Laiklik aynı zamanda sekülerizm demek. Ama sadece bizim ülkemizde!
Laikliğin din devlet ilişkisi ayrımı doğru bir kavramdır. Ancak bazıları laikiği savunurken sadece dini devletten ayırmak değil, dini toplumudan da ayırmak gerektiğini düşünüyorlar. Bazı yazarlarımız da bunu açık açık söylüyor. Yani laikliği toplumu sekülerize etmek daha açık bir tabirle dinsizleştirmek olduğunu kabulleniyorlar. Bunu yapmalarının sebebi ise modernleşmenin laik sekülerizm üzerinden olacağına inanmalarıdır. Modernleşme bu kadar dar bir kavram değildir. Modernleşme sekülerizme bulanmakla olmaz. İktisadi kalkınma da aynı şekilde. Bir Fatih Sultan Mehmet 'e bir Yavuz Sultan Selim'e bakarsanız dindarlığın modernleşmeyi ve iktisadi kalkınmayı nasıl geliştirdiğini anlarsınız. Ve her ne kadar bizden farklı dinde olsa da Amerika demokrasisinin din sayesinde nasıl da geliştiği gözümüzün önünde örnektir. Sekülerizm modernleşmede başarılı olsaydı, komünist ekonomiler hala canlı olurdu. Komünizmden daha ağır bir dogmatizm olmadığı için birinci bile olurdu.
Bir asır bile olmamış bu düşüncenin müdavimleri çok seküler ama bir o kadar da gelişme ve çağdaşlaşmaya kapalıdır.
Düzeltilmesi gereken yanlış şu:
2. cumhuriyetçilerin laikliği iki kısım halinde değil(din-devlet,din-toplum ayrımı) , tek kısım halinde görmeleri gerekmektedir (din-devlet ilişkisi ayrımı) Bunu anlayabildikleri zaman modernleşmeyle ilgili bir problem de kalmayacaktır. Yeni yılınız kutlu olsun, burak
sevgili kardeşim. kusuruma bakma bayram boyunca antolojiye girip sizlerin bayramını kutlamaya vaktim olmadı. son saniyede de olsa kurban bayramını kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim... selam ve dua ile
Sincap kardeş, daha önceden yazmış olduğum yazı için düşüncelerini merak ediyorum. Cevap verirsen sevinirim. Yazıyı aşağıya tekrar yapıştırdım.
Sincap kardeş, Fethullah Gülen kısmına yazmış olduğum aşağıdaki yazımın pasiflenme nedeni ne olabilir sence. Nedirde ve forumda bir sürü hakaret, küfür var. Onları pasifliyorlar mıydı? Böyle bir konuda destek vermeleri gerekmez miydi?
Bu mesaj şu anda yayında değildir. Madem Fethullah Gülen, Müslümanlar için uğraştığını söylüyor da neden ABD’nin BOP’unu destekleyen bir hükümeti savunup, onların başa geçmesine neden oldu. Neden hep cemaat üyeleri, İslam ülkelerini parçalama projesi olan BOP’u savunan bir partiye oy verdi. Burada nurcuları suçlamıyorum. Çünkü Fethullah Gülen basını AKP’nin BOP’u savunan bir parti olduğunu saklıyorlar ve bu partiyi destekliyorlardı. Ben Fethullah Gülen’in samimiyetine inanmıyorum. Eğer samimi olsaydı BOP’u savunan bir partiyi desteklemezlerdi. Tam tersi bunu söyleyip nurcuları bu konuda uyarırlardı. Ben BOP’u destekleyip iktidara getirenleri savunup Irak’taki, Afganistan’daki ve tüm BOP mağduru Müslüman kardeşlerimizin günahını üstlenemem. İşte AKP’nin BOP’u desteklediğinin kanıtı: (? İle haberno arasındaki boşluğu kapatın.) http://www.radikal.com.tr/haber.php? haberno=181295 (? İle v arasındaki boşluğu kapatın.) (02.12.2007 14:47)
Kardeş, toprak satışıyla ilgili yazı yazarsam senin sayfana da yapıştırırım demiştim ya. İşte yazdım.
Lozan Antlaşmasından sonra, 1924 yılında çıkan bir yasa ile YABANCILARIN KÖYLERDEN TOPRAK ALMASI yasaklandı.
Bu yasayı 80 yıl sonra AKP değiştirdi. Tapu kanunun 36. maddesi ve köy kanunun 87. maddesi iptal edilerek yabancılara toprak satışına izin verildi.
Yabancıların toprak satın almasının ve maden şirketlerinin maden ruhsatı almalarının önünü açmak için şu yasalar çıktı;
1- Doğrudan yabancı yatırımlar kanunu (05.06.2003) 2- Köylerden yabancılara toprak satışına izin veren yasa (03.07.2003) 3- Yabancıların gayri menkul satışına izin veren yasa
Daha sonra anayasa mahkemesi, yabancılara toprak satışına kısıtlama getirmiştir.
Çanakkale savaşı yemek listesi:
43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 yılı yemek listesi;
15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek.
26 Haziran Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek.
18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek.
8 Ağustos Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek yok
21 Temmuz 1917'den itibaren ordu emriyle ekmek istihkakı 500 grama indirilmiştir.
ATALARIMIZIN BÖYLE BİNBİR SIKINTIYLA KURTARDIĞI TOPRAKLARIMIZI YABANCILARA PARAYLA SATAN YASAYI ÇIKARAN BİR HÜKÜMETE BU SEÇİMLERDE NE YAZIK Kİ %47 OY VERİLMİŞTİR. BU, HALKIN ‘YABANCILARA TOPRAK SATILMASINI’ ONAYLADIĞI ANLAMINA GELİR.
sevgili kardeşim bana oyle talimat verir gibi yazacagına varsa bildiklerin dok ortaya yoksa bilmece gibi konuşum bişiler biliyormuş vede dogruymuş gibi izlenim verme benim bakara 158 ile ilgili yazdıgım yazı yaratıcının gonderdigi iddia edilen din kitabındaki bilim dışılıkları vurgulamak içindi ve kuranın yazarı bile dunyanın dondugunden habersiz guneşin dogup batmasından bahsediyor (bu bilim dışı bir bilgidir. Tamam? ? ? ? ? ?
sevgili sincap ne demek istediğini emin ol anlamadım
o yazdıgım yazıyı tam olarak yazmamıssın, orada kuranın iceriğindeki bilimdışılıktan dem vurulmaktadır, benim bunları araştırmalarım sonucunda yazdıgımı, kuru sıkı atmadıgımı herkes bilir.
şimdi yazımla illgili bir soyleyeceğin ve sorun varsa bunu ateizm ve din gurubunda acıkca sorabilirsin oyle yazık yuh felan gibi kendinden menkul derinliği olmayan sozlerle bir yere varamazsın. Tamam? ? ? ? ? ?
artı burası tartışma yeri değil.
bence sen agla cunku sen hala kuranın halife osman zamanında toparlandıgını ve toprlarlarken corba yaptıklarını ve kafalarına gore isim verdiklerini, ayetlerin bir butunlugu olmadıgını ve halife osman ın bunu yapmamış olsaydı bugun muslumanlık denen bir dinin olmayacagını b ilmiyorsun.
Neyse o seçim artısıyla eksisiyle geçti. Artık önümüzdeki günlere bakmalıyız. Benim tavsiyem eğer aynı fikirdeysek partilere şöyle bir bak. Gerçekten Ankara sevdalısı olduğuna kanaat getirdiğine ver. Sen boş ver medyada çıkan uyduruk haberleri.
Rica ederim arkadaşım. Toprak satışı konusunda yanıldığın kanısındayım.
Lozan Antlaşmasından sonra, 1924 yılında çıkan bir yasa ile YABANCILARIN KÖYLERDEN TOPRAK ALMASI yasaklandı.
