Bui : Karanlık / İt. (Buio/Buia)
"La vita è un viaggio e ogni passo conta.
Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo"
. (Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir.
En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır.
Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz)
"La vita è un viaggio e ogni passo conta.
Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo"
. (Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir.
En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır.
Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz)
Her. / İt.
" La vita è un viaggio e ogni passo conta. Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo".
( Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir. En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır. Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz).
" La vita è un viaggio e ogni passo conta. Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo". / İt.
( Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir. En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır. Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz).
Güven. / İt.
" La vita è un viaggio e ogni passo conta. Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo".
( Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir. En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır. Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz).
Muhtemelen, büyük olasılıkla, galiba. / İng.
You know mimosas getting ready probably didn't help why people didn't react? (Mimozaların hazırlanmasının insanların neden tepki vermediğini muhtemelen çözemediğini biliyor musun?)
Başı dönen, şaşkın, sersemlemiş. / İng.
She was kind of dizzy, but it was, like one of the hottest days in May. (Biraz başı dönüyordu ama Mayıs ayının en sıcak günlerinden biriydi).
Yükleme. / İt.
Carico e scarico: Yükleme ve boşaltma.
il cellulare é scarico.
- Prendo il caricabatterie: (Şarj aletini aldım).
- lo metto nella presa (Prize taktım)
- lo attacco al cellulare ( Telefonuma irtibatladım)
Para kazanmak. / İt. / Guadagnare soldi.
Infinito: guadagnare
Indicativo presente: guadagno
Participio passato: guadagnato
Indicativo presente:
io guadagno
tu guadagni
lui/lei guadagna
noi guadagniamo
voi guadagnate
loro guadagnano
Lavoro per guadagnare soldi. (I work to earn money) / Para kazanmak için çalışıyorum.
Lavoro: Çalışma, iş
aidiyet
15.12.2024 - 13:46"Kader birliği ve aidiyet duygusu".
Ülke olmak için gereken unsurlardan.
buio
15.12.2024 - 13:36Bui : Karanlık / İt. (Buio/Buia)
"La vita è un viaggio e ogni passo conta.
Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo"
. (Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir.
En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır.
Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz)
ostacolo
15.12.2024 - 13:33Engel. / İt.
"La vita è un viaggio e ogni passo conta.
Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo"
. (Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir.
En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır.
Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz)
obstacle
15.12.2024 - 13:30Engel, mani ,köstek. / İng.
İt.: ostacolo
guidance
15.12.2024 - 13:29Rehberlik, kılavuzluk, yönlendirme, / İng.
İt.: Guida
patente di guida
15.12.2024 - 13:27Sürücü ehliyeti. / İt.
stuffing
15.12.2024 - 13:241. Dolgu, dolma, dolum, istifleme, vatka. / İng.
2. Özgüven. / İng.
ogni
15.12.2024 - 13:07Her. / İt.
" La vita è un viaggio e ogni passo conta. Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo".
( Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir. En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır. Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz).
e la vita
15.12.2024 - 13:05" La vita è un viaggio e ogni passo conta. Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo". / İt.
( Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir. En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır. Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz).
fiducia
15.12.2024 - 13:03Güven. / İt.
" La vita è un viaggio e ogni passo conta. Anche nei momenti più bui, la fiducia in te stesso é la luce che ti guiderà.
Non importa quanto sia difficile, tu hai il potere di superare ogni ostacolo".
( Hayat bir yolculuktur ve her adım önemlidir. En karanlık anlarda bile kendinize güvenmek size yol gösterecek ışıktır. Ne kadar zor olursa olsun her engeli aşabilecek güce sahipsiniz).
bassa voce
14.12.2024 - 18:46Abbassa la voce: Sesini alçalt, sesini yükseltme. / İt.
attention
14.12.2024 - 14:09İlgi, dikkat, itina. / İng.
She had to be the center of attention at the wedding.(Düğünde ilgi odağı olmak zorundaydı.)
probably
14.12.2024 - 14:06Muhtemelen, büyük olasılıkla, galiba. / İng.
You know mimosas getting ready probably didn't help why people didn't react? (Mimozaların hazırlanmasının insanların neden tepki vermediğini muhtemelen çözemediğini biliyor musun?)
dizzy
14.12.2024 - 14:02Başı dönen, şaşkın, sersemlemiş. / İng.
She was kind of dizzy, but it was, like one of the hottest days in May. (Biraz başı dönüyordu ama Mayıs ayının en sıcak günlerinden biriydi).
ruin
14.12.2024 - 13:59Mahvetmek, bozmak, iflas, mahvoluş. / İng.
Sister ruins my wedding.She had to be the center of attention at the wedding
mustafa kemal atatürk
14.12.2024 - 13:35Günler geçtikçe Atatürk yaşanılan çağın hep yüz yıl ilerisine gidiyor. Yüz yıl sonra bir bakacaksınız o yine yüz yıl ileride.
tenga
14.12.2024 - 07:22Sahip olmak.
Yo cuando tenga un hijo (İsp.)
inspirational thoughts
13.12.2024 - 16:20İlham verici düşünceler. / İng.
thought
13.12.2024 - 16:18Düşünce, düşünme. / İng.
I have had much time for thought as I lay alone in my room (Odamda yalnız yatarken düşünmek için çok zamanım oldu)
spuntino
13.12.2024 - 15:33Atıştırmalık. / İt.
La spuntino.
La merenda (10.00/16.00)
lo spuntino
13.12.2024 - 15:32Atıştırmalık. / İt.
La merenda (10.00/16.00)
carico
13.12.2024 - 14:49Yükleme. / İt.
Carico e scarico: Yükleme ve boşaltma.
il cellulare é scarico.
- Prendo il caricabatterie: (Şarj aletini aldım).
- lo metto nella presa (Prize taktım)
- lo attacco al cellulare ( Telefonuma irtibatladım)
guadagnare
13.12.2024 - 14:29Para kazanmak. / İt. / Guadagnare soldi.
Infinito: guadagnare
Indicativo presente: guadagno
Participio passato: guadagnato
Indicativo presente:
io guadagno
tu guadagni
lui/lei guadagna
noi guadagniamo
voi guadagnate
loro guadagnano
Lavoro per guadagnare soldi. (I work to earn money) / Para kazanmak için çalışıyorum.
Lavoro: Çalışma, iş
lavoro
13.12.2024 - 14:24Çalışma, iş./ verbo "lavorare" / İt.
Infinito: lavorare
Indicativo presente: lavoro
Participio passato: lavorato
Indicativo presente:
io lavoro
tu lavori
lui/lei lavora
noi lavoriamo
voi lavorate
loro lavorano
Lavoro per guadagnare soldi. (I work to earn money) / Para kazanmak için çalışıyorum.
Toplam 2525 mesaj bulundu