Sükûn Ve İnşirah Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

şiir öksüz kaldı al buyur dünya
toprağının altı bir kalbur dünya
söz yetim ses kısık gel duyur dünya
bir ses ver ruhuma tuz bas yaraya

direnmenin adı idi karakoç
küçük boylu bir dev idi karakoç
şiirin şerbeti tadı idi karakoç
kurban oldu Hakk'a tuz bas yaraya

aşk dedi titretti mumda ala ...

kanayan gönlümüze tuz olsun bu ses bu söz..yansın sızlasın..gözümüz durmadan aksın..Karakoç ölmüş diye
değil elbet..biz Karakoç'suz kalmışız diye bu cihan-ı ciyfede..ölümü güzelleştirecek kadar güzel bir kalbe..ölümün güzelliğince selam olsun..

Yarab Karakoç'umuzu cennetine al..

@..

Ölüm şimdi daha güzel..

@..

İnna Lillahi ve İnna İleyhi Râciûn..Karakoç Hakk'a yürüdü..

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören şair ve yazar Abdürrahim Karakoç vefat etti. Abdürrahim Karakoç'un oğlu Türk İslam Karakoç, Karakoç'un bugün hayatını kaybettiğini söyledi.

Karakoç, 46 gündür Gazi Üniversites ...

pusmuş bir şahanız şimdi
ne kadar şahan olsak

i.özel..

@..

uzun gölge ve yaklaşması akşamın
sen hiç suretini bıçakladın mı
bu yüzden uzun bu yüzden ılık
hangi göçebe kalbine sığınır ki topraktan

serçe ve güne bakandan
martı ve erguvana
kim bilebilir ki Allah
hangi koyu renkli adamın kalbindedir

kısa kanlı ve oldukça sinematografik
bir giriş bi ...

sabahın kuşlarıyla aynı lisanda
selamlıyorum seni
ey hayatın ve kalbimizin büyük hüznü

korkmadan gecenin ezasından
bir içim genişlik umuyorum
gözlerimiz için

çok keskin bir bıçağın çok ışıltılı şavkından
kanamasız bir şifa diliyorum
yüzlerimiz için

insan kırgınlığına em olsun diye g ...

Esirgeyen Bağışlayan Direnmenin Adıyla(*)

çizgiler
hüznün damarlarından emerler
ah uzun..
upuzun görüntümü

yaşamaya karşı küçük sempatiler besliyorum
anne gibi yâr gibi
olmuş iki oğul ve olmamış bir kız gibi

ölmeyi daha empatik buluyorum
her gün gözönümde yapraklar
ciğerimde ...

Davun


Uç benim boynumun soytarısı
kirle her cemreyi bana doğru olan
unuttum güçbela soluyan perdeleri
dudaklarımı ısırdıkça kabaran akşam
unuttum onu da.
Zaten bir tanım değil midir
tavsayan düşüp kalkmalara
hüznün hacanası diye bildiğim akşam
bir tanım değil midir o kıyısız ell ...

yeşilin kimyasıyla bir deniz ülkesinde
tutup talih bağımı ufkun ta ötesinde
bağladın ve koşturdun aşkının terkisinde
kalbimde sonsuz bir sır ruhum azapta şimdi

görkemli güneşlerle üzerime düşen nur
yazgımı ellerime bir zincir misali vur
ben bozayım mizanı sen defaten yine kur
sen olmasan ey ...

titrek ve unutkan bir kutsal metne
arka kapısından zorla giriyorum
esatiri ayetlerle sınanmış bazı kavimlere
bağışlıyorum gözlerimdeki gri sabah göğünü

böylece uzayıp gidiyorum yüzümün ince kıvrımlarına
seni delirir gibi gammazlıyorum

ağaca narkotik yaklaşımlar sunan zavallı beynim
uzun b ...

yüksek uçurumlarla sağ gözümüzdeki cinneti
kuşkudan kızarmış zihinlerimize ayetle üfle
başımız alnımızdan taşıp kopuncaya kadar
fikrin dipsiz uçurumlarıyla sağ gözümüzdeki cinneti

yağmura buyur gelsin ve yıkasın sarhoş aklımızı
hızdan nemden ve gürültüden çıkar kalbimizi ser
kiraz sükunetind ...

