Bir hal hatır sormak bu kadar mı zor? Zor ya, gerçekten zor. Herkes senin gibi değil ki. Şu sivri dilin olmasaydı, açık sözlü oluşunu da aradan çıkardığımız zaman, kim bilir sende onlar gibi olabilirdin. Ne garip değil mi, yine tek başına iki kişi sohbet eder gibi yazıyorsun. Bak oğlum bu hayatta iyiler her zaman ezilir. Ne yap et, çok iyi olma ama dışarı çok iyi olduğunu belli etme. Bak oğlum sen insanoğlusun, sana can verilmiş, onu kinle nefretle besleme. Olur insanlar hata yapabilir ama sen o hata yapanların açığını söyle ki, o zaman seni daha iyi anlarlar. Ama iş işten geçmiş olur... Şu web sayfasında yazıştığın birisi var mı? Şimdi eskiden dersin ama deme eski bitmiştir. Peki, eskileri kapattık, ee ne olacak şimdi eller yine boş. Bunun da çaresi var, o çare ise senin kendi içinde. Bazen düşünüyorsun değil mi neden bu konumdasın diye? Bazen bunları düşündüğünde şu an bile gözünden yaş akması kadar normal bir şey yok. Çünkü senin bedenin yaralı ve sırf bu yüzden iyileşemiyorsun. Ne kadar iyileşmeye çalışsan da olmuyor, bunu en iyi ben biliyorum. O kadar atıp tuttun, ben kişiliğimi tanıdım, ne zaman ne olursa ben ruh halimden anlarım diye, ne oldu söndü değil mi o ruh halin? Oğlum sen insansın, insan. Seninde çıkmazların olacak. Bak ne güzel oldu işte, benimle yazışarak rahatladın ama içinde yine sataşacak bir aksiyon görmüyor değilim. Senin eksikliğin konuşmak. Sen konuşmak istiyorsun, seni dinleyen karşılıklı sohbet eden ama ne yapalım zaman, senin ilacın olacaktır. Ama zaman zaman diyorsun, yaşlandık be nerede bu ilaç, mezarda mı? Onu ben bilemem onu sana can veren yaradan bilir... Sanki bundan önce o değer verip sildiğin insanlar vardı nedir ki bu üzüntün. Boş ver sallama onları onlar seni salladı mı? Senin bu yapın bozuk, senin çocukluğuna inmemiz gerekiyor aslında. Oralarda bir şeylerin olduğuna eminim ben ama onu da bir daha ki seansa koyalım tamam mı? Sen de hep ötele dur beni anca. Başka bildiğin nane kurusu yok zaten. Oh sende rahatsın tabi nasılsa buraya yazılanlar çıkmaz, diye... Ee ne olmuş yani birisi okusun diye yazmıyorum ki, kendimi tatmin etmek için yazıyorum, hiç de umurum da değiller, okumuşlar da fikir beyan etmişler de, önemli değil artık bunlar. Karşıma bir ayna istiyorum, çünkü o benim ilacım oldu. Bu bir hastalık bunu biliyorsun di mi? Evet biliyorum ama yapacak bir durum yok ki. İnsanlara yaklaşıyorum, hemencecik bağlanıyorum ve zaman geçtikçe bakıyorum ki sadece ben onlara yazınca bana dönüyorlar. Ben bunu istemiyorum. Ben artık kendimi bir atık gibi göstermek istemiyorum. Zamanında bir insan vardı, saf-cahil ama ne oldu öldü gitti. Peki kim üzüldü hâlâ kim unutmadı, tabi ki ben. Çocuk yetimdi, bir annesi bir babası hatta kardeşleri bile yoktu. Çok iyi kardeş olmuştu bana ama hayat işte aldı onu benden. Sonra ne oldu, bir muamma geldi geleli ona beni bilinmeyene doğru sürükledi. hem iyi hem kötü oldu. Hayat bir çelişki olduğu gibi, aslında insanların arasındaki çelişkilidir... Sen iki birey arasında bir bağ oluşturdum dersin ama o karşındaki birey aslında çok zayıf bir bağ barındırır fakat senin haberin bile yoktur. Bugün ayının 4 ü zaman ne hızlı akıyor, aslında... Neyse ya zaten içim kan ağlıyor, gözlerim yaşlar dökülüyor. Allah'tan içeri gelen yok yoksa anlat dur onlara... Git buradan git, durma artık senin yerin burası değil. Bir günlük ömrün doldu, bay bay gençlik...
Bugün doğum günün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin.. Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın.. Birlikte daha nice yaşlara..
Asıl mesleğimin hiç önemi yok, benim kim olduğumun da. Hatta bu yazıları okuyan kişininde, önemli olan insanın kendisidir. Neden bu sayfa derseniz, bende şöyle bir yanıt veririm. Her insan kendisi için iyi hissettiği bir şey yapmalıdır, bende ...
04.06.2014 - 16:11
Bir hal hatır sormak bu kadar mı zor?
Zor ya, gerçekten zor.
Herkes senin gibi değil ki.
