Sükûn Ve İnşirah Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • film replikleri

    06.06.2011 - 04:19

    'Bir banka soymak, bir banka açmaktan daha büyük bir suç değildir.'
    Büyük Hesaplaşma

  • film replikleri

    06.06.2011 - 04:18

    Tarkan: Kurt babamı kim öldürdü?
    Kurt: Hav Hav Hav Hav!
    Tarkan: Hain Kostokkk! ! !
    Tarkan: Kurt babamı kim öldürdü?
    Kurt: Hav Hav Hav Hav!
    Tarkan: Hain Kostokkk! ! !

    Tarkan Gümüş Eyer

  • senin gibi

    29.05.2011 - 13:37

    her akşam bir mavinin usul ölümü
    ve senin sesin akşam
    tanrıya yükselişin
    sızlıyorum gibiyim
    şair gibiyim
    gibi
    yim
    kim

    her geceden
    sihirli sözler derdiğim hasattan
    ve eskimez kelimeler ummaktan uzakta
    kim gibisin sen bu arada
    ben fena halde sen
    gibi
    yim
    ki

    şimdi uzun bir akşamı karşılıyor
    dişlerimizdeki anason kokusu
    öyle kırışık bir gece doğuracağım ki
    içinde sen kuş sesi
    şiir aybatımı saati
    ben ulaksız ulaşan mektup
    bana haber uzayın notalarından
    çünkü ben oldukça tıkanık bir es borusu
    bir plastik tıkaç
    gibi
    yim
    ki

    sen ve ben hakkında
    iki cilt kelam da ben edeyim
    su ve ateş konusunda da
    iki çift formül sunayım
    olsun ve bitsin
    ne vakit bir kuş düşlesem
    o anda üzerime
    naftalin kokulu ve ütülü
    ve uzun dropp hüzünleriyle
    dünyayı iki sarkaç arasında tümlemeye and içmiş
    polyester atlılar saldırır
    bu durumda
    sen ve ben
    rüya gibi
    miyiz
    ki

    hız ve bulut kapsıyor bizi
    iki ayrı yönden
    örneğin önden ve arkadan
    suyla ve sesle toparlıyor bizi tanrı
    iki ayrı yönden
    üst soldan ve sağ alttan
    habire ekinleri fosfatlamaktan
    kolestrol seviyemize gereken ilgiyi gösteremiyoruz
    amonyak kokusundan geçilmese de
    ruhumuzun alt geçitleri
    iyi duruyor kağıtta hüzünlerimiz yine de
    hüzün ve biz
    henüz koklanmamış leşler
    gibi
    miyiz
    ki

    genellemelerin
    genel geçer yanılgılarından kıvılcımlanan bir ateşi
    sarıyorsun gövdeme
    ey disposibble aşkalar tüketicisi
    sırf sana inat olsun diye
    yıkayıp yıkayıp ve
    kanayan yerlerini
    otayıp otayıp
    geri kullanıyorum
    kalbimin
    sen ve ben acaba
    biz
    gibi
    miyiz
    ki

    @..

  • kendime not

    06.05.2011 - 12:55

    Düşünemez adama, düşündürücü yaklaşma!

    @..

  • efkar

    06.05.2011 - 12:54

    ‎ 'Kim daha fazla insan ise, daha fazla dertli olur.'

    [Ali Şeriati]

  • konuşmak

    06.05.2011 - 12:53

    binlerce yıldır konuşmaktan, koklaşamadık.

  • mevlana

    06.04.2011 - 23:21

    Yüzde ısrar etme doksan da olur
    İnsan dediğinde noksan da olur
    Sakın büyüklenme elde neler var
    Bir ben varım deme yoksan da olur

    mevlana..

