'keder' dir kökeni.. Tekdîr kederin mastarıdır, kederlendirme, sıkıntı verme anlamına gelir..
Nush(ikâz) ile uslanmayanın hakkı olarak popüler olmuş olan bu kelime azarlamanın; argo tabir ile fırça atmanın karşılığı olarakta kullanılır...
Yaklaşık 13 sene çobanlık yapmış birisi olarak 'Yıldız' isimli doğumuna yakından şahit olduğum besleyip itina ile büyüttüğüm ineğimin zincirinin boğazına dolanıp ölmesi üzerine 2 gün kimseyle konuşmadığım rivayet edilirki abartıdır, iftiradır.. konuşmuşumdur..
Evinde doğalgaz olmasına, kombisinin fırıl fırıl yanmasına rağmen
sırf nostalji olsun diye evinde soba kullanan,
hani kullansa yine iyi odunlarıda damadına kırdıran ve kış günü damatlarını gribal enfeksiyona düçâr eden saygıya değer kayınların yine saygıya değer anneleri..
kayın(sıhriyyet yoluyla akraba olan) anne
Zor soru..
Kelimenin anlamı 'merhamet etme, acıyarak sevme'..
Genel ve ayırım yapılmayan bir kavram rahmet..
'rahim' vardır birde. aynı kökenden..
Araplar 'çiseleyerek yağan yağmur'a da rahim derler, hafif serpintili, belli bir ölçü ile yağan yağmur anlamında..
Yağmurun rahmet olarak algılanışında da kelimelerdeki bu semantik ilişki vardır..
Acizâne..
'.. ama sır verme! ' şeklinde bir geyik yapmak için müsait bir terim iken, takındığım ciddi tavırdan dolayı 'dağıtıcı' anlamına geldiğini ifade etmek zorunda kaldığım, karizma uğruna o espriyi yapamadığım terim..
Lise'nin son dönemlerinde moda olan, doktor raporu alma olayına karıştığımda, doktorun 'sen sağlamsın bir şeyin yok! ' demesi ve sevk kağıdımın üstüne 'normal' yazıp göndermesi üzerine, bir fesat arkadaşımın 'başına (a) harfini koy ve altına üç gün istirahati uygundur yaz' diyerek nasihat vermesini çağrıştırdı..
İlginç olan şudur ki eleştirmek anlamına gelen 'tenkit' kelimeside aynı kökendendir..
Nakit bozuk paranın zıddıdır. Yani bozuk olmayan, geçerli olan para anlamına gelir. Bir şeyin bozuk olup olmadığını anlamak için onun gözden geçirilmesi, yani eleştiriye tâbi tutulması gerekir ki 'nakt' kelimesinin 'gözden geçirilmiş, tenkit edilmiş, geçerli olan' anlamına gelmesinin sebebi budur.
Ayrıca kırk yıl düşünülse 'tenkit' kelimesi ile arasında semantik bir ilişki olacağı akla gelmeyecek olan kelimedir 'nakit'.
'Korkmak' bir ihtiyaçtır.
Cesareti dilimizden düşmeyen insanlar korkularıyla büyük savaşlara girip galip çıkabilmiş insanlardır. Onları cesur kılanda budur işte; korkularını yenmiş olmaktan aldıkları cesaret..
İnsanların 'korkma' ihtiyacını sömüren filmler..
Birileri 'kork' diye film yapacak
bende korkacağım..
Film seyrederken aklıma senarist ve yazarken ki psikolojisi gelir gelmez
isterse Tüm zamanların gişe rekorunu kırmış film olsun seyretmem..
Ki bu durum korku filmlerinin başına çok sık gelir. Bir inatlaşmadır yönetmen ve senariste karşı bendeki; korkmayacağım! ..
'istisgâ'
karına su dolması, beslenme bozukluğundan dolayı karnın şişmesi..
Kendi zayıf olup göbeği şişkin olanlar için kullanılır ki bir hastalıktır sıskalık..
Anlamak için önce 'tarih felsefesi'ne vukufiyet gerekli..
