Bora Aslan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • duygu

    06.10.2007 - 17:48

    seni kimse anlamıyor duygu
    yıkandığın su, yürüdüğün yol, omuzunda gezinen melek
    şemsiyende sayı saymayı öğrenen yağmur
    sarmaşık gibi yüzüne sarılan ayna

    seni kimse anlamıyor duygu
    binicisiz atlar, yeleli gece, elini altına soktuğun yastık
    hep başkalarının sevdiği şarkıları çalan radyolar
    kırmızı şal gibi alnında gezinen ateş

    seni kimse anlamıyor duygu
    denizdeki şişe, şişedeki mektup, mektuptaki söz
    tuttuğun günlüğe düşen gölge
    kuruttuğun çiçeklerden uçup giden koku

    seni kimse anlamıyor duygu
    kırılan bardak, taşan süt, eteğine sıçrayan çamur
    yorgunlukta başını dayadığın omuz
    rüzgarın getirip pencerenin önüne bıraktığı kuştüyü

  • vazgeçmek

    02.10.2007 - 09:52

    kendini bırakmak karanlık ve silik anılarında ve kendini bırakmak akan suyun aklına...
    dün derken bugüne kalan ve yarınlara taşıyamadığın umutların elinde kalan ve kaçma isteği ama en çok kendinden...
    küçükken en sevdiğim oyundu hayal denen şeyin adını bilmezken ve beklentilerim yokken gözlerimi kapatıp olamısını istediklerimi gözlerim açıkmışcasına görüvermek.şimdi gözlerimi kapatmaktan bile korkarken nasıl güvenebilirim hayallerime ve vazgeçmekten kim vazgeçirebilir beni? kim inandırabilir gerçek olmasını istediğin yalanlara bir daha ve en önemlisi inanmak isteyen beni kim bulabilir derinlerinde saflığımın...
    vazgeçmek belki en kolay kullanılan kelime hemen ağzından çıkıveriyor sanki hep orada hazır duruyormuş gibi.
    yapabilmesi söylemesi kadar kolay mı aşk denen kimyasal bozukluğun kalbinden damarlarına yayılırken attığı zafer çığlıkları yankılanırken kulaklarında...aşk işte en en büyük düşmanı vazgeçmelerin ama vazgeçmek kendinden daha kolaylaştırır kangren olmuş kalbini göğsünden kendi ellerinle çekip çıkartmayı...çaresiz bedenini acıdan temizlemenin sihirli anahtarıdır vazgeçmek ve bazen eksildikçe güçlenir insan...

  • çaresizlik

    02.10.2007 - 09:48

    yakınında olupta dokunamamaktı. dokunsan bile hissedememekti. bir karabasan gibi bütün ilintilerine girerek seni kemiren o karanlığın sisini bir türlü dağıtamamaktı. karanlık üstünde büyüyordu ona karşı koyamıyordun. sen görüş mesafesini, duyguları yaklaştırırken o devamlı bir kaçış ve siyaha bürünme halindeydi. renk olarak değilde bir ruh olarak. kıpırdayamaz halde ne yapacağını bilemeden veya bilsen bile yapamadan geçen süreydi, dönemdi o.

  • çaresizlik

    02.10.2007 - 09:47

    gözlerinin, artık kapanabilirliğini yitirmeye başlaması...
    göz kapaklarının açık veya (acı ile) kapalı durumlarında, değerli kişinin silüetinin kafandaki belirsiz karanlıkta aydınlandığı sıralarda, kaçış olarak sızmak görününce, rüyada yine ve yine değerli silüetin acı ile kıvranışı...
    uykudan korkuyla uyanmak...

  • ENGELLİ

    26.09.2007 - 14:47

    metro merdivenlerinden asagi inerken bir anda yıgınla insanin arasinda kalan insanlar butunu.elinde olsa hızlıca iniverecek,koşacak o metro'dan, belki'de en birinci kendisi olacak.millet olarak ne zaman sahip çıkacağız acaba*, en azından engelli bir insan gordugumuzde yanından hızlıca koşup geçmeyelim.onlar'la eşit oldugumuzu anlatmak ve/veya gostermek için duralım,yavaşlayalım ya da o merdivenlerden inerken yanında kalıp yavaşça inelim.

