Şanlıurfa örencik köyü civarında dünyanın (şimdilik) en eski medeniyet kalıntısı: Göbekli tepe
- Bulgulara göre ayrı ayrı dairelerden oluşan bır tapınak
- Karbon testi sonucu M.Ö yaklaşık 11.000 yil önce inşa edilmiş.
- Yani İngilteredeki Stonehenge'den 7.000 yıl önce
- Dikili taşların üzerinde farklı hayvan motifleri var sembol olarak.
- Dairelerin dizilişi, biçimi, adedi ve taşların üzerindeki hayvan motifleri. Yıldız kümeleri ve burçları ile tamen örtüşüyor. Boğa, akrep vs.
- Sadece o semboller bile ileri düşünen bir beynin delili
- Yani o döneme ait 'savaşçı insan' teorileri yıkıldı.
'Güvenmek en büyük kumardır.'
Ve
'Evliliğin temeli güvendir.'
'Kumar haramdır.'
Yani
Evlilik haramdır.
(töbee töbee, çarpılıp şaşı kalacam şimdi:D)
Tek başına doğruluğundan şüphe etmediğimiz yukardaki söylenmiş sözler.
Bir araya gelince -değişik- bir hal aldı.
Emekliyen; olgunlaşmamış fikir yürümeye kalkınca işte böyle ortalığı dağıtır.
Halbuki Islam dininde evlenmek; kimisi için haram, kimisi için sünnet, kimisi için vacip, kimisi içinde farzdır. (açıklamayı gerekli gördüm)
Bence fikir oturmalı sabit kalsın hiç devinmesin.
Hareket halinde olunca sürtüşme, çarpışma oluyor. Ne gerek var..
:p
Pişti olmak;
bir davette bir han-fendinin seninle aynı kıyafeti giymiş olması.
Tüm ayarlarını bozabilir. Sen öfkeden -pişerken..
Gidip saçını başını yolup parçalayasın gelir.. Hani olmadı ay pardon üzerine limonata felan dökersin, çelme takarsın. Hmm hiç de yakışmamış, bari taşısaydı, rezil olmuş ser-den-sem,
Koluna takıp geldiği çantaya bak! Hiç olmuş mu? Dünyada başka kıyafet mi kalmadı? (¥£$[|$)
gibi yorumlarda kesin bulunursun.
Ama, kesinlikle kayıtsız kalamazsın.
Çünkü, kadınsın. Çünkü, zaafların var.
Ne yazık ki..
Halbuki birde onun hisettiklerini sormak lazım dimi..
'kütür kütür küfrediyor gece imanıma' K. İskender.
Kızmak; en çok da kendine.
Ama, kolaydır ya suçu en önce dışarda aramak. Kızarsın; haksızlıklara, zulümlere, kaybettiklerine, kazanamadıklarına, daha daha kızılabilecek neler varsa hepsine. Kızgınlık büyüdükce içinde, yenilginde büyür. Büyür, çünkü bir çoğunu düzeltmeye gücün yetmez.
Zarardır keskin sirke küpüne.. Körelirsin. Akıl edipte birde dönüp baktınmı kendine, vaktinde elinde olanlarında yerinde yelleri eserken bulursun.
Yine kızarsın, ama artık en çokta kendine. ' Değermiydi, elinden ne geldi, sağlığındanda oldun, ömrün gitti, onu öyle yapmasaydın, bunu böyle yapsaydın, o kadar değer vermeseydin diye, diye... Kendi günahlarınıda görebilecek kadar körelmediysen henüz onlarada kızarsın.
Ve insan nereye kadar kızmaya dayanabilir ki kendine? Temize çekmeye çalışırsın kendini; inkarla, tövbeyle, yada herhangi bir şekilde. Yaptığın ve yapılan tüm kötülükleri sıyırırsın üzerinden. Doğdukları yere geri dönerler, karalar bağlayıp geceye bürünür hepsi.
Ve
Hala duyacak ve görecek kadar köreltmediysen vijdanını. Hiç susmazlar, azaptır artık geceler. Onları bulup; besleyip, büyütüp yaşattığın için.. Emeğinin hasatıdır o yankılar.
Taa ki sağır edene kadar..
Kütür Kütür Küfreder gece imanına.
Bu da 215' inci yorum
Ne etki ama..