Bu yasayı 80 yıl sonra AKP değiştirdi. Tapu kanunun 36. maddesi ve köy kanunun 87. maddesi iptal edilerek yabancılara toprak satışına izin verildi.
2004 yılında Antalya’nın Kalkan belediyesine gitmiştik. Orada en güzel yerleri İngilizler almış, zeytin ağaçlarımızı kesmişler yerine villa dikmişler.
Toprak sahibine sorduk: Neden atalarımızın kanla kurtardığı yerleri parayla satıyorsunuz diye. Adamda sen parayı ver sana satalım dedi. Öyle bir kanun çıkarırsan adamda yasalca satar tabi ve sen bunu sandıkta onaylarsan iktidarda buna devem eder tabi. Yani söylemek istediğim bu dönemde olanlar ilk değil. Osmanlı’nın son dönemlerinde de aynısı olmuş ve bunun bedelini pahalıya ödemişiz. Ondan sonra 1924’te durdurulmuş bu toprak satışı. Biz şu anda yine aynı hataya düşüyoruz. Hem de yakın zamanda bunun örneği olmasına rağmen. Bu konuyla ilgili yakında yazı yazmayı düşünüyorum. Yazarsam senin sayfana da yapıştırırım.
SİNCAP KARDEŞ SANA BİRŞEY SORMAK İSTİYORUM. SEN AKP’DE NE BULUYORSUN Kİ BU KADAR ISRARCISIN.
Hükümet şeriat getiriyor diyenler yanılıyor bence. Çünkü, şeriat yolundaki bir yerde aşağıda bahsedeceğim olaylar olmaz. Ama Hıristiyan şeriatında olur mu bilemem onu. ABDULLAH GÜL 1995 YILINDA: BİZİM AB’YE GİREMEYECEĞİMİZ KESİN, BUNU AVRUPALI TÜM POLİTİKACILAR, FİLOZOFLAR SÖYLÜYOR, ÇÜNKÜ AB BİR HIRİSTİYAN KULÜBÜDÜR. Demişti. Yoksa bunun bilincinde mi?
*Domuzun kesimlik hayvanlar listesine alınması ve teşvik kredisi verilmesi.
AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi yayınlandı. 'Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği' Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4716801_p.asp) • Domuz ve yaban domuzu kasaplık hayvanlar arasına alındı.
*Zinanın suç olmaktan çıkması
*Bazı yerlerde Cuma namazında hutbede okunan ve anlamı ‘’Allah katında tek din İslam’dır’’ olan Ali imran suresinin 19. ayeti okunmamaya başlandı.
* İçişleri Bakanlığı'nın emri ile, Papa Jean Paul'ün ölümü dolayısıyla tüm yurtta bayraklar yarıya indirildi. İçişleri Bakanlığı, 8.4.2005 Cuma günü tüm resmi dairlerde gündoğumundan-günbatımına bayrakların yarıya indirilmesini istedi.
• Papa için Rusya'da bile bayraklar yarıya inmedi (! ?) (Ortodokslar ya, o yüzden indirmemişlerdir…) • Diyanet İşleri Başkanımız vefat etse hangi ülke bayrağını yarıya indirir? • Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanı vefat etse AKP bayrakları yarıya indirtir mi? • Laik bir ülkede müslümanlar aleyhine Papa için bu ayırım niçin yapılır? • Milli sembolümüz olan bayrağımızın yalnızca bir dinin ruhani lideri için yarıya indirilmesi, o dini kayırma anlamı taşımıyor mu?
* 2005'te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitaplarında 'Kelime-i Tevhid, Lailâhe illallah'tır' deniyor. ('Muhammedur-rasûlullah' ifadesine yer verilmiyor.)
(AB projelerini ve ders kitaplarındaki değişimi düşündüğümüzde 'Muhammedur-rasûlullah' bölümünün yazılmaması, her şeyi anlatıyor. 'Muhammedur-rasûlullah' ifadesi; Hz. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğunu söyleyen Müslümanları, Hz.İsa'yı rab ve oğul kabul eden Hıristiyanlardan ayırır. Bunu kaldırmak hangi düşünceden ileri gelir?)
ANLAYIN ARTIK AB EMREDİYOR BUNLAR YAPIYOR. BENİM AKLIMA GELEN BU.
Yararlandığım kaynak internet adresleri: http://www.milligazete.com.tr/index.php? action=show&type=news&id=22420 http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp? haber=6767 (2. verdiğim adreste? işaretinden sonra boşluk olmayacak. Antolojiye yapıştırınca boşluk oluyor nedense.)
Başbakan, ekonomimiz büyüyor, kişi başına düşen milli gelir 2500 dolardan 5400 dolara çıktı dedi. Asgari ücrete 16 milyon, emekliye 30 milyon civarlarında zam yapılırken bakın kimlerin ekonomisi büyüyormuş. Burada sadece milyarderler söz konusu, geliri 1 milyar doların altında olanlar yok daha.
390 milyar dolara ulaşması beklenen Türk ekonomisinde 25 milyarderin 36.4 milyar dolarlık serveti milli gelirinin neredeyse yüzde 9.3'üne denk geliyor. Oran, 2005 yılında yüzde 7.6 düzeyinde bulunuyordu.
2003 yılı: 5 milyarder- 8.9 milyar dolar 27 şubat 2004: 6 milyarder- 10,8 milyar dolar 11 mart 2005: 8 milyarder- 16 milyar dolar 10 mart 2006: 21 milyarder- 27.3 milyar dolar 10 mart 2007: 25 milyarder- 36.4 milyar dolar (1 tane de KKTC’liyle 26 kişi oluyor.) 26 kişiyle 37.4 milyar dolar oluyor.
İşte gazetelerden bazı haberler:
2004 yılı:
Dünyada 600'ün üzerinde dolar milyarderinin yer aldığı sıralamada Sakıp Sabancı, 3.2 milyar dolarlık servetle 147'inci, Ferit Şahenk 2.7 milyar dolarla 186'ıncı, Kemal Uzan 1.5 milyar dolarla 377'inci, Rahmi Koç 1.4 milyar dolarla 406'ıncı, Turgay Ciner 1 milyar dolarla 552'inci, Bülent Eczacıbaşı yine 1 milyar dolarla 552'inci oldular. Geçen yıl 5 Türk'ün yer aldığı listeye bu yıl Bülent Eczacıbaşı da eklendi. 2005 yılı: En zenginler ligine giren Türk işadamları
Rahmi Koç: 4.9 milyar dolar
Ferit Şahenk: 4.7 milyar dolar
Bülent Eczacıbaşı: 1.2 milyar dolar
Şevket Sabancı 1.1 milyar dolar
Erol Sabancı 1.1 milyar dolar
Aydın Doğan 1 milyar dolar
Ahmet Nazif Zorlu 1 milyar dolar
Hüsnü Özyeğin 1 milyar dolar
2006 yılı:
İş, ticaret, finans dünyasının bir numaralı dergisi Forbes, 2006 yılının dünya dolar milyarderleri listesini açıkladı. Listeye göre 793 zenginin toplam serveti 2.6 trilyon dolara ulaşırken, geçen yıl 8 milyardere sahip Türkiye de 21 milyardere ulaşarak rekor kırdı.
En fazla milyarderi olan 8’inci ülkeyiz
Türkiye listedeki ABD (371) , Almanya (55) , Rusya (33) , Japonya (27) , İngiltere (24) , Hindistan (23) , Kanada’dan (22) sonra, en yüksek sayıda milyardere sahip 8’inci ülke oldu. Hong Kong, Brezilya, Fransa, İtalya, Suudi Arabistan, İspanya, İsveç, İsviçre, Çin gibi ülkeleri geride bırakan Türkiye, Almanya, Rusya ve İngiltere dışında Avrupa’nın en fazla milyarder çıkaran ülkesi olarak listeye damgasını vurdu.
