Murat Ceyhan Antoloji.com

  • sibel kekilli

    27.05.2007 - 18:52

    Sibel Kekilli Milletvekili Olmalı

    Geçmişte İtalya’ da bugün İngiltere’ de meclise giren “Marjinal” diyebileceğimiz insanlar o ülke yönetiminde söz sahibi olan kişiler oldu ve olmaya da devam etmekte. Demokrasi ve demokratikleşmeden telaffuz ediliyorsa kanımca bu en demokrat yaklaşım. Toplumun itelediği veya kendi kurallarına göre kabul etmediği bir kesimi; fırsat eşitliği anlamında olanak tanımak yol açmak şeklinde çağdaş bir yaklaşım olarak görmemiz mümkün. Ve alınan sonuçlar çok ilginçtir ki bu kişiler ülke yönetiminde söz sahibi olmaları O Toplum tarafından geçerlilik görmüştür: Oylarını atmışlar, sandıktan çıkmalarına neden olmuşlardır.
    Ülkemizde çok partili sisteme geçtiğimiz günden beri; bırakın marjinal kesimi, kadınların bile meclise girmeleri son yıllarda oluşmaya başlamış; toplam parmak sayımızı belki de ancak geçebilmiştir. Bu Atatürk Cumhuriyetine yapılan en büyük ayıptır. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk; kadınlarımızı her alanda başarılı olmaları için teşvik etmiş, ön plana çıkmalarını sağlamış ve Türk annelerine- bacılarına ve kardeşlerine liderlik misyonunu yüklemiştir. Orta Asya Obalarında Kaanların danışmanı ve silahşoru; Kurtuluş savaşında bu topraklara adını veren Anadolu ve karnında taşıdığı yavrusunu cepheye sevinçle, ona gülleyi meşakkatle taşıyan çılgın kadınlarımızdır. “Erkek egemen” toplum oluşturarak, dinsel bilgiler kisvesi altında onları dışlamak önce “ataerkilliğe” yakışmaz! Onlar bu toprakların ve Mısak- ı Milli’ nin çizilmesinde canları ve enerjileri ile söz sahibi olmuş kişilerdir.
    Adam gibi adam kimi tanımlayabilirsin sorusunu bana yönelttiklerinde, hiç tereddütsüz vereceğim cevap; Sibel Kekilli olacaktır. Bunu söyleyebilme cesareti göstereceğim birkaç nedeni var:
    1. “Dünyayı Kurtaran Adam” fantastik bilim kurgu filmi ile “dünyaya rezil olan adam” boyutuna geldiğimiz şamar oğlanlığımız; yerli porno sektörümüzle daha da içler acısı hale dönüşmüştür.
    Yağlı güreşleri hatırlatan sevişme sahneleri ve ne yaptıkları konusunda ilerleyen sahnelerde fikir sahibi olduğunuz bu filmler yarı komedi yarı ağlanacak durumdalar. Talebe “yaptık oldu” mantığı ile arz eden bu durum, gerçekten çok üzücü boyutlardadır. Oysa Sibel Kekilli; tam Avrupa standartlarında dört dörtlük oyunculuğu ile, diğer ülkelerin porno starlarını yakalamış hatta sollamıştır.
    2. Fatih Akın’ ın yönettiği “Duvara Karşı” adlı çalışma ile kazandığı Altın Ayı ödülü, porno dışında da sanatçılığını performe etme adına dikkate alınmalıdır. Burada altını defalarca kalın çizgilerle çizeceğim ve hala da kabullenemediğim olay, bire bir yaşadığım ve derin üzüntü duyduğum bir gerçektir. Bir Festival kapsamında başarılı olmuş kadınlarımız dile getirilirken o yıl Altın Ayı ödülü almış gurbetçi kardeşimizin, kadınımızın dile getirilmeyişi çok büyük ayıptır. Bu olay kimsenin dikkatini çekmediği gibi bir çok kesim tarafından da es geçilmiştir. Öncelikle; hiç kimse geçmişte yaptığı davranışlarından veya hatalarından dolayı yargılanmamalı, o anki nesnel koşulları içinde değerlendirilip; o davranış ve hataları bugün de tekrarlıyor mu ona bakılmalıdır. Oysa Kekilli, bugün sinematografisinde; pornodaki başarısını diğer filmlerinde göstererek sanatçılığını kanıtlamış gerçek bir sinema oyuncusudur.
    3. Bu saydığım nedenlerinden dolayı, Türk kadınına önderlik etme misyonu taşıdığını iddia eden bu festival; Sibel Kekilli’ yi ailesi gibi dışlamak yerine O’ nu yanına almalı, adını başarılı kadınlarımız arasında sayarak ayrıca da ödüllendirmeliydi. Bu Kekilli için kayıp değil, Sivil Toplum Kuruluşu’ nun kayıbıdır. Entelektüel kesimde benim gibi bir kişi daha bunu düşünüyor ve başkalarına düşündürtüyorsa; kaybın boyutu epey büyük demektir.
    4. sinematografisinin dışında insanlığını en güzel biçimde kanıtlayan fakat boyalı basın tarafından küçük düşürücü niteliğe sahip şekilde lanse edilen haberi: hayvan sevgisidir. Anıt Kabir’ in güvenlik engellerini hiçe sayarak Ata’ nın karşısına köpeği ile çıkması öncü bir harekettir. Tabularla hiç kimse sonsuza kadar yaşamamıştır. Yıkılmalıdır ve Sibel Kekilli bunu yıkmıştır. Atatürk’ ün istediği Türk kadını; hep ileriye giden, tabularını yıkmış insandır.
    Sibel kekilli milletvekili olmayı hak etmiş insanlardan bir tanesidir. Bir Türk kadınıdır. Bir öncüdür ve Türkleri Avrupa’ da göğsümüzü kabartarak temsil etmiş; gerçek Avrupalı Türk’tür.
    Bu bağlamda Türkiye ve Türkiyeliler olarak bazı olguları aşmalıyız. Kısır döngülerle yıllarımızı tüketmek, sakalımıza bıyığımıza sevdalanıp ayna önünde bir ömür tüketmektense; kızıl gözlüklerimizi takmanın zamanı gelmiştir. Pembe düşler aleminden bir an önce çıkmalı gerçeklerle yüzleşmeliyiz…
    Eski porno yıldızını, genelevde çalışan bir bacımızı, gay ve lezbiyen kardeşlerimizi, kadınlarımızı meclise taşımalıyız… Onlar bunu yıllardan beri hak etmiş; hegemonyaların mağdurlarıdır. Gün onların yanında olma günüdür. Oylarımızın pasif gücü; sandığı ve hegemonyaları yıkacaktır...

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR