gecen gece ylda ilerliyorum. ardımdan birisi geliyor. baktım elinde şu bizim anadolu köylerinde hasat zamanı tarlalara giderken götürülen. tırpandan var..
hayırdır amca dedim gece gece.. ekinmi bicilir. oturduk. konuştuk.. bana yardım et cok yorgunum kızım dedi..... taşıyamıyorum bu artık ağır geliyor bana dedi. tamam amca dedim. aldım omzuma tırpanı. gidiyoruz.... birden etraftan.... yüzbinlerde insan sürüsü cıktı. öldür öldür diye inletiyorlar ortalığı.... amcayı öldürmemi istiyorlar. ben adam yardım etmek isterim. yaşlı başlı diye. amca caresiz bana bakar. ne öldürmesi be. o sizi öldürmüyor dedim. o sizi hasat ediyor. ermişseniz alıyor. defolun gidin dedim. hepsi kaybldu. yol kenarındaki sudan ictik. amca cok saol kızım sen ermişsin ama ben seni kesmeyecem dedi. sen eger beni hasat etseydin bütün insanlığa ölümsüzlüğü bahşedecektin ama. yapmadın acıdın. bende seni azad ediyorum dedi.
yürüdüm gittim amca yorulmuş soluklanıyordu... insanlar yorulunca düşünce öldürmeyin elinden tutun. onuda düşüren bir şey vardır anlamaya calışın... özünüzü ruhunuzu dinleyin...
insanları neden diye sucladığımız her an. darwinede. yaradılış teoremlerinede karşı çıkmış oluruz.. neden demek hem ilahi ruhani. hemde bilimsel dünyada ayıptır. olduğu gibi kabullenmek. bu çoğu tasavvufi bakış açılarına göre bir erdemdir... kim bu aptal ukela kendini ne sanıyor dilenci. hatta gariban xy ruhunun gecici ruh tatminkarı gibi bütün sanıltılarınıza yorumlarınıza meydan okurcasına. mistik ayların o yardımsever ama başka zamanlarda sadece inanışını kendisi için yorumlayıp bencil bilinç altısını tatmin ederken vaaad edilen diğer dünyalarıda cumaları hatırlayanlarcasına. şehirler arası otobüs yolculuklarına cıkmadan önce terminalde. bekleşirken ve yol boyu canı sıkılmasıncasına solculuk dergilerini okurken kendisini ezilen zavallı insanrın korkusuz savaşcısı sananlarcasına. ve aynı zamanda. kırmızı ışıkta beklerken hayatın çarpıp attığı bir zavallıya bir lira verirken aslında kendi ruhunu tatmin etmek icin bu kadar az bir parayı verebilmiş olmanın ne kadar büyük bir iyilik olduğunu sanarken kıçındaki pantalonu daha gecen ay yüz liraya aldığını unutup. memleketi her tartışmada kurtarmak icin sanki daha önce kimse bunu düşünmemişcesine ruhunu onura eden sen.... evet sen. ben kimim neyim biliyormusun. ben bir yol savaşcısıyım.. bir otel odasında. ay başı kapıma gelip aylığı ver yoksa sokağa atılırsın lafını duymamak için işte bu sahte pis dünyada mücadele eden ama hep yenilen bir yol savaşcısıyım. şimdi sen bir iyilik yaptım sanıp beni arar üstüne üstlük 10 lirada veriken kendini belki iyilik yapmış sanabilirsin. o verdiğin parayla seni temin ederim. sigaramı içicem. bütün bu sahte dünyaya karşı bak. en acık halimle senden para istiyorum. kac sefer belki bilinmedik sokakta yerde acele edip atılmış.; bilmem neyin hiyerarşik sınıfında besin zincirinde üst yerlerde olmak icin sosyolocik sacma hırs dünyanla arabana yada otobüse koşarken yere attığın o yarım izmaritleri topladım. şimdi.. senin vereceğin bu 10 lirayla ne mi edecem. parlementt alıp. hemde izmaritin dibine kadar içime cekicem hiç bir tarafını ziyan etmeden otel odasının tavanına mistik duman yuvarlakları üfleyip. bu hayatta yalnız başına olduğum halde çıldırmadığım icin kendimi tebrik edicem...... kaç gün. aclıktan sadece su icip sigarasızlık krizine girmemek icin uyuduğum yüzümün karbon monoksit şişliğine girip. tekrar bekledigim o günlere inat..... belki cıkar döner ekmek alırım. geceyi beklerim sonra geceyi. o zaman ses yok. insan arabacıkları dıd dıdları yok. işte o zaman coculuğumdaki sevimli anılara dönerim, bir onlar hayatta tutuyor zaten.. şimdi... belki bu insan diğer bütün insanlardan farklıcasına. belki belki o iyi bir insan ha. aşağılamadan sohbet eder gibi konuşmaya o kadar ihtiyacım varki. bazı zamanlar konuşmayı bile unuttum etrafta kimsecikler olmadığından.. iyi geceler dilerim. arasanız para isticem emin olun.... 0 535 717 33 00
gecen gece ylda ilerliyorum. ardımdan birisi geliyor. baktım elinde şu bizim anadolu köylerinde hasat zamanı tarlalara giderken götürülen. tırpandan var..