  • cv

    25.03.2011 - 19:04

    Currıculum Vıtae

    I..

    ilk an göğüs kafesimi ısırdı dünya
    canhıraş bağırmamın sebebi bu

    yeryüzüne bir yüz de benimkidir artık
    içimde nefesler sızıya ait
    kavganın göbeğinde çatlıyorum durmadan
    esefsizliğe teessüf ederek

    sonra
    bir yılkı atından bir hikaye çalarak
    bir devenin hörgücüne bakarak
    neonlara şaşırarak
    aşka düşüp
    gözlerimi yamalayarak gözyaşına

    işte öylece gravatsız
    öylece safi et
    safi melal
    bir ekim düşünden düştüm
    bir terazi sallanıp durdu hep
    göğsümün orta batısında
    bir akrep dolaştı ve yelkovdu hep
    kafamın coğrafyasında

    bu ne kadar işime yarar bilmem
    neye denk gelir bunca kıyamet görmüşlüğüm
    kariyerim bakımından
    ama her zehirli fikri sabahlarıma taşıdığım bilgisi
    kayıtlara geçsin istiyorum
    panzehiri altının katlarında bulunan
    yılan ısırıklarıyla dolu beynimin kıvrımları
    medical geçmişime dair bir işaret vermeyecek olsa da
    kayıtlara geçsin istiyorum bu da

    II..

    demirle tanıştım sonra
    ölmeden ölmüş olan bir akrabamın
    cenaze merasimi sırasında
    gri elbiseleri içinde oldukça devlet duruyorduda
    çember yapıp çevirmek gelemedi aklıma

    eczaları eczaneden aldım
    bu doğru ve normal
    cezaları neden aldım
    buna dair bir kuşkuyu yemliyorum
    kuş kuyuya düşerken

    dizlerimde kabuklar
    gözlerimde ekseriyetle bayramlık gözyaşları
    horoz ibikleri kadar pembeleşmişken tam da kısacık cümlelerim
    ah o kimyacıdan tenime yayılan kimya
    ah nefesime eşlik eden adrenalin kokusu

    dolaysız tümlemelerime tünemiş ilk kıpırtım ah
    çalıntı şiirlerle korunaksız bahçelerine dalışım gelir sonra
    gözlerini gök ekinler kadar hışırtılı ve narin
    kalplerini başaklar kadar dolgun bulduğum
    bizim sokaklı kızların

    ilk itirazımı seslendirdiğimde
    cüney Tarkın henüz kalenin üçüncü burcuna kadar sıçrayabiliyordu
    bense orta asyalı düşler içinde
    yere dizler vuruyordum
    ki tanrı bundan hoşnut olmuyordu o günlerde sanırım

    yağmura hayret ediyor oluşum da bu döneme denk gelir esasında
    anlardım biraz sudan zira her insan cinsi kadar

    yağmurun iki yakasında durmadan ağlayan annemin
    yemenisine yağa yağa
    bir zindanın demirine değe değe
    ağlaya ağlaya
    ölmemeye dair bir imkan sağlaya sağlaya babamla
    pazardan elma alıp eve dönüşlerim kadar
    enteresan olmasa da şimdi ki akılla
    yağmura her daim bir isterik nazarla
    hayret ettim durmadan

    elimde demir
    çok tanıdık korkularımı siperliyor artık bu kanca
    biraz muşta biraz kılıç kesiği
    iki doz bruce lee ile demire ayna tutuşum da
    bu kayıtlarda bulunmalıdır oysa

    III..

    aklımı sudan çıkarıp
    ıslak ıslak astım zamanın iplerine
    kırıştı karıştı
    ütüledim
    dilimle damağımı düzelttiğim gibi

    zor zenaat ehliydim
    bulutlara kuşlar bulmam gerekiyordu o sıra
    zencefilli kek nasıl olur anlamalıydım
    nasıl yazıyordu ulan bu herifler
    bunca pervanesiz uçmaya benzer şeyleri oysa

    epeyce yeşil biriktirmiştim Allah tan ki
    işime yaradı sonra
    isyan dekoratörlüğüm sırasında

