Sultanı Yegâh Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

Sen gözlerinde kaybolduğum engin deniz
Kıyısında düşlere yatıp,
güvertesinde mehtabı seyre daldığım şehir
Kaç karanlık gecenin ardından baka kaldığım son ekspres
Sokaklarında çaresizce ıslandığım gökyüzü ........

Ne güzel kelimelere dökmüşsünüz...Tebrik ederim

torbalarla hayal satılabilseydi eğer Migros'ta
kasadar uyuyarak geçirirdin mesaisini
kırmızı paspasları uçardı apartmanların
yine de bir sen düşerdi bacamdan içeri
öyle isli, öyle siyah, öyle bencil

dedim ya migrosta salı satıyorlar pazartesiden
her gün bir önceki günde satılıyor hem de taneyle
ve tartmaya tenezzül etmiyor manavlar
zaten ömrümüz üç paralık diye

yine de bir sen düşüyor poşetten aşağı
tutuvermek için eğilirken sızıveriyorsun şehrin yeraltı sularına
alırken hiç tane eve geldim sıfır tane

işte böyle

Merhaba Sultanı Yegah - Biz Yeni Bir Türk Sanat Müziği Korosu Oluşturuyoruz,
Bu Mesajı Konu ile ilgilenen Arkadaşlarınıza iletmeniz mümkün mü?


Detaylı Bilgi Form Yazımda,

Şimdiden Teşekkürler.
Saygı Ve Sevgilerimle...

sular durulsa
bi soluk alsa derinden şiirler
ne kelimeler türeyecek
peydahlanacak dilime yeniden
ucu bucağı görülmeyen
vişne çürüğü renkler
ağzı açılmamış sözlerle
duyulmamış küfürler...

aşk'ın cepkeni

düş yakamdan İstanbul
istiklâl kadar kalabalık eteklerim
bu akşam bi türkü tutturur
yanık martı sesine eşlik ederim
hoyrat dalgalara
yosunlu sulara teslim saçlarım
palmiye ağacının gölgesinde uzanmış
tepeden tırnağa aşk kokar
baştan aşağı gurbettir yollarım
buruk bir şarabı yudumlarken dudaklarım
darmadumandır sokaklarım
mevsimsiz rüzgarları konuk eder
yalnızlığın tavan arasına katlı hislerim
ıslaktır arnavut kaldırımları sersefil gecelerde
hasret kokar yine hücrelerim...





[Sevgi Batbay Özçelik]

http://profil.edebiyatdefteri.com/sevgibatbayozcelik/

'Aşk' göz göze gelindiğinde değil
Mertçe
'Yürek yüreğe' vuruşulduğunda güzeldir... [sevgi batbay özcelik]

Zıpkın gibi







Babası meçhul çocuklar peydahlanıyor
Pıhtılaşmış
Kan gölü’nün içinde
Göbek bağları boyuna kesik
Çırpınıyor vahşet
Annesi ölmüş rahmin eteğinde
Geceye öksüz şiirler akın ediyor
Kimse bilmiyor sessizliğin sırrını


Kör bir bıçak elimde
Şizofren duyguları hadım etmiş
Ayık kafalan çekemiyorum
İşkence
Almış günün yorgunluğunu
Ayak ucumdaki yan yatmış şişe
Çömeldiğimde yere
En az Dünya kadar başım dönmekte


Inanıyorum ki
Bu oyunda
Keser ve sap dönmese de
Zalimliğin yolu bir gün kurtlar sofrasında kesişecek
Yürekte bir tutam kin
Gözlerde bir avuç nefret
Hesabı sorulacak
Yakın tarihin çetelesiyle


Sen rahat uyu atam
Yattığın yerde
Çiçek pasajından
Bir demet karanfil bıraktım üzerine
Sanma
Vatanı emanet ettiğin gençler uykuda
Hâlâ zıpkın gibi beklemekte
Gözleri mermi gibi
Elleri hep tetikte








sıfırüçsıfırbir 2014 an itibariyle

http://www.edebiyatdefteri.com/siir/726974/hislerimde-firtina-var.html

SORMA








körkütük yalnızlığım yine
zifiri bir rengin
doruk noktasına damga vuran bir gecesinde
hayalin
puslu duvarları andıran yüzüyle
kopan bir fırtınanın eşliğinde
kocaman bir gölgeden ibaretti...



omuzlarım açıkta kalmış yine
ter içinde saçlarımla
nefes nefese...
sen de feryat figan
ben deyim
uçuk kaçık bir halde
sanki
düşlerin en kalabalık yerinde
seninle sarmaş dolaş
bir uyanışım var ki
sorma! ! !






