Gecenin bir yarısı ben hala beklemekte,geçmek bilmiyor zaman.Bu saatlerde tükenecek elbet yeni saatler eklenecek hoyrat zamana.
Oturduğum masa başında elimde tükenmeyen kalemim ve dilimden düşmeyen sen satırlarımda.Yazıyorum geldiğince elimden ge ...
01.01.2013 - 02:17
Değerli dost,
20013 yılının size ailenize ve tüm sevdiklerinize sağlık mutluluk ve huzur getirmesini dilerken,Ülkemize de kardeşliğin ve barışın egemen olmasını
diliyorum.......Nice mutlu yıllara......sevgi ve saygılarımı sunuyorum...
28.10.2012 - 19:21
seni sevmek en güzeli
Gecenin kasvetli saatlerinde
yorgun bedenimin,huysuz dilinde
boş kalan sol yanımının sızısını dindir
senin kollarında huzura erdir
Doğan yeni günde
birlikte herkesin içinde
yanyana dizdize
cennet bakışlı gözlerinle beni sevindir
Seni seviyorum defalarca dilimde
günahlarım çıplak tenden ayrılsın
geceye huzur veren öpüşlerinde
seni istiyorum kimliksiz bedenimde
Aşk rüzgarında savrulmak
sevgi nehrinde arınmak
kaybolup girdaplarda
seninle mutluluğa ermek istiyorum
Masumiyetin yükü ay yüzünde
gözlerime bağ takılı
parmaklarım pusulam teninde
senin sevgi selinde yok olmak istiyorum
Topladım kırçiçeklerini
herbiri sen kokarsın
saçlarına yaptım yıldızları
koparma öylece kalsın
Yüreğimde fırtına ol
midemde sancım
sarmaşık ol tenime
bedenimde savrul
Ezberlemeliyim her noktanı
dudaklarında yanmalıyım
yalnızlar diyarından kurtar beni
sarmala yaralı bu yüreği
Ey AŞK
duy sevdam için çırpınan YÜREĞİ
23.10.2012 - 23:20
Sen gittin.. Bir zifiri karanlık, bir zından yalnızlığı, ağır bir boşluk bıraktın geride. Gittin ve dönmeyeceksin bir daha. Haklısın gidişinde, bu aşkı bitirmekte haklısın. Tek söz söyleyemedim. Yüzüne bakamadım. Karşında ağlamadım. Eridim, tükendim, bittim. Sonsuzlukta bir insan nasıl olur.. sesi soluğu nasıl duyulur?
Elveda aşkım.. Elveda sevgilim. Sen kendini hiç böyle gereksiz, böyle değersiz, böyle yapayalnız hissettin mi? Ayrılık ölüm kadar acı ve soğuk.Aynalara bakıyorum. Aynada gördüğüm ben değilim. Gözlerim cehennem ateşi.. dudaklarım mühürlenmiş. Ellerim titriyor. Yüreğim kızgın demirlerle dağlandı. Yokluğunun bedeli çok ağır sevgilim.
Sevinçlerim, hayallerim, umutlarım, renkli dünyam elveda.. Elveda yaşamak.. Yaşamın anlamı elveda. Kimse farkında değil yokluğunun. Sensiz ne hallerde olduğumu kimse bilmiyor. Anlamıyor yitip giden bir aşkın kederini.
Düne kadar en yücesini yaşadım mutluluğun, ayaklarımın altından kayıp gidiyordu toprak, denizlerin ovaların üstünde uçuyordum. Güneş kadar yakındı bana aşk. Güneş kadar sıcak ve parlak. Bıraktın birdenbire, kanatlarım kesildi. Hızla çakıldım yere, boşluğun içindeyim, şimdi hiçbir şeyim.Oysa dünyanın en zenginiydim. Bütün çiçekler bizim için açardı, bizim için ballanırdı meyveler, ekinler bizim için bereketli, sular bizim için çağlardı. Şimdi toz duman içinde kızgın bir çöldeyim. Yönümü yolumu şaşırdım. Sam rüzgarlarına bıraktım gövdemi, sürüklenmekteyim.
Sen bensiz nasılsın, bilmiyorum. Rahat mısın, mutlu musun, bu kadar çabuk beni unutur musun? .. Nasıl birden mazi olursun?
Düne kadar gözlerinden aşkı içtiğim, dudaklarında yüreğimi erittiğim, uğruna bıçaklar çekip dünyaya meydan okuduğum ey sevgili nerdesin? Kimlesin? .. kimlerlesin? .. Kimlerle oynaşır gönül eğlersin? Ben burada, terk edip gittiğin yerdeyim.
