çok müsait olmasından dolayı, insanların şüpheyle yaklaştığı kavram.
samimiyet bir insanın sizinle duygularını paylaşması demektir.mutluluğunu paylaşır samimi insan sizinle, mutluluğuna ortak eder sizi, mutluluğun paylaşıldıkça arttığını bilerek. yine samimi bir insan üzüntüsünü paylaşır sizinle, üzüntü paylaşıldıkça azalır çünkü, mutluluğun aksine.samimiyet çok kolaylıkla kötüye kullanılabilir, kişi samimiyetinden dolayı size her şeyi anlatır, en büyük sırlarını, zayıflıklarını bilirsiniz.kötü niyetli bir insan samimiyeti kendi çıkarları doğrultusunda suistimal edebilir. samimi olunan kişilerden beklenmeyen bu tarz davranışlar, samimiyetin günümüzde yapmacılık olarak değerlendirilmesine sebep olmuştur malesef.
bu durumda iki seçenek çıkıyor insanın karşısına; ya samimiyet gösterenlerin bu samimiyetine inanmıyarak, boyle guzel bir şeyden mahrum kalma pahasına, samimiyetinden verdiği açıklardan yararlandırmayacak kimseyi. yada risk alıcak ve kendisine gösterilen bu samimiyete güvenerek, karşısındakine samimiyet gösterecek. evet büyük bi risk, hayatı eğlenceli yapan da bu riskler değilmi zaten? bu riske değermi diye sorarsanız, samimiyetin ne kadar güzel bir şey olduğunun farkında olanlar için, cevap 'kesinlikle evet' olacaktır....
ihlas
08.07.2007 - 15:23ihlâs, saflıktır bir nevi. halis, muhlis kelimeleri ile kökteştir. dînî terminolojideki ihlâs, yapılan işlerde 'sadece allâh rızası gözetme' ile ilgilidir. yâni niyetin saflığıdır, niyete allâh rızâsı dışında bir şey karışmamasıdır.
kur'ân-ı kerim'deki ihlas suresinin ismi de surenin bir nevi saflığından dolayı ihlâs'tır. ihlâs suresi'nde sadece ve sadece allâh-u te'âlâ'dan bahsedilir.
saflıkla ilgili bir de şöyle bir incelikten bahsedelim; biz saygımızdan kur'ân-ı kerîm mushafı üzerine başka bir kitap ya da başka şey koymayız. olur da birkaç kur'ân-ı kerîm, meal ve tefsir üst üste konmak icâb ederse tefsirler alta, mealler onların üstüne, saf kur'ân-ı kerîm mushafları da en üste gelecek şekilde koyarız. zîrâ bunların içinde en safı, allâh kelâmına kul kelâmı karışmayanı kur'ân-ı kerîm mushafıdır. her ne kadar tefsir ve meal, mushafı da içerseler, ilim açısından daha geniş de olsalar mushaf içerisine karışan kul yorumu ve kul kelâmı kısımlar saf mushafın üzerine konmaz. ilginç ve bence güzel de bir görüş tabi.
ulemâ tarafından mealli mushafın mushaf kadar saf kabul edilmemesi, yine ulemanın 'meal kur'ân'ın yerini tutmaz' görüşünü de bir nevi destekler niteliktedir ayrıca.
milliyetçilik
08.07.2007 - 15:14milliyetçilik bana göre dar kafalılıktır.mesela bir türk milliyetçisini ele alalım bu insanın inançlarına dayanak noktası ecdadının şanlı tarihidir ama kendisi hiç bir şey yapmdan orda öyle tarihiyle övünüp durmaktadaır.bir de şöyle bir düşüncem varki hak verirmisiniz bilmem mesela milliyetçi bir aradaşmız ermeni olarak dünyaya gelse ermeni milliyetçisi olurdu bence yada yunan milliyetçisi :)) milliyetçiliğin zararlı bir mefhum ve dar hatta (geri) kafalılık olduğunu anlamak için illa Mehmet Akif Ersoy olmak gerekmezki...
necip fazıl kısakürek
08.07.2007 - 14:54fildişi kulesinden inip kalabalıklara karışan, türkçe' nin üstadı sanatkar şahsiyet.zaman zaman benliğinin ikiye bölünüp bir tarafın diğerini yemeye çalıştığı kendisi tarafından dile getirilmiş, fikir sancısı sahibi, nazım ve nesir kabiliyetini eş değerli taşıyan, türkçeye 'necip fazıl cümlesi' denen bir tarz kazandırmış, üstad lakaplı, satılık olmayan keskin kalem.'fikrin ne fahişesi oldum ne zamparası, bir vicdanın bilemem kaçtır hava parası' dizelerinin sahibi.
bediüzzaman said nursi
08.07.2007 - 14:52osman yüksel serdengeçti'nin mabedsiz şehir isimli kitabından:
said nursi ve talebeleri. bunların derneği yoktur. lokali yoktur. yeri yoktur. yurdu yoktur. partisi, patırtısı, nutku, alâyişi, nümayişi yoktur. bu bilinmezlerin, görünmezlerin, kimselerin ermişlerin, kendini büyük bir davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inançlı kalabalığıdır.
