Sokakları mekan edinmiş kirli pasaklı, barındığı yer bile bakımsız olan kendi halinde bir işte,
Canı gibi sevdiği bi oğlu ve yeğeni olan biri, yeğeninin hastalığında ona moral hocası olan bi teyze, oğlunun okuldaki başarısıyla gurur duyan bi anne,
Çevresinde iyilik sever biri olarak tanınan, herkesin sevdiği biri, veya öyle sanıyo, elinden geldiğince iyilik yapmaya çalışan ama yetişemediği yerde kendine kızan, insanların ona enayi demesine aldırmayan, başını yastığa koyduğunda rahat uyuyabilen biri,
İki kere evlenmiş, ama yanlış seçiminin acısını kötü çekmiş olduğu halde bi daha evlenirmisin diye soranlara, neden olmasın, gittikçe mutlu olduğum yıl sayısı artıyo, üçüncüde voliyi vuracam diyen biri,
Tüm canlıları seven, kırılan bi dalın bile canının yandığını düşünerek özür dileyen, bunun yanında kendine verilen çiçekleri, zaten bunun için yetiştiriliyorlar, onların görevleri de bu diyerek kabul eden biri,
Canlıların acı çekmesine dayanamayan, fakat o canlının, sonunda rahat edeceğini düşündüğü bi konuda gerekirse o an canını acıtacak bişiler yapan biri,
Romantik bi filmle hayallere dalan, ama sonunda acı gerçekle yüzyüze geldiğinde zaten saçma bi filmdi diyen biri,
Aslında çok duygusal biri olan, bi filmden, çalan bi müzikten etkilenip gözleri dolan, özellikle yalnızken hüzünlenip ağlayabilen biri,
Hiç bi zaman aşka doymamış olan, yolda iki sevgili görünce, hasetle, ben kıskanç biri diilim ama bunları kıskanıyorum diyebilen biri,
Aşkı yaşadığını sanıp, iyi bi tokatla kendine gelen, ama hala akıllanmayıp sonsuz aşkı bulacağını düşünen, bu arada aşka çıkacak yolları kalın duvarlarla örüp gelmek isteyenleri bu yollara toslatan biri,
Yaşayamadığı yılları şimdi yaşamaya çalışan ama koşmasına rağmen yetişemeyen, yılları geri çevirmeye çalışan, 17 yaşını bi türlü geçemeyen, 18 ol bari eloğlunun başını yakma diyenlere inat 17 yi geçemeyen biri,
Bu yaştan sonra aradığım insanı bulamam ki, çünkü iyiler kapılmıştır, kalanlarda defoludur diyebilen, kendinin de bu defolular arasında olduğunu söyleyebilecek kadar özeleştiri yapabilen biri,
Yaşlandığında Aysel Gürel’e benzeyeceğini, biraz deli olduğunu söylemekten çekinmeyen, yaptığı hataları başkalarına fırsat vermeden kendi eleştiren, yanlışlarına gülebilen biri, Güzel olduğunu söyleyenlere biliyorum diyecek kadar ukala olan, yeri gelince mahçup, utangaç olabilen biri, En asil burç olan aslan burcu olmakla övünen, bunun yanında, çevresinde en anlaşamayacağı oğlakların bulunduğu, anlaşabileceği burçlardan bi arkadaşı olmadığını söyleyen biri,
Fala inanmam ama falsızda kalmam diyen, kahve ikramlarını fal bakarsanız içerim diye kabul eden, kardeşinin fallarının çıktığını söyleyip, ona fal baktırmaya korktuğunu söyleyen, ama aslında içi giden, çoğu rüyalarının çıktığını söyleyip kötü rüya görmekten korkan biri,
Koca evde kedileri ile baş başa yaşayıp arada ben ne salağım, tek başıma koca bi ev kiraladım diye hayıflanan, ama evde geçirdiği zaman az olsa da yine evine gelince keyiflenen biri,
Araba kullanmaktan keyif alan, sabah işe giderken bağıra çağıra şarkı söyleyip, meyve yiyen, taksi şoförü gibi araba kullandığı söylenen, kendi kadın olduğu halde kadın şoförlere kızan, arabada küfürbaz bi canavara dönüşen biri,
Sürekli bişiler atıştıran ama yediğini inkar eden biri, yemek bulduğunda ayırım yapmadan başına çöken, olunca iyi yiyen, bulamazsa aç olduğunu unutan, meyve görünce dayanamayan, meyve canavarı olan biri,
İki yakası bi türlü bir araya gelmeyen, sürekli sıkıntı çeken, ekonomisini ha bugün ha yarın derken düzelteceği yerde daha çok batıran, ama bunun yanında kaliteden ödün vermeyen, bonkörlükten de vazgeçmeyen, ticaret yaptığı halde ticareti bi türlü öğrenemeyen, ama inatla vazgeçmeyen biri,
Polyannacılık yapmayı hiç bırakmayan, her kötü olaydan, sonunda güzel bişiler olacak diye sıyrılabilen, ama hala ders almayan biri,
Mütevaziliği elden bırakmayan, ama bu arada övülmekten hoşlanan, yok canım o kadar da diil dese de içten içe böbürlenen biri,
Hiç olmayacak zamanda olaylar lehine geliştiğinde ben Allahın sevgili kuluyum diyebilen biri,
Empati yapan, ama sabrı bitince, empatiyi bırakıp, kendi çıkarları için bişiler yapan, bundan da pişman olmayan, ama hala akıllanmayan biri,
Güçlü olan ama güçlü olmaktan bıktım diyen, sığınacağı, kedi gibi mırıl mırıl sokulacağı bi sıcaklık arayan biri,
Ben mi kimim,
Sokak kızı irma kim olacak işte,