    şifaya belime kadar girdikten sonra üşenmeseydim
    bir borazan tınısından korkup da
    bandocu ali amcayı bıçaklayıp öldürmeseydim
    zihnimin arka sokaklarında
    belki usumun uslanmasına faydası olurdu
    onun gergin derisinin
    kusma nöbetlerim sırasında

    iki de bir gökyüzüne bakıp
    bulutlara kuşlar uydurmaktan yorgun düşmekten
    fırsatım olmadı hiç karanlık hakkında bir kaç kelam etmeye
    zarfımı cibril yalamıştı sanırım ki
    açılmıyor besmelesiz
    asla korkmuyordum şeytana fransızca hitap etmekten
    ama çok üşeniyorum dağları kaldırıp altında cümleler aramaya

    ben bütün bu denklemin bir tarafı olduğum zannıyla
    geçip giderken kaymakam beyin ve garnizon komutanın önünden
    çizgilere basa basa
    meğerse gülden bir tabut hazırlıyormuş
    yeryüzü annem bana

    ne farkeder artık virgül oluşum
    kesirlerin çıkmazlarına yol işareti niyetine
    ne manası var ki entegrali bilmemin
    yazlık düşlerimde oldukça esnek bir zaviyeye oturtmuşsam kelebekleri
    ne farkeder gözlerimde ha bir bomba
    ha gözyaşı tuzundan inşa ettiğim putlar olması

    aya suya hayale
    yağmura gökyüzüne köre
    resimlere ve şehir yükseltilerine kötü davranmadım hiç
    artı haneme çentiklensin lütfen
    sesimi aşkın savaşlarında şehit verdiğim de

    kayıtlara böylece geçsin istiyorum

    ben bir düş değilim (yataktan fırlatmadım kimseyi)
    ben bir iş değilim (kimse bensiz kalmadı)
    ben bir fiş değilim (katma değerim oldukça düşük)

    gövdem tüy niyetine öfke ve aşkla kaplı
    nefeslenmem de bu sayede
    tüy diplerimden

    kimyacının düşüyle
    zararsız bir kimyaya dönüşmüşken ne güzel
    şimdi radyoaktif bir atık olmaya doğru hızla ilerliyorum
    taklamakan ve gobi arasında

    IV..

    piyano ödüllü bir piyango görsem zevkten bayılırım
    piyano çalmayı bildiğimden ya da
    piyangodan zengin olmaya hevesimden değil
    sadece kafiyeden
    sadece sihrinden kelamın

    rock gitar trash metal ve de bazuka
    kafamda parçalanışı hendrix in
    koma bir çellonun ezgilerinden
    ve sallanan kaideler üzerinde bir ihtiyar kadının
    terennümleri ile hatırlayışım
    kitaplara kapaklandığım gecelerin izlerini

    beni artık haylayamaz hiç bir kaside sudan başka
    hiç bir yerime dokunamaz hiç bir kırağı
    annemin çiylerinden başka

    göğsüme epeyce bal ve
    gazetelerin ekonomi sayfalarını
    bir de vicks sürerdim ki
    palyatif bir öksürüğe balgam olmasın kalbimin infarktı

    uzun zamandır uzayda bir boşluk düşlüyordum
    meğerse bulmuşlar kara delik adıyla
    gizli saklı bir bisikletim vardı kenarda
    yutmuş olmalı kara delik onu da

    şimdi şehirler sızıyor dudaklarımın kenarından
    gökdelenlerle paylaşıyorum bulut resimlerimi
    epeydir bir üveyik gördüğüm yok
    bir güne bakana bakmayalı çok oldu
    gerçi mevsim kış ne de olsa
    şimdi köprülerin altı tuzaklarla ve
    türkan şoray posterleriyle dolu

    dilime incecik sihirler sürüyorum artık
    geceyi bir düş ülkesi saymaya her niyetlendiğimde

    kayıtlara geçsin ve eksi haneme yazılsın
    şürekâyı asla tanımadığım
    asla yüz vermediğim bilinsin müdür koltuklarına

    oysa yüzümden ıtırlı bir sabah kesiyorken perdeler
    ben aynasız bir loşlukta öylece durup dururken
    taşlı sopalı kavgaların perde arkasında durup dururken
    başımdan sızan her damla kanda
    bir kaç alem büyüklüğünde bir araziyi
    suluyorum yağmurla

    gizlinin gizi
    içimin lokomotifine kömür olmasaydı
    yürümezdi bu tren
    ve ben tanrım
    ne makinist ne de kondüktör pozisyonu için değil
    direkt ray olmak için başvuruyorum
    emir yolları müssesenize