G-8 ülkelerine Türkiye fark attı
FORBES'un milyarderler listesinin tepesinde dünyanın sanayileşmiş ülkelerinin oluşturduğu ABD, Almanya, Rusya, Japonya, İngiltere ve Kanada gibi G-8'ler yer aldı. Türkiye 8'inci sıradan girdiği listede Fransa ve İtalya gibi G-8 ülkelerine milyarder sayısında fark attı. Türkiye'nin gerisinde ülkeler arasında Suudi Arabistan, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri dikkat çekiyor.
2007 yılı:
Servetleri milli gelirin %9'u
Forbes milyarder listesinde yer alan 25 Türk'ün serveti Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 9'una eşit. Japonya'da bu oran sadece yüzde 1.
JAPONYA'YI SOLLADIK Dünyanın dolar milyarderleri arasındaki 25 Türk'ün toplam 36.4 milyar dolarlık serveti, 390 milyar dolar olan Türkiye milli gelirinin yüzde 9.3'üne denk geliyor. Zengin sayısında solladığımız Japonya'nın milyarderleri ise 4.5 trilyon dolarlık milli gelirin yüzde 1.4'ü kadar servete sahip.
ABD'li Forbes dergisinin hazırladığı dolar milyarderleri listesine 25 kişi sokan Türkiye'de milyarderlerin serveti 36.4 milyar dolar oldu. Milyarder sayısı itibariyle Japonya'yı geride bırakan Türkiye'de milyarderlerin yıllardır biriktirdiği servet Türkiye'nin bir yılda ürettiği milli gelirin yüzde 9.3'üne denk geliyor. Servetlerinin toplamı milli gelirine oranı en yüksek ülke ise yüzde 58.9 ile Hong Kong olurken Japonya'da oran yüzde 1.4. Forbes listesinde Türkiye, 25 milyarderiyle (KKTC'li Suat Günsel ile birlikte 26 milyarder) Japonya, Hong Kong, Çin, Brezilya, Fransa, S. Arabistan, İsviçre, İtalya gibi dünyanın önemli ekonomilerini geride bırakmayı başardı. Listede dikkat çeken ülkeler ise Rusya, Hindistan, Türkiye oldu.
Ancak zenginlerin servetleriyle bulunduğu ülkelerin milli gelire oranları ise gelişmiş ülkelerde çok küçük bir pay olurken oran gelişmekte olan ülkelerde hızla yükseliyor. Forbes verileriyle IMF'nin 2006 gayrisafi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) alınarak yapılan hesaplama, sermaye birikiminin kısa dönemde hızlı arttığı Hindistan, Rusya gibi ülkelerde yüksek olduğunu gösteriyor. Petrol, doğalgaz ve madencilikle hızla büyüyen Rus oligarkların serveti, Rusya'nın 975 milyar dolara ulaşan GSYİH'sinin yüzde 29'una kadar ulaştı. Oran, Hindistan'da da yüzde 22.4 düzeyinde bulunuyor. Sermayeyi şeyhlerin kontrol ettiği S. Arabistan ile Mısır gibi ülkelerde ise oran yüzde 18-19 düzeyinde...
TÜRKİYE'DE DURUM Ancak gelişmiş ülkelerde milyarderlerin servetinin GSYİH'ye oranı çok düşük düzeylerde bulunuyor. İngiltere'deki yüzde 3.4, Japonya'da yüzde 1.4, İtalya'da yüzde 3.3 oldu. 390 milyar dolara ulaşması beklenen Türk ekonomisinde 25 milyarderin 36.4 milyar dolarlık serveti milli gelirinin neredeyse yüzde 9.3'üne denk geliyor. Oran, 2005 yılında yüzde 7.6 düzeyinde bulunuyordu. Türkiye'nin hem servet hem de kişi sayısının artmasında; yabancıların Türkiye'ye olan yatırım iştahı etkili oluyor. Türk işadamlarının da şirket ve bankalarını yabancılara satması ve bazı işadamlarının varlıklarının bir kısmını çocuklarına devretmesi milyarderlerin sayı ve miktar olarak artmasını sağladı.
chpnin 6 okunda eksik olan bişey var. ve bu eksiklik bugünlerde daha çok ortaya çıkıyor. chpnin 6 okunda demokrasi yok. chp demokrasiye önem vermiyor. ve hala önem vermediği takdirde kaybetmeye devam edecektir.
Sizi öncelikle tebrik ediyorum. Türkiye hakkındaki rakamları bu kadar öğrendiğiniz için. Ama bir de tavsiyem var; Bu rakamları hükümetlerin elinde bulunan kurumların kaynaklarından almamalısınız. Çünkü onlar rakamları çok kolay değiştirirler. Kendi lehlerinde konuştururlar.
Ben sizin yazdığınız gibi rakamlar üzerinde fazla durmam. Hayatın gerçeğine, pratiğe bakarım. Gerçek yaşanılan hayat nedir, nasıldır, nerdeydi, nereye geldi ona bakarım. Senin rakamlarından bir örnek vereyim. Diyorsun ki kişi başına düşen milli gelir 2500 dolardan akp zamanında 5400 dolar oldu. Bu demektir ki ortalama yaşayan insanın yıllık milli geliri 5400 dolar. Bunun altında da olur üstünde de. Zaten ülkelerin gelişmişlik düzeyi bu verdiğiniz rakamın çoğunluğa tekabül etmesidir. Yani 75 milyon nüfuslu bir ülkede 65 milyon kişinin geliri bu ortalamayı tutmuşsa o ülkede milli gelir sizin dediğiniz gibidir denir. Siz ailenizin gelir düzeyini hiç hesapladınız mı? Ben hesapladım ve size bilgi vereyim. Biz 4 kişilik bir aileyiz. Bu hesaba göre bizim yıllık gelirimizin 5400*4= 21600 dolar olması gerekir. Bu da TL cinsinden yıllık 28 milyar olması gerekir. Benim babam 4 yıllık üniversite mezunu, 25 yıl devlete çalıştı ve emekli oldu. Şu anda maaşı temmuz da hükümetimizin verdiği 32 milyoncuk zammı ile birlikte 932 milyon oldu. Yıllık toplam geliri aşağı yukarı 11 milyar ediyor. Peki babamın 17 milyar farkı nerede. Babam orta tabakanın temsilcisi. Söyleyin bu fark nerede kimin cebinde.
Asgari ücret kaç lira biliyor musun; 420 milyon. Geçen gün babam bir yıllık zaruri ihtiyaçlarımızı hesapladı. 6 kalem: Elektirik, su, telefon, internet, bina aidatı ve doğalgaz. Aylık 300 milyon düştü. Allah’ tan korksun insanlar zam gelmedi, hiçbir şeye zam yapmadık diye söylemelerine şaşıyorum. Bu farklar nerede biliyor musun arkadaşım. Sermayenin cebine gidiyor ve medya patronlarının. 2002 den önce Refah partisi taraftarlarının en çok kızdığı hatta boyalı basın dedikleri bu gün kimin yanında, kimi destekliyor? Emin Çölaşan’ın hükümetin aleyhine yazı yazma diye uyarıldığını biliyor musun?
AKP hiçbir şey yapmadı diyemez kimse. Mutlaka bir şeyler yapmıştır. Ancak Ülkemizin en büyük sorunlarından biri eğitimdir. Eğitime olağan üstü bir yatırım yaptı mı hayır. Ülkemizin itibarı mı arttı, hayır. Kalkınmanın bir yolu vardır, bir yolu başka hiç mi hiç yoktur. Yatırımı yani üretimi artırmak. Üretim artacak ki o sizin söylediğiniz gerçek değeri bulsun. Üretim artacak ve bu artık değer topluma adil şekilde dağılacak. Eşit demiyorum bak dikkat edin adil.