Şu sivri dilin olmasaydı, açık sözlü oluşunu da aradan çıkardığımız zaman, kim bilir sende onlar gibi olabilirdin.
Ne garip değil mi, yine tek başına iki kişi sohbet eder gibi yazıyorsun.
Bak oğlum bu hayatta iyiler her zaman ezilir. Ne yap et, çok iyi olma ama dışarı çok iyi olduğunu belli etme.
Bak oğlum sen insanoğlusun, sana can verilmiş, onu kinle nefretle besleme. Olur insanlar hata yapabilir ama sen o hata yapanların açığını söyle ki, o zaman seni daha iyi anlarlar. Ama iş işten geçmiş olur...
Şu web sayfasında yazıştığın birisi var mı?
Şimdi eskiden dersin ama deme eski bitmiştir.
Peki, eskileri kapattık, ee ne olacak şimdi eller yine boş.
Bunun da çaresi var, o çare ise senin kendi içinde.
Bazen düşünüyorsun değil mi neden bu konumdasın diye?
Bazen bunları düşündüğünde şu an bile gözünden yaş akması kadar normal bir şey yok. Çünkü senin bedenin yaralı ve sırf bu yüzden iyileşemiyorsun.
Ne kadar iyileşmeye çalışsan da olmuyor, bunu en iyi ben biliyorum.
O kadar atıp tuttun, ben kişiliğimi tanıdım, ne zaman ne olursa ben ruh halimden anlarım diye, ne oldu söndü değil mi o ruh halin? Oğlum sen insansın, insan. Seninde çıkmazların olacak.
Bak ne güzel oldu işte, benimle yazışarak rahatladın ama içinde yine sataşacak bir aksiyon görmüyor değilim. Senin eksikliğin konuşmak. Sen konuşmak istiyorsun, seni dinleyen karşılıklı sohbet eden ama ne yapalım zaman, senin ilacın olacaktır. Ama zaman zaman diyorsun, yaşlandık be nerede bu ilaç, mezarda mı?
Onu ben bilemem onu sana can veren yaradan bilir...
Sanki bundan önce o değer verip sildiğin insanlar vardı nedir ki bu üzüntün. Boş ver sallama onları onlar seni salladı mı?
Senin bu yapın bozuk, senin çocukluğuna inmemiz gerekiyor aslında.
Oralarda bir şeylerin olduğuna eminim ben ama onu da bir daha ki seansa koyalım tamam mı?
Sen de hep ötele dur beni anca. Başka bildiğin nane kurusu yok zaten. Oh sende rahatsın tabi nasılsa buraya yazılanlar çıkmaz, diye...
Ee ne olmuş yani birisi okusun diye yazmıyorum ki, kendimi tatmin etmek için yazıyorum, hiç de umurum da değiller, okumuşlar da fikir beyan etmişler de, önemli değil artık bunlar. Karşıma bir ayna istiyorum, çünkü o benim ilacım oldu. Bu bir hastalık bunu biliyorsun di mi?
Evet biliyorum ama yapacak bir durum yok ki. İnsanlara yaklaşıyorum, hemencecik bağlanıyorum ve zaman geçtikçe bakıyorum ki sadece ben onlara yazınca bana dönüyorlar. Ben bunu istemiyorum. Ben artık kendimi bir atık gibi göstermek istemiyorum.
Zamanında bir insan vardı, saf-cahil ama ne oldu öldü gitti. Peki kim üzüldü hâlâ kim unutmadı, tabi ki ben. Çocuk yetimdi, bir annesi bir babası hatta kardeşleri bile yoktu. Çok iyi kardeş olmuştu bana ama hayat işte aldı onu benden. Sonra ne oldu, bir muamma geldi geleli ona beni bilinmeyene doğru sürükledi. hem iyi hem kötü oldu. Hayat bir çelişki olduğu gibi, aslında insanların arasındaki çelişkilidir...
Sen iki birey arasında bir bağ oluşturdum dersin ama o karşındaki birey aslında çok zayıf bir bağ barındırır fakat senin haberin bile yoktur.
Bugün ayının 4 ü zaman ne hızlı akıyor, aslında...
Neyse ya zaten içim kan ağlıyor, gözlerim yaşlar dökülüyor. Allah'tan içeri gelen yok yoksa anlat dur onlara...
Git buradan git, durma artık senin yerin burası değil. Bir günlük ömrün doldu, bay bay gençlik...
07.05.2014 - 10:04
Bir oda da eğer yalnız isen, ne kadar aydınlık olsa da içi o, oda karanlıktır...
12.05.2013 - 18:42
Bugün doğum günün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen?
Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin..
Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın.. Birlikte daha nice yaşlara..
01.05.2013 - 14:49
sessiz bir vedadır bu
yok oluşluğa ilk adımdır
ardımda bırakacağım tek şey
iyi temennilerim ve iyi dileklerimdir...
hep mutlu ol hayatında, hep gül sözümü tutarakan gidiyorum Allah ' a emantsin...
29.04.2013 - 21:26
Unutma o gunu...
28.04.2013
Toplam 5 mesaj bulundu