    V..

    bütün hayatım boyunca
    sadece üç kez kustum banknotlara

    ilki hüzzam bir şarkının gergin esindeydi
    sesin kıvrak bir armoniye dönüştüğü
    o keskin uçurumdaydı
    ve epeyce pahalı bir frak kiralamak gerekiyordu o sıralar
    taşralı konserlere gitmek için bile

    ikincisi bir tayın öldüğünü gördüğümde
    sektörel yeşilçam ekranından sarkan
    turuncu bir yirmiliğe idi
    atını seven her türk çocuğu adına

    üçüncüsü saat satan bir adamın
    elindeki kirli desteye idi
    sadece midem bulanmıştı
    zamanın tecime sunulması fikrinden o kadar

    bu modern şairler
    kusmadan şiir yazamaz mı demeyiniz sayın Binboğa
    gerçek budur
    modernite oldukça kusturucudur

    her beyin artık emezis sebebi
    her sevişme sonrası anti-emetik gerek
    tenlerin tine saldığı kokudan dolayı
    ekranlardan ve gazzeden dolayı
    yahudiden ve kurşundan
    microsoftttan ve hollandalı ineklerden
    ve reklamlardan dolayı
    zemini sallayan depremlerden
    suyun uzun boylu ve yakışıklı intikamlarından dolayı
    her temastan sonra gusül
    ve mutlak bir doz anti emetik almalıdır
    gönlü varsa insanın
    insan kalmaya

    gelelim mutlu sona
    sızıları kaydettikten sonra iğneli bir yaprağa

    şunu bilmelisiniz ki ey garavatlılar
    üstümde hala gök olmasaydı
    ya da altı üstü tanrıyla kaplı bir fon olmasaydım
    yeşilin mavinin suyun ve toprağın dekorunda
    hiç gelir miydim kapınıza
    sayın hırdavatçılar

    bordrolara ve senetlere
    borsalara kerhanelere
    zifosa bulanmış su kuşlarına
    vesaire ve vesaireye
    petrole bir de evet
    son olarak bir de penislerinize
    ayinsel çıkarımlarla yaklaşmanızı hiç sevimli bulmasam da
    benim ürüne dönüşecek bir maharetim olmasa da nazarınızda
    kapital değerim sıfır ya da ona yakınsa da
    buraya yazdıklarım en az kütle formülleri kadar gerçektir
    işiniz işime gelmiyor
    işim işinize sövmektir gün boyunca doğru
    ama

    ilenmeyle karışık bir dilenme değil midir
    tüm özeti
    tüm ömrümün
    tüm adem gibi hem de
    böylece değil midir herkes için
    curriculum vitae

    @..

    yirmiİkiMartİkibinon

  • Put

    17.02.2011 - 16:21

    ibrâhîm
    içimdeki putları devir
    elindeki baltayla
    kırılan putların yerine
    yenilerini koyan kim

    güneş buzdan evimi yıktı
    koca buzlar düştü
    putların boyunları kırıldı
    ibrâhîm
    güneşi evime sokan kim

    asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
    buhtunnasır put yaptı
    ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
    güzeller bende kaldı

    ibrâhîm
    gönlümü put sanıp da kıran kim

    Asaf Halet Çelebi

  • su

    16.02.2011 - 17:36

    Su

    sayfama ağıyor bir büyük sızı
    başkalaşıyor alem gözlerinin deminde

    bir akşamın özündeyiz işte
    sabahın köründe
    sevda sözleri fısıldayarak
    şiire aşka fikre karışarak

    bizi yeryüzünün halleri bağlamaz
    bağlamaz yedi kat yüksekliğimizi
    sarsak kuramlar

    sen bir resimsin sevgili
    bir gökyüzü resmi
    başımı kaldırıp bak(a) madan
    su dan gördüğüm

    suyun ruhu bir enkaz değil ki
    sözlerin buğusunda terleyen
    bir yakarış değil
    şiir değil aşk

    seslerden suya inen levhalar var
    hay diyoruz örneğin
    su ya iniyor
    ahh diyoruz
    sudan yansıyor kalbimize

    sayfama ağıyor bir büyük ağrı
    birleşiyor yer ve gök

    tek zamandan
    dar mekandan geçiyoruz
    alemi geziyoruz su ile

    alemi seziyoruz su ile

    @..