Yoksa kimi kardeş katili der kimi câni.
Osmanlı devletinde vizyon sahibi üç büyük padişahtan bir tanesidir..
Çocuklara Arapça isimler koyma geleneği 'arap özentisi' değildir kesinlikle..
Özellikle Türkiye'de insanlar çocuklarına bir isim koyacakları zaman bu ismin Kur'an menşe'li olmasına dikkat ederler. ve bu asla kınanacak yadırganacak bir durum değildir.
O halde orijini yunanca olan Melisa, Funda, Bora. Yasemin, Sibel vs. gibi isimler Yunan özentisinden kaynaklanır..
Çocuğa konulan isim çocuğun kimliğidir.
İslam arapların dini değildir. Kur'anın arapça olması onu okumanın 'arap özentisi' olduğu anlamına mı gelir..
komik olmayın..
Terakki, daha doğrusu teknolojik medeniyete dayalı ilerleme anlayışı, yaşatmıyor; öldürüyor, yok ediyor.
Canlı türlerini yok ediyor…
Tabiata istediği gibi hâkim olabileceğini düşünüyor… Uzayı kirletiyor. Geçen gün bir televizyon programında denk geldim: Avrupa kıtasındaki ırmakların ancak yüzde üçü doğal mecrasında akıyormuş. İnsanoğlunun elinin değmediği, müdahalesine maruz kalmayan ırmak oranı yüzde üç..
'Emanet' şuuru oluşmamış bir toplumun tabiata yaptığı bu işkenceden bütün dünya nasibini alıyor maalesef..
Bazı bilim adamları Tabiatın insandan intikam almasının sonucu kıyametin kopacağını söylüyorlar...
Yani insan kendi kıyametini kendi hazırlıyor bir nev'i..
f.h.m.a - Bir şiirdir yaşamak ayrılıkların peşine düşen martı yavrusudur..
berber- abi nasıl olsun, dur şekil yapayım ben abime
f.h.m.a- şekilciydi, bir tamirci olduğum için terketti beni halbuki haftalık 20 ytl yetmez miydi geçinmeye?
berber - yok abi 5 milyon bizde traş, yalan söylemişler
f.h.m.a - kes traşı dedim sonunda, gidersen git, gidişler güçlendirir beni
berber - sakallarıda alayım mı?
f.h.m.a - iyi değilim bu günlerde.. traş olasım var.. berberin elindeki ustura kaysın ve kessin boğazımı. meçhulüm fail olsun.. berberin elinde can verdi desinler..
berber..? ? ?
f.h.m.a -öyle bakma bana berber.. kes traşı işte kes kes kes!
Sürgün diyârı..
Çilehâne..
Dünyayı cennete çevirmek için çalışmak insanın elinde değil.
Fıtratında varolan bir şey bu.
İnsanın bir zamanlar kovulduğu diyâra karşı duyduğu özlemden başka bir şey ile târif edilemez dünyayı cennete çevirme mücadelesi..
cep telefonu melodileri
27.12.2006 - 14:35Son zamanlarda cep telefonu melodilerinde bir 'öze dönüş' olduğunu gözlemlemekteyim..
tekdîr
27.12.2006 - 14:02'keder' dir kökeni.. Tekdîr kederin mastarıdır, kederlendirme, sıkıntı verme anlamına gelir..
Nush(ikâz) ile uslanmayanın hakkı olarak popüler olmuş olan bu kelime azarlamanın; argo tabir ile fırça atmanın karşılığı olarakta kullanılır...
don quijote / don kişot
27.12.2006 - 11:49Hayranıyım..
İnek
27.12.2006 - 11:44Yaklaşık 13 sene çobanlık yapmış birisi olarak 'Yıldız' isimli doğumuna yakından şahit olduğum besleyip itina ile büyüttüğüm ineğimin zincirinin boğazına dolanıp ölmesi üzerine 2 gün kimseyle konuşmadığım rivayet edilirki abartıdır, iftiradır.. konuşmuşumdur..
kaynanalar
27.12.2006 - 11:30Evinde doğalgaz olmasına, kombisinin fırıl fırıl yanmasına rağmen
sırf nostalji olsun diye evinde soba kullanan,
hani kullansa yine iyi odunlarıda damadına kırdıran ve kış günü damatlarını gribal enfeksiyona düçâr eden saygıya değer kayınların yine saygıya değer anneleri..
kayın(sıhriyyet yoluyla akraba olan) anne
rahmet
27.12.2006 - 11:26Zor soru..
Kelimenin anlamı 'merhamet etme, acıyarak sevme'..
Genel ve ayırım yapılmayan bir kavram rahmet..
'rahim' vardır birde. aynı kökenden..
Araplar 'çiseleyerek yağan yağmur'a da rahim derler, hafif serpintili, belli bir ölçü ile yağan yağmur anlamında..
Yağmurun rahmet olarak algılanışında da kelimelerdeki bu semantik ilişki vardır..
Acizâne..
nasihat
27.12.2006 - 11:12Sağdan git; cüzdan bulursun..
server
27.12.2006 - 10:33'.. ama sır verme! ' şeklinde bir geyik yapmak için müsait bir terim iken, takındığım ciddi tavırdan dolayı 'dağıtıcı' anlamına geldiğini ifade etmek zorunda kaldığım, karizma uğruna o espriyi yapamadığım terim..
anormal
27.12.2006 - 10:25Lise'nin son dönemlerinde moda olan, doktor raporu alma olayına karıştığımda, doktorun 'sen sağlamsın bir şeyin yok! ' demesi ve sevk kağıdımın üstüne 'normal' yazıp göndermesi üzerine, bir fesat arkadaşımın 'başına (a) harfini koy ve altına üç gün istirahati uygundur yaz' diyerek nasihat vermesini çağrıştırdı..
nakit
27.12.2006 - 10:09İlginç olan şudur ki eleştirmek anlamına gelen 'tenkit' kelimeside aynı kökendendir..
Nakit bozuk paranın zıddıdır. Yani bozuk olmayan, geçerli olan para anlamına gelir. Bir şeyin bozuk olup olmadığını anlamak için onun gözden geçirilmesi, yani eleştiriye tâbi tutulması gerekir ki 'nakt' kelimesinin 'gözden geçirilmiş, tenkit edilmiş, geçerli olan' anlamına gelmesinin sebebi budur.
Ayrıca kırk yıl düşünülse 'tenkit' kelimesi ile arasında semantik bir ilişki olacağı akla gelmeyecek olan kelimedir 'nakit'.
algıda seçicilik
27.12.2006 - 09:59Dervişin zikri ile fikri arasındaki doğrusal ilişki..
korkmak
26.12.2006 - 20:52'Korkmak' bir ihtiyaçtır.
Cesareti dilimizden düşmeyen insanlar korkularıyla büyük savaşlara girip galip çıkabilmiş insanlardır. Onları cesur kılanda budur işte; korkularını yenmiş olmaktan aldıkları cesaret..
korku filmi
26.12.2006 - 20:41İnsanların 'korkma' ihtiyacını sömüren filmler..
Birileri 'kork' diye film yapacak
bende korkacağım..
Film seyrederken aklıma senarist ve yazarken ki psikolojisi gelir gelmez
isterse Tüm zamanların gişe rekorunu kırmış film olsun seyretmem..
Ki bu durum korku filmlerinin başına çok sık gelir. Bir inatlaşmadır yönetmen ve senariste karşı bendeki; korkmayacağım! ..
sıska
26.12.2006 - 20:30'istisgâ'
karına su dolması, beslenme bozukluğundan dolayı karnın şişmesi..
Kendi zayıf olup göbeği şişkin olanlar için kullanılır ki bir hastalıktır sıskalık..
fatih sultan mehmet
26.12.2006 - 20:25Anlamak için önce 'tarih felsefesi'ne vukufiyet gerekli..
Yoksa kimi kardeş katili der kimi câni.
Osmanlı devletinde vizyon sahibi üç büyük padişahtan bir tanesidir..
erken
26.12.2006 - 20:13Eski türkçe.. Yazılışı 'terkin'(çabuk) . 'terk' kelimesinin türevi.
'Terk' çabukluk, hız.
Arapça
26.12.2006 - 17:17Çocuklara Arapça isimler koyma geleneği 'arap özentisi' değildir kesinlikle..
Özellikle Türkiye'de insanlar çocuklarına bir isim koyacakları zaman bu ismin Kur'an menşe'li olmasına dikkat ederler. ve bu asla kınanacak yadırganacak bir durum değildir.
O halde orijini yunanca olan Melisa, Funda, Bora. Yasemin, Sibel vs. gibi isimler Yunan özentisinden kaynaklanır..
Çocuğa konulan isim çocuğun kimliğidir.
İslam arapların dini değildir. Kur'anın arapça olması onu okumanın 'arap özentisi' olduğu anlamına mı gelir..
komik olmayın..
terakki
26.12.2006 - 16:05Terakki, daha doğrusu teknolojik medeniyete dayalı ilerleme anlayışı, yaşatmıyor; öldürüyor, yok ediyor.
Canlı türlerini yok ediyor…
Tabiata istediği gibi hâkim olabileceğini düşünüyor… Uzayı kirletiyor. Geçen gün bir televizyon programında denk geldim: Avrupa kıtasındaki ırmakların ancak yüzde üçü doğal mecrasında akıyormuş. İnsanoğlunun elinin değmediği, müdahalesine maruz kalmayan ırmak oranı yüzde üç..
'Emanet' şuuru oluşmamış bir toplumun tabiata yaptığı bu işkenceden bütün dünya nasibini alıyor maalesef..
Bazı bilim adamları Tabiatın insandan intikam almasının sonucu kıyametin kopacağını söylüyorlar...
Yani insan kendi kıyametini kendi hazırlıyor bir nev'i..
semer
26.12.2006 - 15:32Altın, gümüş, demir, çinko, magnezyum, uranyum ve kükürt olması eşek için hiç bir anlam ifâde etmeyecek olan sırtlık..
saç kestirmek
26.12.2006 - 14:30Berber ve fena halde mutsuz adam diyaloğu
f.h.m.a - Bir şiirdir yaşamak ayrılıkların peşine düşen martı yavrusudur..
berber- abi nasıl olsun, dur şekil yapayım ben abime
f.h.m.a- şekilciydi, bir tamirci olduğum için terketti beni halbuki haftalık 20 ytl yetmez miydi geçinmeye?
berber - yok abi 5 milyon bizde traş, yalan söylemişler
f.h.m.a - kes traşı dedim sonunda, gidersen git, gidişler güçlendirir beni
berber - sakallarıda alayım mı?
f.h.m.a - iyi değilim bu günlerde.. traş olasım var.. berberin elindeki ustura kaysın ve kessin boğazımı. meçhulüm fail olsun.. berberin elinde can verdi desinler..
berber..? ? ?
f.h.m.a -öyle bakma bana berber.. kes traşı işte kes kes kes!
saç kestirmek
26.12.2006 - 14:04-Abi nasıl olsun?
-Canım sıkkın berber! Takıl kafana göre..
kelime oyunu
26.12.2006 - 13:52Öyle bir şey söylemediğimi hatırlamıyorum.
edep
26.12.2006 - 12:51Men lem yüeddibhü’l-ebevan
Yüeddiphü’l-melevan.
Arapça bir beyit..
(Annesi babası tarafından terbiye edilmeyeni zaman ve şartlar terbiye eder)
dünya
26.12.2006 - 12:35Sürgün diyârı..
Çilehâne..
Dünyayı cennete çevirmek için çalışmak insanın elinde değil.
Fıtratında varolan bir şey bu.
İnsanın bir zamanlar kovulduğu diyâra karşı duyduğu özlemden başka bir şey ile târif edilemez dünyayı cennete çevirme mücadelesi..
Toplam 638 mesaj bulundu