Elveda aşkım.. Elveda birtanem.. Elveda sevgilim! Elveda sana..
Kayıtlı
Ayrılık Ayrı Mektup
Bir ayrılık namesi, Bir ayrılık mektup'u... Resimleri Bir ayrılık namesi, Bir ayrılık mektup'u... Videoları
Denildimi Bir Yerin Adına TÜRK Beldesi,
17.10.2012 - 14:43
Gecelerim firari uykusuzluğuma
Bütün kaldırımlar tanır izlerimi
Sokak lambaları karanlığın gölgesinde
Duvarlarda binlerce afiş
Kaybolmuşluğun umudu peşinde
Vızır vızır işleyen caddeler
Suskun...
Bir köşe başında
Sessizliği bozan
Yankılanan
Terkedilmiş çocuk sesi
Firari gecelerin azmanı olmuşum,
Bütün istasyonlarda afişim durur.
Beni bir çocuk bile bulur...
Dokunma bana, çıldırırsın!
Dokunma bana, ellerin tutuşur! Koşmak istiyorum;
Eksozların, molozların,
Yağmaların kıyısından.
Onca insafsızlıkların,
Onca haksızlıkların,
Manzarasızlıkların, parasızlıkların,
Allahsızlıkların kıyısından...
Kimseye ve hiçbir şeye değmeden,
Ciğerlerimi yok edercesine koşmak istiyorum!
13.10.2012 - 20:04
Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...
18.08.2012 - 17:27
Sevgili dost,
Zor günler geçirdiğimiz bu günlerde RAMAZAN BAYRAMI'nın,
Barışa, hoşgörüye, dostluk ve kardeşliğin pekişmesine,
Barışın her yerde egemen olması dileğiyle RAMAZAN BAYRAMI'nızı candan kutlar.
Huzur.sağlık ve mutluluk içinde geçirmenizi diliyorum.
Bu vesile ile tüm dostların bayramını kutluyorum.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum......
19.06.2012 - 03:45
DERBELER GECELER
Bir çığ bulutu sürükleniyor üzerime
Gözlerim hala gri renkte
Bir ses bir nefes beklediğim
Çaresiz başka kentte
KADER OYUNCUSU
18.06.2012 - 23:51
Harika bir insansın
Tavrın,edan muhteşem
Canım
Herkese neşe dağatırken
Neden solgun güzel yüzün
29.05.2012 - 18:39
bir çınar ağacaı altında gibi doğanın güzelliğini seyreder gibi şiirinin güzelliği yürekten tebrik ediyorum...
19.05.2012 - 16:19
Sen sevgi dağımdaki meleksin
Seni bekledim kız kulesinde
sultan Ahmet de Kuşlara yem atarken
Her gördüğüm yüze sen diye baktım
Bu yürek seni sevdi sen yoksan zehir değecek dudaklarıma bilesin
08.05.2012 - 08:38
Keşke hep çocuk kalabilsek, düşlerimiz çocukluğumuzdaki gibi masum ve pembe olabilse keşke.. Ama zaten keşke girdiyse sözcülere o zaman büyümüşüz ve çok geç kalmışız demektir..
22.04.2012 - 00:31
selam...nasılsın? ?
21.04.2012 - 01:53
yaa çok uzun zaan oldu seni görmeyeli burda görmek şaşırtıcı
bana ulaş bi şekilde sende hatırlayınca şaşıracaksın
görüşmek üzere.
18.04.2012 - 13:59
Güneş ışığı yaktı diye mi kurur, kavrulur yapraklar...
Işığı değilde derinindeki sıcağı gören sevdalar...
Işık sevgidir, alevi ise ise aşk, bunu kim anlar..
Kim suçlayabilir ki alevlerin savrulan şuledarını...
Su ışıl ışıl akar da kim gördü ki güneşin şulesini...
Evet, ışık saçan sevsadır, alevi ise aşk’ın şivesi...
Kim atabilir ki benliğindeki zuhrenin zehrini..
Kim sevdadan anladı ki, aşkın sırrı bilsin Zühreyi...
O bir aşk, en yakını bile bilmez onun cevherini,
O gözlerimden bakmayan ne bilir ki Zühre’nin aşkını
Hep kıskanıldı o, oysa bilinmez rüzgarlarda savrulan şuledarı,
Aşkı yol vermedi, engel oldu kanatlarını açmaya eski aşkları...
Ey deli gönül..! Ey alevin sırrı ile sırlandığım alevin şuledarı..!
Benim gözümle bak ona, dokun saçlarının rüzgarına,
Yüreğin varsa al o alevli cevheri de göğsüne yasla,
Sevgi ile gel ona ve ak gönlündeki sırlanmış aşkın sevdasına,
Görebileceğin en güzel bakış onun nakurundaki süzülüşte saklı,
Denizler onun saçlarını kıskandı da dalgalarında şekil aldı,
Toprak onun sırrını en derinlerde lavların alevinde sakladı,
Semalar onun gönlüne baktı, ve geceye gündüze daldı,
Güneş gibi süzülür kirpiğiniz arasından alevinin sevdası,
Her şeyi sevdi hakkıyla, her zerreyi ışığıyla kuşattı..
Terk ettim alevimi, içimde aşkı da, sırrı da bende kaldı..
Sevda ile ışıl ışıl parlar bu dünya, ama kimin umrunda..
Aşk ile yanan hiç baktımı ki zerredeki şuledarın ışığına...
Biri sahiplenir, biri nasib alır haktan, bu sevdanın ışığıyla...
Işılda sen Zührenin şuledarı, venüz’ü kıskandıracak gibi ışılda,
Öyle ışılda ki, parlasın sırrındaki sırrım, sırrımdaki adın..
Güneş ışığı yaktı diye mi kurur, kavrulur yapraklar...
Hayır güneş değil, o göneşe cevher olan bir şuledar…
t.kul
18.04.2012 - 13:15
Merhabalar. nasılsınız?
09.03.2012 - 23:39
Değerli şairim,
Sevgili dost.
Sizi aramızda görmekten,
Barışa Davet grubu adına mutluluk duyduk.
Paylaşımlarını bizimle paylaşmaktan da
Ayrıca onur duyarız....
Umarım barışa bir seste sizden gelir.
sevgi ve saygılar şairim.....
24.02.2012 - 09:48
Doğum gününüz kutlu olsun.Sevenleriniz ve sevdiklerinizle birlikte mutlu yıllar diliyorum.
29.04.2011 - 01:33
BİLKİ GÜLÜM
Bunca zaman yaşanılan güzellikler adına,aylar varki hasret kaldım gülüm demen adıma.Onca mesajlarım açılmadı haps oldu karakutuya.En azından açıp okumanı dilerdim.Belki hiç okumadan sildin.
Elim her ulaştığında telefonun tuşlarına,içim titredi tedirgindim.
Bekledim,gözlerim takılı kaldı telefona.
Tek hatırladığım bir bilinmezliğe daldığım...
Sahte olmayacak kadar kudretliydi sevgimiz.Yalandan desem haksızlıktı bu.Bilinmeyenler adına kurbanmı edildik ikimiz.
Bence, sevgim ağır geldi,korktun kendinden.
Şu an bir sahilde balıkçı kuşları ile ben bir başıma,hayalimde yine sen sevdiğim.
Kalpsizsin desem sevgini hissettim ben.
Yalan desem sözlerinle yoğruldum ben.
Boş desem bu yürek atarmıydı sen sen diye bunca sene.
Gücüm kalmadı sensizliğin yaşamasına,ha bir adım öte,ha bir adım beri.
Önemli olan benim seni hissetmiş olmam gibi,seninde beni hissetmendi.
Oysa senden bize ait hayattı beklentim.Ben sana ait bir ömrü fedaya sunmuşken şimdilerde bir sözü esirgedin.
Sanma ki bu sözler geçiriliyor bir kağıda hepsi silinmemek üzere işleniyor yarelenmiş yüreğime.
Fırtınalar işliyor dünyama,toz bulutları bir yanda.
Bir mendil elimde ki senden kalan tek hatıra.Koklar koklar dururum her anım senin hatıralarınla.
Sözlerim takıldıysa sarp kayalıklara,bilki feryadımı duy diye.
Dersen ki bundan bana ne...
Hafiften bir ses sen diye dinlediğim.
Gülüm,sevdiğim yanımda olmanı çok istedim.
Öyle derinden vurulmuşken sana,çizgi çizemedim tüm yaşanmışlıklarımıza.
Şimdi dön gel desen bana,inan kuşun kanadıda olsa gelmeye razıyım sana.Dudaklarından çıkan bir söz yeter,yeter beni yeniden yaşatmaya...
YAZAN:KADER OYUNCUSU
25/04/2011,İZMİR
27.04.2011 - 17:24
Gerçeklikle ilgisi olmıyan,insan kasveti içinde bulunmayan ben her şeyi bilirim diyen malı mülkü insanlığa tercih edenlerle işim olmaz.
