Sinem Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkında Yaz ...

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    23.04.2020 - 16:04

    Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
    23 nisan bayramınız kutlu olsun

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    28.10.2017 - 18:58

    Almanya'dan Şaire arkadaşımız Sinem Hanım * İdilce İdil *

    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**

    - Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın...

    * Yurt Dışı Üyeler Birliği *
    * Antoloji Sitesi Yetkili Şairler Grubu *

  • Sinem
    Sinem

    11.01.2017 - 23:05

    Bana bir şeyler anlat
    Canım çok sıkılıyor
    Bana bir şeyler anlat, anlat
    İçimden içimden geçiyor

    Yanımdasın susuyorsun
    Susuyor konuşmuyorsun
    Bakıyor görmüyorsun
    Dokunsan donacağım! ! !

    İçimde intihar korkusu var
    Bir gülsen ağlayacağım, bir gülsen
    Kendimi bulacağım

    Depremler oluyor beynimde
    Dışarda siren sesi var
    Her yanımda susmuş insanlari insanlar susmuş
    İÇİMDE ÖLEN BİRİ VAR! ! !

    vay vay vay vay vay vaay...
    va va va va vaay...

    Hadi bir şeyler söyle
    Çocuk gözlerim dolsun
    İçinden git diyorsun, duyuyorum gülüm
    Gideceğim son olsun

    Yanımdasın susuyorsun
    Susuyor konuşmuyorsun
    Bakıyor görmüyorsun
    Dokunsan donacağım! ! !

    İçimde intihar korkusu var
    Bir gülsen ağlayacağım, bir gülsen
    Kendimi bulacağım

    İçimde soluyorsun
    İki can var içimde
    Korkular salıyorsun üstüme, korkular
    Her an başka biçimde

    Depremler oluyor beynimde
    Dışarda siren sesi var
    Her yanımda susmuş insanlari insanlar susmuş
    İÇİMDE ÖLEN BİRİ VAR! ! !

    vay vay vay vay vay vaay...
    va va va va vaay...

  • Sinem
    Sinem

    19.12.2016 - 17:35

    Mori vardı
    usunu bir seccade gibi kullanan yaşamakta
    Mori’nin köpekleri vardı her şeyden önce
    her akşam adını yıkardı mahalle çeşmesinde
    ayaklarını yıkardı, tertemiz tanrılar çıkarırdı ortaya.
    Nasıl ki doğuran ve öldüren
    köpekler gezinir herkesin şapkasında
    ki herkesin şapkası mermilerden öncedir,
    - Elma dersem çıkma.

    İsmet Özel

  • Sinem
    Sinem

    29.11.2016 - 20:36

    ...ve sen boynunu öperken beni sarhoş
    bir okyanusla titreten hayat
    sevgilim olur musun.
    ben savaşarak senin
    bulanık saçlarından tutup
    kibirli güzelliğini çıkartıyorum ortaya
    dünya
    kirletilmez bir inatla dönüyor
    altımıza yıldızlar seriliyor
    yüzüm suya davranıyor koşaraktan.
    ve inzal.
    İ. Ö.

  • Sinem
    Sinem

    29.11.2016 - 17:49

    Nasıl başladı bu sevda masalı..

    Hayaline yaslanmış,
    Bir sonbahar yaprağı sevdam,
    Közlenir,
    Yüreklenir,
    Ve sürüklenir peşinden..
    Rüzgarlardı beni sana götüren..

    Boşlukta birleşen eller,
    Ve gökyüzünün mavisindeyken gözler
    Martılar çığlık verdi şarkımıza..
    Ve buğulu camlarda,
    Parmak uçlarımda sevda..
    Tarifler yok ki adına..

    Şiirler kazıdım toprağın sırtına
    Yağmur olup,
    düşsünler diye yoluna..
    Yada bir filizin,
    koynunda sarılırdın onlara..
    Ve 'Sen' farkında olmadan
    'Ben' ağlardım omzunda..

    Çatlak dudaklarıma süzülürken gözyaşım
    Deryayı seyre dalarım..
    Dalgalar,
    parmak uçlarıma vurur seni..

    'Yar',
    saçlarının siyahı geceme ay tutulması..
    Oysa nasıl özledim oynaşmayı..
    Alnına öpücük kondurmayı..
    Bilsen bu yaramaz çocuk,
    ne kadar çok seviyor seni..

    'Sen',
    yağmur ardı bir gökkuşağı..
    'Ben',
    yağmurlara inat..
    sırılsıklam sana sevdalı..
    Bu mevsim,
    daha bir başka sevdanın rüzgarları..
    'Sen'li 'Ben'de,
    Melankolik kan dolaşımı..