hayırdır amca dedim gece gece.. ekinmi bicilir. oturduk. konuştuk.. bana yardım et cok yorgunum kızım dedi..... taşıyamıyorum bu artık ağır geliyor bana dedi. tamam amca dedim. aldım omzuma tırpanı. gidiyoruz.... birden etraftan.... yüzbinlerde insan sürüsü cıktı. öldür öldür diye inletiyorlar ortalığı.... amcayı öldürmemi istiyorlar. ben adam yardım etmek isterim. yaşlı başlı diye. amca caresiz bana bakar. ne öldürmesi be. o sizi öldürmüyor dedim. o sizi hasat ediyor. ermişseniz alıyor. defolun gidin dedim. hepsi kaybldu. yol kenarındaki sudan ictik. amca cok saol kızım sen ermişsin ama ben seni kesmeyecem dedi. sen eger beni hasat etseydin bütün insanlığa ölümsüzlüğü bahşedecektin ama. yapmadın acıdın. bende seni azad ediyorum dedi.
yürüdüm gittim amca yorulmuş soluklanıyordu...
insanlar yorulunca düşünce öldürmeyin elinden tutun. onuda düşüren bir şey vardır anlamaya calışın... özünüzü ruhunuzu dinleyin...
insanları neden diye sucladığımız her an. darwinede. yaradılış teoremlerinede karşı çıkmış oluruz.. neden demek hem ilahi ruhani. hemde bilimsel dünyada ayıptır. olduğu gibi kabullenmek. bu çoğu tasavvufi bakış açılarına göre bir erdemdir... kim bu aptal ukela kendini ne sanıyor dilenci. hatta gariban xy ruhunun gecici ruh tatminkarı gibi bütün sanıltılarınıza yorumlarınıza meydan okurcasına. mistik ayların o yardımsever ama başka zamanlarda sadece inanışını kendisi için yorumlayıp bencil bilinç altısını tatmin ederken vaaad edilen diğer dünyalarıda cumaları hatırlayanlarcasına. şehirler arası otobüs yolculuklarına cıkmadan önce terminalde. bekleşirken ve yol boyu canı sıkılmasıncasına solculuk dergilerini okurken kendisini ezilen zavallı insanrın korkusuz savaşcısı sananlarcasına. ve aynı zamanda. kırmızı ışıkta beklerken hayatın çarpıp attığı bir zavallıya bir lira verirken aslında kendi ruhunu tatmin etmek icin bu kadar az bir parayı verebilmiş olmanın ne kadar büyük bir iyilik olduğunu sanarken kıçındaki pantalonu daha gecen ay yüz liraya aldığını unutup. memleketi her tartışmada kurtarmak icin sanki daha önce kimse bunu düşünmemişcesine ruhunu onura eden sen.... evet sen.
ben kimim neyim biliyormusun.
ben bir yol savaşcısıyım.. bir otel odasında. ay başı kapıma gelip aylığı ver yoksa sokağa atılırsın lafını duymamak için işte bu sahte pis dünyada mücadele eden ama hep yenilen bir yol savaşcısıyım. şimdi sen bir iyilik yaptım sanıp beni arar üstüne üstlük 10 lirada veriken kendini belki iyilik yapmış sanabilirsin. o verdiğin parayla seni temin ederim. sigaramı içicem. bütün bu sahte dünyaya karşı bak. en acık halimle senden para istiyorum. kac sefer belki bilinmedik sokakta yerde acele edip atılmış.; bilmem neyin hiyerarşik sınıfında besin zincirinde üst yerlerde olmak icin sosyolocik sacma hırs dünyanla arabana yada otobüse koşarken yere attığın o yarım izmaritleri topladım. şimdi.. senin vereceğin bu 10 lirayla ne mi edecem. parlementt alıp. hemde izmaritin dibine kadar içime cekicem hiç bir tarafını ziyan etmeden otel odasının tavanına mistik duman yuvarlakları üfleyip. bu hayatta yalnız başına olduğum halde çıldırmadığım icin kendimi tebrik edicem...... kaç gün. aclıktan sadece su icip sigarasızlık krizine girmemek icin uyuduğum yüzümün karbon monoksit şişliğine girip. tekrar bekledigim o günlere inat..... belki cıkar döner ekmek alırım. geceyi beklerim sonra geceyi. o zaman ses yok. insan arabacıkları dıd dıdları yok. işte o zaman coculuğumdaki sevimli anılara dönerim, bir onlar hayatta tutuyor zaten..
şimdi... belki bu insan diğer bütün insanlardan farklıcasına. belki belki o iyi bir insan ha. aşağılamadan sohbet eder gibi konuşmaya o kadar ihtiyacım varki. bazı zamanlar konuşmayı bile unuttum etrafta kimsecikler olmadığından..
iyi geceler dilerim. arasanız para isticem emin olun....
0 535 717 33 00