çizgiler
hüznün damarlarından emerler
ah uzun..upuzun görüntümü

yaşamaya karşı küçük sempatiler besliyorum
anne gibi yar gibi
olmuş iki oğul ve olmamış bir kız gibi

ölmekse daha empatik
her gün gözönümde yapraklar
ciğerimde nefesler
ter damlalarım
uçurtmalar bulutlar
ağaçları ...

kararır ormanın kalbi
oraya kuştüyü düşmediğinde

elbette yalan
sesin havada asılı kalarak
bir cinayet deliline dönüştüğü

bazı mevsimler çok kırıcı
ve çok yadırgatıcı olabilirken yağmur
diğer bazılarında çok onarıcı

ve elbette yalan
yağmurun denizi ıslatmadığı
aşkın bir sara sanrısı ...

atsız ata öldü de..ıssız acun kaldı mı..

@..

Sen gittin
Hayatın öbür ucunda bıraktın beni
Issızlaştı şehir
Yetim kaldı şarkılar

Sen gittin Ummanımı besleyen dereler gitti
Enlemler boylamlar
Ülkeler gitti
Şaşırdı yönleri kuzey ve güney
Demirden kavilik, yelden hafiflik
Savaşlar barışlar gitti

Sen gittin Aşımın hamuru gitti
Sen gi ...

ölü denilemez bize
surat asıyoruz diye
yok sayılamayız şehrin ışıltısından

kedileri seviyoruz hala
maviş kız çocuklarını da
üzerimizde emperyal üniformalar var diye
kimse ayrı tutamaz bizi
kavak hışırtısından

kelimeler bize küser
biz kelama kulluktan geri durursak
hiç bir sabahı
yan ...

damarlarımda biriken bir derviş var
anason kokulu

@..

bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi..

1000 yıldır haça çarpan hilalin..en büyük zaferlerinden Çanakkale..öyle büyük ki..şairin..'kanın kurtarıyor tevhidi' dediği cinsten..250 bin değil 250 milyon genç ölse yeridir diyecek kadar büyük..islamın yeryüzünden silinemezliğinin kalplere kazındığı ...

kısacası
karanlık kavramlarla örgülenmiş saçlarından tutup
sürüklemek gerekir zamanı
içinden uçurumlu sesler geçen proleter kumrularla

süzüldükçe
incecik bir hayat tortusundan da mahrum kalan
zorba dik başlı ve zalim bir şeydir zaman

@..

Siz çıtkırıldımlar!
Kemanlara geçirenler sevdayı.
Siz geçiren hamhalatlar dümbeleklere.
Derinizi kolaysa tersyüz edin benim gibi,
Ortada baştan aşağı dudaklar kalsın bir kere!

güzel şiir..hakiki şiir..kıçını başını oynatmadan diyeceğini diyen..sevgisini öfkesini derdini neşesini dümdüz o ...

kadim bir bilgelikten süzülmüş pir-û pak dizeler..su gibi akan ve aruzun muhteşem melodisiyle gönlümüze doluşan muhteşem dizeler..

Efendiyeva tanımaktan memnuniyet duyduğum nadirattandır..genel tarzındaki zarâfet ve inceliğin şiirlerine yansımaması düşünülemezdi zaten..şiir bilgisi ve duyuşu old ...

kırmızı bulvarlardan sonra
caddelerden ve neonlardan sonra
bir sepia düşe dalarcasına
eve sokağa anneye varan
vardıkça daralan
daraldıkça uzayan
uzadıkça uzayan yol

kısmi af lakırdılarının çok çabuk yayıldığı
gazetelerin çok az satılıp çok çabuk eskidiği
uzun ve geniş sıcak ve geniş sarı ...

kulaklarda çok yabancı slogan sesleri
enfekte ve koleratif bir şehre girerken kurmaylar
yaşasın..yaşasın asbes borularla beynimize zerkedilen
bu aşağılanmışlık
biz yenildikçe suyun sertliği yumuşamasa
halklar daha bir kardeş olmasa mağlubiyetimizden
kokusunda kırım kırgınlıkları barındıran bu ...