    Ay,
    beyaz bir defter yaprağıyken gözde..
    Sevdan,
    kara kalem çalışması..
    Yürek,
    bir köşede hapsetmişken hayalini..
    sayıklar rüyalar durmadan seni..

    Kimbilir,
    kaç bahar düşledi seni..
    Kaç mevsim,
    süsledin hayalleri..
    Sevdamın,
    kan çanağı gözleri..
    Ve 'Sen' öğrettin bana
    yıllanmış özlemleri..
    Hayallerim,
    hırçın bir serseri..

    Dur durak bilmez yollarım..
    Boş tren raylarına
    Ve kuytu voltalara
    Gençliğimi katarım..

    Sessiz gece,
    boş yatağımda..
    takvim yapraklarıymış kavgalarım..

    Anlamsızdı belki rüyalar
    dedim ya güzelim,
    masaldı sevdalar..

  • Sinem
    Sinem

    29.11.2016 - 13:08

    Ağlamak Anlamaktır
    O kadar güçsüzüm ki sesim bile çıkmıyor
    Saat üçtür belki dört uyusaydım ya keşke
    Uyanmaktan korkmasam yüz yıl uyurum sanki
    Ağaçlar, evler, kuşlar bile uykuda
    Bir garip, bir tuhaf, bir huysuzum ki sorma.
    Sana söyleyemediklerimi bak gaybına söylüyorum
    İçinden konuşma!
    Bu yeryüzü bu gökyüzü iyi güzel amenna
    Her işte bir hayır var doğru bunları geçmeyelim
    Ama bıktım artık şerden hayır damıtmaktan
    Misal şimdi yan yana uyumak var
    Uyumamakta hayır var da
    Uyumakta ne mahsur var
    Bir güzel olsak ya senle bu anlaşmamazlıklar niye
    Secdelere küs alnımda bir kara bir kara
    Kalksak gitsek ya şimdi
    Belki Abant olur belki Porsuğun kenarı
    Bayram namazından sonra
    Ben anlatsam sen anlasan beraberce ağlasak
    Ağlamak anlamaktır benimle ağlasana..


    Ali Lidar

  • Sinem
    Sinem

    28.11.2016 - 19:44

    Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
    artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
    gençken almadın canımı,bilmedim
    demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
    çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
    çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
    insanın insana raptolduğu cevher.

    Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
    taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
    kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
    bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
    tütmesi gereken ocak nerde?

  • Sinem
    Sinem

    24.11.2016 - 23:06

    İDİL'İN GÖZLERİ

    Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de
    Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm
    Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm
    Öyle derin ki herşeyi unuttum içlerinde

    Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
    Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer
    Yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer
    Göklerin en mavisi buğdayların üzerinde

    Karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgâr
    Göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince
    Camın karılan yerindeki maviliğini de
    Yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar.


    Kâinat param parça oldu bir akşam üzeri
    Her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın
    Gördüm denizin üzerinde parlarken İdil'in
    Gözleri İdil'in gözleri İdil'in gözleri.


    beğenmen dileğiyle

  • Sinem
    Sinem

    23.11.2016 - 21:35

    İstanbul'un
    karanlıktı sokakları
    sur dibine vurdum yalnızğımı
    sahilde simit satan çocukları
    el ele gezen sevdaları
    ve sonbaharın hüzün satan yapraklarıyla
    tartıştım aşkımı..

    kız kulesi açıklarında bir balıkçı..
    düşlerim oltasına takıldı..
    bu gece
    suskun Rumeli hisarı..
    gökyüzü ağlamaklı..

    İstanbul'un
    sensizdi bir yanı
    resmine aşık
    bir serseri diğer yanı..
    ellerimle okşadım
    rüzgarın sen kokan tarafını..
    yosun tutmuş duvarlara
    tırnaklarımla kazıdım adını..

    İstanbul'un
    çaresizdi bakışları..
    gözlerim
    boş tren raylarına takıldı..
    yüreğim
    müebbet sevdana tanıktı..

    İstanbul'un
    bu gece hırçın dalgaları..
    saçlarım
    kopuk keman yayları
    hasretin ciğerime tütün yangını..

