Hasan Tan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ve ...

' meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün ...'
...
...

boşalan meydanların hazin uğultusuyla ağarıyor gün...

Bir rüya görülür ve bir arife danışılır, ders çıkarmak ibret almak için..

Hadi öyküsü ya da şiiri de yapılır ama bir rüyanın böyle yayılmacı bir hale sokulmasının manıtklı bir izahı olmasa gerek. Rüyanın doğasına aykırıdır hem ve dahi nihayetinde rüyada görülen hatemi enbiya da rüyaların uluorta ...

Kimseye söylemesen Aragon misali sana bir sır vereceğim ey Oruç Arıoba: Zaman işkence ile umut arası bir şeydir. Denge insanın elindedir dersem kaderi unuttuğuım anlaşılmasın..

İnsanı yazabilen zamanı da yazar, zira insan zamandır. Zaman insanla başlar biri olmadan diğeri yazılamaz. İkisi de yaza ...

Bilmiyorum, köşede dilenecek gibi duran ama utancından asla dilenmeyecek olan kadına sormam gerek..

Ya da ne bileyim, on sekizinden gün almış kızını doktora götüremeyen akciğer hastası -kesik kesik öksürerek illetini gizleme telaşı güden- adama..

Yoğunbakımda şuuru açılır açılmaz teninin görün ...

Çok banal yaw.. 'şuramdalığın' nedir ki..

' Şiiristanımda gezinmeye ' gideyim..

Şair içten ve vakanüvis misali ayrıntılı yazmış, teferruatta gizlidir şiir bunu bilmiş ama fazla teferruat düşünme aralığını yok etmiş okur için..

Çay içmeye şiiristanda..

Selam ile..

Anladığım kadarıyla bu bir aşk şiiridir ama bilinenin ötesindeki aşkın şiiri. Denize giden ormanı sevmek hümanizmin temel kuralıdır. Sözkonusu deniz, gezmiş ya da gezmemiş olabilir ama birileri onu seviyor anlaşılan..

(Bu bir sitemdir, hatta bir nevi küfür, bazen küfrederek sever insanlar.. Küfür ...

'dönerim döneriiim çıkmaz..'

Halisunasyondur bu;

Demin haber kanalının birinde şöyle bir habere ister istemez kulak kabarttım bile isteye;

' Nijerya'lıya Türkçeyi öğrettik ama D.Bakır'lıya öğretemedik' diyordu tanıdık bir ses: Cemil Çiçek..

Evet bu enaniyet hastalığı özünde olunca birilerinin fenadır..ve acziyetini asla anlayamayarak helak ...

Eskisi gibi değil artık kaburga altındaki sızı....
Fabrikalardan yükseliyor o kancık kahkaha sancısı..

Ve artık hiç bir şarkıyı acıklı bulmuyor fabrika kızı...


Ahmet Kaya geldi aklıma bak, hiç alakası yokken..( Bu yok iken, söylendiğinde 'yokken' oluyor ve bir anda sevimlileşiyor.. )

'kanamalı bir coğrafyayım mahzunum, yedi elemden müteşekkil
kendi yaralarıma rötuş atarım yedi meridyen ötede ;
dargınım kıpkırığım..anla !..'

sadece paramparçayım..
kırık dökük..
darma duman olmuş bir dağın hırçın bir denizin kenarında parramparça yatması gibi..
adıma kumsal diyor olab ...

Şairin şiirsel dünya bakışı her şiirine bir şekilde, kıyısından köşesinden nüfuz eder. Yukarıdaki şiir de bir aşk şiir. Şair kalbindeki yangını illegal bir yangına benzetmiş, hepsi bu..

İnsanların bizim gibi düşünmüyor olmaları gayet normal değil mi.. Bizim gibi yangınları varken bile..

Çiçeği ...

Aklımda tekasür sûresi; ' (hatta) ölülerinizi bile sayarak çoklukla övündünüz, ve bu çoklukla övünmek sizi o kadaroyaladı ki, kabirleri ziyaret ettiniz..'

Esteizu billah bu şekilde yorumlayanlar olduğu gibi elbette ayeti farklı yorumlayanlar da var ve fakat islam akidesinin özünü teşkil ediyor ...

Sınırötekisi olmak, sınırsız olmak demektir, herkese aynı mesafede olmaktır, her şeye aynı mesafede olmaktır ya neyse..

Biz ve siz diye başladığımızda, cümlemiz bir yaranın yerini işaret ediyor zaten. Onlar ve diğerleri, biz ve diğerleri, biz ve ötekiler..O topraklar ve bizim topraklar...Bün bun ...

Paradigmanın iflasıdır dökülen her kan. Birileri kan kaybettiklerini, kaybettikleri kanda hezimete uğradıklarını asla anlamayacaklar, idrak edemeyecekler..

Akıl sahipleri için ibretler vardır oysa kanda.. Kan kırmızısının her tonunda.

Kan;!
Yani ölüm;

Ölüm nasıl da cazibe kazanmış böyle. ...

Sayıklama..

Şiir sayıklalamardan ve içinde nedamet barındıran keşkelerin boğazda dokuz düğüm olduğunu anımsatmasından mıdır nedir pek beğenilmiş..

Doğrusu şiiri ben de beğendim..Hem hezeyan hezeyanı çağrıştırdığından kendi sayıklamalarımın akabinde yaşadığım o naif boşluk hissini bu şiirden s ...

Bu gün karakalem baktım dünyaya demiş Şair..

bıldır ki hayat dolu bir kadın yüzü
bu sene deniz kenarı yılkı...
’at dediğin sevişirken üşümüyor’ demiştin
haklısın ama;
ölünce uçurumlarda kalır mutlaka bir kadın gözü..

sözcükleri kanayan bütün diller aşkına
isminden sayıkladığım harfleri gözlerimin lam'ına ada
elifi kır, mimi de unutma..
gözlerimi gözlerinden devşir
yarıda unutulmuş tüm bayraklar hatrına

...................................beyazı utandırma
............................................bağışla ...

Malatya nisanın son yağmurlarıyla ıslanıyorken egalimi aldım montumun içine..

Egal eril şal. Yani bilenler bilir, Güneydoğu ve Filistin'de gençler boyunlarına dolarlar.. Çok amaçlıdır, bir çok şeyi setreyleyebilecek kadardır. Gözler hariç..

Şiiri okurken, o çocukların üşüyen gözleri geldi aklı ...

Laboratuvarda var gücüyle çalışıyor bilim adamları; hackerler, filozoflar, ilahiyatçılar, zoorloglar ve saire..

Ha kırıldı ha kırılacak şifre..

İnsan kendini kadere yenilmeden aşabilirse..

İlk önce kime ve ne kadar isyan edeceğini kestiremeyecek kadar sinirli bir ruh hali..

'Ağlamayan ve uyumayan tek daldı anamız'

o da öldü gülümseyerek ..
üşüyordu..
utansa da gözlerim ceketim şahittir ;
üşüyordu
ve içimde beyazdan siyaha dönüyordu zaman
ölüyordu..
zaman yutkunmak için zaman isteye dursun
ölüm anlaşılmak için ruh..
gocunmak yok Azrail'e..

her şey gibi an ...

Bir kin, bir nefret; hasede dönüşen bir sitem..

En çok sahibini yaralayan duygular var şiirde. Şiirin adı ve bir yerlerde geçen 'perde' kavramı, bir sahne oyunundan ziyade bir örtme eylemine işaret eder gibi. Şair kinini ve nefretini örtme derdinde bir oyunla..

Mülhem dizelerin yanısıra biraz ...