  • bilinç

    16.02.2011 - 17:30

    bilinç bi(r) linçtir idrak basamağına adım atmayıp aklın kalabalığında kalanlar için..

    idrak ve irfan..cinnetin def'i cennetin keşfi..

    @..

  • ah minel aşk ve halatihi

    16.02.2011 - 01:25

    ah diriltsene beni sevgilim
    oldukça analitik biçimde sıvazlasana cüzdanımı
    biçimsiz bir cüce değil bu varoşların durumundaki buğu
    içimde sesine akmakla ilgili önlemez bir kalkışma var

    @..

  • que sera sera

    03.02.2011 - 15:55

    the future's not ours, to see
    que sera, sera
    what will be, will be.

    geleceği göremeyiz elbet
    olacak olanlar olacaktır

    herşey yazıldığı gibi yaşanacaktır son tahlilde

    @..

  • yağmur

    05.01.2011 - 00:34

    Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim
    Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura
    Tüyüme horozdan çok itimat edeceğim
    İtimat edeceğim şu belalı yağmura
    Ruhumu bayrak yapıp ben teslim edeceğim
    Asılmış bir adamın iki eli yağmura
    Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim…

    Sezai Karakoç

  • inanmak

    05.01.2011 - 00:32

    inanmak sana
    karanlık bir kuyuya pervasız dalar gibi

    hiç bir şey için yeterince geç değilken
    her yere ve her şeye geç kalmayı göze alarak

    sarılıp gövdesine küçük bir tebessümün
    bir yeryüzü cenneti düşlemek bakışlarında..

    @..

  • waldo sen neden burada değilsin?

    22.11.2010 - 04:52

    sağ salim çıkıyorum
    bu denizden waldo
    ıslanmışlığım geçici
    tuzsa silkelenir nasılsa

    sağ salim düşüyorum
    bu uçurumdan waldo
    sızlıyor olması önemli değil
    çalı kesikleri ve
    çakıldığımda bir kaç kemiğimin kırılmasıysa
    benim değil
    senin ve ortopedistimin sorunu

    sağ salim sızıyorum yaralarıma waldo
    kafamı traşlamaya bunca hevesli olmak
    senin ve berberin sorunu iken
    bıyıksızlığım sadece babamı incitir
    bu tüy bahsinde ancak

    tüy gibi hafifliyorum waldo
    aşkın özgül ağırlığını sırtıma vurdukça
    kimyasal salgılarım
    kim yasal kim yasak sorusu ise
    benim değil senin de değil waldo
    sadece kimyagerlerin sorunu

    waldo sana son bir sır daha vereyim
    sen burada bu akışkan yüz ifadesiyle
    beni olumsuz bir haç ağırlığı altında ezerken aslında
    sana küfretmek seni methetmekten daha kolayken
    sağ salim geri gel diye
    anıtlar yükselttiğim şehre
    deney tüplerini elinden bırakıp
    gül deriver diye
    yanıma geliver diye
    cüceler ülkesinde güliver ol diye waldo

    seni çatlarcasına
    kıvanıyorum..

    ve şimdi waldo sen
    sağ ve salim bir tüy kanatlı gibisin ellerimde
    sana dehşetli sözler söyleyip
    pudranı uçurmak geçiyor içimden
    sağlığını ve salimliğini örselemek

    bu zoologların değil
    senin de değil
    benim sorunum anlayabiliyorum waldo

    bir yaz akşamındaydık hatırla
    denizin yüzümüze yakamozlar fırlattığı
    bir yeşil sahilde
    sana dirlikten ve ölümden dem vuran şiirler okumuştum
    ve bu şairlerin değil
    benim değil
    senin suçun waldo ki
    bütün tersanelerime giren sensin
    aşkın kırık çürük yerlerinden
    sızan sensin
    ve gemimi rüzgarınla tehdit eden
    sensin waldo
    bu kaşiflerin değil
    benim değil
    denizin sorunu
    yemyeşil bir düş olmaya çok yatkın olan
    denizin

