Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: «Sû-i zandan (müslümana yersiz töhmetten) sakınınız. Zira sû-i zan, sözlerin en yalanıdır. Birbirinizin gizli hal ve kusurunu araştırmayın. Kötülükte yarışmayın, birbirinizi kıskanmayın, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize arka çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz.»
«Hiç bir müslümana, din kardeşini üç günden fazla terkedip küs durması helâl olmaz. Onlar karşılaştıklarında biri yüzünü bir tarafa, diğeri de diğer tarafa çevirir. Onların en hayırlısı, önce selam vererek barışandır» buyurdu.
Rekâne oğlu Talha oğlu Zeyd, Resûlullah (s.a.v.)'e isnad ederek şöyle dedi. Resûlullah (s.a.v.): «Her dinin bir ahlâkı vardır. İslâm'ın ahlâkı da hayadır.»
Yahya b. Said şöyle dedi: Bana rivayet edildi ki: «Kişi ahlakının güzelliğiyle, geceleyin namaz kılan ve şiddetli sıcakta oruç tutarak susuz kalan kimsenin derecesine yükselir.»
Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebî Talib'den: Resûlullah (s.a.v.): «Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terketmesi, müslümanhğının güz elliğin dendir» buyurdu.
Peygamber efendimizin zevcesi Hz. Aişe (r.a.) şöyle dedi: «Resûlullah (s.a.v.), iki şey arasında serbest bırakılınca, günah olmadığı müddetçe, bunun en kolayını alırdı. Şayet günah ise, insanların en fazla ondan uzaklaşanı olurdu. Resûlullah (s.a.v.), kendi şahsı için kimseden intikam almamıştır. Ancak, Allah'ın mukaddes kıldığı şeyler çiğnenmişse, o zaman Allah için onların intikamım alırdı.»
imam Malik'den; Muaz b. Cebel (r.a.): (Yemene vali olarak giderken) «Ayağımı üzengiye koyduğum zaman Resûlullah (s.a.v.)'in bana son tavsiyesi şu oldu: Ey Muaz b. Cebel! İnsanlar için ahlâkını güzelleştir.»
Ebû'd-Derdâ (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sülûk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dahil etmiş demektir. Melekler, ilim tâlibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar. Semâvât ve yerde olanlar ve hattâ denizdeki balıklar âlim için istiğfar ederler. Âlimin âbid üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede kamerin diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem mirâs bırakırlar, ama ilim mirâs bırakırlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir."
Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Bir cemaat Allah'ın evlerinden bir evde toplanır, Allah'ın kitâbını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah-ü Teâlâ'da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar."
Abdullah bin Mes'ûd (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Ancak iki konuda haset (imrenme) vardır: Allah'ın kendisine mal verip de bu malı hak yolda harcattığı kimse ile Allah'ın kendisine ilim (hikmet) verip de bu ilimle (hikmetle) hüküm veren ve bu ilmi öğreten kimseye."
Câbir (ra) anlatıyor: Nebî (s.a.v), Uhud Gazvesi'nde şehid düşenleri her mezara iki kişi konacak şekilde toplattı ve sonra: "Bunların hangisi daha çok Kur'ân bilirdi?" diye sordu. Şehidlerden hangisi gösterilirse, önce onu kıbleden yana kordu.
Abdullah İbni Mes'ûd (ra) anlatıyor: Nebî (s.a.v): "- Bana Kur'ân oku" buyurdu. "- Yâ Rasûlallah! Kur'ân sana indirilmişken ben sana nasıl Kur'ân okurum?" dedim. "- Ben Kur'ân'ı başkasından dinlemeyi gerçekten çok severim" buyurdular. Bunun üzerine ben kendilerine Nisâ sûresini okudum. "Her ümmetten gerçek bir şâhit, seni de bunlara hakkıyla şâhit getirdiğimiz zaman halleri nice olur." anlamındaki âyete gelince: "- Şimdilik yeter" buyurdular. Kendisine dönüp baktım, iki gözünden yaşlar boşanıyordu.