Siz mutlaka magazin programı seyretmişsinizdir. Biliyorsun ki toplumumuz onlar değil. Tatillerde gezen tozan, zevk ve sefa içinde yaşayan hiç değil. 420 milyon asgari ücret. Vah ülkem vah 320 dolarla 3, 4, 5, 6 kişi geçiniyor ve şükrediyor ki dindar cumhurbaşkanı gelecekte beni bu yoksulluktan kurtaracak diye. Ümit fakirin ekmeği.
Yabancı yatırımlar 20, 2 milyar dolar oldu diyorsun tabi Tayip Erdoğan’ın ağzıyla konuşuyorsun da bana yabancı sermaye tarafından açılmış yeni bir fabrika gösterebilir misin? Bizi nasıl kandırıyorlar. Bu sermayenin çoğunluğu borsa da ve sıcak para ya da sattıkları hazır işletmelerde(Türk-Telekom, Petkim vb. gibi.) . Bu ne demek; biraz olumsuzluk olsa hemen parayı alır giderler, demek. Ondan sonra da ortada kalırız, demek. Bu arada dünyada en çok sıcak paraya faiz veren ülkelerden biri Türkiye’dir.
Arkadaşım şunu unutma ülkemiz kalkınacaksa bizim çok çalışıp çok üretmemiz ve artık değer oluşturmamız gerekir. Yoksa biri Amerikancı, diğeri AB’ci, diğeri bilmem neci olarak kalkınma olmaz. Çıkarın nerde orada olmalısın. İşine geliyorsa alırsın, gelmiyorsa almazsın.
Arkadaşım bizler politik değil, biraz daha bilimsel düşünmeliyiz. Politikacılar çoğu zaman kendi çıkarlarını ön plana çıkarırlar. Ama biz bilimsel düşünmeliyiz. gerçekler nedir, dünya düzeni nasıl iyi bilmeliyiz. Herkes kendi dalında veya mesleğinde en iyi yetişip en iyi hizmet etmelidir. Kalkınma böyle olur. Onun için AB, ABD veya diğer ülkelerle ilişkilerimiz karşılıklı çıkar doğrultusunda olmalıdır. Yoksa düşmanlık veya taraftarlıktan öte ülke çıkarları olarak düşünülmelidir.
Sonuç olarak Irak’ta, Bağdat’ta, Kerkük’te, Telafer’de her gün yüzlerce Müslüman ve Türk kardeşlerimizin Amerikanlar tarafından hunharca öldürülmesi veya öldürtülmesi kanıma dokunuyor. Ama hala dost ve müttefik Amerika diyoruz. Nasıl olur. Daha yazılacak çok şey var ama şimdilik son veriyorum. Allah’ın selamı üzerinize olsun. Söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır.
size ak partinin işlediği suçları anlatıyım biraz: 1993 2002 yılları arasında ortalama yüzde 2.6 oranında büyüme gösteren,türkiye ekonomisi, akp iktidarında yüzde 7.3 oranında büyüme başarısı gösterdi. 2005 yılında türkiye avrupanın en büyük 6. ekonomisi durumuna geldi. gayri safi milli hasıla 181 milyar doalarken, 400 milyar dolara çıktı. kişi başı milli gelir 2500 dolar seviyesindeyken 5400 dolar seviyesine çıktı. 18 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. merkez bankası rezervleri 26 milyar dolardan 64.8 milyar dolara çıktı. bugüne kadar uluslararası yatırımlar 1 milyar doları aşamazken 2006 da 20.2 milyar dolarlık yatırım yapıldı. bu suçları işlemekle kalmadı ayrıca vatandaşı dolandıran cem uzanın 9 katrilyonluk imar bankası borcunu da devlet ödedi. çiftçi şikayetçi çünkü tarımsal kredi faizleri %59 dan %7 ye çekildi.
İktidarın halka inmek gibi de önemli bir suçu var. 2002 yılında 45 ytl olan üniversite öğrencilerine verilen burs ve kredi, 2007de 150 ytl ye çıkarıldı. kredi alan öğrenci sayısı 569 binden 576 bine, burs alan öğrenci sayısı ise 135 binden 175 bine çıkarıldı.
bu kadar suç işleyen akp nin nasıl %47 ye yakın oy aldığını anlamak mümkün değil..................
Avrupalılar tüm ülkeleri alıp ta bize gelince burun kıvırıyorlar. Bundan sonra da almazlar. Ne olur artık şu yalanlara inanmayın. 200 yıldır çeşitli nedenlerle batının peşinden gidiyoruz ama hiç güçlenemiyoruz.
İslam’ın yayılmasını istiyorsak AB’ye girmeye çalışmak yerine öncelikle biz kendimiz toparlanıp, ekonomimizi güçlendirip kimseye muhtaç hale gelmememiz gerekir. Abdullah GÜL, AB’ye karşı olma sebebini nasıl açıklamış, oysa şimdi ne yapıyor baksana.
Abdullah GÜL 95’de, ‘’’Bizim AB’ye giremeyeceğimiz kesin, bunu avrupalı tüm politikacılar, filozoflar söylüyor, çünkü AB bir Hıristiyan kulübüdür.’’’ demiş ama şimdi AB’ye girmek istediğine göre Hıristiyan olmaya karar verdi herhalde.
95’te ‘’’AB’ye giremeyeceğimiz Avrupa dökümasyonlarında var, AB’ye giremeyeceğimiz kesinleşince Türkiye’nin tek başına bırakılması Avrupa’nın çıkarına değildi çünkü, Türkiye tek başına bırakılırsa kendi potansiyelinden faydalanır ve yeniden eskisi gibi dünya dengesinde söz sahibi olur.’’’ Demiş.
Bu sözlere göre demek ki Abdullah GÜL, AB dökümasyonlarını incelemiş, Avrupalıları dinlemiş ve durumu değerlendirerek AB’ ye giremeyeceğimizin nedenini bulmuş, bunun nedeni olarak ise Türkiye’nin kendi potansiyelini kullanarak güçlenmesi Avrupa’nın çıkarına değil diyor. Ama şimdi AB’ye girmek için bu kadar can attığına göre o zaman ABDULLAH GÜL BİZİM KENDİ POTANSİYELİMİZİ KULLANIP GÜÇLENMEMİZİ İSTEMİYOR.
GÜL 95’de ‘’’Avrupa çıkarı olduğunda taviz üstüne taviz veriliyor ama bizim çıkarımız olduğunda hiç direniş gösterilmiyor’’’ demiş. Ya şimdi kendi verdiği tavizler ne demek oluyor.
Şimdi bunları düşünürsek AKP’nin yaptığı ikiyüzlülük değil mi? Görün artık bunu lütfen.
03.01.2008 - 00:46
Laiklik aynı zamanda sekülerizm demek. Ama sadece bizim ülkemizde!
Laikliğin din devlet ilişkisi ayrımı doğru bir kavramdır. Ancak bazıları laikiği savunurken sadece dini devletten ayırmak değil, dini toplumudan da ayırmak gerektiğini düşünüyorlar. Bazı yazarlarımız da bunu açık açık söylüyor. Yani laikliği toplumu sekülerize etmek daha açık bir tabirle dinsizleştirmek olduğunu kabulleniyorlar.
Bunu yapmalarının sebebi ise modernleşmenin laik sekülerizm üzerinden olacağına inanmalarıdır.
Modernleşme bu kadar dar bir kavram değildir. Modernleşme sekülerizme bulanmakla olmaz. İktisadi kalkınma da aynı şekilde. Bir Fatih Sultan Mehmet 'e bir Yavuz Sultan Selim'e bakarsanız dindarlığın modernleşmeyi ve iktisadi kalkınmayı nasıl geliştirdiğini anlarsınız. Ve her ne kadar bizden farklı dinde olsa da Amerika demokrasisinin din sayesinde nasıl da geliştiği gözümüzün önünde örnektir. Sekülerizm modernleşmede başarılı olsaydı, komünist ekonomiler hala canlı olurdu. Komünizmden daha ağır bir dogmatizm olmadığı için birinci bile olurdu.
