Bora Aslan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • geride kalan

    31.08.2007 - 13:24

    hayatın zorla karşımıza çıkarıp çoğu zaman bir silah olarak alnımıza dayayarak kullandığı didaktik bir çöplüktür. ha, her çöplükte muhakkak işe yarayan bir şeyler bulunur, o ayrı.

  • dibe vurmak

    31.08.2007 - 11:37

    nasıl gündüzle gece birbirini takip ediyorsa, herşeyin bir başı ve sonu varsa, insanların durumlarının da bir başı ve sonu vardır. bunu sinusoidal eğriler şeklinde düşünebiliriz. bu nedenle her zaman dip noktaları olacaktır. dibe vurmayı engellemek bizim elimizdedir ama eğer dibe vurduysak, bundan da sağlıklı bir şekilde çıkabiliriz. şöyle ki, herşey öylesine karışmıştır ki toparlamak imkansızdır, dibe vurunca herşey silinir, zaten olabileceğin en kötüsü olmuştur, korkular silinir ve hayata cesaretle yeniden başlanabilir.birşey yere vurduktan sonra, tekrar yukarı çıkma hızı kazanır. dipten çıkmak için bu hızdan istifade etmek ve sadece biraz enerji harcamak gerekir. eğer bu enerjiyi harcamaz isek, o halde dipte kalma süresi çoğalır ve gün geçtikçe tükenen enerjimizle, bu durumdan çıkmak daha da zor hale gelir

  • dibe vurmak

    31.08.2007 - 11:30

    her seferinde derecesi git gide artan bir olgudur.zaten yükselmeye başladığınızda -evet dipteydim ben diyebilirsiniz.dipteyken bunun bilincine varamazsınız.çoğu insan birkaç kez yaşamışsa bile çok azı gerçekten dibe vurur.ne demiş sevgili sylvia plath:
    dibi biliyorum diyor.
    en kalın kökümle onu yokluyorum.
    dipten korkulur,
    ama ben korkmuyorum.
    çünkü daha önce dibe vurdum.

  • aramak

    31.08.2007 - 11:28

    herhangi bir insanın yüreğinde acı vermeyen ve ne olduğunu bilmediği bir hüzün varsa eğer, aramaya koyulur.. sevgi arar, mutluluk arar, huzur arar, aşk arar, dost arar, cevap arar ve mutlak gerçeği arar. hüznün şiddeti arayışın yoğunluğunu ve aynı zamanda feda edebileceklerini belirler...

  • aramak

    31.08.2007 - 11:27

    aramak,
    arananı değil;
    arayanı
    aramakmış
    meğer.

  • üşümek

    31.08.2007 - 11:25

    üşüyen ruhunuzsa battaniyelerin fayda etmediği durumdur.

  • anı

    31.08.2007 - 11:19

    anı yoktur.
    anıların kendisinden kaynaklanan,
    bir başka kişilikle yaşanmış,
    bir başka hayat vardır.
    gerçek zaman,eşit saatlere bölünmüş,
    mekanik bir yapı değildir.
    tüm bunların sonunda burnumuza gelen şey,
    'katmerli papatyaların ateşte yanan
    kalplerinin kokusu' olacaktır...

  • çığlık

    31.08.2007 - 11:15

    ruhun bastırılmış sesleri

  • gitmek

    31.08.2007 - 11:13

    yaşama sevincinin tükenip, avuçlarının arasından kayıp yitişini seyrettiğin yokoluşundur... ellerin açık, gözlerin, parmaklarının arasından kan gibi süzülen hayallerine bakakalır. tutmak için sıksan da avuçlarını ne çare.. aralarından sızıp gider parmaklarının. tekrar açtıgında ise sadece ellerinin dokusu arasında kalan kırmızılıkları görürsün...

    hakedilmemiş yalnızlıklarında kaybolup gitmek için uzanır adımların, ellerini göğsüne silersin temizlemek adına, göğsünden tüm bedenine işler acısı... cam kırıklarına basarak yürürsün. her adım biraz daha acıtır etini, biraz daha kanatır içini. hani erguvanlar dökülmüştü yollara...

  • uyku

    31.08.2007 - 11:04

    tepemde...kardeşi sogukla beraberler, biraz daha duşmemi bekliyolar, ilk hamleyi onlar yapacak biliyorum, keşke imkanim olsa, onlar dokunmadan ben uyutsam bedenimi.
    ona birakmasam, alamasa bedenimi benden, kucaklayip ayirsam ondan.
    acilarimla, hayallerimle, benligimle, kendimle yalniz kalsam, dokunulmasam. sussam, uyusam... ama uykuyla degil, kendimle uyusam.

  • uyanmak

    31.08.2007 - 11:00

    eğer gece ise uyandığında,uyuyalı sadece bir saat olmuşsa ve uykuya geçiş bir işkenceyse kabustur uyanmak...
    beyin yaşadıklarını taşıyamamışsa,ağırsa kalbinde yükün,susuyorsan herşeye,küsmüşsen kendine,güneşe; güneş batınca anıların gelir senle konuşmaya; unutamadığını,çözmeden sırtını dönüp gidemeyeceğini anlatmaya gelirler.evin içinde saat seslerini dinlersin,yalnızlığını tüm hücrelerinde hissedersin...

  • uyanmak

    31.08.2007 - 11:00

    bazen aniden, ruhunuzun yakınlarında dolaşan başka bir varoluşun gölgesini hissedersiniz. gözlerinizi açma ve uyanma ihtiyacı hissedersiniz. sessizlik bozulmamıştır oysaki ya da hala karanlıktır etrafınız. içsel bir denge bozukluğu da değildir neden.. sadece huzursuz başka bir ruhtur, belki de varlığınıza ihtiyaç duyan ruhtur o. bilirsiniz, uykuda olsanızda. uyanırsınız.