Müslim, Müsâfirîn 252; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 249, 251;
Ebû Mûsâ (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Saçı-sakalı ağarmış müslümana, aşırı gitmeyip ahkâmıyla amel etmekten kaçınmayan Kur'ân hâfızına ve âdil hükümdara saygı göstermek, Allah Teâlâ'ya duyulan saygı ve ta'zimden ileri gelir.
Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Kim kendisinde Allah'ın rızası aranan bir ilmi sadece dünyalığa sahip olmak için öğrenirse, o kimse kıyâmet gününde cennetin kokusunu bile duyamaz."
Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allah'ı zikretmek ve O'na yaklaştıran şeylerle, ilim öğreten âlim ve öğrenmek isteyen öğrenci bundan müstesnâdır."
Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnâdır: Sadaka-i câriye, istifâde edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat."
Hadis-i Şerif
05.09.2024 - 20:36"Dünyada garip yahut yolcu ol."
[Buhârî, Rikak, babu kavlin Nebiyi, 11/199, 200]...
Hadis-i Şerif
05.09.2024 - 20:36"Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri (mâlâyâniyi) terk
etmesi, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir."
(Tirmizî, Zühd, 11.)...
Hadis-i Şerif
05.09.2024 - 20:36"İnsanların Allah'tan en uzak olanı, katı kalpli kimselerdir."
(Tirmizî, "Zühd",61)...
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:48Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: «Sû-i zandan (müslümana yersiz töhmetten) sakınınız. Zira sû-i zan, sözlerin en yalanıdır. Birbirinizin gizli hal ve kusurunu araştırmayın. Kötülükte yarışmayın, birbirinizi kıskanmayın, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize arka çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz.»
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:48Ebû Eyyûb el-Ensari (r.a.)'den; Resûlullah (s.a.v.):
«Hiç bir müslümana, din kardeşini üç günden fazla terkedip küs durması helâl olmaz. Onlar karşılaştıklarında biri yüzünü bir tarafa, diğeri de diğer tarafa çevirir. Onların en hayırlısı, önce selam vererek barışandır» buyurdu.
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:48Rekâne oğlu Talha oğlu Zeyd, Resûlullah (s.a.v.)'e isnad ederek şöyle dedi. Resûlullah (s.a.v.): «Her dinin bir ahlâkı vardır. İslâm'ın ahlâkı da hayadır.»
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:47İmam Malik'e Resûlullah (s.a.v.)'in: «Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim» buyurduğu rivayet edildi.
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:47Yahya b. Said şöyle dedi: Bana rivayet edildi ki: «Kişi ahlakının güzelliğiyle, geceleyin namaz kılan ve şiddetli sıcakta oruç tutarak susuz kalan kimsenin derecesine yükselir.»
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:47Ka'b el-Ahbâr şöyle derdi: «Kişinin Allah katındaki değerini öğrenmeyi seviyorsanız, Ölümünden sonra kendisini takib eden güzel övgüye bakınız.»
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:46Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebî Talib'den: Resûlullah (s.a.v.): «Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terketmesi, müslümanhğının güz elliğin dendir» buyurdu.
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:46Peygamber efendimizin zevcesi Hz. Aişe (r.a.) şöyle dedi: «Resûlullah (s.a.v.), iki şey arasında serbest bırakılınca, günah olmadığı müddetçe, bunun en kolayını alırdı. Şayet günah ise, insanların en fazla ondan uzaklaşanı olurdu. Resûlullah (s.a.v.), kendi şahsı için kimseden intikam almamıştır. Ancak, Allah'ın mukaddes kıldığı şeyler çiğnenmişse, o zaman Allah için onların intikamım alırdı.»
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 23:46imam Malik'den; Muaz b. Cebel (r.a.): (Yemene vali olarak giderken) «Ayağımı üzengiye koyduğum zaman Resûlullah (s.a.v.)'in bana son tavsiyesi şu oldu: Ey Muaz b. Cebel! İnsanlar için ahlâkını güzelleştir.»
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:49Ebû'd-Derdâ (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sülûk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dahil etmiş demektir. Melekler, ilim tâlibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar. Semâvât ve yerde olanlar ve hattâ denizdeki balıklar âlim için istiğfar ederler. Âlimin âbid üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede kamerin diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem mirâs bırakırlar, ama ilim mirâs bırakırlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir."