Sadece burada seviyeli bir ortamda insanca hataları bile olsa şiir adına paylaşımlarda bulunan üyeler yazsın lütfen...
25.04.2011 - 22:06
ZİKZAK ÇİZMEZ ŞAİR
Dansöz gibi kıvırmayan
Seçkinleri kayırmayan
Hak yolundan ayrılmayan
Zikzak çizmez şairsin sen
Doğruları söyleyensin
Haksızlığa gürleyensin
Dostlarıma güvenensin
Zikzak çizmez şairsin sen
Kap gözüyle görüyorsun
Hak edeni övüyorsun
Hak edene sövüyorsun
Zikzak çizmez şairsin sen
Kalemimi bükmeyensin
Hortumcuya yüklenensin
Bölücüye diklenensin
Zikzak çizmez şairsin sen
ŞAHİN ERTÜRK
24.02.2011 - 18:35
Saygın arkadaşımız Bayan Kader Oyuncusu
* Doğum gününüz kutlu olsun *
* Antoloji.Com Gruplar Kurucu Ve Yöneticileri - Antoloji Sitesi Yetkili
Şairler Grubu - Evrensel Sanatçılar Birliği ESB - Pen-Pal Club *
24.02.2011 - 05:36
v´¯)
♥ _K____(¯``✿ ´´¯) __(¯`v´¯)
♥ _U____(_.^._) __(¯``✿ ´´¯)
♥ _T_______(¯`v´¯) ´_(_.^._)
♥ _L______(¯``✿ ´´¯) (¯`v´¯)
♥ _U_______(_.^._) (¯``✿ ´´¯) ..
♥ ____(¯`v´¯) _____ (_.^._) _(¯`v´¯)
♥ _O_(¯``✿ ´´¯) __(¯`v´¯) __(¯``✿ ´´¯)
♥ _L__ (_.^._) __(¯``✿ ´´¯) ___(_.^._)
♥ _S____ (¯`v´¯) ´(_.^._) __(¯`v´¯)
♥ _U___(¯``✿ ´´¯) _ ___(¯``✿ ´´¯)
♥ _N___(_.^._) _ ______ (_.^._) `•.¸
★ `•.¸)
¸.•) ´
.•´ ★
★ `*.*´¨)
¸.•´¸.•*´¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•` * *» ☆ .•°•.•.★ :: *¸.•´¸*.•*´¨) *¸.•*¨) ¸*.•´*¸.•*´¨) *.*¸.•´¸*.•*´¨)
Doğum gününüz Kutlu olsun *¸.•´¸*.•*´¨)
..*¸.•´¸*.•*´¨) *¸.•*¨) ¸*.•´*¸.•*´¨) *
.Sevgiyle
...Umutla
...Saygıyla
...Huzurla
...İnançla
...Dünyanın tüm güzellikleriyle yaşanacak nice doğum günlerine,,,
KUTLU OLSUN
SAĞLIKLI HAYIRLI UZUN ÖMÜRLER DİLERİM
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU...
24.02.2011 - 00:10
Doğum gününüzü en güzel dileklerimle kutlar, sağlıklı, huzurlu ve sevdiklerinizle beraber mutlu günler dilerim. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet YURDAER
13.02.2011 - 09:50
GERÇEK AŞKIN HİKAYESİ
SEDEF ÇİÇEĞİ
Mahkeme salonu lebalep doluydu. 70’ini geçkin iki ihtiyarın boşanma davası vardı o gün ve meraklı bakışlar altında oturuyordu bu yaşlı çift. Adamın inatçı bakışları vardı. Yaşlı kadın ise sinirden mi, yoksa ihtiyarlıktan mı titrediği belli olmayan elini kontrol altında tutmaya çalışıyor; bir yandan da yanında büzülmüş oturan eşine öfkeyle bakıyordu.
Hakim, “Anlat” dedi tok bir sesle. “Neden boşanmak istiyorsun? ”
Yaşlı kadın bir kez daha öfkeyle baktığı eşinden aldığı gözlerini hakime çevirip derin bir soluk aldı ve “Yetti gayri” dedi. Heyecan ve öfkeden ağzı kurumuştu. Yutkunmak istedi ama yapamadı. Yine de ağzını aralayıp “Bu herif 50 yılımı zehir etti” dedi, işaret parmağıyla gösterdiği eşine hiç bakmadan.