  • yanında

    26.09.2007 - 14:44

    bir yol bulup kendime
    çoğu zaman gözlerimden
    sustuklarımdan belki de
    kim bilir sözlerimden
    taşar dışıma yalnızlığım
    yağmurlarıma karışır
    gizliden izler seni
    süzülürken penceremden
    yorgundur yalnızlığım
    saçlarının gölgesinde uyur
    sevdiğin bir çiçek olur
    ellerine dokunur
    yanında bir yavru kedi olur
    yanında hiç soru sormadan uslu durur
    yanında belki beni bile unutur
    yalnızlığım mutludur yanında

  • vefa

    26.09.2007 - 14:42

    en zor verilen ve en zor alınan.
    sanırım en kıymetli.güvenin en yakın arkadaşı,belki de olmazsa olmazı. gerçeğin sağlaması. her kaybedilenin arkasından baktığında bulduğun tek eksik, farketmeden atladığın, yaşamadan anlamadığın. herkese veremediğin, zorlasanda hissedemediğin.

  • Yalnız

    26.09.2007 - 14:40

    yalnız'ın
    sakladığı bir şey vardır;
    boyuna yerini değiştirir,
    boyuna onu arar..
    biri bulsa diye.

  • Yalnız

    26.09.2007 - 14:39

    düşmek
    doğarken çağırdığımız yalnızlığı dağa taşa özenerek
    küserek geçmişe, geleceğe sürtünerek
    düşündüğümüz bi başına uyuduğumuz uyandığımız,
    gördüğümüz rüya, uyandığımız yalnız

  • sana

    26.09.2007 - 14:36

    küçük çocuklar yapıp geceleri kendimden
    seni öpsünler diye gönderiyorum sana
    bana kucaklarında seni getiriyorlar
    ben de sonra o seni getiriyorum sana'

  • n´olur

    26.09.2007 - 14:26

    sessiz bir ricadır; üstüste söylenmeyen, üstelemeksizin, köşesiz hatta yuvarlak.

  • bugün

    08.09.2007 - 13:51

    başlamak için çok geç, bitirmek için çok erken olandır.
    dünün sancıları, yarının telaşıyla güme giden, değeri bilinmeyendir.
    herkesin eksiğidir bugün.
    dün çok olduğu için, yarın merak edildiğinden şanslıdır.
    bugün gözden kaçırılandır.

  • gitmek

    08.09.2007 - 13:44

    gitmek. o kaos duygusu,aklın
    sarsıntılarla yorgun düsüsü
    bilincin karmasası belki de
    rehin bırakılacak bir sey yok
    unuttuklarından baska

  • ayna

    08.09.2007 - 11:04

    biliyorum bu aynanın arkasında sen varsın
    ama ben sana kendim kadar yaklasabiliyorum.
    icinden gecemem..icinde kalmaktan korkuyorum.
    aynayı kıramam..icinde sen varsın biliyorum.

  • ayna

    08.09.2007 - 10:58

    aynaların gölgeli kırılganlığında ten
    ıssızlaştı
    elveda merasimleri tamamlandığında
    zaman, geçmiş çağlardan bir zamandı

    nefti koylara çekildi hüznün
    dili lal
    ve başladı yüz yıl süren uykular
    sabır suskunlukla sınandı

    tenhalığı kuşandı gönül
    hamdı
    zamansız mecrasında ruh
    aşinalık acıya
    flu bir düş kımıldandı.

  • sessizlik

    08.09.2007 - 10:53

    zaman zaman çok iyi bir ifade ve dışavuruş biçimi. sessizlik lisanların, ünlemlerin yetersiz kaldığı yerlerde gerçek bir ifade aracı olur.
    sessizlik aynı zamanda müziğin bir parçasıdır.

    sessizlik her zaman olumsuzluğun ya da kabullenme veya onayın ifadesi değildir, bazen büyük takdirin, sözlerle belirtilemeyecek müteşekkirliğin de ifadesi olabilir. sonuçta birinin önünde saygıyla eğilirken, sesiniz çıkmaz. bir şey söylemeye gerek duymazsınız. sadece başınızı eğersiniz. sessizlik kimi zaman bir tür derin saygının ve sözlerin ifade edemediği güçlü sevginin de dışavurumudur.