Sokakları mekan edinmiş kirli pasaklı, barındığı yer bile bakımsız olan kendi halinde bir işte,
Canı gibi sevdiği bi oğlu ve yeğeni olan biri, yeğeninin hastalığında ona moral hocası olan bi teyze, oğlunun okuldaki başarısıyla gurur duyan bi anne,
Çevresinde iyilik sever biri olarak tanınan, herkesin sevdiği biri, veya öyle sanıyo, elinden geldiğince iyilik yapmaya çalışan ama yetişemediği yerde kendine kızan, insanların ona enayi demesine aldırmayan, başını yastığa koyduğunda rahat uyuyabilen biri,
İki kere evlenmiş, ama yanlış seçiminin acısını kötü çekmiş olduğu halde bi daha evlenirmisin diye soranlara, neden olmasın, gittikçe mutlu olduğum yıl sayısı artıyo, üçüncüde voliyi vuracam diyen biri,
Tüm canlıları seven, kırılan bi dalın bile canının yandığını düşünerek özür dileyen, bunun yanında kendine verilen çiçekleri, zaten bunun için yetiştiriliyorlar, onların görevleri de bu diyerek kabul eden biri,
Canlıların acı çekmesine dayanamayan, fakat o canlının, sonunda rahat edeceğini düşündüğü bi konuda gerekirse o an canını acıtacak bişiler yapan biri,
Romantik bi filmle hayallere dalan, ama sonunda acı gerçekle yüzyüze geldiğinde zaten saçma bi filmdi diyen biri,
Aslında çok duygusal biri olan, bi filmden, çalan bi müzikten etkilenip gözleri dolan, özellikle yalnızken hüzünlenip ağlayabilen biri,
Hiç bi zaman aşka doymamış olan, yolda iki sevgili görünce, hasetle, ben kıskanç biri diilim ama bunları kıskanıyorum diyebilen biri,
Aşkı yaşadığını sanıp, iyi bi tokatla kendine gelen, ama hala akıllanmayıp sonsuz aşkı bulacağını düşünen, bu arada aşka çıkacak yolları kalın duvarlarla örüp gelmek isteyenleri bu yollara toslatan biri,
Yaşayamadığı yılları şimdi yaşamaya çalışan ama koşmasına rağmen yetişemeyen, yılları geri çevirmeye çalışan, 17 yaşını bi türlü geçemeyen, 18 ol bari eloğlunun başını yakma diyenlere inat 17 yi geçemeyen biri,
Bu yaştan sonra aradığım insanı bulamam ki, çünkü iyiler kapılmıştır, kalanlarda defoludur diyebilen, kendinin de bu defolular arasında olduğunu söyleyebilecek kadar özeleştiri yapabilen biri,
Yaşlandığında Aysel Gürel’e benzeyeceğini, biraz deli olduğunu söylemekten çekinmeyen, yaptığı hataları başkalarına fırsat vermeden kendi eleştiren, yanlışlarına gülebilen biri,
Güzel olduğunu söyleyenlere biliyorum diyecek kadar ukala olan, yeri gelince mahçup, utangaç olabilen biri,
En asil burç olan aslan burcu olmakla övünen, bunun yanında, çevresinde en anlaşamayacağı oğlakların bulunduğu, anlaşabileceği burçlardan bi arkadaşı olmadığını söyleyen biri,
Fala inanmam ama falsızda kalmam diyen, kahve ikramlarını fal bakarsanız içerim diye kabul eden, kardeşinin fallarının çıktığını söyleyip, ona fal baktırmaya korktuğunu söyleyen, ama aslında içi giden, çoğu rüyalarının çıktığını söyleyip kötü rüya görmekten korkan biri,
Koca evde kedileri ile baş başa yaşayıp arada ben ne salağım, tek başıma koca bi ev kiraladım diye hayıflanan, ama evde geçirdiği zaman az olsa da yine evine gelince keyiflenen biri,
Araba kullanmaktan keyif alan, sabah işe giderken bağıra çağıra şarkı söyleyip, meyve yiyen, taksi şoförü gibi araba kullandığı söylenen, kendi kadın olduğu halde kadın şoförlere kızan, arabada küfürbaz bi canavara dönüşen biri,
Sürekli bişiler atıştıran ama yediğini inkar eden biri, yemek bulduğunda ayırım yapmadan başına çöken, olunca iyi yiyen, bulamazsa aç olduğunu unutan, meyve görünce dayanamayan, meyve canavarı olan biri,
İki yakası bi türlü bir araya gelmeyen, sürekli sıkıntı çeken, ekonomisini ha bugün ha yarın derken düzelteceği yerde daha çok batıran, ama bunun yanında kaliteden ödün vermeyen, bonkörlükten de vazgeçmeyen, ticaret yaptığı halde ticareti bi türlü öğrenemeyen, ama inatla vazgeçmeyen biri,
Polyannacılık yapmayı hiç bırakmayan, her kötü olaydan, sonunda güzel bişiler olacak diye sıyrılabilen, ama hala ders almayan biri,
Mütevaziliği elden bırakmayan, ama bu arada övülmekten hoşlanan, yok canım o kadar da diil dese de içten içe böbürlenen biri,
Hiç olmayacak zamanda olaylar lehine geliştiğinde ben Allahın sevgili kuluyum diyebilen biri,
Empati yapan, ama sabrı bitince, empatiyi bırakıp, kendi çıkarları için bişiler yapan, bundan da pişman olmayan, ama hala akıllanmayan biri,
Güçlü olan ama güçlü olmaktan bıktım diyen, sığınacağı, kedi gibi mırıl mırıl sokulacağı bi sıcaklık arayan biri,
İşte sokak kızı irma böyle biri…..
Daha da var da aklıma gelmiyo, gelince yazarım…..