    İstanbul'un
    kıskançtı bu akşamı
    dilimde
    senli sevda şarkıları
    elimde ufak bir resim..
    bir nehir misali gözlerin
    utanmadan söylüyorum güzelim..
    ıslak dudaklarında tükensin hasretim.....alıntı

  • Sinem
    Sinem

    21.11.2016 - 07:16


    Belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin
    O uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz?
    Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,
    Korkaklığımı, sevgi isteğimi
    En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem
    Bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup
    Bir kuş gibi uçacağım özgürce.
    Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine.
    O da çözülecek belki.
    Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince
    Oysa bir görebilsek bunu.
    Kalmadı böyle insanlar demesek.
    Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
    Kırılmaktan korkmasak. Yaralansak.
    Ne olur bir darbe daha alsak.
    Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu.
    Denesek.
    Risk alsak.
    Yanılsak.
    Fark etmez.
    Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
    Ve kucaklaşsak yeniden.
    Tıpkı eskisi gibi.

    R.TAGORE

  • Sinem
    Sinem

    17.11.2016 - 14:44


    yalnızlık
    hızla alçalan bulutlar
    karanlık bir ağırlık
    hava ağır toprak ağır yaprak ağır
    su tozları yağıyor üstümüze
    özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
    eflatuna çalar puslu lacivert
    bir sis kuşattı ormanı
    karanlık çöktü denize
    yalnızlık
    çakmak taşı gibi sert
    elmas gibi keskin
    ne yanına dönsen bir yerin kesilir
    fena kan kaybedersin
    kapını bir çalan olmadı mı hele
    elini bir tutan
    bilekleri bembeyaz kuğu boynu
    parmakları uzun ve ince
    sımsıcak bakışları suç ortağı
    kaçamak gülüşleri gizlice
    yalnızların en büyük sorunu
    tek başına özgürlük ne işe yarayacak
    bir türlü çözemedikleri bu
    ölü bir gezegenin
    soğuk tenhalığına
    benzemesin diye
    özgürlük mutlaka paylaşılacak
    suç ortağı bir sevgiliyle

  • Sinem
    Sinem

    17.11.2016 - 13:20


    Kırılgan bir çocuğum ben
    Yüreğim cam kırığı
    Bütün duygulardan önce
    Öğrendim ayrılığı
    Saldırgan diyorlar bana
    Oysa kırılganım ben
    Gözyaşlarım mücevher
    Saklıyorum herkesten
    Ürküyorlar gözümdeki ateşten
    Ürküyorlar dilimdeki zehirden
    Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
    gözükara cesaretimden
    Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
    Bir yanı çılgın dağ doruğu.
    Oysa böyle yapmasam ben
    Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
    Bir yanım çılgın nar ağacı
    Bir yanım buz sarayı.
    Murathan MUNGAN

  • Sinem
    Sinem

    17.11.2016 - 06:10

    yaz yine gelir
    kurtulur mevsimlerim bu güzden
    ağrılar şiddetsiz artık
    durgunluğum bu yüzden

    bir dilek tut sen de
    kalbinin en orta yerinden
    mutsuzluğunu şenlendirsin

    kaç zamanı demlendirdim
    beklemenin hatrı bende
    kalbe anlat varsa bildiğin bir çare

    kendi küllerimden doğdum
    korkumdan eser yok
    bir cevaba muhtaçken gönlüm
    seslendim duyan yok

    öyle bir yaprak döktüm
    görse sonbahar kıskanır
    yokluğunda yıllandı ruhum

  • Sinem
    Sinem

    16.11.2016 - 23:42

    cahildim dünyanın rengine kandım
    hayale aldandım boşuna yandım
    seni ilelebet benimsin sandım

    ölürüm sevdiğim zehirim sensin
    evvelim sen oldun ahirim sensin

    sözüm yok şu benden kırıldığına
    gidip başka dala sarıldığıma
    gönülüm inanmıyor ayrıldığına

    gözyaşım sen oldun kahirim sensin
    evvelim sen oldun ahirim sensin

    garibim can yıkıp gönül kırmadım
    senden ayrı ben bir mekan kurmadım
    daha bir gönüle ikrar vermedim

    batınım sen oldun zahirim sensin
    evvelim sen oldun ahirim sensin

  • Sinem
    Sinem

    16.11.2016 - 19:12

    seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
    öğren susmasını ve ağlamamasını.
    bir kavanozun içinde mavi bir gül
    yetiştir her gün daha çok yaşayan.
    bir masalın ağzını kapat ve yat.
    L. M.

  • Sinem
    Sinem

    16.11.2016 - 14:57

    herkesin bir umudu vardır.
    bir savaşı, bir kaybedişi,
    bir acısı, bir yalnızlığı
    bir hüznü..
    çünkü herkesin bir gideni vardır, içinden
    içinden bir türlü uğurlayamadığı.

    Turgut U.