  • sessiz

    08.09.2007 - 10:45

    anlatmadan anlaşılmak isteyendir kimi zaman.

  • sen

    08.09.2007 - 10:36

    Bu melâl denizinde sukûn ettiğim
    ellerimi böğrüme vurduğum acım,
    gözlerimin oluklarına dolup dolup boşalan
    iki büklüm üşüdüğüm,sığındığım
    böyle aceleyle koyup gidiveren
    yüzün, yüzümdür diye incitmediğim

  • Gölge

    08.09.2007 - 10:20

    sen daha birkaç günlük gölgeyken gözbebeklerimde, göz pınarlarımdaki kan damlası aktı içime doğru...ne hiç doğuramadığım güneşlerdi tenimdeki pırıltı, ne asılı kaldığım boşlukta durduğum nokta...
    turuncu bir bohçaya sarıp hatırladığım en eski tarihe yolladığım gizli parmak izimdin daha gölge iken... bindokuzyüzbilmemkaçın ağır aksak temposunda hiç tutulmamış bir çocuk eliydin... sabaha az kala güneşe dair tek izdin 'yok'luğun 'var'lığına inat...
    büyücünün rüyamdan çaldığı o küçük heybede, merdiven altı hikayelerimin arasına çocuk aklımla gizlediğim yakamoz ışığıydın, bulunmamasına adaklar adadığım...
    hiç duyulmamış bir haykırıştın boğazımda sen daha bir kaç günlük bir gölgeyken gözbebeklerimde.....

  • kafayı çekmek

    07.09.2007 - 20:42

    siz tahtadaki yaziyi okumaya calisirken ondeki arkadasinizin kafasinin tahta ile sizin araniza girmesi uzerine bir şey gorememeniz ve hemen akabinde 'ceksene kafani' demeniz uzerine de kendisinin kafasini tahta_siz duzleminden cekmesi

  • akşam

    07.09.2007 - 20:34

    gölgelerin hafif hafif uzamaya başladığı, sabahı hatırlatan bir serinliğin çöktüğü zaman dilimi...balkonda izlenecek bir gökyüzü, maviden ve kızıldan yana zengin...elde bir bardak sıcak çay ile izlenen sahne, perdeler inerken...

    '...
    gözleri kadar güzel sevdalımın
    uzayan gölgelere uzanıyorum
    üstümde hırçın bir mavi
    yeni bir zamana başlar gibiyim
    batan günün ölgün kırmızısında
    usulca koyuluyor akşam türküleri
    ...'

  • adres

    07.09.2007 - 20:29

    arkami dondugumde yuzume gec
    kacarken tut beni
    yorma kendini beni tanimak icin
    beni sorma sevgisiz sokagin sakinlerine
    bilmezler icine atilarak buyutulen kayip asklarin adreslerini

  • hiçbir şey

    07.09.2007 - 20:27

    yıllar olmuştu gideli
    bir avuç kum getirdi gelirken
    avuçlarından dökülerek
    kumu alıp yıkadım yüzümü ve değişti her şey
    yine gitmek zamanı geldi, bırakıp avuçlarıma kumu
    'hiçbir şey yok' diyerek gittin
    ve arkandan baktım, üzgün değildim ama
    öylesine hüznüne hasret kalarak
    güle güle
    'hiçbir şey yok'tu artık...

  • son

    07.09.2007 - 20:24

    “sen gelmesen de bu yangın çıkacaktı
    bir kırlangıç bizi ikiye bölecekti
    yeni adlar koyacaktık bitkilere
    son yaz güneşi de çekip gidecekti asmalardan
    senin korkun da gidecekti
    unutacaktık”

Toplam 1002 mesaj bulundu