    gece diyordu bir ara birileri
    bütün ezilmişlerin
    kafes dövüşü muzafferlerine dönüştüğü
    sihirli güçlülük
    sen bana geceyi tefsir edemiyorsan eğer waldo
    bu senin değil
    yıldızların kuşatılmışlığını izleyenlerin sorunu

    evet biz bazen şiirler yazar bazen ağlarız
    ki bizi insan tutan
    bizi bizde
    bizi aşkta ve direnmeke
    bizi dünya da ve Allah ta tutan bu zamktır elbet
    ağlayışımıza saygı duymuyorsa kompradorlar waldo
    bu küresel sistemin değil
    mc donalds ın değil
    bu kalbine döşediği taşları
    yer zemini sanan akillerin sorunu

    seni taparcasına yırtıyorum
    gecenin sarı samanından
    buyruklar savuruyorum yeryüzünün aşksızlarına
    şiirsizlerine
    waldo beni yarala
    ve beni kanat gökyüzünün sesiyle
    çünkü ben
    her daim ve berdevam isyandayım
    aşkın karaltı olarak ufukta bulunuşuna
    bu senin suçun değil waldo
    bu
    ufkun bu kadar uzak oluşunun suçu..
    ..

    @..

  • bendeki sen

    26.10.2010 - 02:03

    “…Kaçta kaçın benim? Kanımda, kafamda sen varsın. Sesin yetmiyor bana. Seni bütün olarak istiyorum, etinle, iskeletinle, rüyalarınla bütün. Ve yalnız benim olarak. Mazini kıskanıyorum. Halini kıskanıyorum. Kendini rahat hissetmen beni kudurtuyor. Anlarsan anla, ben anlayamıyorum. Acı duymaman için derimi yüzdürtürüm, ama ayrılığın seni üzmediğini, yaralamadığını düşünmek kanımı tepeme çıkartıyor. Üstelik buna imkan olmadığınıda biliyorum. Biliyorum ki, benimsin, yalnız benim, edebiyen benim. Dudaklarım, dudaklarına, tenim tenine, ruhum ruhuna alevden harflerle damgasını vurmuş. Bu damgayı ancak ölüm silebilir. Biliyorum ki mustaripsin. Ekim, kasım, aralık, ocak… O zamana kadar yaşayacak mıyım? Vaham benim. Yine susuzum, eskisinden daha susuzum. Belki uzviyetin isyanı bu, korkunç bir isyan. Tepeden tırnağa öperek..“

    Cemil Meriç..

  • Kavuşmak

    16.10.2010 - 23:31

    meddi muttasıl uzunluğunda sev..
    hasret şeddelenip vuslata..ve..
    sükuna erecektir kavuşmalar..

    @..

  • ...ölüm....

    13.07.2010 - 02:03

    yaşamak kadim bir cinayet olduğundan beri..

    post-modern bir direniştir ölmek..

    @..

  • israil

    31.05.2010 - 13:22

    faşist vandalizmin kalesi..organize terör şebekesi..amerikan kıçında sallanan bok..

    @..

  • yahudi

    31.05.2010 - 13:18

    peygamber katili lanetliler taifesi..Muntakim olan Allah elbet intikamımızı alıcıdır..dünya sizin..buyrun şimdilik..ötede görüşelim..hayvandan aşağılar..

    @..

  • lâ havle

    18.05.2010 - 11:45

    Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İlla Billah..(havl ve kudret sahibi ancak Allah'tır)

  • muhalif

    17.05.2010 - 10:22

    anarşist değil................MUHALİF
    cool değil......................KUL
    sapık değil....................AŞIK
    devrimci değil................ESTETİKÇİ
    yıktığı kadar..................MİMAR
    bozduğu kadar..............TAMİR EDEN
    durulana kadar..............SU
    aydınlanana kadar.........IŞIK
    tanrı kadar....................AŞK

    @..

  • en uzun gece

    24.04.2010 - 09:39

    Gece bir hendeğe düşercesine,
    Birden kucağına düştüm gerçeğin.
    Sanki erdim çetin bilmecesine,
    Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin

Toplam 110 mesaj bulundu