Sevgi Batbay Özcelik

V A K İ T
(Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın)

l a n e t bir akşamın, görüşe açık
kıytırık bir s a a t iydi
karanlıktı gece
vuslata ramak vardı
birden tüm seferler iptal 
bir siren
birde çığlık sesi
dilin damağa yapıştığı an



*gerekçe kapı gibi sağlam
yok hakim bey, 
şikayetim yok 
çarptım 
ah o kör olası gözlerim 
önümü göremedim*


 
zaman ayrılık ertesi
buruk bir şarap mevsimi gibi
bir anda yok olan k a h v e nin hatırı 
valizin toplanıp, duyguların rafa kalkma vakti
gecenin rahminden söküp anıları
şafağa gün ışımadan yollara düşme vakti
kasıklarıma artçı sarsıntılarla  dayanılmaz sancılar vuran
demir alma v a k t i
artık
arkama bakmadan, iç dünyamın pimini çekip gitme vakti
adilce
hatta a s i l c e
hatta s e s s i z ce
aldıklarını yerine koyma
bırakılan yerden hayata başlama vakti
ve 
çok geç kalmadan
kurda k u ş a yem o l m a dan ayakta durma vakti...




02.KASIM.... Sevgi Batbay Özçelik

nereden bileceksin



sen hiç
boşlukta kıta keşfedip
paralel evrende
heyecana vardın mı


sen hiç
merak edip
o’nun yürek atışını
avuç içinde hissettin mi


sen hiç
o’nun militan ruhunla savaşıp, aşk’ta yenilgiye düştün mü
dağların yamacında, kır çiçekleri toplayıp
mor sümbüllere inat
savruk ruhunla ateşten çember çizdin mi
gözlerinde mutluluğun tablosu
yedi renk, dört mevsim
ve
elinde pimi çekili bomba ile
kuytu köşelerde kaçak seviştin mi


sen hiç
o’nunla bozkırlarda, dört nala at sürdün mü
ter içinde
geceden vazgeçip
sabahın kollarında raks ederek
nefes nefese kalıp
özgürlüğün tadını çıkardın mı...


10.05.2012

http://profil.edebiyatdefteri.com/sevgiozcelik/

sevgi yürekli mutlulukların en güzeli seninle yaşasın

Merhabalar Sevgi hanım;
şiir sayfanızda bir şiiriniz var ancak forum alanınızdaki şiirleri okuma fırsatı buldum gerçekten kaliteli şiirler.Usta bir şairle tanışmaktan memnun oldum.saygılar mutlu pazarlar dilerim.

 
Rüzgar gibi geçti...

Rüzgar gibi geçti



benimki sadece veda bûsesi
sıcak bir dokunuştu


sanki
volumu yüksek 
gerilim hattında saklıydı herşey


kum fırtınasına yakalanmış 
çöl esintisiyle
bir anda gerçekleşti 


önce;  başucu kitabımın sayfalarını kapattım 
sonra;  ay ışığına öfkelendim 
gözlerimde ki feri söndürdüm 

ani dönüşüm noktasında  
esir pazarında sandığın ruhumun
sana olan güvensizliğini bitirdim 

nazarımda olan SEVGİ’ nin
çırasını yaktım!


AŞK’ın
tüm etaplarında kapılar açtım, yollar bağışladım sana
artık neye yarar
essen kasırga, kükresen aslan gibi


yel kayadan ne alır?
sen alabilesin ki...

Sence olur mu..?


içimde var olan sevginle
yağsam üzerine dolu dizgin
essem meltem rüzgarında 
dokunsam uculca teninin 
parmak ucumla her zerresine...

bereketli nisan yağmurları yağsa 
sularım günbegün çoğalsa 
kocaman ırmaklar oluşsa 
bir yakası okyanusun kıyısına aksa
diğeri yeryüzünü kaplasa
kurak iklimlere inat
yeşertsek kainatta her yeri...


toprağına ekili tohum misali
sürgünlerim uzansa ellerine
kuytularını ısıtan güneşin olsam
sesim çağlasa gece gündüz 
avazım çıktığı kadar boşlukta bağırsam
ferdane-i alem
'seni seviyorum' diye...


sen dizlerime uzansan
gözlerimin derinliğinde çığırlar açsan
ben sana deli divane
dönsem sabahlara dek etrafında
tavaf edercesine...


şarkılardan fallar tutsak
arada...sussak hiç konuşmasak
renklerimiz olsa mavinin tonlarında
bazen yükselen boyumuzu aşan dalgalarımız
bazen de mevsimsiz yağan yağmurlarımız
seninle beraber ıslansak...


bize yakışan yıldızları sahiplensek 
uçsuz bucaksız mavi gökyüzünde 
dünde bıraksak yarım kalmışlıkları 
bir bütün olsak yarınlara 
bugünse en sağlam düğümleri atsak
seninle beraber naftalinli duygulara
tabuları yıksak 
şehri baştan sona 
tanksız, silahsız
istila etsek...


gönlümüzde taht kursak
iki kişilik krallığımızda yaşasak  
gözyaşımız akmadan
kimseyi incitip, üzmeden...