***
niçin sokrat bu kadar büyüktür? bir fikir uğruna hayatı hakir gördüğü için değil mi? said nursi en az bir sokrat'tır. fakat islâm düşmanları tarafından bir mürteci, bir softa diye takdim olundu. onlara göre büyük olabilmek için ecnebi olmak gerek.
bediüzzaman said nursi
08.07.2007 - 14:51ümit dolu konuşmaları yüzünden hayalcilikle suçlanmış insan. bir vakit yine, milletimizin geleceğinin ne kadar parlak olduğunu anlatmaya çalışırken karşısındakilerin onu anlamayan ve küçümseyen tavırlarından sıkılmış ve zamanının ötesine, belki de zamanımızın ötesine şöyle seslenmişti:
'(...) işte ben de sizinle konuşmayacağım, şu tarafa dönüyorum ve müstakbeldeki insanlarla konuşacağım.
ey üç yüz sene sonraki asrın arkasında gizlenmiş ve sakitane* nurun sözünü dinleyen ve gizli bir gözle bizi dinleyen saidler, hamzalar, osmanlar, tahirler, yusuflar, ahmetler, vesaireler! sizlere hitap ediyorum, şu muasırlarım varsın beni dinlemesinler. tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum. ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennetasa* baharda geleceksiniz. şimdi atılan nur tohumları zemininizde çiçek açacaktır.
biz, hizmetimizin ücreti olarak sizden şunu bekliyoruz ki: mazi kıt'asına geçmek için geldiğiniz vakit, mezarımıza uğrayınız; o bahar hediyelerinden birkaç tanesini medresemin mezartaşı denilen ve kemiklerimizi misafir eden ve horhor toprağının kapıcısı olan kalenin* başına takınız. kapıcıya tenbih edeceğiz; bizi çağırınız. mezarımızdan 'henîen leküm! '* sadâsını işiteceksiniz.'
bediüzzaman said nursi
08.07.2007 - 14:50enver paşa'nın emriyle kurduğu,gönüllülerden oluşan 4000 kişilik milis alayı ile birlikte ruslara karşı bitlisi savunurken, kırık bacağı ve üç kurşun yarası ile esir düşmüştür. hem din adamı hemde asker! ayağı çizmeli, beli kamalı, eli kırbaçlı; sert adımlarla yürüyen, sağa sola emirler yağdıran, at mahmuzlayan, odası silah ve kitap dolu bir hoca...
st. petersburg'un güney batısında bulunan kosturma'- daki esir kampında bulunduğu sırada,kafkas komutanı, rus çarı'nın dayısı nikola nikolaviç kampı teftişe gelir.herkez ayağa kalkar nikola içeri girince lakin bediüzzaman said nursi hiç istifini bozmaz.nikola küplere biner.sebebi sorulduğunda 'benim inancım budur'şeklinde cevap verir.akabinde kurulan mahkemede rus ordusuna hakaretten idama mahkum edilir.fakat daha sonra hareketin gerçekten hakaret amacı taşımadığı,sözünde samimi olduğuna kanaat getirilir ve idamı gerçekleşmez.daha sonra esir kampından kaçarak binbir çile ile avrupa üzerinden memlekete döner.
bediüzzaman said nursinin naaşının çöp arabası ile nakline gelince;
olmadı...
ingiliz istanbulu işgal etmiş,mustafa kemal anadoluyu örgütlerken,bu milli hareket aleyhine fetva çıkartan dönemin şehhülisamına karşı 'fetva geçersizdir'diye fetva yayımlayan,zamanın bedisinin naaşını çöp arabası ile taşımak...
yakışık almadı.
ölüm
08.07.2007 - 14:40Uyanmaktır hadisi şeriftede buyrulduğu gibi'insanlar uykudadır ölünce uyanırlar'yine üstadın'seni ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan'
sözleri anlatır herşeyi.zaten bu hayatın gayesi bir yerde ölmeden önce ölmektir uyanmaktır karanlık uykulardan....
hümanizm
07.07.2007 - 16:44insani insan oldugu icin degerli goren dusunus bicimi. -izm eklenen her sey gibi bu da yozlasmistir kitlelere yayma adina. insanca dusunce ancak ve ancak belli bir egitimden sonra elde edilebilir, kilisenin asiri dini baskisi ve diger dunyada mutluluk dusuncesi (moriarti mari) ne tepkidir ve akabinde avrupadaki insanlar kendi degerlerini kazanmak icin reform ve ronesans gibi atilimlara imza atmislardir. ancak insani dusunce tanri'yi atmaz...