Yalnız o saç modeli fazlasıyla amacına ulaştı bence.. Çok başarılı bir taktik.
O saçaklara ifrit olmaktan ne söylediğinin yarısını zaten takip edemiyorsun..
İnsanın üzerinde patlaklı plastik ambalaj malzemesi etkisi yapıyor.
Hani şu görünce patlatmadan duramadığın.
Delikanlı ameliyat masasına eğilmiş cerrah edasıyla çorbasını incelerken..
Anne: Niye yemiyorsun?
- ilginç ilginç şeyler var bunun içinde..
Anne: Senden daha ilginç birşey var mı ki acaba bu dünyada?
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.
Charles Bukowski
// 'Herşeyin fazlası zarar.' buyururken peygamber. İyi olmanın fazlası bile zarar dedirtiyor bu dizeler. Kendine zarar verdirmeyecek kadar kötü olmak da lazım. (..miş meğer.)
Atarım tabii o kadarcikta hava
Onları yapana kadar canım çıktı
Söyle düşün bu hava atma işini
Motoru çalıştır çalıştır.. Havasını bir yerden atmazsa ne olur..
Ne olur?
Hararet olur.
Oda hiç iyi olmaz :)
'Korkulardan bir kuyu olur şehrin
Utanmadan kendini Yusuf sanarsın
Delirir yaraların kurtlanan masalında
İmanına sorarsın kendini
Anlarsın ki güzel değilsin ve olmayacaksın
Açarsın kitabını sorarsın mahşere beş kala
Senden geriye kalan kimdi
Soyu tükenen bir çılgından başka'
'Ve anlarsın ki gece,
Meryem’dir biraz
En büyük sırra gebe olmaktır şiir
Katıksız uzun yola çıkarken
Besmele ile başlanmış bir intihar gibi
Güllerle kesmektir bileklerini'
Oldum olası hiç sevmedim noktalama işaretini. Şu tek başına yalnız birtane olanı. Okulda bile unuturdum hep yazmayı öğretmen notumu kırpardı. Bir noktanın değerinden çok daha fazlasını.. Önemliymiş; bitişi gösterirmiş. Hiç sevemedim bitişleri, sonları, ayrılıkları, susuşları.. Zaten nasıl sevilir ki..? Ancak sevilmeyen birşeyde sevilir. Oda sevimsiz birşeye bağlı olarak sürünür. Çizgi filmin sonundaki kükreyen arslanı bile sevmedim, başındakini çok sevdim ama. Fark var.. ikisinin arasında büyük bir fark var :)
Derin bir rahatsızlık hissiydi benimkisi.. Korkuya yakın. Yüzleşmekten uzak. İnsan belirli bir sebep olmadan birşeyden niye korkar ki? Ve neden hep en çok korktuklarımız başımıza gelir. Taa ezelden ruhlar aleminden kalmıştır belkide içimizde. Belkide yaşayabilceğimize inanıp, çok düşündüğümüz için yaşarız. 'Beni nasıl bilirseniz size öyle davranırım' sırrındandır.. .. Belkide kim bilir.
O korku manasına kavuştuğu gün yerini bulur işte ardına o hak edilmiş kocaman bir nokta. Ve muhakkak kavuşur korku noktasına. İnsan bile insana kavuşmaz, ama onlar muhakkak kavuşur.
Keşke hiç kavuşmasaydı.. Belli belirsiz önü açık kalsaydı da dersin. Çok kaldın uzağımda.. Buyur başıma tac ol.. da..
Ne kutsal bir taçtir o.
Ben hala sevemedim noktaları.. Hepsini gökyüzüne fırlatıp yıldızları çoğaltmak geliyor hep içimden. Suskunluk en çok onlara yakışıyor çünkü.
(Niye mi kullanıyorum? Çünkü önemliler, çünkü yıldızların çoğalması lazım:D)
Çünkü bir nokta başa tac olur
Bir diyeri ise ayrı düşürür..
Ve en yakın olabileceği yer gökyüzünüz olur
Çünkü çizgi filmin -baş- ında ki arslan çok sevimli; sonundaki hiç..
'çünkü biz ikimiz
yanlış yapamayacak kadar yalnızız! '
Ne büyük bir yalnızlık. Yanlış yapabilmek için bile birilerine ihtiyacımız var.