ecele baş kaldırsak
yüreğimizin kenarında
mehtap ışıltısı
ve martı seslerinde
ölümsüzlüğe karışsak...


vereceğim son nefese değin
sığındığım huzur dolu 
çalkantısız limanım olsan
içimin derinliklerinde 
hep aynı şekilde dursan...


korkusuzca
vaatlere imza atsak
sen bana ait 
ben zaten seninim diye...


dosta düşmana karşı
cebimizde umutlarımız tükenmese 
birde en fiyakalısından 
ebediyete kadar
sadece benim olsan
ve... seninle birlikte
bu uğraşı kazansak
altına da 'ölümsüz'lük adına 
mühürü  bassak...

başın göğe erer mi
ne dersin şimdi..?

 

 
GIDEMEZSIN

Kaç karanlık gecede örülür
Çekilen acının kaderi
Kaç ömür tüketilir 
Teslim alırken sensizliği
Dayanabilir mi buna bilinmez 
Şehrin en sağlam kaleleri
Kuşatıldığında surlar
Anladım ki
Yokluğun sarar 
Ay ışığının mateminde
Siyah bir tül gibi bedenimi
Hüzünlere bürünür saatler
Aklım sende kalır uyuyamam
Düşlerim bölünür zamansız 
Sensizliğime dayanamam
Anılar canlanır gözümde 
Hiç birine karşı koyamam
Gözlerim yollarda seyre dalarım 


Ümidimi yitirmedim 
Canımın acımasına inat 
Bir nefes 
Bir nefes daha alırım 


Saymadım 
Üşüyen ruhumu ısıtmak için
Titreyen ellerimle
Kaç kibrit yaktım


Bakmadım 
Yıkılan hayallerimin arkasından 
Buğulu gözlerle
Kaç gemi batırdım 


Yılmadım 
Gözün karardığında
Hep arkanda durdum
Sen Irak’larda 
Ben ise karar aşaması  
Giyabi tutuklamalarda
Kaç güzergah geçtim


Yangınları aştım kor alevlerle
İsyanlar çıkartım avuçlarında 
Fırtınalar yaşattım yanı sıra 


Şimdi hesap zamanı


Tüm bunları bilip 
Ani karar veremezsin
Seviyorsan eğer
Gururuna yenilemezsin
Sevmiyorsan
Canı gönülden 
Kadınım diyemezsin
Hele de
Beni böyle yaşarken
Kaderimle başbaşa
Umarsızca çekip gidemezsin...

Sevgi Batbay Özcelik

 
Yorgunum Bu Bedende

Yorgunum bu bedende
İstesem de
İstemesem de...

Gidiyorum bu azılı şehirden
Kalemim kırgın 
Yüreğim dargın 
Dil lâl oldu
Küstü, sustu 
Devran dönmeye mahkum
Yaz diyorsun 
Şiirler, sustu
Bardak doldu, taştı 
Sabır taşı çatladı 
Umutların rengi soldu
Kısacası 
Hayat çekilmez artık 
Dahası
Yürek sesim durdu
Nasılsa
Başın göğe erdi  
İstediğin buydu...Sevinmelisin
Rahat ol..!
Uzağındayım şimdi 
Duymuyorum
Sezen’li şarkıları 
Hele de seni
Geri dön demeni...

Yetmez mi bu kadar
Daha ne istiyorsun..?

•

SEVGİ DUVARI

sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi

kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Can YÜCEL

http://www.facebook.com/group.php? gid=129925270362990&v=app_2392950137#! /group.php? gid=129925270362990
SEVGI DAMLALARI

'Seni tanıyamıyorum artık' derken ne kadar da haklıydın.Çünkü; Ben de seni sevdikten sonra, kendime hiç rastlamadım...

Yamandı Benim Sevdam...

Avuçlarımı yakardı
Saf kan sevdan
Damarlarımda dolaşırdı
Kimseye sormadan...

Tek tesellidir şimdi bana
Kayıp yıllardan arda kalan...

Ne umutlar besledim
Bu azılı şehirde
Ne yenilgilere uğradım
Ne güzergâhlardan geçtim...

Tek başına savaştım
Yorgun düştüğümde oldu benim
Ama bir başınaydım...

Zamanla öğrendim
Tek yumruk olmayı
Hayatın acımasızlığına
İnatla karşı durmayı...

Sığındığımda oldu benim
Kıyı limanlarda
Tutunduğumda oldu
Sert kayalara...
Direndiğimde oldu
Yosun rengi gözlerinde
Hele de son yolculuğuna
Uğurladığımda seni...
Şimdi sen gideli
Her yanım biraz deniz
Her yanım daha mavi
Gökyüzü aynı eskisi gibi...

Yamandı benim sevdam
Delice damarlarımda dolaşan.



Sevgi Batbay Özçelik