Bir asır bile olmamış bu düşüncenin müdavimleri çok seküler ama bir o kadar da gelişme ve çağdaşlaşmaya kapalıdır.
Düzeltilmesi gereken yanlış şu:
2. cumhuriyetçilerin laikliği iki kısım halinde değil(din-devlet,din-toplum ayrımı) , tek kısım halinde görmeleri gerekmektedir (din-devlet ilişkisi ayrımı) Bunu anlayabildikleri zaman modernleşmeyle ilgili bir problem de kalmayacaktır. Yeni yılınız kutlu olsun, burak
24.12.2007 - 00:03
sevgili kardeşim. kusuruma bakma bayram boyunca antolojiye girip sizlerin bayramını kutlamaya vaktim olmadı. son saniyede de olsa kurban bayramını kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim...
selam ve dua ile
21.12.2007 - 02:33
Naber Sincap kardeş..? ...Bayramın mübarek olsun kardeşim...
20.12.2007 - 16:39
mübarek kurban bayramınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim...
15.12.2007 - 07:07
Sincap kardeş, daha önceden yazmış olduğum yazı için düşüncelerini merak ediyorum. Cevap verirsen sevinirim. Yazıyı aşağıya tekrar yapıştırdım.
Sincap kardeş, Fethullah Gülen kısmına yazmış olduğum aşağıdaki yazımın pasiflenme nedeni ne olabilir sence. Nedirde ve forumda bir sürü hakaret, küfür var. Onları pasifliyorlar mıydı? Böyle bir konuda destek vermeleri gerekmez miydi?
Bu mesaj şu anda yayında değildir.
Madem Fethullah Gülen, Müslümanlar için uğraştığını söylüyor da neden ABD’nin BOP’unu destekleyen bir hükümeti savunup, onların başa geçmesine neden oldu. Neden hep cemaat üyeleri, İslam ülkelerini parçalama projesi olan BOP’u savunan bir partiye oy verdi. Burada nurcuları suçlamıyorum. Çünkü Fethullah Gülen basını AKP’nin BOP’u savunan bir parti olduğunu saklıyorlar ve bu partiyi destekliyorlardı.
Ben Fethullah Gülen’in samimiyetine inanmıyorum. Eğer samimi olsaydı BOP’u savunan bir partiyi desteklemezlerdi. Tam tersi bunu söyleyip nurcuları bu konuda uyarırlardı.
Ben BOP’u destekleyip iktidara getirenleri savunup Irak’taki, Afganistan’daki ve tüm BOP mağduru Müslüman kardeşlerimizin günahını üstlenemem.
İşte AKP’nin BOP’u desteklediğinin kanıtı:
(? İle haberno arasındaki boşluğu kapatın.)
http://www.radikal.com.tr/haber.php? haberno=181295
(? İle v arasındaki boşluğu kapatın.)
(02.12.2007 14:47)
(bakınız: neden, kardeş, islam, nurcular, müslüman, adem, yorum, esin, günah, ırak)
30.10.2007 - 20:06
Tema 2B'lik orman arazilerini satılmaması için imza kampanyası başlattı. Hükümet satarım diye ısrar ediyor.
Hayrettin Karaca ise;
'Verin bana bir milyon imza, sattırmam! ..' diyor.
http://www.tema.org.tr/2B/
12.10.2007 - 15:24
küçükler büyüklere ev ziyaretinde bulunur bayramda.... sanal ortamdan da sayfa ziyareti olsa gerek bunun karşılığı... =)))
hayır olsun bayramın abicim ;)
13.09.2007 - 05:09
Ramazanın mübarek olsun. Allah, bu güzel vatanımızda bağımsız ve güçlü olarak bizi nice Ramazanlara ulaştırmayı nasip etsin.
08.09.2007 - 16:32
sincap abinin hep hep hep burda olmasını istiyorum. çok güzel şeyler yazıyo. hem komik hem düşündürücü... iyiki varsın abicim ;)
05.09.2007 - 14:37
nedir bölümündeki yazılarını çok beğendiğim birisi
31.08.2007 - 03:46
Kardeş, toprak satışıyla ilgili yazı yazarsam senin sayfana da yapıştırırım demiştim ya. İşte yazdım.
Lozan Antlaşmasından sonra, 1924 yılında çıkan bir yasa ile YABANCILARIN KÖYLERDEN TOPRAK ALMASI yasaklandı.
Bu yasayı 80 yıl sonra AKP değiştirdi. Tapu kanunun 36. maddesi ve köy kanunun 87. maddesi iptal edilerek yabancılara toprak satışına izin verildi.
Yabancıların toprak satın almasının ve maden şirketlerinin maden ruhsatı almalarının önünü açmak için şu yasalar çıktı;
1- Doğrudan yabancı yatırımlar kanunu (05.06.2003)
2- Köylerden yabancılara toprak satışına izin veren yasa (03.07.2003)
3- Yabancıların gayri menkul satışına izin veren yasa
Daha sonra anayasa mahkemesi, yabancılara toprak satışına kısıtlama getirmiştir.
Çanakkale savaşı yemek listesi:
43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 yılı yemek listesi;
15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek.
26 Haziran Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek.
18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek.
8 Ağustos Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek yok
21 Temmuz 1917'den itibaren ordu emriyle ekmek istihkakı 500 grama indirilmiştir.
ATALARIMIZIN BÖYLE BİNBİR SIKINTIYLA KURTARDIĞI TOPRAKLARIMIZI YABANCILARA PARAYLA SATAN YASAYI ÇIKARAN BİR HÜKÜMETE BU SEÇİMLERDE NE YAZIK Kİ %47 OY VERİLMİŞTİR. BU, HALKIN ‘YABANCILARA TOPRAK SATILMASINI’ ONAYLADIĞI ANLAMINA GELİR.
24.08.2007 - 21:08
sevgili kardeşim bana oyle talimat verir gibi yazacagına varsa bildiklerin dok ortaya yoksa bilmece gibi konuşum bişiler biliyormuş vede dogruymuş gibi izlenim verme benim bakara 158 ile ilgili yazdıgım yazı yaratıcının gonderdigi iddia edilen din kitabındaki bilim dışılıkları vurgulamak içindi ve kuranın yazarı bile dunyanın dondugunden habersiz guneşin dogup batmasından bahsediyor (bu bilim dışı bir bilgidir. Tamam? ? ? ? ? ?
18.08.2007 - 19:05
sevgili sincap ne demek istediğini emin ol anlamadım
o yazdıgım yazıyı tam olarak yazmamıssın, orada kuranın iceriğindeki bilimdışılıktan dem vurulmaktadır, benim bunları araştırmalarım sonucunda yazdıgımı, kuru sıkı atmadıgımı herkes bilir.
şimdi yazımla illgili bir soyleyeceğin ve sorun varsa bunu ateizm ve din gurubunda acıkca sorabilirsin oyle yazık yuh felan gibi kendinden menkul derinliği olmayan sozlerle bir yere varamazsın. Tamam? ? ? ? ? ?
artı burası tartışma yeri değil.
bence sen agla cunku sen hala kuranın halife osman zamanında toparlandıgını ve toprlarlarken corba yaptıklarını ve kafalarına gore isim verdiklerini, ayetlerin bir butunlugu olmadıgını ve halife osman ın bunu yapmamış olsaydı bugun muslumanlık denen bir dinin olmayacagını b ilmiyorsun.
Hakan
18.08.2007 - 09:07
Nerde Beleş oraya yerleş hesabı partisi :))
18.08.2007 - 04:51
Hala partizanlık yaptığımı düşünüyorsun değil mi?
Neyse o seçim artısıyla eksisiyle geçti. Artık önümüzdeki günlere bakmalıyız. Benim tavsiyem eğer aynı fikirdeysek partilere şöyle bir bak. Gerçekten Ankara sevdalısı olduğuna kanaat getirdiğine ver. Sen boş ver medyada çıkan uyduruk haberleri.