Başkalarının gözünde, yani onların yargılarına göre yanlışlarımız çoğaldıkça yalnızlığa itiliyoruz. Biraz da daha çok kendi seçimimiz oluyor yalnızlık. Yanlızlıkları hep birlikte doğuruyoruz; yargılarımızla, keskin kurallarımızla, hoş görümüzün, sevgimizin darlığıyla.
Gerçek doğrularımız git gide azaldıkça..
Yanlışlarımız yalnızlıklarımızla birlikte çoğalıyor.
Ortalama insanda Herhangi bir günde herhangi bir orduya yetecek kadar ihanet, nefret, şiddet ve saçmalık vardır. VE Cinayet konusunda En Becerikliler Cinayet Karşıtı vaaz verenlerdir VE N ...
şanlıurfa
08.10.2012 - 16:38Şanlıurfa örencik köyü civarında dünyanın (şimdilik) en eski medeniyet kalıntısı: Göbekli tepe
- Bulgulara göre ayrı ayrı dairelerden oluşan bır tapınak
- Karbon testi sonucu M.Ö yaklaşık 11.000 yil önce inşa edilmiş.
- Yani İngilteredeki Stonehenge'den 7.000 yıl önce
- Dikili taşların üzerinde farklı hayvan motifleri var sembol olarak.
- Dairelerin dizilişi, biçimi, adedi ve taşların üzerindeki hayvan motifleri. Yıldız kümeleri ve burçları ile tamen örtüşüyor. Boğa, akrep vs.
- Sadece o semboller bile ileri düşünen bir beynin delili
- Yani o döneme ait 'savaşçı insan' teorileri yıkıldı.
Ve daha bir sürü bilgi..
Özetle Şanlı Urfa'da tarih yeni baştan yazılıyor.
fikir
08.10.2012 - 14:55Fikirin yürüyen hali
Örneğin:
'Güvenmek en büyük kumardır.'
Ve
'Evliliğin temeli güvendir.'
'Kumar haramdır.'
Yani
Evlilik haramdır.
(töbee töbee, çarpılıp şaşı kalacam şimdi:D)
Tek başına doğruluğundan şüphe etmediğimiz yukardaki söylenmiş sözler.
Bir araya gelince -değişik- bir hal aldı.
Emekliyen; olgunlaşmamış fikir yürümeye kalkınca işte böyle ortalığı dağıtır.
Halbuki Islam dininde evlenmek; kimisi için haram, kimisi için sünnet, kimisi için vacip, kimisi içinde farzdır. (açıklamayı gerekli gördüm)
Bence fikir oturmalı sabit kalsın hiç devinmesin.
Hareket halinde olunca sürtüşme, çarpışma oluyor. Ne gerek var..
:p
Konu Mankeni
08.10.2012 - 14:22Ve Aşk konu mankeni boyunlarımızda
Nefessizlikten mos mor kesilmiş..
komedi
08.10.2012 - 14:18'Komedi uzun süren bir trajedinin sonucudur.'
kendime not
01.10.2012 - 15:00Akıldan geçen yolu kazmışlar
Ben geçer miyim? ?
yooookk
pişti
27.09.2012 - 15:48Pişti olmak;
bir davette bir han-fendinin seninle aynı kıyafeti giymiş olması.
Tüm ayarlarını bozabilir. Sen öfkeden -pişerken..
Gidip saçını başını yolup parçalayasın gelir.. Hani olmadı ay pardon üzerine limonata felan dökersin, çelme takarsın. Hmm hiç de yakışmamış, bari taşısaydı, rezil olmuş ser-den-sem,
Koluna takıp geldiği çantaya bak! Hiç olmuş mu? Dünyada başka kıyafet mi kalmadı? (¥£$[|$)
gibi yorumlarda kesin bulunursun.
Ama, kesinlikle kayıtsız kalamazsın.
Çünkü, kadınsın. Çünkü, zaafların var.
Ne yazık ki..
Halbuki birde onun hisettiklerini sormak lazım dimi..
Evvelim sen Oldun, Ahirim Sensin
25.09.2012 - 18:54Seni ilelebet benimsin sandım
... gahırım sensin
Ruhu şad olsun..
güzel sözler
24.09.2012 - 22:42Değerli olan herşey savunmasızdır.