  • düş

    31.08.2007 - 10:54

    surrealistler tarafından kuramlaştırılıp karşı-sanata dahil edilen en köklü 'çalışmalardan' biri. öyle ki hareketin önderi andré breton, uyuduğu odanın kapısına 'sessiz olun, şair çalışıyor' uyarısını yapıştırmayı gelenek haline getirmişti.

  • maske

    31.08.2007 - 10:48

    maskeler kendi içselliğimizin önüne çektiğimiz birer perdedir. çünkü maskeyi takan, karşısındakilere kendisini değil, kendisinde olmasını istediğini gösterme amacındadır. bu bağlamda görülen kendisi değil kendisine takındığı perdedir. karşısındaki bireylerde hep bu perdeye bakmaktadırlar. ama bu bağımlılık ve kendisini idealindeki olarak gösterme tutkusu zamanla o perdeyi kişiliğin bir parçası haline dönüştürür. artık söz konusu perde kişinin kendisi olmuştur. bundan sonraki süreçte takınılan maskeden kurtuluş git gide zorlaşmakta ve maske dışsallaştırılamamaktadır.

  • maske

    31.08.2007 - 10:47

    hic beklenmeyen birisinin bile kullandigi farkedildiginde, geriye kalan son umudu da tuketen, sonucunda uzun sure cikarmamak, belki de asla cikaramamak uzere kisilige gecirilen kilif.

  • enteresan diyaloglar

    30.08.2007 - 20:33

    adam] bilader baksana bi.
    genc] ha? evet?
    adam] bilader şu uzerindeki tişortu merak ettim. kurukafacilardan misin sen?
    genc] ne kurukafacisi anlamadim?
    adam] hani zangiru zunguru gurultuleri dinleyip, şeytana tapanlar var ya onlardan misin?
    genc] degilim abi.
    adam] sana ibrahim tatlises kasedi vereyim ben.

  • kaybolmak

    30.08.2007 - 20:20

    nerede olduğunu, ne yaptığını, bir sonraki adımın nereye götüreceğini bilmememek. hiç öyle bilmediğin şehirlerin tanımadığın caddelerinde yolunu bulamamak değildir kaybolmak. o olsa olsa aramak olabilir... kaybolmak tamamen içindedir insanın. tam da odasında, bilgisayarın önünde, oturduğu o sandalyede, kulağında aynı ezgi varken, en bildik yerde, ne yaptığını, ne istediğini, ne kadar cesareti olduğunu sorar, bekleyip de cevap alamaz ya insan bazen, işte odur kaybolmak. sorduğunuz soruların yanıtını verecek kimse yoktur bu sefer... gideceğiniz yönü gösterecek bir ok, bir söz, bir ses bulunmaz o anda. yapayalnız o odanın içinde, ya da tam en ortasında kalabalığın, kendi içinde kaybolur insan kimi zaman. işte en zoru o anlarda bulmaktır kendi yolunu yapayalnız... korkuyla cesaret, cesaretle delilik arasındaki o daracık yolda...

  • kaybolmak

    30.08.2007 - 20:19

    bazen kaybolmak güzeldir çünkü insan ancak kaybolduğunda belki hiç göremeyeceği yerleri görür, belki hiç tanışamayacağı insanlarla tanışır, belki hiç hissetmeyeceği duyguları hisseder, hatta bazen sadece kaybolursan kendini bulabilirsin ya da tanışırsın kendinle.

  • mutlu son

    29.08.2007 - 11:09

    O'nun rızasına uygun yaşadıktan sonra kelime-i tevhidi söyleyip can vermektir gerisi yalan

  • dua

    29.08.2007 - 11:04

    ben burada yapılan duaların amin deyicisiyim:')
    özellikle rumuzu cezimli bir arkadaşım varki onun dualarına daha bir özenerek amin diyorum hoşgörün beni:')

  • hoşçakal

    28.08.2007 - 18:37

    bazen, ne yaparsan yap olmaz.. o zaman ancak ayak izi bile birakmadan gidilir, sikayet bile etmeden, hatta sirtini bile donmeden... olmamisliga dair en ufak bir pismanlik dahi yoktur.. lakin su olmamislik bitirir insani, parcalar, mahveder. en iyisi daha fazla ugrasmadan, tum gucu tuketmeden birakmak, gitmek. sen hala yanindaymiscasina girmek, yurumek..

  • Mercan Dede

    28.08.2007 - 10:38

    mercan dede olarak çıkan albümleri de kötü olmamakla beraber journeys of dervish de daha sağlam bir performans gösteren türkiye nin istisna dünya müziği üreticisi.vangelis kitaro yada yanni dinleyenlerin mercan dede yi eleştirmesi ise apayrı bir psikolojik vakadır.

  • mesafe

    28.08.2007 - 10:36

    bir kelime arka arkaya yinelendiğinde görüntüsünü yitirmesi, hissettirdiklerinin silinmesi.
    genelde şehirlerarası otobüs yolculuklarında hissediyor insan bunu. varoluşun bu yersiz yurtsuz halinde beliren anlam yitimi zaman yitimine dönüşüyor. uzaklaşılan ile varılmakta olan arasında sırra kadem basan bir ton sözcük zihnin dehlizlerinde kayboluyor.

  • mezarkabul

    28.08.2007 - 10:29

    pentagramın müthiş parçası 7:50 dk lık parça baştan sona güzeldir ama 5:30 dk sından sonra ney ve elektro giterla öyle bir bölümü başlarki sözlerle anlatamazsınız şarkının sözsüz oluşuda bundandır sanırım

Toplam 1002 mesaj bulundu