17.08.2007 - 06:16
Benim bulamadığımı mı?
Söyle arkadaşım benim bulamadığım neymiş?
16.08.2007 - 05:44
Rica ederim arkadaşım. Toprak satışı konusunda yanıldığın kanısındayım.
Lozan Antlaşmasından sonra, 1924 yılında çıkan bir yasa ile YABANCILARIN KÖYLERDEN TOPRAK ALMASI yasaklandı.
Bu yasayı 80 yıl sonra AKP değiştirdi. Tapu kanunun 36. maddesi ve köy kanunun 87. maddesi iptal edilerek yabancılara toprak satışına izin verildi.
2004 yılında Antalya’nın Kalkan belediyesine gitmiştik. Orada en güzel yerleri İngilizler almış, zeytin ağaçlarımızı kesmişler yerine villa dikmişler.
Toprak sahibine sorduk: Neden atalarımızın kanla kurtardığı yerleri parayla satıyorsunuz diye. Adamda sen parayı ver sana satalım dedi. Öyle bir kanun çıkarırsan adamda yasalca satar tabi ve sen bunu sandıkta onaylarsan iktidarda buna devem eder tabi.
Yani söylemek istediğim bu dönemde olanlar ilk değil. Osmanlı’nın son dönemlerinde de aynısı olmuş ve bunun bedelini pahalıya ödemişiz. Ondan sonra 1924’te durdurulmuş bu toprak satışı. Biz şu anda yine aynı hataya düşüyoruz. Hem de yakın zamanda bunun örneği olmasına rağmen. Bu konuyla ilgili yakında yazı yazmayı düşünüyorum. Yazarsam senin sayfana da yapıştırırım.
SİNCAP KARDEŞ SANA BİRŞEY SORMAK İSTİYORUM. SEN AKP’DE NE BULUYORSUN Kİ BU KADAR ISRARCISIN.
15.08.2007 - 03:58
Hükümet şeriat getiriyor diyenler yanılıyor bence. Çünkü, şeriat yolundaki bir yerde aşağıda bahsedeceğim olaylar olmaz. Ama Hıristiyan şeriatında olur mu bilemem onu.
ABDULLAH GÜL 1995 YILINDA: BİZİM AB’YE GİREMEYECEĞİMİZ KESİN, BUNU AVRUPALI TÜM POLİTİKACILAR, FİLOZOFLAR SÖYLÜYOR, ÇÜNKÜ AB BİR HIRİSTİYAN KULÜBÜDÜR. Demişti. Yoksa bunun bilincinde mi?
*Domuzun kesimlik hayvanlar listesine alınması ve teşvik kredisi verilmesi.
AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi yayınlandı. 'Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği' Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4716801_p.asp)
• Domuz ve yaban domuzu kasaplık hayvanlar arasına alındı.
*Zinanın suç olmaktan çıkması
*Bazı yerlerde Cuma namazında hutbede okunan ve anlamı ‘’Allah katında tek din İslam’dır’’ olan Ali imran suresinin 19. ayeti okunmamaya başlandı.
* İçişleri Bakanlığı'nın emri ile, Papa Jean Paul'ün ölümü dolayısıyla tüm yurtta bayraklar yarıya indirildi. İçişleri Bakanlığı, 8.4.2005 Cuma günü tüm resmi dairlerde gündoğumundan-günbatımına bayrakların yarıya indirilmesini istedi.
Emir örneği için: (http://www.istanbul.gov.tr/images/docs/emir.doc)
• Papa için Rusya'da bile bayraklar yarıya inmedi (! ?) (Ortodokslar ya, o yüzden indirmemişlerdir…)
• Diyanet İşleri Başkanımız vefat etse hangi ülke bayrağını yarıya indirir?
• Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanı vefat etse AKP bayrakları yarıya indirtir mi?
• Laik bir ülkede müslümanlar aleyhine Papa için bu ayırım niçin yapılır?
• Milli sembolümüz olan bayrağımızın yalnızca bir dinin ruhani lideri için yarıya indirilmesi, o dini kayırma anlamı taşımıyor mu?
* 2005'te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitaplarında 'Kelime-i Tevhid, Lailâhe illallah'tır' deniyor. ('Muhammedur-rasûlullah' ifadesine yer verilmiyor.)
(AB projelerini ve ders kitaplarındaki değişimi düşündüğümüzde 'Muhammedur-rasûlullah' bölümünün yazılmaması, her şeyi anlatıyor. 'Muhammedur-rasûlullah' ifadesi;
Hz. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğunu söyleyen Müslümanları, Hz.İsa'yı rab ve oğul kabul eden Hıristiyanlardan ayırır. Bunu kaldırmak hangi düşünceden ileri gelir?)
ANLAYIN ARTIK AB EMREDİYOR BUNLAR YAPIYOR. BENİM AKLIMA GELEN BU.
Yararlandığım kaynak internet adresleri:
http://www.milligazete.com.tr/index.php? action=show&type=news&id=22420
http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp? haber=6767
(2. verdiğim adreste? işaretinden sonra boşluk olmayacak. Antolojiye yapıştırınca boşluk oluyor nedense.)
04.08.2007 - 22:07
Başbakan, ekonomimiz büyüyor, kişi başına düşen milli gelir 2500 dolardan 5400 dolara çıktı dedi. Asgari ücrete 16 milyon, emekliye 30 milyon civarlarında zam yapılırken bakın kimlerin ekonomisi büyüyormuş. Burada sadece milyarderler söz konusu, geliri 1 milyar doların altında olanlar yok daha.
390 milyar dolara ulaşması beklenen Türk ekonomisinde 25 milyarderin 36.4 milyar dolarlık serveti milli gelirinin neredeyse yüzde 9.3'üne denk geliyor. Oran, 2005 yılında yüzde 7.6 düzeyinde bulunuyordu.
2003 yılı: 5 milyarder- 8.9 milyar dolar
27 şubat 2004: 6 milyarder- 10,8 milyar dolar
11 mart 2005: 8 milyarder- 16 milyar dolar
10 mart 2006: 21 milyarder- 27.3 milyar dolar
10 mart 2007: 25 milyarder- 36.4 milyar dolar (1 tane de KKTC’liyle 26 kişi oluyor.) 26 kişiyle 37.4 milyar dolar oluyor.
İşte gazetelerden bazı haberler:
2004 yılı:
Dünyada 600'ün üzerinde dolar milyarderinin yer aldığı sıralamada Sakıp Sabancı, 3.2 milyar dolarlık servetle 147'inci, Ferit Şahenk 2.7 milyar dolarla 186'ıncı, Kemal Uzan 1.5 milyar dolarla 377'inci, Rahmi Koç 1.4 milyar dolarla 406'ıncı, Turgay Ciner 1 milyar dolarla 552'inci, Bülent Eczacıbaşı yine 1 milyar dolarla 552'inci oldular.
Geçen yıl 5 Türk'ün yer aldığı listeye bu yıl Bülent Eczacıbaşı da eklendi.
2005 yılı:
En zenginler ligine giren Türk işadamları
Rahmi Koç: 4.9 milyar dolar
Ferit Şahenk: 4.7 milyar dolar
Bülent Eczacıbaşı: 1.2 milyar dolar
Şevket Sabancı 1.1 milyar dolar
Erol Sabancı 1.1 milyar dolar
Aydın Doğan 1 milyar dolar
Ahmet Nazif Zorlu 1 milyar dolar
Hüsnü Özyeğin 1 milyar dolar
2006 yılı:
İş, ticaret, finans dünyasının bir numaralı dergisi Forbes, 2006 yılının dünya dolar milyarderleri listesini açıkladı. Listeye göre 793 zenginin toplam serveti 2.6 trilyon dolara ulaşırken, geçen yıl 8 milyardere sahip Türkiye de 21 milyardere ulaşarak rekor kırdı.