-Lucebert
vicdan
23.09.2012 - 19:04Vicdan sahibi olmak;
Kefenini yastık yapıp başını yaslamak.
kızmak
23.09.2012 - 18:50'kütür kütür küfrediyor gece imanıma' K. İskender.
Kızmak; en çok da kendine.
Ama, kolaydır ya suçu en önce dışarda aramak. Kızarsın; haksızlıklara, zulümlere, kaybettiklerine, kazanamadıklarına, daha daha kızılabilecek neler varsa hepsine. Kızgınlık büyüdükce içinde, yenilginde büyür. Büyür, çünkü bir çoğunu düzeltmeye gücün yetmez.
Zarardır keskin sirke küpüne.. Körelirsin. Akıl edipte birde dönüp baktınmı kendine, vaktinde elinde olanlarında yerinde yelleri eserken bulursun.
Yine kızarsın, ama artık en çokta kendine. ' Değermiydi, elinden ne geldi, sağlığındanda oldun, ömrün gitti, onu öyle yapmasaydın, bunu böyle yapsaydın, o kadar değer vermeseydin diye, diye... Kendi günahlarınıda görebilecek kadar körelmediysen henüz onlarada kızarsın.
Ve insan nereye kadar kızmaya dayanabilir ki kendine? Temize çekmeye çalışırsın kendini; inkarla, tövbeyle, yada herhangi bir şekilde. Yaptığın ve yapılan tüm kötülükleri sıyırırsın üzerinden. Doğdukları yere geri dönerler, karalar bağlayıp geceye bürünür hepsi.
Ve
Hala duyacak ve görecek kadar köreltmediysen vijdanını. Hiç susmazlar, azaptır artık geceler. Onları bulup; besleyip, büyütüp yaşattığın için.. Emeğinin hasatıdır o yankılar.
Taa ki sağır edene kadar..
Kütür Kütür Küfreder gece imanına.
e-kitap
22.09.2012 - 21:07Acaba gün gelir fırından yeni çıkmış kitap kokusunuda yayabilir mi?
zulüm
22.09.2012 - 20:03Yeri geldiğinde..
Karşındakinin rızasını almadan dayatılan bir iyliktir.
daral
22.09.2012 - 19:52Daral-mak
Ay/ Of içime öküz oturdu! Da diyebiliriz.
al birde buradan yak
20.09.2012 - 17:10* kapalı misin güzel misin
- Çirkinim ve dış etkenlere kapalıyım
Harfi harfine kabak gibi böyle geldi soru :)
ömer çelakıl
19.09.2012 - 17:33Bu da 215' inci yorum
Ne etki ama..
Yalnız o saç modeli fazlasıyla amacına ulaştı bence.. Çok başarılı bir taktik.
O saçaklara ifrit olmaktan ne söylediğinin yarısını zaten takip edemiyorsun..
İnsanın üzerinde patlaklı plastik ambalaj malzemesi etkisi yapıyor.
Hani şu görünce patlatmadan duramadığın.
ilginç diyaloglar
19.09.2012 - 17:08Delikanlı ameliyat masasına eğilmiş cerrah edasıyla çorbasını incelerken..
Anne: Niye yemiyorsun?
- ilginç ilginç şeyler var bunun içinde..
Anne: Senden daha ilginç birşey var mı ki acaba bu dünyada?
intihar eden yazarlar/şairler
19.09.2012 - 16:48Etki Ve Tepki
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.
Charles Bukowski
// 'Herşeyin fazlası zarar.' buyururken peygamber. İyi olmanın fazlası bile zarar dedirtiyor bu dizeler. Kendine zarar verdirmeyecek kadar kötü olmak da lazım. (..miş meğer.)
hava atmak
19.09.2012 - 16:25Aman da aman :) Banada yakışırmış hava atmak..
Atarım tabii o kadarcikta hava
Onları yapana kadar canım çıktı
Söyle düşün bu hava atma işini
Motoru çalıştır çalıştır.. Havasını bir yerden atmazsa ne olur..
Ne olur?
Hararet olur.