Deep Purple
07.07.2007 - 16:18insanların 'nasıl müzik yapıyorlar' sorusu karşısında boş boş bakmama neden olan grup. karşıdaki linkin park eşliğinde kafa sallayıp evanescence hakkında nutuklar atarken nasıl rock denebilir ki? illa bir ad koymak gerekirse yapılabilecek en iyi tanım şudur sanırım: eric clapton'dan daha rock, led zeppelin'den daha blues... *
led zeppelin
07.07.2007 - 16:15blues ile rock müzik arasındaki temel köprü, mil taşı. enstrümanlara olan hakimiyet ve inanılmaz vokalin gücü, müzikteki yaratıcılık doruk noktadadır. şarkılarının her konserde farklı bir uyarlamasını dinliyor olmamız, ve taklit edilemez enstrüman çalma biçemleriyle, müzik tarihinde eşssiz bir duruşa sahiptirler.
led zeppelin
07.07.2007 - 16:13isminin kursunla alakasinin olmadigini dusundugum, yonlendirilmis zeplin anlami tasidigini inandigim grup. gec dogdugum fikrini* kafama yerlestiren grup. led zeppelin mukemmel anlamlar iceren uzun sarki sozleri ve muzikalitesi asmis sarkilari ile insanlari baska alemlere tasiyabilmektedir*
Alışkanlık
07.07.2007 - 16:10'alışkanlık, bütün inanma güçlerimizi ele geçirir ve bizi en güçlü akıllardan daha ziyade ikna eder.'
Alışkanlık
07.07.2007 - 16:07kendi sürekliliğimizden emin olmadığımız için, hükmedebildiğimiz bazı şeylere bir süreklilik kazandırarak, hayatla daha derin bağlar kurmamıza yarıyor olan bir şey olabilir...
alışamadım yokluğuna
07.07.2007 - 16:05yoktur artık yanında; ama yine de varlığını hissedersin, hissetmek istersin. onunla yaşadığın, paylaştığın anları hatırlarsın, zaten hiç aklından gitmez ki o anlar. hep gözünün önünden şerit gibi geçip giderler. kokusunu yolda yürürken olmadık bir anda duyumsarsın, sesi kulağında çınlar, etrafına bakarsın acaba o mu diye; ama yoktur ki o artık. senden çok uzaklardadır. özlersin, hem de o kadar çok özlersin ki her anın ondan uzakta ama onunladır. işte o anda kafanın içinde çalmaya başlayan veganın güzel şarkısıdır.
aldatmak
07.07.2007 - 15:49aldanmaktır
my friend of misery
06.07.2007 - 17:10jason newsted in bir roportajda biz led zeppelin ya da black sabbath gibi asla unutulmayacak ve hep dinlenilecek bir grubuz dedigi zamanlarindaki gaziyla yaptigini dusundugum inanilmaz guzellikteki sarki. bir cok insan icin bir donemin simgesi olan sarkilardan biridir ayrica. o zaman yasanilanlarin guzelligi ve bir daha yasanilmayacak olmasi artik acitir ama guzeldir hatirlamak bile...bu sarki bunu en iyi yasatanlardan biridir.
my friend of misery
06.07.2007 - 17:09tam 'her halde bu şarkı bitti' diye düşünürken muhteşem bir solo ile geri dönen insanı derin, daha derin düşüncelere iten, mutlu eden, heyecanlandıran, ümidini kıran, üzen, şarkı.
hedonizm
06.07.2007 - 16:49acıdan kaçmanın aksine acının sırrı saklıdır özünde.
hedonizm
06.07.2007 - 16:48varlıkla bezenmiş. yokluğu ise herhangi bir yanılgıya ters düşer. kurgusu böyledir bunun, bir izm olarak bu noktada kendini fesheder. affedelim gitsin...
narsist
06.07.2007 - 16:47narsist kimselerin en büyük sorunu kendilerini baskalarinin yerine koyamamalari ve kimseyi sevememeleridir. bu nedenle icten ve sicak iliskiler kuramazlar. kendilerine guvenirler ve baska hic kimseyi onemsemezler. bu nedenle cevrelerindeki insanlarin duygusal enerjilerini tuketirler
narsist
06.07.2007 - 16:45narsist olduklarını her fırsatta dile getirmekten çekinmeyen insan gürûhu... bu gibilere narsizmin psikolojide 'davranış bozuklukları' altında incelendiğini söylemeniz de kâr etmez...cümlelerinin büyük çoğunluğu 1.tekil kişiyle başlar falan*...
gaflet
06.07.2007 - 16:43yanilgi icinde olmak..kendini bilmezlik..
Toplam 1002 mesaj bulundu