En fazla milyarderi olan 8’inci ülkeyiz
Türkiye listedeki ABD (371) , Almanya (55) , Rusya (33) , Japonya (27) , İngiltere (24) , Hindistan (23) , Kanada’dan (22) sonra, en yüksek sayıda milyardere sahip 8’inci ülke oldu. Hong Kong, Brezilya, Fransa, İtalya, Suudi Arabistan, İspanya, İsveç, İsviçre, Çin gibi ülkeleri geride bırakan Türkiye, Almanya, Rusya ve İngiltere dışında Avrupa’nın en fazla milyarder çıkaran ülkesi olarak listeye damgasını vurdu.
G-8 ülkelerine Türkiye fark attı
FORBES'un milyarderler listesinin tepesinde dünyanın sanayileşmiş ülkelerinin oluşturduğu ABD, Almanya, Rusya, Japonya, İngiltere ve Kanada gibi G-8'ler yer aldı. Türkiye 8'inci sıradan girdiği listede Fransa ve İtalya gibi G-8 ülkelerine milyarder sayısında fark attı. Türkiye'nin gerisinde ülkeler arasında Suudi Arabistan, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri dikkat çekiyor.
2007 yılı:
Servetleri milli gelirin %9'u
Forbes milyarder listesinde yer alan 25 Türk'ün serveti Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 9'una eşit. Japonya'da bu oran sadece yüzde 1.
JAPONYA'YI SOLLADIK
Dünyanın dolar milyarderleri arasındaki 25 Türk'ün toplam 36.4 milyar dolarlık serveti, 390 milyar dolar olan Türkiye milli gelirinin yüzde 9.3'üne denk geliyor. Zengin sayısında solladığımız Japonya'nın milyarderleri ise 4.5 trilyon dolarlık milli gelirin yüzde 1.4'ü kadar servete sahip.
ABD'li Forbes dergisinin hazırladığı dolar milyarderleri listesine 25 kişi sokan Türkiye'de milyarderlerin serveti 36.4 milyar dolar oldu.
Milyarder sayısı itibariyle Japonya'yı geride bırakan Türkiye'de milyarderlerin yıllardır biriktirdiği servet Türkiye'nin bir yılda ürettiği milli gelirin yüzde 9.3'üne denk geliyor.
Servetlerinin toplamı milli gelirine oranı en yüksek ülke ise yüzde 58.9 ile Hong Kong olurken Japonya'da oran yüzde 1.4. Forbes listesinde Türkiye, 25 milyarderiyle (KKTC'li Suat Günsel ile birlikte 26 milyarder) Japonya, Hong Kong, Çin, Brezilya, Fransa, S. Arabistan, İsviçre, İtalya gibi dünyanın önemli ekonomilerini geride bırakmayı başardı. Listede dikkat çeken ülkeler ise Rusya, Hindistan, Türkiye oldu.
Ancak zenginlerin servetleriyle bulunduğu ülkelerin milli gelire oranları ise gelişmiş ülkelerde çok küçük bir pay olurken oran gelişmekte olan ülkelerde hızla yükseliyor.
Forbes verileriyle IMF'nin 2006 gayrisafi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) alınarak yapılan hesaplama, sermaye birikiminin kısa dönemde hızlı arttığı Hindistan, Rusya gibi ülkelerde yüksek olduğunu gösteriyor.
Petrol, doğalgaz ve madencilikle hızla büyüyen Rus oligarkların serveti, Rusya'nın 975 milyar dolara ulaşan GSYİH'sinin yüzde 29'una kadar ulaştı. Oran, Hindistan'da da yüzde 22.4 düzeyinde bulunuyor. Sermayeyi şeyhlerin kontrol ettiği S. Arabistan ile Mısır gibi ülkelerde ise oran yüzde 18-19 düzeyinde...
TÜRKİYE'DE DURUM
Ancak gelişmiş ülkelerde milyarderlerin servetinin GSYİH'ye oranı çok düşük düzeylerde bulunuyor. İngiltere'deki yüzde 3.4, Japonya'da yüzde 1.4, İtalya'da yüzde 3.3 oldu.
390 milyar dolara ulaşması beklenen Türk ekonomisinde 25 milyarderin 36.4 milyar dolarlık serveti milli gelirinin neredeyse yüzde 9.3'üne denk geliyor. Oran, 2005 yılında yüzde 7.6 düzeyinde bulunuyordu.
Türkiye'nin hem servet hem de kişi sayısının artmasında; yabancıların Türkiye'ye olan yatırım iştahı etkili oluyor. Türk işadamlarının da şirket ve bankalarını yabancılara satması ve bazı işadamlarının varlıklarının bir kısmını çocuklarına devretmesi milyarderlerin sayı ve miktar olarak artmasını sağladı.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx? id=4067773&tarih=2006-03-13
http://www.atasatforum.com/v6/showthread.php? t=26471
http://habervitrini.com/haber.asp? id=120222
http://www.sabah.com.tr/2007/03/10/eko101.html
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx? viewid=548354
http://www.haber7.com/haber.php? haber_id=225692? ref=Erotik19.com&comments=all
03.08.2007 - 08:14
chpnin 6 okunda eksik olan bişey var. ve bu eksiklik bugünlerde daha çok ortaya çıkıyor. chpnin 6 okunda demokrasi yok. chp demokrasiye önem vermiyor. ve hala önem vermediği takdirde kaybetmeye devam edecektir.
29.07.2007 - 14:49
Sizi öncelikle tebrik ediyorum. Türkiye hakkındaki rakamları bu kadar öğrendiğiniz için. Ama bir de tavsiyem var; Bu rakamları hükümetlerin elinde bulunan kurumların kaynaklarından almamalısınız. Çünkü onlar rakamları çok kolay değiştirirler. Kendi lehlerinde konuştururlar.
Ben sizin yazdığınız gibi rakamlar üzerinde fazla durmam. Hayatın gerçeğine, pratiğe bakarım. Gerçek yaşanılan hayat nedir, nasıldır, nerdeydi, nereye geldi ona bakarım. Senin rakamlarından bir örnek vereyim. Diyorsun ki kişi başına düşen milli gelir 2500 dolardan akp zamanında 5400 dolar oldu. Bu demektir ki ortalama yaşayan insanın yıllık milli geliri 5400 dolar. Bunun altında da olur üstünde de. Zaten ülkelerin gelişmişlik düzeyi bu verdiğiniz rakamın çoğunluğa tekabül etmesidir. Yani 75 milyon nüfuslu bir ülkede 65 milyon kişinin geliri bu ortalamayı tutmuşsa o ülkede milli gelir sizin dediğiniz gibidir denir. Siz ailenizin gelir düzeyini hiç hesapladınız mı? Ben hesapladım ve size bilgi vereyim. Biz 4 kişilik bir aileyiz. Bu hesaba göre bizim yıllık gelirimizin 5400*4= 21600 dolar olması gerekir. Bu da TL cinsinden yıllık 28 milyar olması gerekir. Benim babam 4 yıllık üniversite mezunu, 25 yıl devlete çalıştı ve emekli oldu. Şu anda maaşı temmuz da hükümetimizin verdiği 32 milyoncuk zammı ile birlikte 932 milyon oldu. Yıllık toplam geliri aşağı yukarı 11 milyar ediyor. Peki babamın 17 milyar farkı nerede. Babam orta tabakanın temsilcisi. Söyleyin bu fark nerede kimin cebinde.
Asgari ücret kaç lira biliyor musun; 420 milyon. Geçen gün babam bir yıllık zaruri ihtiyaçlarımızı hesapladı. 6 kalem: Elektirik, su, telefon, internet, bina aidatı ve doğalgaz. Aylık 300 milyon düştü. Allah’ tan korksun insanlar zam gelmedi, hiçbir şeye zam yapmadık diye söylemelerine şaşıyorum. Bu farklar nerede biliyor musun arkadaşım. Sermayenin cebine gidiyor ve medya patronlarının. 2002 den önce Refah partisi taraftarlarının en çok kızdığı hatta boyalı basın dedikleri bu gün kimin yanında, kimi destekliyor? Emin Çölaşan’ın hükümetin aleyhine yazı yazma diye uyarıldığını biliyor musun?