Salonda sessizlik hakimdi. Sinek uçsa kanat çırpışları duyulurdu. Asırlar gibi gelen sessizliği bu tür haberleri her gün sayfasına taşıyan bir gazete muhabirinin patlayan flaşı bozdu. Ardından diğer foto muhabirlerinin de harekete geçtiği görüldü. Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı? Resim çeken muhabirler fazla vakit kaybetmeden yerlerine dönerek defterlerini çıkarıp not almaya başladılar. Enteresan bir davaydı. Hepsi, gergin ve merak içindeydi. Fırsatını bulsalar kelimeleri yaşlı kadının ağzından kerpetenle söküp alacaklardı.
Yaşlı kadın eşiyle göz göze gelmemek için biraz daha döndü ona sırtını. Yanağından süzülen gözyaşını diliyle alıp dudağını ıslattı ve devam etti: “Bizim bir sedef çiçeğimiz vardı… çok sevdiğim! ” Yine eşini gösterdi, yüzünü dönmeden. “O bilmez… 50 yıl önceydi… Bana verdiği çiçekten alıp tohumlamıştım onu. Çocuğumuz olmamıştı. Ellerimle büyüttüğüm o çiçeği yavrum bildim. Sevip okşadım… Bir süre sonra çiçek kurumaya yüz tuttu. Kurur diye çok korktum. Her gece kalkıp sulayacağım, diye adak adadım. ‘İyi gelir’ demişlerdi. 50 yıl hiç aksatmadan yaptım bunu. Bu herif, bir gece olsun sulamadı! Hiç olmazsa geçen gece sulasaydı yine bir şey demeyecektim ama sulamadı! Takatim kesilmiş… uyuyup kalmışım.”
Yaşlı kadın yorgun düşmüştü. Son bir gayretle kendini toplayıp noktayı koydu. “İşte ben böyle bir adamla 50 yıl geçirdim.. Ona hayatımı, umudumu verdim ama ondan gördüğüm hiçbir şey yok. Bir kerecik olsun benim işimi yapmadı. Onsuz daha iyi olacağımı düşünüyor ve boşanmak istiyorum.”
Yaşlı adamın sözleri
Hakim, yaşlı adama dönüp “Diyeceğin var mı, beyamca? ” dedi. Yaşlı adam şimdiye kadar hiç yargıç karşısına çıkmamıştı. Utanıyordu. Ayağa kalkıp bastonuna yaslandı ve tane tane konuşmaya başladı: “Askerliğimi, Reisicumhur Köşkü’nün bahçıvanı olarak yaptım. Envai çeşit çiçek vardı o görkemli bahçede. Sedef çiçeğini orada tanıdım. Fadime’mi de. Çok seviyordum, ona çiçek buketleri yapıp verirdim hep. İlk evlendiğimiz yıllardı. Boyun ağrısına tutuldu. Hekim, uzun süre yatmasının doğru olmadığını söyledi. ‘Her gece uykusunu bölüp uyansın ve boynunu oynatsın’ dedi.” Yaşlı adam, hâlâ sırtı kendisine dönük olan eşine baktı şefkatle. “Hekimi pek dinlemedi bizim hatun. Uykuyu seviyordu. Benim sözüm de para etmedi! ” Yüzünden kimsenin görmediği bir gülümseme bulutu geçti ve zekice tebessüm ederek sözüne devam etti. “O günlerde, tesadüf, sedef çiçeği kurumaya yüz tuttu. Ben ona, ‘Gece sularsan çiçek kurumaz’ dedim. Adak adattım. Her gece uyandırdım ve seyrettim. O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçeği sularken seyrettim.” Durdu ve hemen yanında oturan eşine baktı; tıpkı, geceleri çiçeği sularken baktığı gibi. Gözlerini ondan ayırmadan şöyle dedi. “Her gece o çiçek ben oldum sanki! ” Yaşlı adam konuştukça büyüyor, etrafındakilerin dikkatini bir mıknatıs gibi üzerine çekiyordu. O yaştaki bir adamdan beklenmeyen bir hareket yapıp dimdik durdu ve “Her gece o yattıktan sonra kalktım” dedi, mahcup bir ses tonuyla. “Sedef çiçeği, gece suyunu sevmez, Hakim bey. Eşim yattıktan sonra, onun saksıya döktüğü suyu boşalttım hep.”
İhtiyar adam ağırlığını öbür ayağına verdikten sonra tüm gücünü toplayıp; “İhtiyarlık işte” dedi. “O gece ben de uyumuş kalmışım. Suçlandım, Hakim bey. Sesimi çıkarmadım.”
Olay tamamiyle gerçektir.
ALINTIDIR:
Toplam 100 mesaj bulundu