  • Sinem
    Sinem

    15.11.2016 - 15:26


    Dostum,
    Sen ve ben
    Hayata hep yaban kalacağız.
    Birimiz diğerine
    Ve her birimiz kendisine.
    Senin konuşacağın
    Ve benim seni dinleyeceğim güne değin.
    Sesini sesim sanarak.
    Ve karşında durduğum güne değin.
    Bir aynanın karşısında duruyormuşcasına.
    Halil Cibran

  • Sinem
    Sinem

    15.11.2016 - 07:43

    Anılar bitti artık, anımsamak istemiyorum;
    Belleğimi ölüm almış,
    Yaşamın sonu yok. Bütün günler
    Bizim. Vakit geçti diyerek sen de
    Bırakacaksın beni, durunca devinim.
    Burda kanalın üstünde yükselerek
    Salıncakla çocuklar gibi, suya
    Bakıyoruz, kararan
    Yeşilindeki ilk dallara.
    Bıçak değil avucunda gizlediği
    Sessizce yaklaşan adamın
    Tek bir ıtır çiçeği

  • Sinem
    Sinem

    14.11.2016 - 23:18

    Yalnızlık sade şurda burda değil,
    Düşüncede, hatırada ve dilekte.
    Hangi taşı kaldırsan, nerde 'of! ' çeksen,
    Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte..
    ...
    Nedir bir türlü sırrını anlamadık,
    Kimdir bizimle böyle şaka ediyor,
    Hangi cebini karıştırsan yalnızlık...
    Turgut Uyar

  • Sinem
    Sinem

    14.11.2016 - 19:43

    Iki şeyi bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek
    istiyordum.) Duvarların rengi neydi? Derimin rengi neydi?
    Dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarımla, avuçlarımla,
    dilimle dokunuyorum. Duvarların bir rengi olmalı. Ama hiçbir
    duvarcının, hiçbir ressamın ve bu bu rengi bildiğini sanmam. Adı
    yoktu bu rengin, kimyası yoktu. Belki renksizliğin rengiydi bu.
    Çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarların rengi...

    Adımdan gayrısını bilmiyorum.
    A. TELL

  • Sinem
    Sinem

    14.11.2016 - 13:36

    Kandilli’den Çubuklu’ya çıktık gezintiye
    Yalnız kürek sadâsı gelen bir kayıktayız.
    Bizler mi vakti hoşça geçirmekteyiz bugün?
    Şüphem budur: Vakit mi geçirmektedir bizi?
    Zihnim neden kapıldı bu sonsuz düşünceye?


    Bir yanda boşluğunda hudûd olmayan semâ;
    Bir yanda dâimâ uzayıp bitmeyen zaman.
    İnsan bu tezad içinde fikirler mırıldanır.
    Bazen çöküntüler, kırışıklardan ürkeriz,
    Bazen de neş’esizce: ‘Vakit geçmiyor’ deriz.

    Silkin ve sakin ol! dedim âvâre gönlüme,
    Artık kederli hisleri bir bir içinden at!
    Eylül ferahlığında giderken Çubuklu’ya,
    Geçmiş, geçen veya gelecek vakti duymadan,
    Âheste çek kürekleri mehtâb uyanmasın!

    Y.K. Beyatlı

  • Sinem
    Sinem

    14.11.2016 - 00:45

    Anlatmayı beceremeyenler s u s a r l a r.
    Anlatmaktan vazgeçenler s u s a r l a r….
    Anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar s u s a r l a r.
    Diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar s u s a r l a r.
    Hata yapmaktan korkanlar s u s a r l a r.
    Kendilerini açığa çıkarmaktan korkanlar s u s a r l a r.
    Zannettikleri kişi olmadıkları,
    zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini
    hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r.
    Olaylar ve olgular dünyasıyla
    baş edemeyenler s u s a r l a r.
    Herşeyi gördüğünü,
    tüm olasılıkları yaşadığını düşünenler s u s a r l a r.
    Güçlü olarak görülmeye
    ölesiye ihtiyaç duyacak kadar
    güçsüz olanlar s u s a r l a r.
    ŞŞŞşşşş! … Sessizlik!
    Sonsuza dek konuşabilecek olanlar
    en çabuk susanlardır genelde.
    Sonra kadınlar gelir ki
    onlarda bu kategoridedirler çoğunlukla.
    Sonra şairler…
    En son ölüler susar!
    ______- Emily Dickinson

  • Sinem
    Sinem

    13.11.2016 - 23:34

    'Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin.
    Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.
    Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam;
    ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.
    Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?
    Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada
    gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca
    yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın.'
    Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.
    Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın
    aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın
    ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.
    Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın,
    ne bir gemi var, ne de bir yol sana.
    Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,
    yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde.

    Constantino KAVAFİS

Toplam 25 mesaj bulundu