AKP hiçbir şey yapmadı diyemez kimse. Mutlaka bir şeyler yapmıştır. Ancak Ülkemizin en büyük sorunlarından biri eğitimdir. Eğitime olağan üstü bir yatırım yaptı mı hayır. Ülkemizin itibarı mı arttı, hayır. Kalkınmanın bir yolu vardır, bir yolu başka hiç mi hiç yoktur. Yatırımı yani üretimi artırmak. Üretim artacak ki o sizin söylediğiniz gerçek değeri bulsun. Üretim artacak ve bu artık değer topluma adil şekilde dağılacak. Eşit demiyorum bak dikkat edin adil.
Siz mutlaka magazin programı seyretmişsinizdir. Biliyorsun ki toplumumuz onlar değil. Tatillerde gezen tozan, zevk ve sefa içinde yaşayan hiç değil. 420 milyon asgari ücret. Vah ülkem vah 320 dolarla 3, 4, 5, 6 kişi geçiniyor ve şükrediyor ki dindar cumhurbaşkanı gelecekte beni bu yoksulluktan kurtaracak diye. Ümit fakirin ekmeği.
Yabancı yatırımlar 20, 2 milyar dolar oldu diyorsun tabi Tayip Erdoğan’ın ağzıyla konuşuyorsun da bana yabancı sermaye tarafından açılmış yeni bir fabrika gösterebilir misin? Bizi nasıl kandırıyorlar. Bu sermayenin çoğunluğu borsa da ve sıcak para ya da sattıkları hazır işletmelerde(Türk-Telekom, Petkim vb. gibi.) . Bu ne demek; biraz olumsuzluk olsa hemen parayı alır giderler, demek. Ondan sonra da ortada kalırız, demek. Bu arada dünyada en çok sıcak paraya faiz veren ülkelerden biri Türkiye’dir.
Arkadaşım şunu unutma ülkemiz kalkınacaksa bizim çok çalışıp çok üretmemiz ve artık değer oluşturmamız gerekir. Yoksa biri Amerikancı, diğeri AB’ci, diğeri bilmem neci olarak kalkınma olmaz. Çıkarın nerde orada olmalısın. İşine geliyorsa alırsın, gelmiyorsa almazsın.
Arkadaşım bizler politik değil, biraz daha bilimsel düşünmeliyiz. Politikacılar çoğu zaman kendi çıkarlarını ön plana çıkarırlar. Ama biz bilimsel düşünmeliyiz. gerçekler nedir, dünya düzeni nasıl iyi bilmeliyiz. Herkes kendi dalında veya mesleğinde en iyi yetişip en iyi hizmet etmelidir. Kalkınma böyle olur. Onun için AB, ABD veya diğer ülkelerle ilişkilerimiz karşılıklı çıkar doğrultusunda olmalıdır. Yoksa düşmanlık veya taraftarlıktan öte ülke çıkarları olarak düşünülmelidir.
Sonuç olarak Irak’ta, Bağdat’ta, Kerkük’te, Telafer’de her gün yüzlerce Müslüman ve Türk kardeşlerimizin Amerikanlar tarafından hunharca öldürülmesi veya öldürtülmesi kanıma dokunuyor. Ama hala dost ve müttefik Amerika diyoruz. Nasıl olur. Daha yazılacak çok şey var ama şimdilik son veriyorum. Allah’ın selamı üzerinize olsun.
Söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır.
28.07.2007 - 10:59
size ak partinin işlediği suçları anlatıyım biraz:
1993 2002 yılları arasında ortalama yüzde 2.6 oranında büyüme gösteren,türkiye ekonomisi, akp iktidarında yüzde 7.3 oranında büyüme başarısı gösterdi. 2005 yılında türkiye avrupanın en büyük 6. ekonomisi durumuna geldi.
gayri safi milli hasıla 181 milyar doalarken, 400 milyar dolara çıktı.
kişi başı milli gelir 2500 dolar seviyesindeyken 5400 dolar seviyesine çıktı.
18 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı.
merkez bankası rezervleri 26 milyar dolardan 64.8 milyar dolara çıktı.
bugüne kadar uluslararası yatırımlar 1 milyar doları aşamazken 2006 da 20.2 milyar dolarlık yatırım yapıldı.
bu suçları işlemekle kalmadı
ayrıca vatandaşı dolandıran cem uzanın 9 katrilyonluk imar bankası borcunu da devlet ödedi.
çiftçi şikayetçi
çünkü tarımsal kredi faizleri %59 dan %7 ye çekildi.
İktidarın halka inmek gibi de önemli bir suçu var. 2002 yılında 45 ytl olan üniversite öğrencilerine verilen burs ve kredi, 2007de 150 ytl ye çıkarıldı. kredi alan öğrenci sayısı 569 binden 576 bine, burs alan öğrenci sayısı ise 135 binden 175 bine çıkarıldı.
bu kadar suç işleyen akp nin nasıl %47 ye yakın oy aldığını anlamak mümkün değil..................
28.07.2007 - 09:51
Avrupalılar tüm ülkeleri alıp ta bize gelince burun kıvırıyorlar. Bundan sonra da almazlar. Ne olur artık şu yalanlara inanmayın. 200 yıldır çeşitli nedenlerle batının peşinden gidiyoruz ama hiç güçlenemiyoruz.
İslam’ın yayılmasını istiyorsak AB’ye girmeye çalışmak yerine öncelikle biz kendimiz toparlanıp, ekonomimizi güçlendirip kimseye muhtaç hale gelmememiz gerekir. Abdullah GÜL, AB’ye karşı olma sebebini nasıl açıklamış, oysa şimdi ne yapıyor baksana.
Abdullah GÜL 95’de, ‘’’Bizim AB’ye giremeyeceğimiz kesin, bunu avrupalı tüm politikacılar, filozoflar söylüyor, çünkü AB bir Hıristiyan kulübüdür.’’’ demiş ama şimdi AB’ye girmek istediğine göre Hıristiyan olmaya karar verdi herhalde.
95’te ‘’’AB’ye giremeyeceğimiz Avrupa dökümasyonlarında var, AB’ye giremeyeceğimiz kesinleşince Türkiye’nin tek başına bırakılması Avrupa’nın çıkarına değildi çünkü, Türkiye tek başına bırakılırsa kendi potansiyelinden faydalanır ve yeniden eskisi gibi dünya dengesinde söz sahibi olur.’’’ Demiş.
Bu sözlere göre demek ki Abdullah GÜL, AB dökümasyonlarını incelemiş, Avrupalıları dinlemiş ve durumu değerlendirerek AB’ ye giremeyeceğimizin nedenini bulmuş, bunun nedeni olarak ise Türkiye’nin kendi potansiyelini kullanarak güçlenmesi Avrupa’nın çıkarına değil diyor. Ama şimdi AB’ye girmek için bu kadar can attığına göre o zaman ABDULLAH GÜL BİZİM KENDİ POTANSİYELİMİZİ KULLANIP GÜÇLENMEMİZİ İSTEMİYOR.
GÜL 95’de ‘’’Avrupa çıkarı olduğunda taviz üstüne taviz veriliyor ama bizim çıkarımız olduğunda hiç direniş gösterilmiyor’’’ demiş. Ya şimdi kendi verdiği tavizler ne demek oluyor.
Şimdi bunları düşünürsek AKP’nin yaptığı ikiyüzlülük değil mi? Görün artık bunu lütfen.
27.07.2007 - 22:10
Merak etmeyin sincap kardeşim,
Bu sefer de bakın bu adam diktatör, yoksa bu kadar oyu nasıl alırdı demeye başlayacaklardır. :))
Selametle kalın
Toplam 46 mesaj bulundu