Oda hiç iyi olmaz :)
geriye kalan
17.09.2012 - 20:49'Korkulardan bir kuyu olur şehrin
Utanmadan kendini Yusuf sanarsın
Delirir yaraların kurtlanan masalında
İmanına sorarsın kendini
Anlarsın ki güzel değilsin ve olmayacaksın
Açarsın kitabını sorarsın mahşere beş kala
Senden geriye kalan kimdi
Soyu tükenen bir çılgından başka'
şiir
17.09.2012 - 20:43'Ve anlarsın ki gece,
Meryem’dir biraz
En büyük sırra gebe olmaktır şiir
Katıksız uzun yola çıkarken
Besmele ile başlanmış bir intihar gibi
Güllerle kesmektir bileklerini'
noktayla virgül
17.09.2012 - 19:40Oldum olası hiç sevmedim noktalama işaretini. Şu tek başına yalnız birtane olanı. Okulda bile unuturdum hep yazmayı öğretmen notumu kırpardı. Bir noktanın değerinden çok daha fazlasını.. Önemliymiş; bitişi gösterirmiş. Hiç sevemedim bitişleri, sonları, ayrılıkları, susuşları.. Zaten nasıl sevilir ki..? Ancak sevilmeyen birşeyde sevilir. Oda sevimsiz birşeye bağlı olarak sürünür. Çizgi filmin sonundaki kükreyen arslanı bile sevmedim, başındakini çok sevdim ama. Fark var.. ikisinin arasında büyük bir fark var :)
Derin bir rahatsızlık hissiydi benimkisi.. Korkuya yakın. Yüzleşmekten uzak. İnsan belirli bir sebep olmadan birşeyden niye korkar ki? Ve neden hep en çok korktuklarımız başımıza gelir. Taa ezelden ruhlar aleminden kalmıştır belkide içimizde. Belkide yaşayabilceğimize inanıp, çok düşündüğümüz için yaşarız. 'Beni nasıl bilirseniz size öyle davranırım' sırrındandır.. .. Belkide kim bilir.
O korku manasına kavuştuğu gün yerini bulur işte ardına o hak edilmiş kocaman bir nokta. Ve muhakkak kavuşur korku noktasına. İnsan bile insana kavuşmaz, ama onlar muhakkak kavuşur.
Keşke hiç kavuşmasaydı.. Belli belirsiz önü açık kalsaydı da dersin. Çok kaldın uzağımda.. Buyur başıma tac ol.. da..
Ne kutsal bir taçtir o.
Ben hala sevemedim noktaları.. Hepsini gökyüzüne fırlatıp yıldızları çoğaltmak geliyor hep içimden. Suskunluk en çok onlara yakışıyor çünkü.
(Niye mi kullanıyorum? Çünkü önemliler, çünkü yıldızların çoğalması lazım:D)
Çünkü bir nokta başa tac olur
Bir diyeri ise ayrı düşürür..
Ve en yakın olabileceği yer gökyüzünüz olur
Çünkü çizgi filmin -baş- ında ki arslan çok sevimli; sonundaki hiç..
Tüm virgüllere selam olsun..
benimle dans eder misin?
17.09.2012 - 19:29:) tabii ki.. Memnuniyetle
Yalnız bu şarkı ile dans edelim.. lütfen
Bir hayal ile
Hayal gibi
Dans etmek..
Ancak bu şarkıda hayal gibi olur..
Maestro!
..
şarkılarım birer birer aah kırılıp döküldüler
şimdi yoksun.
sonra yoksun.
orda yoksun.
zaten yoksun.
Lay lay lay lay lam
.
yanlış
13.09.2012 - 13:32'çünkü biz ikimiz
yanlış yapamayacak kadar yalnızız! '
Ne büyük bir yalnızlık. Yanlış yapabilmek için bile birilerine ihtiyacımız var.
Başkalarının gözünde, yani onların yargılarına göre yanlışlarımız çoğaldıkça yalnızlığa itiliyoruz. Biraz da daha çok kendi seçimimiz oluyor yalnızlık. Yanlızlıkları hep birlikte doğuruyoruz; yargılarımızla, keskin kurallarımızla, hoş görümüzün, sevgimizin darlığıyla.
Gerçek doğrularımız git gide azaldıkça..
Yanlışlarımız yalnızlıklarımızla birlikte çoğalıyor.
yıldız
13.09.2012 - 13:00Yıldızlar yorganın olsun
Zaten gökte işsiz güçsüz duruyorlar
Toplam 169 mesaj bulundu