Ebû Dâvûd, İlm 1, 3641; Tirmizî, İlm 19, 2683; İbni Mâce, Mukaddime 17, 223;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:49Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Bir cemaat Allah'ın evlerinden bir evde toplanır, Allah'ın kitâbını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah-ü Teâlâ'da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar."
Müslim, Zikr 38; Ebû Dâvûd, Vitr 14; Tirmizî, Kırâat 12; İbni Mâce, Mukaddime 17;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:49Abdullah bin Mes'ûd (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Ancak iki konuda haset (imrenme) vardır: Allah'ın kendisine mal verip de bu malı hak yolda harcattığı kimse ile Allah'ın kendisine ilim (hikmet) verip de bu ilimle (hikmetle) hüküm veren ve bu ilmi öğreten kimseye."
Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, İ'tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268; Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Zühd 2;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:48Câbir (ra) anlatıyor: Nebî (s.a.v), Uhud Gazvesi'nde şehid düşenleri her mezara iki kişi konacak şekilde toplattı ve sonra: "Bunların hangisi daha çok Kur'ân bilirdi?" diye sordu. Şehidlerden hangisi gösterilirse, önce onu kıbleden yana kordu.
Buhâri, Cenâiz 72, 75, 78, Meğâzî 26; Ebû Dâvûd, Cenâiz 27; Nesâî, Cenâiz 62; İbni Mâce, Cenâiz 28; Tirmizî, Cenâiz 31;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:48Abdullah İbni Mes'ûd (ra) anlatıyor: Nebî (s.a.v): "- Bana Kur'ân oku" buyurdu. "- Yâ Rasûlallah! Kur'ân sana indirilmişken ben sana nasıl Kur'ân okurum?" dedim. "- Ben Kur'ân'ı başkasından dinlemeyi gerçekten çok severim" buyurdular. Bunun üzerine ben kendilerine Nisâ sûresini okudum. "Her ümmetten gerçek bir şâhit, seni de bunlara hakkıyla şâhit getirdiğimiz zaman halleri nice olur." anlamındaki âyete gelince: "- Şimdilik yeter" buyurdular. Kendisine dönüp baktım, iki gözünden yaşlar boşanıyordu.
Müslim, Müsâfirîn 252; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 249, 251;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:48Ebû Ümâme (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Kur'ân okuyunuz. Çünkü Kur'ân, kıyâmet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir."
Müslim, Müsâfirîn 252; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 249, 251;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:48Ebû Mûsâ (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Saçı-sakalı ağarmış müslümana, aşırı gitmeyip ahkâmıyla amel etmekten kaçınmayan Kur'ân hâfızına ve âdil hükümdara saygı göstermek, Allah Teâlâ'ya duyulan saygı ve ta'zimden ileri gelir.
Ebû Dâvûd, Edeb 20;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:47Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Kim kendisinde Allah'ın rızası aranan bir ilmi sadece dünyalığa sahip olmak için öğrenirse, o kimse kıyâmet gününde cennetin kokusunu bile duyamaz."
Ebû Dâvûd, İlim 12; İbni Mâce, Mukaddime 23;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:47Enes (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır."
Tirmizî, İlm 2, 2649; İbni Mâce, Mukaddime 17, 227;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:47Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allah'ı zikretmek ve O'na yaklaştıran şeylerle, ilim öğreten âlim ve öğrenmek isteyen öğrenci bundan müstesnâdır."
Tirmizî, Zühd 14; İbni Mâce, Zühd 3;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:46İbni Abbâs (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "Tek bir fâkih (fıkıh alimi), şeytana bin âbid'den (kulluk eden kimse) daha yamandır."
Tirmizî, İlim 19, 2083;
Hadis-i Şerif
31.08.2024 - 03:46Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: "İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnâdır: Sadaka-i câriye, istifâde edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat."
Müslim, Vasiyyet 14; Ebû Dâvûd, Vasâya 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8;
Toplam 305 mesaj bulundu